ibret dolu hikayem

neyse çıktık dışarı, beni vurucak herhalde diye içimden geçiriyorum, orda bi kafe var okulun dışında, gittik oraya oturduk 2 çay dedi, bide sigara uzattı, yok abi dedim saol. dedi senin selmayla aranda ne var? ben zaten züt gitti dedim, abi okulda tanıştık arkadasız yani bişey oldugu yok. herif böle bi sustu 10 sn falan, sonra dibime kadar girip, bak dedi, şimdi beni iyi dinle. kafamı salladım bende. O kız şizofren, ben ona dayanmadgım için ayrı evde kalıyo ama akşamları kontrole gidiyorum iyi mi diye bakmak için. içimden öyle küfürler ediyorum ki ama düştügüm hale, hangisine inansam dedim, e dedim abi geçen gün bi elemanı dövmüşsün. oglum kız ilk tanıştıgı çocuga yapışıyo sülük gibi utanmasa evlenicek, bizim ailemizin bi adı var bi sanı var, en önemlisi mirası var. kıza deli raporu alsak adı çıkıcak, deli raporu almayıncada men falan edilmiyo dedi. ananı gibeyi ananı gibeyim diyorum bende. vardı kızda bi gariplik.

@54 bin ya, adamın toplamda 200 entrysi var zaten 50 sini şimdi buraya girdi dalyarak.

gitti yüzbaşının avlu kapısında asmanın altında, gölgesinde durdu. i̇ki
gün yüzbaşı her sabah her akşam önünde geçti, onu görmedi. üçüncü günün sabahı
yüzbaşı bir türküyle uyandı, yanık, keskin, acı, gür, çın çın öten, çığlık
çığlığa... pencereden baktı. bağdaş kurup yumulmuş, elini kulağına atmış,
ığranarak türkü söyleyeni gördü. adam kupkuruydu. bir deri bir kemik kalmış,
boynu da incelip uzamış, türküyle birlikte boynu da sünüyor, inceliyordu.
gözleri adamı bir yerlerden ısırıyordu ama, adamı bir türlü tanıyamadı. kalktı
giyindi. yumulmuş türkü söyleyenin yanına geldi, yanına gelmesiyle adamı
tanıması bir oldu. kahkahalarla gülmeğe başladı. kasıklarını tuta tuta, boyun
damarları şişerek, yüzü kırmızı olarak..

açtım kapıyı, açmaz olaydım. girdi bana yalan söyledin dedi, aglayarak, baktım kız hıçkıra hıçkıra aglıyo sarıldım sakinleşsin diye, bırak dedi, bıraktım, gözüne bakmıyorum ama tekrar aynısı olmasın diye, kapının yanında mutfak var kız ekmek bıçagını alıp bana bi döndü, ananın amı dedim abi ananın amı, selma sakin ol diyorum, hayvan herif, cigerini deşicem senin diyo, arada gülüyo falan. bu evden çıkmam lazım dedim. sonrada gökhan a söyleyim alsın şunu.

sonra yemekler bitti kahvelerimizi içiyoruz baba dediki dedi dalyaraklı oglum, yaşlıda bi adam bu arada rahat 60 vardır. Bak dedi ben bu kıza deli raporu alsam, biz rezil oluruz. abisinden başkası sahip çıkamıyo dedi, ya deliye çıkacak adı, ya huur olucak dedi bilmemne holding in sahibiyim ben, ve şirketin %10 u kızıma ait dedi. kendisi asla kabul etmiyo haklarını vermeyi, en çokta gidip bizden habersiz biriyle evlenecek yada devredecek şirketi yakıcak dedi ondan korkuyorum. bide garip bi aksanı vardı herifin ama tane tane konusuyodu. benim sana bi önerim var dedi sonra. noluyo falan dedim bende tabi içimden hemen. iyi bişey gelmicegi kesindi, bunlardan bi kere hayır görmedim çünkü.

takip eden var mı lan bu arada? kendi kendime mi anlatıyorum? rahatladı gerçi aq yinede.

yolda aklımdan bin türlü şey geçiyo, acaba beyin kanamasımı geçirdi, öldü mü bişey mi oldu. derken hemen gökhan geldi, çıkar çıkmaz aramıştım zaten ben bu arada, evden baya uzaklaşmıştım, 45 dakka ya olmuştu ya olmamıştı ben evden çıkalı ki döndük. bi baktım kapıda polis dedim bi yannanı yedik abicim sapıyla. kız kafasını tuvalet camından çıkarıp bagırmış beni eve hapsettiler demiş komşuda kapıyı açamayınca polise haber vermiş. neyse bizi görünce hemen aldılar, karakol a gittik. anlattık durumu, neyle suçlandıgınızı biliyomusunuz dediler, hayır dedik, zorla fuhuş yaptırmaktan dedi, ben orda bayılacak gibi oldum.

