ibretlik otostop hikayemi anlatıyorum gelinnnnnnn

Lan kısa yazıyon bare seri yaz amk 2 saatte yazıyon 2 cümle amk

bu ikisi bir geldi içerden. jartiyer falan giymişler, böyle sadece iç çamaşırları var üzerlerinde. biz eren'le orda kalp krizi geçiriyoruz amk. hayatımızda ilk defa canlı kadın görmüşüz o halde 15,16 yaşındayız. neyse biz donduk kaldık bunların karşısında mal gibi, dilimiz tutuldu. bunlar geldi yanımıza, odalara geçelim mi diye. direk yapıştık bunlara geçtik tabi odalara. bundan sonrasında eren'i çok net hatırlamıyorum baştan söyliyim. hikaye artık bireysele kayıyor tamamen

eee amk cok gez yazıyon

anlat panpa dinliok

neyse ben tuvalete gittim, işedim falan. ondan sonra yüzümü yıkarken ciddi anlamda sarhoş olduğumu farkettim artık. sonra baktım bunların odalarının kapıları kapalı 2'sinin de. şey etmedim hiç, direk geçtim salona, baktım eren'in içi geçmiş amk. kanepede öyle mal gibi yatıyor falan. sonra dedim bu böyle olmayacak ne yapacaz biz sabaha kadar burda oturacaz mı böyle derken kapı açıldı içerden. biz direk sustuk, hiç istifimizi bozmadan tv izlemeye devam ediyoruz sözde.

Seri seri seri

o arada didem banyodan çıktı biz de salonda oturuyoruz, senem tam içeri giderken şişeyi yanımıza bıraktı alır içersiniz diye. neyse gitti bu, didem de gelmedi yanımıza bir süre. biz eren'le takılıyoruz içerde öyle. bir yandan içiyoruz bir yandan acaba verirler mi falan diye düşünüyoruz amk rezalet. sonra şişe bitti, benim de tuvaletim geldi amk, zaten epey de olmuştu heralde su sesi falan gelmiyordu artık içerden.

neyse sonra bindik tekrar arabaya. bunlar 'ya direk eve mi geçsek, biz epey yorulduk kaç saattir yol gidiyoruz' dediler. biz de oluru bastık direk. neyse bunlar zütürdü bizi ayazağada bir yere ama ev baya lüks. hani nasıl desem, apartman dairesi ama ev baya geniş 4 odalı falan. bir de ayazağanın neresinde olduğu da tam belli değil. metro durağı falan görünüyor ama uzakta görünüyor epey öyle söyliyim. biz girdik tabi eve, çantalar falan yanımızda. siz burda tek mi kalıyorsunuz dedik, evet dediler. ben de kuzen falanlardır heralde ne bileyim diye çok düşünmedim. karıların adlarına didem ve senem diyorum bunlara yakın bir şeydi zaten isimleri, ifşa olmasınlar. neyse biz geçtik salona televizyon falan açtık bunların biri de mutfakta bir şeyler yapıyor. diğeri de içerde, üstünü falan değiştiriyor heralde. sonra didem banyoya giriyorum ben dedi. senem de 'tamam peşinden de ben girecem çabuk ol' dedi. tam o arada da senem salona gelmişti. bir şey istiyor musunuz falan diye sordu. içki falan da var isterseniz dedi. bizde de deli cesareti amk, tanımadığımız evde kabul ettik dedik iyi bir şey varsa alırız falan.

yaz kanka ben okuyom

beyler okuyorsunuz değil mi?

dağa taşa anlatıyormuş gibi hissetmeye başladım da

araba da basıyor bu arada 200-220 falan uçuyoruz amk. ondan sonra mahmutbey gişelerine geldik. bilen bilir mahmutbey gişelerini, artık istanbul'un içine girmiş sayılırsınız ondan sonra. bu arada saat 7'ye geliyor. eren de bayrampaşada oturuyor epey yaklaştık biz de oralara. bu iki karı birden demesin mi 'ya hazır cuma akşamı, gelsenize bizle takılırız dışarda' dediler. biz direk tabi orda iki patates şaşkınlıkla 'e e olur heralde' falan derken bunlar başladı direk yok 'eğleniriz, falan sonra da eve gideriz' dediler. biz kabul ettik etmesine de büyük bir sorun vardı, aileler.. neyse biz bunlara dedik salak gibi 'ailelere haber vermemiz lazım' diye. bunlar da tamam dedi, çektiler esenler tarafında bir yere arabayı, indik biz aşağı düşünüyoruz amk ne söylesek diye. biz bunları gibecez diye düşünüyoruz çünkü, gece için bir yalan bulmamız lazımdı direk. sonra benim aklıma geldi. dedim 'eren sen ara babanı, anneni bu akşam bizde kalacağını söyle, ben de benimkilere sizde kalacağımı söyliyim' dedim. lan olur mu öyle şey falan derken aklımıza başka bir şey gelmedi. aradık söyledik aileleri hallettik öyle

