ibretlik bir sikişim acıklı beyler

rezerv edenler için...

bundan tam 4 yıl önce, 17 yaşlarımdayım. lise 4'e geççez ya, bi heyecan var tabi amk. iyice büyüdük sanıyoruz falan. neyse günler öyle bi geçti ki ben bile anlamadım nasıl geçtiğini. ahmet diye bi arkadaşımla tanıştım lise 4 de. bu bin kızlarla arası çok iyi olan, çoğu kızı gibmeden bırakmayan biri. bununla yakın zamanda kanka olduk. konu kızlardan açıldı. eylül diye bi kız varmış. sevgilisi yokmuş, olsada elini bile zor tutturuyormuş.

benim aklımdan 1001 türlü şey geçti tabi amk. beni beğenmez, beni napsın kız falan. kızın resmini de gösterdi, yolda görsem peşinden giderim yani.(abaza değilim lan, güzelliğini anlatmak için söyledim.) kızın facebook hesabı varmış. eve gider gitmez ilk işim ona bakmak oldu. kızın tam 784 arkadaşı vardı, benim umutlar iyice suya yattı tabi amk.

neyse, gece bu ahmetle içmeye çıktık bigün. parkta oturduk, biralarımızı yudumlarken bu binin telefonu çaldı. o kafayla telefona bakmadan açtı bu. telefondaki eylülün en yakın arkadaşı yağmur. ne oldu demeye kalmadan, bu huur eylül bileklerini kesti, hemen bize gel hastaneye zütürelim dedi. eylülün çığlıkları telefona kadar geliyodu. koşa koşa arabaya gittik, bu binin kafa iyi olduğundan arabayı ben kullandım. yolda giderken fırsat bu fırsat, bu kızın işini bu gece bitiriyim amk diye geçirmiyo değildim aklımdan.

neyse, yağmurların evin kapıya geldik. kapıyı çalıyoruz kimse açmıyo amk. 5-10 dk sonra geldiler. bu huurlar da içmiş, banyoya sızmışlar. ortada ne bilek var ne kan amk. ahmetin gelmeyeceğini bildikleri için böyle bi yalan uydurmuşlar. içeri girdik eylül yanındaki arkadaşıyla fısıldaşıyodu. 3 kişilermiş. yağmur bize bi kahve yaptı, içeri geçtik. herkes bana bakıyo bu kim diye amk.

ahmet tanıttı, kardeşim gibidir falan. gönül isterdi ki 12,5 saat kalalım ama, 1,5 saat kadar orda kaldık. neyse işte bunlar içeri gitti gizli gizli konuşuyolar. biz ahmetle kaldık mal gibi amk. kızlar geldi, bizim canımız sıkıldı, hadi bişey oynayalım dedi yağmur. ne yapalım ne yapalım derken, şişe çevirmece geldi aklımıza amk. bu huurların zulasında biralar varmış, hem içtik hem oynadık. ortaya dökülmeyen hiç bi gibim kalmadı. birbirimizin herşeyini öğrenmiştik artık.

bu olaylada eylül'ü tanıma fırsatım oldu tabi. ben sigara içmeye çıkıp geliyorum diyip çıktım balkona. arkamdan eylül geldi. heyecandan ne yapacağımı bilmiyordum amk. kızın yüzüne bile bakamıyodum. ahmetle baya samimisiniz sanırım dedi. evet dedim, kısa zamandır tanışıyoruz ama kardeşim gibi sevdiğim biridir. gözlerimin içine öyle bi baktı ki, kafamdan kaynar sular döküldü sanki amk.

memnun oldum deyip elini uzattı. bende dedim, sıktım elini. zütüme kadar ter boşaldı resmen. bu zamana kadar kimsenin elini bile tutmamış bi kız, elimi sıkmıştı çünkü. aklımdanda geçmiyor değildi, lan bu kız elini bile kimseye vermemiş ama kutu kutu bira içiyo? vardı bi çelişki, fena şüphelenmiştim..

neyse, herkes dağıldı evlerine. bütün gece uyuyamadım kızı düşünmekten. aradan 1 hafta falan geçti, ahmet mesaj attı. mesajda yağmurun bizi çağırdığı, hep beraber başka bi arkadaşlarına gideceğimizi söyledi. ben hazırlandım, gittim ahmeti aldım. ordanda yağmurlara geçtik.

eylül de yağmurdaydı, hep beraber gittik kızın evine. kızın adı elif. uzun boylu, at gibi, kumral bi kız. neyse oturduk bi 25-30 dk, bunlar yine sıkıldık dedi. bu elif denen hakiki fahişenin aklına süper bi fikir geldi o dakika amk.

yine şişe çevirmece amk. şişe çevirmece oynayalım ama, üst çıkarmalı dedi. ahmetle göz göze geldik. içimden resmen kahkaha atıyorum, ama kızlara her zaman oynuyomuşuz gibi, siz bilirsiniz dedik. hazırlıklar tamamlandı, şişe çevrildi. ilk şişe ahmete çıktı. bu huurlar bağırmaya başladı.

ahmet üstündekini çıkardı, buda cılız gibim gibi vücudu olan bi herif. neyse bidaha çevirdik şişeyi, bu sefer elife geldi. elif tek hamleyle çıkardı üstündeki tşörtü. içinde siyah südyen vardı. 15-20 dk içinde kimsede bişey kalmadı. elif huursunun aklına yine bi fikir geldi.

