/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    +2
    Bir kaç ay sonra Nebulanın girişinde bizi sirenlar karşıladı. Deryayı onların dilini anladığı için yanımda zütürmeyi planlamıştım. Tüm olasılıkları gözden geçiriyordum. Sirenlarla bir kaç hafta anlaşmaya çalıştık .Bizim oraya ilk geldiğimiz gün Büyük diktatöre haber vermişler. Nebulanın içinden Eski ama oldukça gösterişli Grom gemileri çıktılar. Gemilerine girdik ve Büyük diktatörle görüştüm. Aslında oldukça kısaydı ve çocuk gibi görünüyordu diğer Gromlarla kıyaslanınca. Bizi her an öldürmeye hazırdılar. Qualdinin bedenini görmek istediğimi karşılığında onlara Qualdinin aradığı Necronomoniconu vereceğimi söyledim. Bedenini görmeme izin vermediler. Bunun yerine tüm Siren filosunuda kendi filolarına katarak Dünyanın etrafını sarmak için hazırlık yapmaya başladılar.Bir kaç ay sonra Dünyayı gördük Ardından Tek bir üst seviye ana gromm seviyesi binlerce donanımlı siren gemisine karşı yok oluşunu gördük. Eminim Nasa ayın hemen yanında olan bu koca patlamayıda örtpass etmişti.Bu büyük ihtimalle onların sakladığı son şey olacaktı. Camdan bakarken gülümsüyordum. Derya ağlamak üzereydi. Elimi omzuna koyup
    A="Sen hiç bir zaman ölmeyeceksin yakında birbirimizden ayrılıcaz. Dünya paramparça olacak hatta belki buna kıyamet bile derler."
    ···
  2. 27.
    +1
    Umarım orjinal olur
    ···
  3. 28.
    +1
    Rezerved
    ···
  4. 29.
    +1
    REZegen
    ···
  5. 30.
    +1
    Anladık beeeee
    ···
  6. 31.
    +1
    Rezervasyonu t t t ol bir tanem anladım ben de bunu affettim
    ···
  7. 32.
    +1
    Bunada rez
    ···
  8. 33.
    +1
    Bu sırada dünyanın tüm devlet başkanları acil bir zirvede toplandılar. Konu Dünyanının güvenliğiydi. Tüm nükleer silahlar ateş edilmeye hazır hale getirilmişti siren filosu tüm dünyanın etrafını sararlarken.Tek bir gemiyle amerikadaki beyaz sarayın önüne indik Önce Derya ve Ben çıktım dışarı ardından Büyük diktatör ve bir kaç asker. Dönemin başkanı Sarı saçlı genç bir adamdı.Ben en son Donald Trumpu hatırlıyordum Şimdi aradan neredeyse 2 yıldır dünyada değildim.ilk işim Oda yanında Swat timiyle beraber yürüyerek etrafımızı sardı.
    President="What are they ?What the hell are they wont ?"
    gibdir edelim ingilizceyi pampalarım
    Başkan ="Ne bunlar ne istiyorlar bizden?"
    A="Necronomonicon. Vatikanın onu korumak için tüm dünyayı feda edeceğini hepimiz biliyoruz.Şimdi olacak şeyi söyliyelim size 5 gün sonra buraya tekrar inicez. Necronomoniconu bize vereceksiniz.Onu nasıl aldığınız umrumuzda değil.Ama eğer 5 gün sonra o kitap buraya gelmemiş olursa gezegeni yok ederiz."
    Büyük diktatör insan dilini bilmiyordu sadece telepatiyle konuşuyordu ve onu sadece bizler anlaya biliyorduk evet biz dünyanın etrafını sarana değin bir çok şey olmuştu ve biz onların güvenini kazanmıştık.
    Başkan="Bir insan nasıl onların adına konuşacak kadar aşağılık birisine dönüşe bilir."
