bu yaşta yüksek tansiyon nedeniyle polikiliniğe gittim. ordaki doktor da devlet hastanesinde kan, idrar testi ve böbrekler için de ultrason çekilmen lazım dedi.

neyse devlet hastanesine geldim. kan alındı, sıra idrara geldi. tuvalete gittim hani şu küçük kutulara işiyon ya yarısına kadar işedim amk

sonra merkez laboratuvar üçüncü kattaymış. asansöre bindim. hastane asansörleri de büyük olur biliyosunuz. asansörün köşesinde arkası dönük, aynaya şuursuzca bakan, bitkisel hayatta fotosentezle yaşayan tekerlekli sandalyede bir dede duruyo. benim de elimde idrar kutusu yanına geçtim

asansör sürekli bi aşağ iniyo bi yukarı çıkıyo sürekli hasta alıyo. 1.ci kattan 3.cü kata tam 7-8 dakkada çıktım amk. merdivenden çıkmayan beynimi gibeyim.

neyse 2.ci katta öyle bir izdiham oldu ki 10 kişi bi anda asansöre doldu, sıkış tepişiz amk. binenlerden biri döneyim yerleşeyim derken dirseğiyle elime bir patlattı kutunun kapağını da iyi kapatamamışım herhalde, dedenin üstüne bir döküldü amk. orda şokla angut gibi bi aynada kendime baka kaldım 1-2 saniye kendi kendime hareketler falan yaptım. sonra bir de dedeye baktım dede sapsarı olmuş amk. kaşlarından ağzından sidik akıyo biri peçete falan verdi ben silmeye çalışıyorum rezalet durum böyle bir şey olamaz dıbına koyayım dünyam yıkıldı

dede de alzheimermış konuşacağı tuttu aa sarı kola mı bu evladım sağ ol diye içmeye çalıştı ben ağlıyorum orda

giberim böbreğini de dalağını da ultrason'u nu da dedim koşarak çıktım hastaneden.

bir gün kamera kayıtlarında bu olayı görürseniz bilin ki o benim