iftara daha var gelin hikayeme zaman geçsin

evden çıkamıyordum.

ölmek kısa ve net olmalıydı. süründüren bir şey olmamalıydı.

yollarda ölebilirdim. kalacak yerim yoktu. geride dönemezsem taku yerdim.

paramı azaltıyordum. sigara alıyordum sürekli. bira alıyordum. para suyunu çekiyordu. deli gibi içmek istiyorum. sarhoş olmak istiyorum. ne yapsam sarhoş olamıyordum.

durumum vahim.

gören insanlar suratıma tükürecek neredeyse.

3 gün daha geçmişti gibi gibine. her allahın günü kan tükürüyordum.

erzağım bitince yola çıkacaktım. karar vermiştim.

erzağım bitti, biter bitmez komşular yemek yollamaya başladı.

gibeyim dedim.

aç kalmıyodum.

hatta peçeteye para sıkıştıranlar bile oldu.

hayırsız huur evlatları. hep gösterişti bunlar. sağda solda anlatmak için yaptıklarına emindim.

ne mi yaptım?

bir gece ansızın ağladım. bağırarak değil. sessizce. kendi kendime. içten içe ağladım. içimden ağladım. içerden ağladım.

ne demek bu bilir misiniz? içerden ağlamak?

bilemezsiniz.. duvara yumruk attım yine. içimdekileri anlatamam.

elimi kırıyordum.

uyuyakalmışım.

ecenin resmini buldum cüzdanımda.

sabah olmuştu.

kafamda sesler duymaya başlamıştım. onun sesiydi bu.

+kerem.. kerem git de gitmiyim. kerem. istemiyorum.

git dedim. resmi çakmakla yaktım. tuvalete attım. sifonu çektim. gibtirip gitti
huur!

bağırdım. küfrettim yine. kendi kendime. çantamı sırtıma aldım. fazla bir şey almadım yanıma. cebimdeki parayı saydım. 130 tl vardı.

allah belamı vermişti resmen.

giberler dedim çıktım. hiçbir komşu çıkmadı nereye diye. gören kafayı çevirdi. ne garip dimi? çok garip. insanlar böyle işte. böyleler.

gittim bilet alacaktım. baktım. en yakın balıkesire bilet vardı. bir kere gitmiştim oraya. küçükken. babam zütürmüştü. o da ayrı bir huur cocugu.

bogazımı temizledim. kan gelmemişti allahtan.

bilet aldım. neyse çıktım yola.

nereye mi? bilmiyorum. belki yeni bir hayat. yeni bir soluk.

yeni.

yeni mi?

kendimden kaçamam ki.

Devam kardesim bu arada ahmetin de amina koyayim

Uppppp upppp

sonunda vardım.

bilmediğim yer, bilmediğim şehir. gibtiğimin istanbulu yoktu artık.

ama tilkinin dönüp dolaşıp döneceği yer neresidir?

anladınız..

acılarımdan kaçıyordum. yanılıyordum.

gelir gelmez akçay sahiline geçtim. oturdum. denizi izledim. yorgundum. yol yormuştu. uyuyamamıştım. üstelik molada da kusmuştum. dayanılacak gibi değildi.

ama şuan iyiydim.

burası da iyiydi.

sanki daha önceden gelmiştim buraya.

insan yoktu ki sahilde. kimse yoktu. genç birine bile rastlamadım. tükürdüm. yine kan.

moralim bomtaktu. hastaneye gitmek istemiyordum. düzelecektim. düzelmeliydim.

sonum annem gibi olmayacaktı.

yada ölebilirdim. burada.

ölmek için güzel yer.

ece mi hilal mi karar ver amk ?

Ben uplarim panpa ama bu saatte liseli dolu gececi ve sahurcu tayfa daha cok ilgi gosterir

@86 takılma fazla. isimleri sallıyorum.

@89 yok.

@91 anlamıyorum lan ne demek istediğini

devam et panpa buradayım

devam et panpa acıların yazarı

evet. ilk etapta evden aldığım bikaç parça yemeği yedim. karnım doymuştu.

sigaramı yaktım.

