ibretlik sikiş hikayemi anlatıyorum çömelin

gel gel sende gel. çöm panpa. nespuick ister misin? başlıyorum

yeterli kişi olmazsa başlamayacağım. buradayım de çünkü yarım saate en taşaklı başlık olacak

neyse ben başlıyorum beyler. anlatacaklarım tamamen gerçektir..

ben markette çalışıyorum. elemanım.isim vermeyeceğim ama taşaklı bir kurum.en çok bilinenlerden. bilirsiniz final haftasından yeni çıktık ve çoğu markette sınavlardan dolayı az eleman kalmıştı. bazı şubelerde her elemanda sınava gitmişti ve açacak kimse yoktu.o yzden hep eleman çekiyorlardı. bizim mağazada ise sınava gidecek kimse yoktu.tam kadroyduk. yani bizden eleman çektiler.o şanslı kişi bendim.ilk önce taaaa kaç saat uzağa gideceğim diye üzülmüştüm ama markete gittiğimde gerçek olamaz demiştim

neyse beyler gelelim o güne..

o şubede benim gibi part çalışan bi öğrenci olduğunu biliyodum.o heyecanla gitmiştim mağazaya.bi kaç adım kala ilk depocuyu gördüm. kaşı gözü yamuk türkçesi yok. günaydın dedim istemeyerek.oda günaydın dedi nasırım güfatın diyerek. sonra mağazaya girdim ve büyük heyecanla kasaya doğru baktım bizim çıtır ordamı diye. arkası dönük bir kız vardı ama tepesi kel. döndü hemen sesimi duyunca.40 yaşında karı. günaydın dedim ben diğer şubeden geldim eleman lazımış.ha evet dedi. dedim part varmış heralde (ne abazayım direk sordum yalnız) onun yerine geldim.o erken çıkıp sınava gidecekmiş heralde dedim. kadında o hiç gelmediki dedi güldü yamuk ağzıyla. hadi ya dedim. peki o zaman soyunda odası nerede dedim. aşağıda dolaş biraz bulursun dedi.ve depo kapısına doğru yürümeye başladım...

marketteki bir kaç dekolteli hatunu kestikten sonra aşağıya indim. kameranın çekmediği her yeri kurcaladım biraz.ne var ne yok diye. sıra gelmişti üzerimi değiştirmeye. bilerek değil yanlışlıkla kızların soyunma odasına girmiştim. kapıda bir şey yazmıyodu yani. kapıyı bir açtım böyle am gibi çiçcek gibi kokuyodu. gözlerim açılmıştı resmen. sandalyede siyah kot. üzerinde askılı dantel dekolteli bi badi. askılıkta asılı ağzı açık çanta falan.ama bakamadım birisi gelir korkusundan. çıktım hemen ve yan taraftaki odaya girdim. girmez olaydım. depocunun yırtık ayakkabılarından çıkan soğan kokusu beni trole çevirmişti. direk çıktım ve tekrar kızların oadına girdim ve giberler dedim burda giyinicem. montumu hırkamı tişörtümü çıkardım astım kapının arkasına. yarı çıplak halde o kotu içinde kız varmış gibi hayal ettikçe gibim taş gibi olmuştu.ama yukarı çıkmam gerekti.iş tişörtümü giydim ve yukarı çktım mecburen..

daha yeni inen gibimi kapatmaya çalışıyordum insanların içinde.bir yandada iş yapıyordum. allahtan mal günü değildide boştum genellikle paso kasada oturdum. bazen dışarsını izlerken öyle bir dalıyordumki bir müşterinin alooo dediğini hatırlıyorum. yine dışarısını izlerken bi kadın kokusu geldi burnuma. döndüm baktım kim bu diye.2 saniye gördüğüm şey, krem renk kumaş pantolon altından fıstık yeşili belli olan tayt içindeki iki top züt ve züte kadar uzanmış siyah saçlı incecik bir hatunun depoya doğru indiğiydi. direk kasa üzerindeki monitörden deponun kamerasını izlemeye koyuldum...