devam et a.k

işte biz anlattık bunlara her şeyi. istanbul'da oturuyoruz, yatılı okuyoruz, böyle böyle bir salaklık yapalım dedik ondan bu haldeyiz falan. en son nerede oturduğumuzu sordular. ilçe söyledik biz de. eren avrupa yakasında ben de anadolu yakasında oturuyorum zaten. bunlar dedi 'biz de şişli-ayazağa'da oturuyoruz'. sonra işte bunlar biz acıktık şurda durup yemek yiyecez siz de gelin dediler. biz direk 'yok ya biz masraf çıkarmayalım, zaten eve gidecez' dedik bunlara.(açlıktan ölüyorlar) ısrar ettiler, biz de kıramadık (!) kabul ettik. o arada da işte tiplere falan dikkat ettik, baya baya alımlı hatunlar yani ikisi de. hani böyle çok über bir suratları falan yok ama hoşlar yani giderleri var. her neyse, tıkındık döndük arabaya tekrar. eren bunlara sordu 'siz istanbul'daysanız buralarda napıyorsunuz' tarzı bir şey söyledi. bunlar da 'ara ara gider geliriz biz böyle' falan diye geçiştirdiler. biz de üstelemedik çok zaten. gibimizde de değildi açıkçası :D

eee devam oc

açtık kapıyı baktık iki tane kadın. biz direk bin gibi sırıttık tabi liseli iki tane abazan otostop çekmiş ve mercedes'li 2 tane karıya denk gelmişiz amk. sonra işte dedik istanbul'a gidiyoruz. bunlar da dedi 'biz de gidiyoruz atlayın' falan. biz bindik arabaya, leş gibiyiz amk. terlemişiz, üstümüzde tişört tak olmuş, altta gri pantolon. oturduk arka koltuğa, direk klima suratımıza vurduğu gibi rahatlığın dibine vurduk zaten orda. bir yandan da sanki ne olacaksa birbirimize bakıp sırıtıyoruz amk karıların arabasına binmişiz diye. tabi ikimizin de daha önceden gibişi falan yok, erkek yurdunda kalan iki tane liseliyiz. işte yol devam ederken, bunlar sorular soruyor habire, nerde okuyorsunuz, nasıl geldiniz buraya falan filan baya baya muhabbet döndürüyoruz

Ne zaman gibicekler amk

neyse beklemeye devam ediyoruz. tabi güneş tepede çarpıyor iyice amk beni, bira da içmişim kafa daha hoş olmaya başladı. sonra yol kenarındaki şarampollere oturduk bekliyoruz umutsuz umutsuz. bir baktık yolun ucunda bir tane araba geliyor. dedim 'lan eren bu araba duracak amk içime doğdu lan' diye sonra yaklaştı araba biraz daha. baktık mercedes amk, dedik bu gibsen durup almaz bizi. yolun kenarında ölümü bekler gibi duran iki tane liseliyi kim alır. araba da şu e serisinden heralde, böyle afilli bir şey, içi görünmüyor falan. neyse bu yaklaştı, ben parmağı kaldırdım buna umutsuzca, önce gitti sandım. baktım bu 20 metre kadar ilerde durdu. biz nasıl mutlu olduk amk, direk çantaları kaptığımız gibi yapıştık arabaya

devam conom

sonra adam bizi bıraktı otobanın orda. tam tem'in yanındayız yani, katılım yolunda bekliyoruz ki araba geçsin de durdurup istanbul'a gidek artık. gişeleri falan görüyoruz tabi. takdir edersiniz ki otobandan geçen arabaları durdurma gibi bir şansımız yok. o yüzden katılım yolunda bekliyoruz ki şansımız artsın. amk bekle bekle gelmiyor kimse. 2,3 tane araba geçti onlar da bizi almadı geçti gitti direk. ama en azından arabaların nerdeyse hepsi 34 plaka yani, hiç yoktan artık istanbul garanti gibi bir şey dursa bir tane araba