çektim içime.

kalktım, yürüdüm sahil boyunca. kaybolma riskimde yoktu. nasıl olsa mal mal takılacaktım. sıkılıyordum.

uzandım kumsala. alışkındım. uyuyakalmışım.

uyandığımda gençlerin plajda denize girdiğini görmek hoşuma gitmişti. cıvıl cıvıldı ortalık. yine uzamış sakallarımı sıvazladım.

bira içip denize girip tekrar bira içiyolardı. kızlarla takılıyordu millet. sevişen bile gördüm denizde. cıvıl cıvıldı. hoşuma gitmişti. insanlar mutluydu.

hala mutlu, çatır çatır para yiyen insanlar görmek güzeldi.

bir damla suya, azıcık güneş ışığı insana büyük bir mutluluk verebilir mi? verebilirmiş.

sigaramı yaktım. yüzümde tebessüm vardı.

yalnızlık ne zaman iyi bilir misiniz?

kendinize yetebildiğinizi düşününce iyi. sadece kendinize. çevrenizde onca insan olsa da yalnız öleceksiniz.

diğer tarafa gidip geldiğimden biliyorum. ışık olayı doğru.

ışıklı bir yer öteki taraf. ölünce karanlık yok, aydınlık var.

beynim sinyal veriyordu. sonunda dayanamadım üstümü çıkardım girdim denize. şort vardı altımda sıkıntım yoktu. tenhaydı girdiğim yer. iyiydi. buz gibi su vucudumu açtı. saatlerce yüzdüm. saatlerce.

birazdan öyle bir şey olacaktı ki, bu da allahın ve kaderin bana bir oyunu olacaktı.

berk'le karşılaşacaktım. sahilde içtiğim o küpeli genç.

inanamayacak, hayata daha fazla bağlanacaktım.

tanrının oyunu bitmemişti çünkü.

her neyse çıktım. ilerde bir çocuk gördüm. tanıdık geldi. bahsettiğim gibi berkti bu. ağzım düştü amk. koştum yanına. arkadaşları da vardı. çok iyiydi böyle bir şans yok gerçekten. böyle bir olay yok. zor tanıdı beni. saçları kestim ondan.

o da çok şaşırdı. sarıldık ettik. arkadaşlarıyla tanıştırdı. biraz uzaklaştık onlardan.

arkadaşlarıyla tatile gelmiş bikaç günlüğüne. dönecekmiş 2 3 gün sonra tekrar. almanyaya gitme planları varış felan filan.

sordum muhabbet ederken akçay diye laf geçti mi bilinçaltıma girmişsindir belki ondan gelmişimdir dedim güldü.

annemin vefat ettiğini söyledim. bir şey diyemedi. o da yaşamıştı çünkü benim yaşadığımı. anlıyordu.

suratı kötü oldu.

bira ısmarladı yine. içtik. sıcakta buz gibi bir biradan ve iyi bir dosttan daha iyisi yoktur.

telefon lazım dedim. ayarlarız ya dedi. arkadaşını çağırdı. eski bir telefonu varmış çocuğun. kaça satarsın dedim. para istemeyiz dediler. koştu çocuk telefonu getirdi. nokiaydı. modelini gibtir et. gözüm dolmuştu amk. hattımı taktım hemen. şarj aletinide verdi.

mesajlar yığıldı, cevapsız aramalar.

ece yazmıştı. çok yazmıştı hemde.

son mesajı uzundu.

gitmeden önce yazmıştı.