tabi bir ekranda 4 görüntü olduğu için pek seçilmiyorduda bişey. neyse elbet yukarı çıkacak dedim. yine dışarsını izlerken keltoş teyzenin üzerini değişmiş ve eve gidiyo olduğunu gördüm. depocuda gidiyordu. markette o iri zütlü hatunla başbaşa kalacaktık. çok heyecanlıydım. içimden gibtirin gidin derken hoşçakalın görüşürz dedim dışımdan iki mala.. ben bu heyecanın verdiği duygularla kim o kim o diye düşünüp yavaş hareket ederken, kasanın 8 10 kişilik kuyruğa dönüştüğünü gördüm. aslında görmüyordumda beni uyandıran, evet! onun sesiydi.. koşa koşa geldi depo kapısının ordan. yardım edeyim sana bi sıkıntımı var dolmuş burası dedi.. onu görünce dahada hissizleşmiştim. kalakaldım öylece. erkek müşterilerde öyle. isterse 80 kişi olsun sırada,ses etmezlerdi.. (krem renk içi gösteren kumaş pantolon. içinde iki avuçluk top taşıyan fıstık yeşili tayt. fıstık yeşili tişört.ve tişört içinden belli olan pembe dikişli siyah sütyen. tişörtün dümelerinin arasından gölgeleşmiş uzun bi çizgi. pespembe dolgun dudaklar. dolgun yanaklar.tam sakso çektirmelik. böyle melek gibi birşey. esmer birde) neyse gel sen kenara birazda ben geçeyim kasaya dedi. hemencicik gecti 8 kişiyi kasadan, boşalmıştı market. sevinmiştim şimdi muhabbete gireriz diye ama...

efes pilsenci gelmişti. adam genç yakışıklı bşey. kızlada arkadaşmış. kız birşey demeden direk gülüşe gülüşe bunlar aşağıya indiler. nasıl kıskanıyorum ama. neyse dedim niye kıskanayımki ne yaparlarsa yapsınlar. aldım raftan penguen leman uykusuz okuyorum birer birer. gibimde değil müdür falan gelirmiş umrumda değil. böyle geçti koca gün bi gib olmadı. geldikten yarım saat sonra gitmişti efescide zaten ama ben kızı hiç merak etmiyordum yalnız kalsakta yine. bitmişti koca gün o ciks objesinden uzakta. kapanış saati gelmişti ve işte herşeyyyyy işte şimdi başlıyorduuuuuu...

aradım bunu. dedim saat geldi ne zaman toplıycaz. yardım ette kapatalım bir an önce dedim.oda tamam geliyorum dedi o ılık sesiyle. yine etkilemişti beni..
adım sesi duydum. döndüm baktım dayanamayıp. rujunu tazelemiş.30 metreden parlıyodu pembe pembe huur.o an sanki rüzgarlar esti blues eşliğinde, öyle dağılmıştım. dışarı çıktık eşyaları içeri sokmak için.ve tabi muhabbete başlamımştı. meğersem ne öğreneyim!!! kız müdürmüş amk. daha 20 yaşında.. bende niye müdür gelmedi bütün gün derken kız kameradan bütün gün beni izliyomuş amk. rezil olmuştum. adın ne yaşın kaç neler yaparsın falan karşılıklı sorulara dalmıştık.iyi gidiyordu herşey. dışarısı toplanmıştı.tam oh üzerimi değiştirebilirim artık derken, bana hadi yerleri süpür demişti ve kaldırım taşlarının altına girmek istemiştim o an... kız yaşıtın olsada müdür amk sonucta. peki dedim.oda aşağıya indi anahtarları getirmek için...