    Öfkeden sol üst dudağımdaki damar teklemeye başladı ve Başkana bakıp
    A="Siz iğrenç canlılar var olduğunuz günden beri birbirinizi yediniz var olduğunuzdan beri birilerinin haklarını çaldınız. Kendinize zarar verdiniz siz güç aşığı gerizekalılar milyarlarca masumun hayatlarında mutlu olabilmeleri için hiç bir şansa dahi sahip olamamalarına neden oldunuz.Ve içini rahatlatıcaksa bunlar tamamen barış yanlısı canlılar. Sizlerse evrene zarardan başka hiç bir şey getirmediniz şimdiye dek... Şartlarımız sağlanmazsa gezegenin yok edilmesi fikri tamamen bana ait."
    ···
    1. 1.
      +1
      Dünyanın dıbına koy kardeşim
      ···
      1. 1.
        0
        Kıyameti koparmayı düşünüyorum bakalım nasıl ilerlerse şimdi çalışıyorum 1-2 saate kadar tekrar yazmaya başlıyıcam
        ···
  9. 34.
    +1
    Devam etsene bin
    ···
    1. 1.
      0
      Okuldaydım amcık
      ···
  10. 35.
    +1
    Rez okurum 3 5 hikaye cikiyo zaten güzel
    ···
  11. 36.
    +1
    Güzel yazıyorsun
    ···
    1. 1.
      0
      Saol pampa
      ···
  12. 37.
    +1
    sen varya sen adamsin sabahliyoruz
    ···
  13. 38.
    +1
    Gece 1 gibi gelicem okuyan pek kimse kalmamış zaten bitireyimde büyüyünce roman yaparım yada filmini falan çekerim
    ···
  14. 39.
    +1
    Şu yeşil dağa kadar olan macera dolu yolun bir kısmını atlıyorum. Dağ hemen önümdeydi.ve dağın etrafında For-elin bahsettiği duman vardı. Girişinide rahatlıkla seçebiliyordum. Nefesimi tutup dumana daldım tutabildiğim kadar tututum nefesimi ama işte ciğerlerime girmişlerdi en sonunda.ilk bir kaç nefeste hiç bir şey olmadı. Ardından ot çekmiş gibi başım dönmeye başladı. ilerlemeye devam ettim. Yukarımı çıkıyordum aşağımı iniyordum. Kılıcım tekrar elimdeydi.Ve adını bile bilmediğim türlerden canlılar etrafımı sarmıştı.Az önce bir yokuş tırmanırken şimdi bir düzlükte böyle bir durumda kalmıştım.Bir kaç insanda vardı etrafımda. Hayır o kristali almadan ölemezdim bu olamazdı bu geçen son 10 yılın hiçe gitmesi olurdu tüm insanların Deforanın Büyük diktatörün Tuğçenin ölümünün hiçe olması olurdu. Gorile benzer bir yaratık üzerime doğru koşmaya başladı. Aramızda 4 metre kadar kala sol tarafa sıçradım ve onun sol elini kestim.Çığlık atarken kafasını bedeninden ayırdım. Garip sarmaşık gibi bir canlı kafamı tuttu bedenini ikiye ayırdım.Ben onları öldürdükçe kılıcımın rengi beyaza dönüyordu. Saatlerce dövüştüğümü kılıcımın herşeyi rahatlıkla kestiğini hatırlıyorum. Ardından Tuğçe geldi.Çoktan ölmüş olmalıydı.O halde Qualdin şuanda Nebulaya doğru geliyordu. Etrafımda yüzlerce insan vardı bizi izliyorlardı. Tuğçe Qualdine dönüştü. Koca bir mızrağı üzerime savurdu. Bembeyaz kılıcım onun mızrağını kesmedi. Bense havaya savruldum.Ölmezdim bu olamazdı. Yere düştüm gözlerim kararmaya başladı. Bağırışmalar... Qualdinin kahkahası...
    ···
  15. 40.
    +1
    Nebulanın merkezine ulaştığımızda henüz bizim zamanımıza gelinmesine 4 ay kadar vardı. Halen son insan değildim. Belki onları kurtara bilmek için bir şansım olabilirdi ama istemiyordum nedense.For-el bizi kutsal gezegenin bulunduğu sisteme zütürdü. Orada sirenler bizi karşıladılar elbette izin vermediler inmemize ama For-eli gördüklerine epey şaşırmışlardı.Bir kaç gün önce dünyayı istilaya gitmişti onların tanıdığı For-el.Bu şaşkınlıkla ve For-elin azarlamalarıyla inişimize izin verdiler.