şok oldum. açtım. aklımda kaldığı kadar yazacağım ama mesajı okumak için yalnız olmam gerekiyordu. müsade istedim 10 dakika. uzağa oturdum açtım hemen.

ver o huur çocuğunun adresini zütçü nazmi abiye gibtireyim panpa

"biliyorum. bana kızgınsın. biliyorum bana öfkelisin. biliyorum özlüyorsun sevdiklerini. hayat böyle. hayat bu. hayat.. taklu çuval! anlamadın ki. hep beni kırdın önceden. hep beni kısıtladın. bütün arkadaşlarımdan vazgeçtim senin için. pişmanlık duydum bazen seni öptüğümden ama hiç bir zamanda öpmekten vazgeçmedim. beni sen zorladın seni aldatmak için sen! suçlusun kerem suçlu. bak gidiyorum şimdi. bir daha asla görüşemeyeceğiz biliyorsun. yazmayacaktım ama yazıyorum. seni ben affediyorum asıl. sen temiz kalpli, güler yüzlü birisin. son zamanlarda yaşadığın, kendine yaptıkların ne öyle? sen bu musun kerem? bu musun allah aşkına? ölmek kelimesini ağzına alma bir daha. birini bul hatta. her şeyin yap onu. sen öyle kişileri hak ediyorsun ki. öyle temizsin ki.. unutma olur mu kumsalda yatışımızı, beraber yemek yapışımızı.. annen için aynı duyguları hissettim ama eminim ki beni kötü hatırlamıcaksın... eminim kötü bir şey, bir hata yapmıcaksın. eminim. seni o kadar çok seviyorum ki. ne yaparsan yap o kadar çok sevicem ki! hep sevicem. hep! hoşçakal minik balım. hoşçakal şekerparem. hoşçakal erkeğim. hoşçakal... ben seninleyim, hep... "

daklıma gelenleri harmanladım. okudum. hemde 5 defa okudum.

hoşçakal aşkım dedim sessizce. ağlamayacaktım.

ağlamamalıydım.

sigaramı yaktım. üfledim.

Devam panpa

Hayrina upp

kalkamadım yerimden. berkler denize girmişlerdi yine. eğleniyolardı. gülümsedim. hayata bakar mısın ulan kerem dedim.

kendimle dertleştim. sesli bir şekilde.

mesaja bir daha bakamazdım asla. bakamazdım.

baktığım an ağlamaktan, kendime verdiğim sözü çiğnemekten korkuyordum.

ama aramalıydım onu. merak ediyorum.

içimdeki dürtü şereften, gururdan daha ağır basıyordu. aradım.

hattını değiştirmişti.

ulaşamadım, ulaşamayacaktım.

ve ece böylelikle hayatımdan gitmiş oldu. güle güle kadınım.

sigaram bitti, attım. biraz daha düşündüm. güneş yakıcı etkisini kaybetmişti bile. koşa koşa buz gibi suya girdim. berk yanıma geldi. on numara yüzüyomuşum. güldüm.

yorulana hatta nefes nefese kalana kadar yüzdüm. en son bacağıma kramp girmesiyle çıktım.

nefesim yetmiyordu. eskisi gibi değildim. bitiktim.

tükürdüm. yine kan geldi.

berke anlatmalıydım bu durumu.

konuştuk. bir şeyler zırvaladı. hastane felan. konu geçti gitti.

unutuldu.

gitar mitar getirdi arkadaşı. ateş mateş olayları. hiç hoşlanmadım. berkin telefonunu kaydettim telefona. kalktım gittim.

akçay merkeze doğru yürüdüm. zütüm gibi yerdi merkez.

çarpık kentleşmişler, kayboldum. ama sahili bulunca sorun ortadan kalktı. akçay merkezin sahili ana baba günüydü.

uzun bir aradan sonra ilk defa kalabalığa girmiştim.

ilk ilk ilk.

bir cafeye oturdum. çay ısmarladım kendime. çay sigara yapıyordum.

karşımda 3'lü kız grubu gördüm. kız tam gözümün içine bakıyordu.

hoşuma gitti.

ece yoktu.
annem yoktu.
param yoktu.

ama benim hoşuma gidiyordu.

bakıştık. dakikalarca. arkadaşlarına bir şey söylüyor gibi yapıp bana bakıyordu. kumraldı, beline kadar saçlarını toplamıştı. suratı pürüzsüz beyazdı. burnu düzgündü küçüktü. gözleri rimelliydi, sürmeliydi. dudağı rujluydu. dün gibi hatırlıyorum. kısacık şort vardı ayağında. göğüsleri dolgundu.

hoşuma gitmişti.