en başta savunacağım şey baştan sona başörtüsüdür. yani dini özgürce yaşatmasıdır.
neden mi.çünkü 1950 seçimlerinde demokrat partinin seçilmesinin başlıca sebebi türkçe ezan sorunudur. çünkü resmiyette gözükmese de türkiyenin %80-%90'a yakını müslümandır.
bilmiyorum sizin başörtülü bi tanıdığınız var mı diye ama benim ablam annem hepsi başörtülü allaha şükür. dinimizi özgürce yaşamak istiyoruz. belki bu cümleyi kurduğumda "ulan yobaza bak şimdi gericidir bu" deyip kestirip atacak bana karşı önyargı oluşturacaksınız. oluşturursanız oluşturun gram iplemiyorum sizi.

şimdi partilerin geçmişlerine bakalım azcık belki bilmezsiniz.en azından öğrenirsiniz.
ama siyaset tarihimizi bilmediğinize eminim.
atatürk zamanında cumhuriyet kuruldu onlarca din karşıtı şeyler yapıldı. atatürk kuşkusuz iyi bir askerdi fakat iyi bir diplomat değildi. şapka kanunu türk harfleri inkılabı vs.vs.
hatta hâla daha sorgulayanlara dersim katlidıbını hatırlatırım. cumhuriyetin tek partili olduğu zamanlar yani 1930'lu yıllarda. gelişmek için çok partili döneme ihtiyaç vardı. bunu herkes biliyodu. bunun için 1930 bilmem kaç'ta serbest cumhuriyet fırkası kuruldu ve iktidar partisi olan atatürk komutasındaki cumhuriyet halk partisine muhalefet olarak meclise girdiler. sonrasında da çoğu kitapta serbest cumhuriyet fırkasının işlemediği için kaldırıldığı yazar.ama neden işlemedi konusuna değinmez. neden mi işlemedi çünkü devrin iktidarının işine gelmedi çok basit.
kurulur kurulmaz halkın yoğun ilgisini alan serbest fırka (artık halk nasıl bıkmışsa iktidardan) bikaç yıl sonra "çok partili döneme geçiş başarısız oldu" sloganıyla kaldırıldı.hem de iktidar tarafından. zaten bu partiyi kurmasını da atatürk bizzat önermişti ali fethi bey'e.atatürk'ün dönem halkınca sevilmemesinin asıl sebebinin din karşıtı attığı adımlar olarak nitelendiriyorum.
sonralarda atatürk öldükten sonra ismet inönü başkan oldu ve o da keza din düşmanlığı yaptı.ta ki inönü'nün eski cephe arkadaşı celal bayar'ın demokrat partiyi kurmasına kadar. demokrat parti kuruldu ve ismet inönü başkanlığındaki iktidar tehlikeyi farketmiş olacak ki seçimi erkene aldı ve demokrat parti kurulalı 4 ayken seçime girmek zorunda kaldı. şüphesiz intihar gibi bişeydi.4 ayken ne kendini tanıtması da ne seçimi. aynı geçen cumhurbaşkanlığı seçimi zamanındaki ekmeleddin ihsanoğlu gibi. önce halkın tanımış olması lazım. herneyse yine chp zihniyeti 1947 seçimlerinde hile yaparak seçimi kazandı. (inanmıyorsanız araştırabilirsiniz oylar gizli sayılmıştır ve sayımdan sonra dere yataklarında içi dolu seçim sandıkları bulunmuştur.) bunu fırsat bilen demokrat parti sürekli bunu dile getirerek provokasyonunu sürdürdü ve chp'yi daha da düşürdü ve halk desteğini de arkasına aldı.ve 1950 seçimlerinde iktidar oldu.

neden bu kadar ayrıntıya girdim. çünkü chp zihniyeti hile yapmaya pekâla müsait bir zihniyet. onun için ben bu milletin chp'yi iktidar yapacağını düşünmüyorum.

mhp zaten ırkçılığı körüklüyo.bi iktidar'a geldiğini düşünün. kürt sorunu yine hortlar. gerçi ben ilerde hortlayacağını düşünüyorum ama.

geriye mantıklı olarak akp kalıyor.akp'nin hataları yok demiyorum bakın.ben sizin yaptığınız gibi savunduğunuz partileri yüceltip diğerlerini yermiyorum faşistlik yapmıyorum adam gibi okuyun. tamam yolsuzluk felan olayları iyice ağzınızda sakız ediyosunuz. yolsuzluk hakkında savunamayacağım maalesef akpyi.ama şunu söylemeden geçmeyeyim. yine tarihe baktığımızda 1960 döneminde darbeyle başa gelen ve ismet inönü tarafında olan türk ordusu yani chp zihniyeti 180 tonluk devlet altın hazinesinin 77 tonunu çalmışlardır onlarca kamyonla. üstelik tek partili chp döneminde de iktidar partisi chp'nin içinde tartışmalara yol açan konu da yolsuzluktur. yani yolsuzluk türkiye cumhuriyeti kurulduğundan beri var.bu maalesef gerçek. bunu öncekiler de yaptı.akp de yaptı veya yapacak. ilerde gelenler de yapacaklar. maalesef böyle.
ne yapalım

valla okuduysanız helal olsun ben olsam gibsen okumazdım. neden akp'ye verdiğimi de anlarsınız.