iki dakikada almıştım hemen tozları falan. içeriye geçmiş onu bekliyordum. geldi elinde anahtarla. otomatik kapı yukardan minik bilgisyardan kilitleniyo. bilen bilir.bu bunu kapatmak için çıktı ayak parmaklarının uçlarına. kollarını kaldırdığı içinde böyle tişörtü kalkmıştı yukarı doğru, zütü açıktaydı. yeşil taytın ucuda çıkmıştı yukardan. bölye kocaman bir züt bana bakıyordu. hiç utancım olmasa kumaş patolonu indirir bir hamlede, taytı aralar bacak arasından, dayar orda kapıya delicesine giberdim sarsa sarsa.ama işte... gibim havalanmıştı yine o zütü izlerken,ama sıkıyordum kendimi. kilitledi bu kapıları, kasaları alıp indik aşağıya...

sen giyin gel ben ofisteyim dedi. giyindim.kızlar odasına tekrar girdiğimde anladımki meğer sabah odadaki koku onun kokusuymuş. çok şanslıydım canlısını koklayabildiğim için. hemen giyindim bir an önce yanına gitmek için. gittiğimde bilgisayarda oyun oynuyordu. ezik büzük oturdum yanındaki sandalyeye. bilgisayara bakar gibi yapıp çaktırmadan onu izliyordum.. dudaklar hala pespembe. tişörtün düğmelerinin yan tarafından dekolte daha bi derin gözüküyor. bilen bilir. nerdeyse ucunu görecektim ama farkında deil. öyle bir dalmışki oyuna. bakabildikçe baktım. gibim yine tavan yapmıştı. bazen oyuna yaklaştıkça tişört kısa odluğundan arkasından zütünun arası açılıyordu. böyle belli ediyordu kendisini zaten züt tam emilmelik olduğunu. böyle yumuşacık dolgun gözüküyordu. kendimden geçmiştim orda. eğildikçe zütüne geri dayandıkça göğüs arasına bakıyordum. bazen pembe dolgun dudaklarına. tabi bu sırada muhabbette devam ediyordu. hiç eve gitmek istemiyordum...

bu camiada kro doludur. nefret ederim.ama sen hiç onlardan değilsin.ilk defa gördüm senin gibisini dedi bana. neyim varki benim dedim gülerek.kro değilsin bi tarzın var tatlısın küpelisin falan bambaşkasın.ilk defa gördüm senin gibisini sevindim ya falan dedi. dedim bende aynen öyle.her tanıştığım kız serseri erkek kılıklıydı ama sen süslü bakımlı ve güzelsinde. kız gibi kızsın dedim gülüştük felan. muhabbet ilerledi. espri falan patlatıyorum arada. koluma tutunup gülüyo bu huur falan. sonra oyunun sonunda kazanınca havayi fişekler patlıyo falan. kart oyunu var ya onu oynuyodu işte.tam sonuncu kartı koycak.bak bak bak bak bak ekrana bak dedi. hoooooopppp dedi koydu kartı. havai fişekler patladıkça ayaklarını kaldırıp yukarı aşağıya sallıyo ince sesiyle kahkaha falan atıyo. koluma tutunuyo gülerken falan. kaşarlık yapıyo bildiğiniz...

bende yapmacık yapmacık gülüyorum. onun göğüslere bakıp gibmeyi hayal ederken o salak oyuna bakıyordu hala.bu artık sinire dönüşmüştü.ama gördükçe o derin göğüs dekoltesini yumuşuyordum hemen.. saat kaç olmuş umrumda değildi. onunda gitmeye hevesi yoktu hiç nedense. oyunu kapatıp telefonundan resimlerini açıp göstermeye başlamıştı bana.ne alakaysa. yanıma geldi. göğüsleri koluma deyiyordu. bende resimlerine bakar gibi yapııp yine göğüslerinin arasına bakıyordum.bak bu nasıl bu nasıl derken ben güzel diye geçiştirip hala göğüslerinin ucuna kadar bakıyordum. sonra gördü beni öyle. hemen çevirdim gözlerimi. napıyorsun sen dedi. hiç napıyorum dedim. hemen eliyle kapattı dekoltesini. yerin dibine girmek istedim o an.geri çekildi biraz. üzüldüm bende o cesaretle dedim e sende öyle güzel olmasaydın napıyım dedim.o kadar güzelmiyim dedi. evet dedim.hmm dedi.ne olduysa bi anda yavaşça yaklaştık bunla burun buruna geldik. nefesi nefesimle karışıyor bunun.aha yiyişcez şimdi dedim içimden.bu kapattığı dekoltesini açtı yine. yani ellerini indirdi aşağıya yine.ben baktım yine göğüslerine gördü buda bak der gibi gülümsedi ve tişörtünü çekiştirdi aşağıya, dahada açıldı dekoltesi. şaşırdım amk kalp krizinden gidecektim. daha biraz önce kızmıştın dedim gülümsedim.oda sus gel buraya der gibi gülümsedi kahpe. ikimizde birbirimizin belinden tuttuk çektik birbirimizi. burun burunaydık hala öpüşür gibi ama öpüşmüyorduk ve göğüsleri bedenime değiyordu yine. gibim yırtıcaktı pantolonumu...

