ibretlik bir hikaye daha beyler

devam et at gibi

devam et at gibi

devam et at gibi

aa çok güzeldi devam et

yazdıgın saate bak olmaz tabi cınııığıım

ses seda yok... yarına kadar mola... yarın kalabalık saatte devam...

neyse beyler binanın önünden ayrıldık yürüyoruz yolda... balkonlardan camlardan trolar bize laf atıyo... bizim seko kiloludur biraz ama tarz çocuktur... şekil şemal yerinde yani... hani bende ufak tefek değilim ama seko benden daha iri... 106 kilo falan boy da 1.85 civarı... hani bu adanalı mı ne bi dizi vardı orda saçları geriye yatıran polis bi avel vardı , ona benzetirlerdi bunu... yürürken balkondan trolar laf atıyo buna

- şşşt yakışıklı bak bakim buraya... gibişmek istermisin cınııım...

bizde tepki yok tabi eğdik başı gidiyoruz ama ben gülüyorum çaktırmadan...

-şşşt sana diyorum lan koca zütlü baksana buraya...

ben başladım açık açık gülmeye artık... dürttüm bunu
-şş seko sana diyo olm koca zütlü...
-sen sus lan senin sanki aşşa kalır yanın var amk... bakmazsanız bakmayın lan zaten kocazütlüleri hiç sevmem... fındık züt lazım bana...
-olm seko koş lan biz bunlara yanlışlıkla kaysak iş bitince sıra bende dicek şunlara bak amk zütüne göre adam seçiyolar...

adımları daha da sıklaştırdık... aynen topuk beyler resmen koşuyoruz amk...

-şimdi efendim biz bi piyasa araştırması yapıyoruz da parlement içen müşterilerimize memnuniyet testi yapıyoruz , vaktiniz varsa birkaç soru sorabilirmiyiz ?
-benim parlement içtiğimi nerden biliyoğsuzun siz?

farkındaysanız , hanımefendi , beyfendi , abi abla yok... efendim diyip geçiştiriyorum...
sıçtık amk... bakkal beni söylemeyin dedi... hemen dansöz mod on :

-şimdi efendim şurda birine sorduk sokağın başında o söyledi...
-nası bi tipti ? sarışın mı?
-evet, kırmızı mini etekli...
-hmmm... kesin derya huursudur o... neyse sor bakalım ne sorucan...

klagib sorular... ne zamandır içiyosunuz, neden parlement, son zamanlarda bi değişim farkettinizmi falan filan...

ve sonunda geldik işin en zor kısmına... onunla anket yaptığımı ispatlamak için isim soyad telefon numarası falan alamam lazım...

-isim murat tı değilmi ?
-nuran yaz cınım...
-peki nuran... soyad...
-bilmem ne(hatırlamıyorum bişey söyledi işte) bana bak bizi fişlemiyonuz dimi sigara ayaana?
-yok efendim ne haddimize... hani ben sizinle bu görüşmeyi gerçekleştirdiğimi ıspatlamak için soruyorum bunları... bide size ulaşabileceğimiz telefon numarası isteyeceğim o kadar...
-ay telefon falan vermem ben...

ne ettiysem telefon numarası alamıyorum muallakden... bende yine flaşlar çaktı :

-seni iş için arayan müşterilerine verdiğin telefonun varmı?
-var
-ver onu... bak beleş reklam işte , her yerde yayıcam eskort numarası diye...
-vallaha mı?
-vallaha lan... gördüğüm her yere yazmazsam huur çocuğuyum...
-tamam lan yaz sıfır beşyüz bilmem kaç...

telefonu da aldık... cinsiyet ?

ne yazsam amk soramıyorum da... ama mesleği sordum...
-meslek ne yazalım
-travisti yaz anam...
???
-ulan yavşak ben yapmaya utanmıyorum sen yazmayamı utanıyosun travesti yaz işte...

hay amk yazdım geçtim artık napalım...

neyse iyi akşamlar diledik aynen sekoya döndüm , olm dedim burdan kaçalım valla giberler burda bizi...
aynen kanka dedi... ufaktan yol almaya başladık biz...

neyse abi girdik biz sokağa ama sokak bi acayip amk... 3-4 katlı birbirinin aynısı binalar... camlar balkonlar demir kafes kaplı... her tarafti karılar... tabi biz onları karı sanıyoz dikkatli bakmadığımız için... bulduk apartmanı bastık zile... kapının yanındaki cam açıldı birden:

-kim oğğğ?
-eee şey biz murat beye bakmıştık...
-buyur şekerim benim...

murat aslında bey değilmiş beyler... eleman travesti çıktı...

- ya şey abi , pardon abla...
ne diyceğimi şaşırdım amk afalladım birden...

-gibişemi geldin cınııığğmm...

vay amk lan ben birazsonra hatunun yanına gitçem düştüğüm pozisyona bak...

beyler arada ses verin amk muallak eksilesin ben şukularım denk gelir...

alsancak kıbrıs şehitlerine indik... ara sokaklardan birinde bi bakkala girdik... dedik abi senin devamlı parlement kullanan müşterin varmı ? hayırdır dedi abi... dedik abi böyle böyle anket yapmamız lazım... bak şu sokaktan dönün orda 3. binada murat var ama benim gönderdiğimi söylemeyin... tamam abi sağol... nası bulcaz bu muratı... en alttaki zile basın çıkaro... eyvallah abi dedik çıktık...

bi kaç gün sonrası... ofiste oturuyoruz artık akşam olmak üzere... aradım bunu buluşalım falan diye olur dedi... tam o sırada bizim müdür geldi... yanımda da çok sevdiğim bi arkadaşım var beraber çalışıyoruz adı serkan... ya beyler dedi parlementin piyasa araştırması anketi var , öğrenci çocuklara vermiştik becerememişler bize bunları yaparmısınız? olur abi dedik...

müdür proje brifi veriyo :

denekler en az 6 aydır parlement içiyor olacak
parlementten başka sigara içmiyor olacak
25 yaş üstü olacak...

dıbına kodumun öğrencileri 25 yaş altı kotasını doldurmuş tabi... okulda arkadaşlarına yap yap geç yalan yanlış... iş başa düşmüş yapıcaz... seko kalk dedim gidelim...