bu sefer şişenin alt kısmı kime gelirse, üst kısmının geldiği kişiyi öpecekti.(dudaktan) olayların bu kadar çabuk gelişmesi gerçekten çok şaşırtıcı, aptal gibi sağa sola bakıyodum amk. neyse, şişeyi yağmur çevirdi. alt tarafı elife, üst tarafı bana geldi. şansıma sokaydım da, eylül gelseydi amk.

elif, dudağıma öyle bi yapıştı ki, vakumladı resmen. yalnız o sırada gibim öyle bi yanıyoki anlatamam beyler. pancar gibi oldu amk. şişeyi 5-6 kez çevirdikten sonra alt tarafı bana üst tarafı eylüle geldi. şimdi istediğim şey olmuştu, eylülün dudaklarına yapışmanın vakti gelmişti. başta o da çekindi ama, öptüm. hayatımın en güzel saniyeleriydi amk.

oyun bitti, herkes birbirini öpmüştü resmen. (erkek erkeği, kız kızı öpmüyordu hee) * eylülün telefonunu aldım. gece gündüz mesajlaşıyorduk artık. kızı gibmek isterken, aklımda başka bir şey yokken aşık oldum resmen. bi gece evdeyken mesaj geldi. eylülün en yakın arkadaşı yağmurdandı mesaj. yağmur benden çok hoşlandığını, aklından çıkmadığımı söylüyoda mesajda. şimdi yannanı yedik dedim. yağmurun benden hoşlandığını eylül duyarsa, kötü olacaktı. çünkü başından bile istediğim kızı elimden kaçırmak istemiyordum.

imkansız dediğim kızla, çıkma seviyesine gelmiştim. yağmura eylülden hoşlandığımı, ama bunu ona çaktırmamasını istedim. mesajda sadece ok yazıyordu. belli ki baya bozuldu. bende gibime bile takmadım tabi. keşke taksaymışım. bu huur, eylülü kıskanmaya başladı. eskiden partiler düzenlerdi onlar da yok. benim olacaksın falan diye mesajlar gelmeye başladı.

trip yapıyordu belli ki. yağmurla ilgilenip çıktım yukarı, banyoya. kapıyı kilitlemiş, ne yaptıysam açmadı. sonunda o da sıkılıp açtı kapıyı. içeri girdim, kilitledim kapıyı. olan biten herşeyi anlatıp atladım dudaklarına. yalnız öyle bi öpüşüyoruzki, çıkan sesleri duysanız..

neyse, kapıyı açtım indik aşağı. gittik eve. gece aradım eylülü, direk benimle çıkarmısın dedim amk. bilmiyorum, kafam çok karışık dedi. kapattım telefonu yüzüne, trip yapıyorum güya. ama üzüldüm gerçekten, o kadar şey yaşadık, bana söylediği şeye bak. neyse tekrar aradı beni. açtım. öyle demek istemediğini, kabul ettiğini, beni çok sevdiğini söyledi.

yarın buluşabilirmiyiz falan dedim. babası işte, annesi yok. zütüm yere vura vura gittim evlerine. heyecandan ne yapacağımı bilmiyorum amk. bira açtı her zaman ki gibi. içtik, kafalar iyi falan. bu iyice saçmalamaya başladı. çıkardım yukarı yatırcam. niyeyse aklımda hiç gibmek yok amk, yatırıp tv izlicem. neyse tam yatırdım gidiyorum..

tuttu kolumdan, çekti üstüne. öpüyo falan, yicek amk resmen. üzerimizdekileri çıkardık, sevişiyoruz hala. cesaretimi toplayıp bakiremisin diye sordum. hayır dedi, sevişmeyi falan bıraktım. çöktüm resmen amk. ağlayacak duruma geldim. elim ayağım boşaldı resmen. hiç bu kadar kötü olmamıştım hayatımda. "kim?" dedim.

lise 2 deki bi sınıf arkadaşım dedi.(kafası önde.) "ne zaman?" dedim. geçen sene dedi. o an yedim hayattan bi tokat daha, ben hiç mi mutlu olamicam diye sordum kendi kendime. üstümü giyip koşa koşa çıktım dışarı.

neyse, atladım arabaya gittim sahile. oturuyorum tek başıma. arıyo açmıyorum. ahmet aradı sonra, eylül seni çok seviyomuş evde bekliyomuş cart curt. nerde olduğumu bildiği için geldi ahmet yanıma. zorla zütürdü eylülün evine.

bende yaptığımın salaklık olduğunu anladım, aşk'ı unutmuştum artık. gibişe bakacaktım. gittim evine. kafası önde açtı kapıyı. tutup kolundan çıkardım yukarı. ne prezervatif kullandım ne bişey. gibimde değildi o saatten sonra hiçbir şey. işimi bitirdim, ayrıldım. hala hatırladıkça yanar içim. kimseye güvenmemeyi o gün anlamıştım. size tavsiyem, kimseye, ama kimseye güvenmeyin. bu zamana kadar kimsenin elini tutmamış evet, gelene bacaklarını açmış o huur...