artık tam öpüşcek gibi olduk.tam deydim dudaklarına bunun, itti yine belimden yapmamalıyız dedi. işteyiz biz oha saat kaç olmuş napıyoruz biz ya dedi. şaşırdım amk. küfrediyorum içimden. haklısın dedim. toparlandı hemen hazırlandık çıktık yukarı.
kakaranlık tabi market. görmüyorum amk önümü. marketede ilk defa gittiğim için yolları bilmiyorum. dedim nasıl gelicem beni bekle.bu geldi geri kolumdan tuttu gel ben zütüriyim seni diye. hoşuma gitmişti. aşağıdaki olanlardan sonra yine sıcak olması garibime gitmişti. dayanamadım bende özür dilerim yanlıştı yaptığım dedim.oda durdu.ben özür dilerim asıl benim yüzümden oldu unutalım dedi. hiç unutmak istemiyorum ama dedim.ne demek bu anlamadım neyi unutmak istemiyosun kızmamımı dedi.(tam kaşar beyin boş) çektim kendime "bunu" dedim. yine burun buruna geldik. hmmmm dedi.bi 30 saniye kaldık öyle.oda ellerini atmıştı belime.ama dayamıyordum geri çekilmesin diye.ama inanınki o halde olmak bile yetiyordu.. başımız bi sağ bi sol öpüşür gibi birbirimizi kokluyorduk burnumuzdan. öyle azmıştımki anlatamam. karanlık zaten zerre birşey gözükmüyor. market le şeklinde olduğundan yoldan gelen ışıkta yok görende yok. kapıda camda arka tarafta.ara sokak zaten amk. sadece biz varız. gören yok. rahatım zerre korku yok. hala dans eder gibi burun burunayız öyle...

sonra sonunda istediğim olmuştu. başlamıştık öpüşmeye. minik minik ama çok tatlıydı.bir o bir ben bir o bir ben çataldan yemek yer gibi dudaklarımızı yiyorduk böyle içimize çeker gibi. emiyorduk dudaklarımızı. sonra diliyle yalamaya başladı dudaklarımın etrafını.ben kalakaldım öylece. tepki veremiyordum.bir dudak çevremi bir yanaklarımı yalıyordu dondurma gibi. ellerimi kalçalarına zütürüp o iri kalçaları bir avuçladım o azgınlıkla. ouffff yapmıştı hiç aklımdan çıkmıyor çok tatlıydı kevaşe.o oufff dediği an bi emmeye başlamıştım dudaklarını anlatamam size. bütün yüzüm pespembe olmuştu.ben yine durdum o yalamaya devam etti yüzümü. dilimi uzatıyordum dilimi emiyordu dondurma gibi. bende kalçalarından çekip kendime gibimi dıbına bastırıyordum delicesine. nefes nefese kalmıştı.ben çektikçe kendime o dahada ıslatıyordu yüzümü...