    A="Tamam klona bilgisayara kopyaladığımız zihni aktarıcaz şimdi."
    For-el şaşkınlıkla bana bakıyordu="Ölümden kastın bu muydu."
    A="Elbette üstelik 2 tane zihin transfer cihazı yaptık bunların asıl görevi birimizin gördüğü yaşadığı herşeyi diğerine iletmesi.Ölümsüz bedenimi bu şekildeyken uykuya yatırıcaz. Klonum uyandığında uykuda olmalıyım yoksa cihazlar bozulur."
    Aartex="Ne çeşit bir pgibopatsın sen Deniz."
    Gülümsedim ve uykuya yattım. Uyandığımda onlar çoktan herşeyi halletmişlerdi. Artık klonun bedeninin içindeydim.Ben gezegene inerken kimse peşimden gelmeyecekti.
    For-el="Bir kaç camsız bina göreceksin içlerinde senden bile daha zeki manyaklar. Kimseyle konuşma.Tek amacın Yeşil dağda ki kristallerden bir kaç parça yutmak.Bu doğrudan zihnini etkileyecek aynı zamanda bedeninin ölümüne neden olacak.Mor dumana dikkat et tamamen aklını kaybetmene neden olabilir."
    A="Zihnimi nasıl etkileyecek?"
    For-el="Bir kılıç yarattın krallar üzerine gelirken kristal zihin güçlerini maximum derecede kullana bilmeni sağlıyor. Eğer bu yaptıkların olmasaydı ve onu yedikten sonra gerçekten ölseydin burada tekrar doğacaktın bir hayalet olarak. Evrende ölen her canlı buraya geliyor. Burada aradığın herkesi bulabilirsin ama duman herkesi olumsuz etkiledi. Dikkatli ol Deniz. Yıllarca vaktimiz yok."
    ···
  16. 41.
    +1
    Gözlerinden yeşil alevler çıkmaya başladı. Bize doğru yürümeye başladılar. Diğerlerinin gözleri beyaz ve kırmızı renklerdeydi. Elimde O rüyamda gördüğüm kılıç belirdi. Tüylerim ürperdi Korkuyordum hepimiz korkuyorduk.Bu Krallarda neyin nesiydiler. Yeşil gözlü olan konuştu.
    Yeşil KRAL="istediğini sana vericez bize istediğimiz şeyi verdiğiniz için. Artık özgürüz."
    Şaşkınlıkla onlara bakıyordum. Sarı gözlü olan klonun bulunduğu tabuta dokundu. Kırmızı gözlü olan duvara. Deforanın bedeni alev aldı. Halen korkuyorduk ve hepimiz şaşkındık. Tüm Sirenler For-el bile diz çoktü. Duvarın içinden bir kral daha çıktı onun gözleriyse mavi rengindeydiler. Ardından kabin açıldı yaşıyordu. Klon yaşıyordu.
    Nefes nefese kalmıştım daha önce tüm hayatım boyunca hiç bu kadar korkmamıştım hiç bu kadar dehşete düşmemiştim.
    Kırmızı KRAL="Sen öldüğünde insan bizden birisi daha çıkacak bu duvardan onu buradan alacaksın almazsan ölümsüz bedenin yok olacak."
    Terliyordum nefesim bir türlü yavaşlamıyordu gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Hatırlıyordum.Bu duvardan çıkacak 5.yi hatırlıyordum... Bu olamazdı... Bu nasıl mümkün olabilirdi... Tuğçe...
    Kan ter içinde Yeşil gözlü olana baktım bu sırada dizlerimin üstüne düştüm="Sizler nesiniz böyle."
    Yeşil KRAL="Biz konuşurken hareket ederken hiç bir canlı ayakta duramaz. Bizler hayat veririz hayat alırız. Işık getiririz.Bir daha bizlerden birisine yalan söylemeye kalkarken tekrar düşün insan"
    Bu da ne demek böyle!!!

