icel anadolu lisesi

şimdi yazdıklarımı, susturulma korkum nedeniyle okulda söylemeye çalışmadım, direkt burda söylüyorum. bu okulda bugün yaşanan bir olayı aktarıyorum aynen size:

idare çoğunluğunun aidatlarını ödemediği 11. sınıf öğrencilerini konferans salonuna toplayarak konuşma yaptı. aidatların ödenmesinin okula yarar sağlayacağından, sınav kağıtlarının, tuvalet kağıtlarının, sıvı sabunların bu paralarla alındığından filan bahsetti. sonra konuşmaları bitince öğrencilere sordular niye ödemiyorsunuz, bir sebebiniz varsa ödememek için açık açık söyleyin rahat hissedin kendinizi dediler. çeşitli sorular geldi, cevaplandırdılar. fakat “öğretmenler de ödüyor mu bu parayı?” ve “neden aynı tuvaletleri kullanmıyoruz öğretmenlerle?” sorularını soran iki öğrenciye karşı sert bir tavır takındılar. öğretmenler yapmak zorunda olmadıkları birçok şeyi yapıyorlarmış, zor durumdaki birçok öğrencilerin yemek-ulaşım gelirlerini ceplerinden karşılıyorlarmış, sosyal etkinliklere ve törenlere canla başla öğrencileri hazırlayıp herhangi bir ek ücret talep etmiyorlarmış filan. böyle soruların sorulması çok yanlış ve ayıpmış. bu durumda birkaç farklı değerlendirmemi sunmak istiyorum:

1) ben de biliyorum o iyi öğretmenleri, birçoğu gerçekten çok iyi insanlar, öğrencileri önemseyerek özenle işlerini yapıyorlar. ama hepsinin öyle olduğunu söyleyebilir misiniz? işini önemsemeyen, öğrencilere pek değer vermeyen, maaşına bakan öğretmen bu okulda da var tabiki.

2) bu soruların yöneltilmesi sonucu hocaların öğrencilere sert tepki göstermesi sonucu haklı olarak kendilerini savunmak istedi. haklı olsalar da olmasalar da kendilerini savunma hakları var, bu yüzden sen onlara seni dinlemek istemiyorum, sus bir şey söyleme filan diyemezsin (dediler). sen nasıl o kadar öğrenciyi bir yerde toplayıp konuşma hakkını buluyorsan elbet dinleyeceksin o öğrenciyi. çatır çatır konuşacak, düşüncelerini tam olarak ifade etcek. dertlerini anlatamadı yazık gariplerim.

3) soru ilk sorulduğunda baş müdür yardımcısının ilk önce “çok güzel bir soru” demesi fakat ardından müdür yardımcıları sert tepki gösterince tavır değiştirip “böyle terbiyesizlik olur mu” tarzında söylemler kullanması güldürdü bizi sağolsun. neye göre değiştirdi fikrini anlam veremedik pek.

fikirler ne yönde olursa olsun olgunlukla karşılanmalı, dinlenmeli. açıkça belirtin fikrinizi diye soru sormaya yönlendirilen (ki bu kısmı doğru bir hareket) öğrenciye karşı böyle bir tavır takınılması hoş değil bence. hoş olmayan bir yönetim şekli olarak değerlendiriyorum. bu tavrı alan hocaları tanıdığımdan ve iyi kişiler olduklarını bildiğimden buna o anki sinirlenmerinin sebep olduğunu düşünmek istiyorum.

hocalarım umarım herhangi biriniz görürsünüz okursunuz bu yazıyı. kızar mısınız ciddiye alıp değerlendirir misiniz bilmem ama ben düşüncelerimi aktarmış olurum en azından.

tanım: genellikle güzel, nadiren kötü günler geçirdiğim mezitlide deniz kıyısında bulunan güzel lisem.