tam bakliyat reyonunun önündeydik. kavanozlar falan vardı.ben o azgınlıkla onu reyona doğru ittim.onu araya sıkıştırıp dahada bastırmak için gibimi. kalçalarını avuçlaya avuçlaya reyona doğru ittim bunu. buda tutunmak için ellerini arkaya doğru zütürdüğü anda garnitür bölümünü bir yıktı amk! her yer bezelye havuç amk.(hay gibeyim ananı dedim içimden. bide gece gece bunu temizlemekle uğraş.) neyse öpüşmeye devam ediyoruz bununla. öyle tatlı kullanıyorki dilini kızamadımda hiç kevaşeye.ama gürültüden sonra biraz yavaşlamıştık tabi. hatta bittide zaten amk sonra öpüşmemiz.(ellerini gibtiğim kaçırtmıştı bütün zevkimizi)dedi gel hadi temizleyelim şuraları. tamam dedim. depoya inen merdiverler 3 metre kare bi oda içinde. yani markette reyonların arasından bi kapıyı açıyosun, sonra solda aşağıya depoya inen bi merdiven, sağdada lavabonun kapısı var. lavaboda büyük biraz çünkü sadece sıçmalık değil. temizlik malzemeleri falanda orda.6 7 metre kare var orası. neyse girdik bunla lavaboya.bu sabun döktü suyu hazırlıyo. bende sarıldım arkasından dayadım gibimi zütüne suyun dolmasını bekliyoruz.bu yapma falan diyo gülerek bende göğüslerini avuçluyorum arkadan. saçlarını çektim sol tarafa sağ omzunu emmeye başladım bunun.bir dayıyorum,bir avuçluyorum,bir emiyorum. nasıl azmışım var ya göreceksiniz. seni istiyorum dedim buna...

seni istiyorum dedim buna. hmmm dedi güldü buda. ellerimle yanaklarından sıkıp çevirip kendime yalamaya başladım dudaklarını. böyle ellerimle dondurma gibi tuttum sadece yalıyorum. deli gibi yalıyorum öylece. gülüyo buda gözleri yarı kısık. çevirdim kendime sonra bi elimle kalçalarından sıkıp bastırıyorum kendime.oda eliyle diğer elimi çekti yanaklarından. normal öpüşmeye başladık. yüzyüzeyiz bu sefer arkasında değilim karşılıklıyız yani. diğer elimide kalçasına attım. deli gibi avuçlayıp kendime bastırıyorum. dedim suyu kapat artık unuttuk(onun arkasındaydı musluk) tamam dedi. asıldı boynuma. bende onu sardım belinden. saldı kendisini geri doğru. dıbını nasıl bastırıyor gibime doğru var ya.o kendisini geri saldıkça ben dahada gömüyorum dıbına doğru. kapattı bu suyu çektim direk kendime o azgınlıkla hemen öpmeye başlayıp boş duvara doğru çektim bunu. öpüşe öpüşe zütürüyorum. dayadım duvara (içimden geldi artık soymanın vakti dedim) sağ elimi yavaşça zütürdüm tişörtüne kaldırmaya başladım. hiç ses etmedi. cesaretlendim bende kaldırdım yukarı kadar. sütyeninin sol tarafı açıldı. öğlen gördüğüm gibi pembe dikişli siyah sütyendi. siyah üzeri siyah dantel kaplama vardı bide.ama göğsünün teni gözükmüyordu daha.bu gazla diğer elimide zütürdüm tişörtüne hızlıca soydum üzerini...

elleri tam havadayken göğüsleri böyle sütyen yukarı kalktığından iri iri olmuştu. patlıyacak gibi tam bana bakıyordu. ellerim belinde 5 6 saniye izledikten sonra kafamı direk gömdüm arasına emmeye başladım. utandı ilk dur yapma dedi gülerek, çenemden tutup yukarı çekti. öpmeye devam etti huur. sinir oldmuştum amk. dedim gibimi okşatıyım bari. elimle elini tutup yavaşça çekmeye başladım gibime doğru. getirdim koydum gibimin üzerine. hiç çekmedi elini minik minik okşama hareketleri yapmaya başladı. hafif hafif bastırıyordu.ama gibim patlayacaktı artık.o okşamaya devam ederken dedim sen soymayacakmısın.gel bakalım dedi. hiç beklemeden direk çıkardı üzerimi. ikimizde kot reklamındaki çift gibiydik alt var üst yok. dedim devam etmeyecekmisin.bir yandanda öpüşüyoruz. neye dedi. elinnn dedim. hmmm dedi. zütürdü elini eskisinden dahada sert dahada hızlı okşamaya başladı. aynı göğüs okşar gibi. bende gaza geldim elimi soktum sütyeninden içeri. nasıl avuçluyorum var ya.elimle sıkıyorum elimden taşıyo. kocamanlardı.nasıl azmışım.o beni ben onu okşuyorum. öpüşmeye devam ediyoruz bi yandanda...