    Yatıyorum pampalarım. Uyanınca 4-5 part daha atıcam yarın gece bitecek büyük ihtimalle
    ···
  17. 42.
    +1
    3.ayın sonunda Grommlar klonu hazırlamışlardı ama klon makineler olmaksızın hayatta kalamazdı. Onlara onu dondurmalarını söyledim. Artık güneş panellerinden bol bol elektirikte elde biliyorduk sorun değildi.5.Yılın sonunda yapmaya çalıştığım şeye epey yaklaşmıştım Deforanı denek olarak kullanıyordum. Uzaktan ona kendi hatıralarımı aktarıyordum.6.Yılın sonunda Duvardan 3 adam çıktılar hepimiz silahlarımızı onlara doğru yönelttik onlarsa bizi hiç umursamadan uçurumun kenarına geldiler.Öylece bakıyorlardı hatta Aartex onlarla biraz dalga bile geçti ama hiç bir dil bilgilerinin olmadığına emindim.7.yılın sonunda hazırdık artık omur iliğime yerleştirdiğim cihazla uzaktan zihin transferi yapabiliyordum. Artık bedenimi değiştirip ölmem gerekiyordu.
    Gromlar hafıza transferine hazırlanıyordu ve bir hayat küresi gerekiyordu ama bizim daha iyi bir şeyimiz vardı. Hayat duvarı.For-el yanıma geldi ve kimi feda edeceğimizi sordu. Artık fazla vaktimiz kalmamıştı Nebula etrafındaki ilk turu tamamlamak üzereydi. Deforan yıllardır bizi gizli gizli dinlemişti(Fazla ayrıntıya girmiyorum 3-4 part daha uzamasın diye)bunun için gönüllü oldu. Deforan ben ve bir kaç grom klonuda beraberinde duvarın yanına geldik. Herkes Deforanla vedalaştı.
    Deforan="Eğer başarısız olursan Kralların gazabına uğrayacaksın buda benim kehanetim Deniz"Dedi gülümseyerek. Ardından duvara dokundu.
    Çok garip bir şeyler hissediyordum arkamda.Ne olduğunu tam olarak anlayamadım savaşmaya hazır halde hızla arkamı döndüm. Krallardan ortadaki bana bakıyordu.
    ···
  18. 43.
    +1
    Bir kaç gün sonra Aartex yanıma gelerek="Burada daha ne kadar kalıcaz?"diye sordu.
    A=""Klonlamanın bitmesine bir kaç ay üstelik ona hayatta vermemiz gerekecek."
    Aartex="Bir kaç ay daha burdamıyız."
    A="Bir kaç yıl buradayız."
    For-el endişeyle konuştu="Bu sürede Qualdin Nebulaya da saldıra bilir geri dönmemiz gerek."
    A="Hayır. Neden evrenin dışına çıktık sanıyorsunuz. Burada zaman işlemiyor. Hatta arkana bakarsan hafiften ışıklar görünmeye başladı."
    For-el arkasına baktı durduğumuz yer uçurum gibi duruyordu. Kırmızı loş bir ışık usulca genişliyordu.
    A="Evrenimizin nasıl ortaya çıktığına şahit oluyoruz buradan. Doğru ışık huzmelerini takip ederek istediğimiz zamana giriş yapabiliriz."
    For-el="Bu hızla hesapladığımızda Nebulanın oluşmasına henüz yıllar var.Ama bir dakika."
    Merakla ona baktım başımı bilgisayardan kaldırıp.
    For-el="Krallar? Ölümsüz krallar ve ölümsüz silahları."
    Aartex ve Deforan aniden paniğe kapıldı neden bahsediyorlardı bunlar.
    Deforan="En son ne zaman geleceğe dair bir görü gördün Deniz?"
    A="Geçen gece.Ne oluyor Krallarda kim?"
    For-el="Buraya ilk geldiğimiz gün bu duvara dokunmamızı yasaklamıştın neden?"
    Bir şeyi çözmeye anlamaya çalışıyorlardı
    A="Ta çocuk yıllarımda bu duvara elimde siyah duman çıkan bir kılıçla vurduğumu hatırlıyorum. Havayı keser gibi kesmişti.Ama ardından içinden Garip bir canavar çıkıp bana saldırmaya başladı.Onu öldürdüğümde 2 tane daha çıktı ne kadar öldürürsem öldüreyim sayıları git gide arttı. Bilmiyorum.Kötü şeyler olabilir eğer o duvara dokunursak."