@19 gibtir et panpa eksilesinler...

neyse yemeği yedik geçtik film izliyoruz falan... bi ara bana döndü baktı öyle... yavaş yavaş yaklaştım dudaklarına... başladım öpmeye... altında bi kot etek böyle dizlerinin üstüne kadar geliyo... elimi attım bacaklarına... abi herşey kıvama gelmiş çıldırmak üzereyim amk... tam üstünü çıkartayım diye hamle yaptım dur dedi... nooldu ? ya ben çok geç kaldım annemler bekler dedi... iyi dedim ben bunu otobüs durağına bıraktım...

neyse beyler bizim muhabbetler ilerledi tabi , bi gün allem ettim kallem ettim benim eve getirdim bunu... bende tv falan yok tabi bi masaüstü pc var o... film falan dolu ama ikincil harddiskte... bide bekar evi ya kimse kurcalamıyo etmiyo diye ferrelar masaüstünde... sen bilgisayarı aç bende yicek bişeyler hazırliim diyip mutfağa geçtim... bizimki açmış pc yi bu nedir bu nedir kurcuklarken ferre açılmış birden... ses açık sonuna kadar 5+1 var ah uh sesler geliyo salondan...

abi bi girdim salona kız klavyeye falan vuruyo telaş yapmış kapatmaya çalııyo kapatamıyo da kıpkırmızı... ya zaten böyle aşırı masum bi güzelliği var böyle yanaklar falan kıpkırmızı olmuş nasıl ama biliyomusun offf... çıldırcam amk... neyse ben kapadım videoyu gittim mutfağa... geri geldiğimde oturmuş kenarda öyle elleri dizlerinde put gibi oturuyo... hadi dedim masaya gel bişeyler yiyelim...

aga şimdi iş icabı geldik benim bunu tartmam lazım derecesine bakmam lazım... bunlar için en az 45saniye zaman lazım... ve bunları kıza çaktırmadan yapamam lazım amk... kıza arkana bak falan desem yemez amk... yese bile süre az... hızlı düşünüp bahane bulamam lazım...
aynen flaş çaktı bende:

-ya burnunda bişey var..
-ne vaaar ?

yüzündeki ifadeyi görmeniz lazım... ağlicak nerdeyse... cebimden selpak çıkardım hemen uzattım... başladı silmeye falan..

-gittimi ? dedi
-yok... içeri kaçtı... ay sallanıyo ucunda ıyyy iğrenç yaa...
-ya çokmu kötü...
-kötü kötü... koş tuvalette yıka... düşçek bak koş...

beyler kızın gözler doldu ağlicak amk... koşa koşa tuvalete gitti... ben tabi o arada masa altında tartı derece işini hallettim şip şak...

yazık günah lan hem kıro hem sümüklü yaptım kızı iki dakkada amk... eminim ömrü boyunca unutamaz o günü...

neyse beyler girdik mekana aramızda geçen muhabbet şu

-ne içersin ?
-çay
-çay?
-evet
-kızım kahve mekanı burası çay ne gezer burda ?
-ne içiyim
-bilmem... ne istiyosan...
-sen ne içiceksin...
-hmmmm... ben karamel machiatto içiyim yaa... çok severim...
-o nasıl bişey ?
-güzel bişey...
-peki o zaman bende ondan içeyim...

ya dıbına kodumun kekosu yaaah... diyorum içimden ama bi yandan da üzülüyorum amk... gariban kız ne bilsin machiatto falan...

2 short boy karamel machiatto alıp çıktık dışarı biz...

bu entry sayılmaz

keservelerimizi alalım tanıyorum bu bini

@12 yazıyoz ya lan gibik...

neyse bi gün ofisteyken aradım ben bunu karşıyakadaymış... gel alsancağa form dolduralım sana dedim... ofise geldi... tam o gün de bana ilk defa gölge müşteri işi verdiler... starbucks a gidip karamel machiatto alıcam sonra çıkışta derecesini ağırlığını ölçücem (cep boy kuyumcu terazisiyle hassas derece veriyolar) not alıcam... bide işte içerde elemanların hareketleri falan ortamın temizliği... bunları not alıyosun... hatuna dedim gel biyerlerde bişeyler içelim , olur dedi... aynen starbucks a... kız hayatında starbucks falan görmemiş tabi... ha bende hergün giden adam değilim bi de o aralar durumlar terso ama şirket karşılıyo ya şirketin parasıyla yapıyorum artizliğimi...

zaten bu starbucks dalgasına çok hatun zütürdüm ya o da ayrı konu... (bkz: ibretlik starbucks hikayem koşun binler)

akşam bana mesaj atıyo napıyosun falan diye... bende klagib giblemiyo triplerindeyim 20dk sonra falan cevap yazmalar... liseliler için dip not : kızları giblemezseniz gibersiniz... giblenmeyen kız bu beni niye beğenmiyo tribine girer... neyse işte mesajlaşmalar falan... bana pazar günü napıyosun diye mesaj atmış... hiç bi işim olmamasına rağmen bi bahane uydurdum... pazartesi salı çarşamba... hepsine bi bahanem var... ben bi gün boşa çıkarsam heber veririm sana dedim... gibe gibe olur dedi...