ilk defa kız bi adım attı ve düğmelerimi açmaya başladı.aha dedim avuçlayacak. birer birer açıyodu. sonra dizlerime kadar indirdi kotumu ve boxerımın üzerinden okşamaya başladı. sonra 31 çeker gibi tuttu ve çekmeye başladı. kıza cesaret gelmişti amk. bende o cesaretle elimi göğüslerinden alıp onun fermuarına zütürmüştüm elimi (kumaş pantolondu hatırlarsanız) düğmesini açıp yavaşça indirdim fermuarını.ama ben komple çıkardım pantolonunu.ben çıkarmadan kendi bacaklarını kaldırdı zaten çıkar diye amk. kıza bişeyler olmuştu. benden sonra oda benim pantolonu çıkarmıştı. işte tam gibişlik kalmıştık öylece. yine kavradı gibimi çekmeye devam ediyodu. bende elim zütürmüştüm ilk defa dıbına. taytın üzerinden o sulanmış dıbına minik minik bastırıyordum.ben bastırdıkça o nefes nefese kalıyordu. beni öpmeyi bırakıp ağzımın içinde hızlıca nefes alıp veriyordu.ben dahada bastırıyordum elimi.bu ahhh lamaya başlamıştı. gibimi bırakmış bütün fonksyonlarını kaybetmişti. kendini kedi gibi kasıp ahlıyodu sadece. bende bu gazla elimi hemen taytından içeri sokmuştum...

amı nasıl dudaklıydı var ya.dokunarak anlayabiliyordum öyle diyim size. elimi sokmuştum iki dudağın arasına ileri geri okşuyordum. kız kırılcaktı kasılmaktan. nasıl geçti kendinden anlatamam size.. sonra cevap veremiyceğini bildiğim için diğer elimlede sütyeninin kilidini açtım çıkardım onuda attım yere. göğüsleri nasıl iriydi hala unutamıyorum.o nefes alıp verirken başka alemlerde bende dudaklarından eme eme eme göğüslerine doğru indim. göğüslerinin ucunda bir güzel gezdirdim dilimi. sonra boştaki elimle altından kavrayıp göğüslerinin ucunu yaladım bir güzel. nasıl azmıştı kevaşe. sonra bırakıp elimi göğsünün altını altını yaladım. ikimizde uçuyorduk. sonra bende dayanamayıp kendi boxerımı kendim indirdim amk. aletimi verdim eline. nasıl hızlıca çekiyor o azgınlıkla var ya anlatamam size. sanki borçluymuş gibi asıldıkça asılıyor huur. bende bunun taytı indirdim sonra. ikimizde çırıl çıplak kalmıştık. sonra ellerimi kalçalarına atıp kendime çektim yine. sokmadım ama sadece sıcacık dıbına bastırdım damarımla. bastırdıkça bastırdım. sonra biraz geri itip elimle tutup gibimi gezdirdip sürtmeye başladım amın dudaklarında. biraz daha sürttükten sonra yavaaaş yavaş girmeye başladım hafiften. başını soktum sadece ahhh yapıp hemen sardı boynumdan. biraz daha girdim dahada sıktı boynumdan. komple girdim ooohhhhhhhhhh diye bir bağırdı. kaldık 4 5 saniye öylece. çıkardım sonra nasıl tatlı bir gülüşü vardı göreceksiniz. birdaha hadi bir daha der gibi gülümsüyordu...