    Aartex="Geçen gece ne gördün rüyanda?"
    Nedense tüylerim ürperdi bütün bunlar aklımda tekrar canlanınca.
    A="3 kişi duvarın içinden çıkıp evrenin doğuşunu izliyorlardı."
    For-el kendi kendine bir şeyler söyledi ="Başlangıçta 4 kral vardı."
    ···
    1. 1.
      0
      Sigara içip geliyorum buralardayım kanka istersen yazmaya devam et
      ···
  19. 44.
    +1
    Deforan iniş yapmamıza çok şaşırdı heycan ve korku karışımı bir şey hissediyordu hep beraber koşarak gemiden inişe hazırlanmaya başladık. Dışarısı zifiri karanlıktı. Geminin ışıklarını tekrar açtığımızda uçsuz bucaksız gri renginde bir yer gördük ama tam karşımızda sıvı garip siyah bir duvar vardı. Yeri oluşturan meteryalleri araştırmaya başlayan grommlar ilginç bir şey bulamamışlardı.For-el'i dikkatle izliyordum. Siyah sıvı duvara yaklaşmaya başladı elini kaldırdı tam dokunacaktı ki
    A="SAKIN ONA DOKUNMA!!!"Şaşkınlıkla bana bakıyordu.
    For-el="Neden bu kadar tepki gösteriyorsun."
    Deforan="Buraya daha önce geldin öyle değil mi Deniz?"
    For-el="Neresi burası?"
    A="Evrenin son günü.Çalışmamız gerek Grommlar sizden şimdilik sadece ölümlü bir beden yapmanızı istiyorum."
    Aralarından birisi çıkıp ="Hayat küremiz yok beden asla işlev görür hale gelmeyecektir."
    For-elin yanına gidip kulağına fısıldadım="Birimizin kendini feda etmesi gerekecek tek bir hayat bile yeterli olur"
    For-el sözlerimden sonra gromlara bakarak="Bu pisliklerin zihin okuya bildiklerini biliyorsun değil mi?"
    A="Duygularımızı hissediyorlar bunlar farklı şeyler çeviri aletiyle konuşuyorlar ve dilimizi bilmiyorlar asla bizi anlayamazlar."
    Deforan="Biz ne yapıcaz Deniz?"
    A="Zihimi bir makineye kopyalıyıcaz."
    For-el="Bu imkansız."
    A="insanlar gelişemeden öldüler For-el.Eğer yeterli zamanları olsaydı evreni bile baştan yarata bilecek kapasiteleri vardı onların.Ama defalarca kez öfkelerine yenik düştüler.Ve sonuçta bu onların sonları oldu."
    For-el="Onların sonu daha çok sen oldun gibi"
    Bilgisayar ekipmanlarını kurarken="Qualdini nasıl yeneceğimi biliyorum. Kutsal gezegende neler sakladığınızı da biliyorum"
    For-el="Bunlar herkesin güvenliği içindi ama aptal Qualdin.Biz kimsenin bu gezegen yüzünden ölmesini istemedik ama sonuçta onlar bu gezegene ine bilmek için yüz binlercemizi öldürdüler. Bizde aptaldık."
    Derin bir nefes verdi ben bilgisayara gerekli yazılımları yüklerken.Ve hızla üzerime yürüyüp="Qualdini öldürsen iyi olur son insan. Senin için yine yüz binlercemizi feda ettik."Elini omzuma koydu. Titriyordu.ABD başkanını öldürürken hemen yanımdaydı. Tüm konuşmamı duymuştu. Bana epey kızgın olmalı bunları anlamayacağımı düşünüyor olmalı.
    Gözlerimi ona bile çevirmeden konuştum="Hastalıklara tedavi bulunurken de sebepsiz yere binlerce insan ölüyor. Savaşlarda aynı. Hayatın kendisi hastalık For-el.Yanımda olduğun için mutluyum. Sizler gromlardan ve insanlardan daha iyisiniz."
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Qualdin katıksız bir huur çocuğudur.
      ···
      1. 1.
        0
        Bak pişman ederim bunu dediğine :D
        ···
  20. 45.
    +1
    Uyandığımda dağın girişindeydim. Duman dağılmıştı.For-el sanırım bundan bahsediyordu.Son derece gerçekçiydi. Dağın içine girdim duvarlara bir şeyler çizilmişti çizilen şeyler yeşil renkte bir parlayıp bir soluyordu. Ardından Yarattığım kılıcı yeşil kristallere saplı bir şekilde buldum. Evrene tekrar girerken onu kaybettiğimi sanmıştım. Rüyaysa rüyadan ibaretti. Kılcımın kabzasını tuttum ve tam çekerken birisi arkamdan konuştu.
    =="5.yi alıp evrene getirmeni söylemiştim. Sense buraya gelmek için bekleyemedin öyle değil mi insan?"
    Yeşil Kral Hemen arkamda gülümseyerek bana bakıyordu.
    Yeşil Kral="Qualdin buraya geliyor.Her birimize düşman oldu.Onu öldüre bileceğini düşünüyorsun. Peki sence istesen beni öldüre bilirmisin insan."
    A="Qualdin sizden birisi öyle değil mi?"
    Yeşil Kral="Öyle Ama o yapayalnızdı en başından beri.Bu yüzden senin onun karşılamanı istemiştim. Yalnızlığını gidere bilmek için bir çok şeye başvurdu.Ama doğduğunda tıpkı senin gibiydi. Yalnızlıktan kurtulamayıp bilgiyle doldurdu kafasını. Peki fazla bilgi sana ne yaptı insan."
    Yere bakarak cevap verdim="Mutluluktan uzaklaştırdı. Herşeyden nefret etmeme neden oldu."
    Yeşil Kral="Qualdin hiç bir zaman kötü birisi olduğunu düşünmedi. Kendi düşünceleriyle doğru olan şeyleri yaptı.Onu anlaya bilmen gerekir aslında ama hiç doğru dürürst oturup konuşmadınız öyle değil mi ?"
    A="O benden ne istiyor."
    Yeşil Kral="Onu anlamanı istiyor. Evrenin sonuna kadar seninle beraber yaşamak istiyor.Ama sen onun kim olduğunu bile bilmiyorsun Buraya gelirken bedenini klonladın ve şimdi uzaktan hafıza transferi yapıyorsun. Qualdin bunu milyonlarca yıldır yapıyor. Senin şu bir kız vardı kimdi o seninle birlikte deneye giren."
    A="Saçmalık... böyle bir şey... Neden... Her şeyi imkansız hale getirdi.5inizin bir kraliçe olduğunu biliyordum."
    Yeşil Kral="6.nında Kraliçe tarafından yaratıldığını biliyordun.Ama hiç kimseye söz etmedin öyle değil mi?Lafını bile açmadın o öngörüyü gördüğünde tekrar düşünmek bile istemedin. Artık benimle konuşurken bir klon olmana rağmen dizlerinin üzerine düşmüyorsun.ilk konuşmamızın üzerinden milyarlarca yıl geçti sana bir kaç ay gibi gelmiştir tabi ama o kadarcık zaman diliminde hiç bir şeyin değişmediğini mi düşünüyorsun."
    A="istemiyorum böyle bir şeyi. Asla kabul etmiyicem."
    Yeşil Kral="Neden elin 6.nının kılıcının üzerinde insan."
    Artık ne diyeceğimi bile bilmiyordum. Görmüştüm cidden bunların olacağını görmüştüm.Bir şekilde durdurmak için çabaladım ama. Kılıcı çektim. Ağzıma bir kaç kristal atıp yuttum. Ardından Kılıcı Yeşil Krala doğru çevirdim.="Bunu kabul etmiyorum. Qualdin, sen ve diğer krallar hepiniz"Gözlerimden alevler çıkmaya başladı. Bedenim karanlık tarafından boğuluyordu sanki="Hepinizi öldürücem!!!"
    Tümünü Göster
    ···