abim sana ne dedi diye sordu, bende deli abi dedim sonuçta tartışcak halim yok, bişey demedi ya, ama bundan sonra görüşemicez dedim, telefon kesildi. neyse okul binasına girdim, kantine geçtim oturuyorum tek başıma olayları düşünüyorum derken bi baktım selma nın arkadaslarından biri, kapıdan bi bakındı, sonra koşar adım yanıma geldi, çabuk gel dedi. neyse gittim, kızlar tuvaletine soktu, ananın amı dedim ben bunu gibmem bununda abisi çıkacak, neyse bi baktım selma yerde yanında 2 kız daha tokat falan atıyolar yerde parçalanmış bi telefon var, ananı gibeyim dedim. kız sinir krizi geçirmiş. telefonu parçalamış. Gökhan ı aradım, dedim böyle böyle, hasgibtir dedi. tamam ayılınca haber ver ben gelmiyim görünce sinirleniyo daha beter dedi, tamam dedim. bi kaç dakka sonra kendine geldi kız, ben görünce sarıldı öptü falan, nyse kalktı, derse gitmem lazım dedim, öyle bi baktıkı arkadas gözüme cigerim gibildi sanki. derse diye, arkadan kaçıp eve gittim. oturdum bi yemek yedim, geçtim pc ye takılıyorum, kapı çaldı. bi baktım selma.

okuyanın amında pırasa yetiştiriyim.

hemen samanyolu tv ye yaz hacı. cidden ibretlik.

neyse baktım olacak gibi degil, köşe bucak kaçıyorum ama kızdan. tuvalete girdim en son artık kapıyı kitledim, vuruyo falan kapıya sonra seslerden anladım, dönüp kapıya yaslandı oturuyı, kapının karşıda duvar, kapıyı aniden açıp tekmeyi bi koydum sırtına o korkuyla, gittik kafayı duvara vurdu, bıçagı aldım, kapıyı kitleyip anahtarı aldım ve çıktım evden.

sonra neyse biraz aramadan sonra buldum kızı dedim abi senin gökhan mı? evet dedi dedim deli gibi seni arıyo benimde senle oldugumu bilmiyo, ögrenirse öldürür beni, görüşmeyelim bundan sonra dedim, dedi nolur yapma sende gitme falan, neyse oturdu anlattı, geçen dövdükleri lavugu bunla el ele tutşurken görmüşler meğer, o yüzdenmiş dayak. Ben daha beter tırstım, tamam dedim işte görüşemeyiz bidaha nasısa ögrenir olmaz öyle şey falan dedim. nolur gitme dedi, bildigin gibi degil kıskanıyo dedi, nası yani dedim, abisi kıza aşıkmış beyler, o yüzden babası ayrı evler tutmuş bunlara, büyük olay olmuş aile içinde, akşamları kontrole diye gelip bana sahip oluyo dedi. benim betim benzim attı lan binler, öyle korktugumu hatırlamıyorum, herif hem pgibopat hemde sapık, beni bile giber bu dedim. kıza babana söylesene dedim, oda söz geçiremiyo artık dedi neyse. ben sonra konusalım dedim, tam çıktım ki bi baktım gökhan dışardaki camdan bizi izliyo. varya binler o 3 saniyelik anda aklımdan o kadar çok şey geçtiki, elini tuttumu konusurken kızın falan onu düşünüyorum nası kıvırırım diye, adam girdi içeri, gel dedi dalyarakli bi konusalım senle. gibe gibe gittim tabi.

uso bir çelik yay gibi yerinden fırladı, parmakları yüzbaşının boynuna
kenetlendiler. i̇kisi birden yere düşüp, altalta üstüste toprakta
yuvarlandılar. yüzbaşının boynuna kenetlenmiş usonun elleri sıktıkça, onun
gözleri biraz daha şişiyor, pörtlüyordu. dudakları morarıyor, yüzü sararıyor,
pörtlemiş gözleri yuvalarından fırlamış sünüyordu, kopacak gibi. yüzbaşı yarı
canlı kalıncaya kadar usonun elleri onun boğazını sıktılar. sonra uso korkuyla
dağlara doğru aldı yatırdı.

ve uso dağları gördü. ulu süphandağını. ulu kervan yollarını gördü.
uso mitralyöz, uso bomba, uso çok tüfek, çok candarma, çok asker gördü. uso
yedi yıl dağlarda gezdi

"tazı için geldin gene, değil mi?" diye sordu. "tazı için? kınalı
tazı, öyle mi? tazıyı öldürdüm, öldürdüm," dedi bağırarak. "bir kurşunda... "

vay guzel hıkaye bastım sukuyu

reserved özet geç bin

dedim siz ne diyosunuz falan gökhan söze girdi anlattıda anlattı, babam şu dedi adını verdi telefon numarasını verdi ona sorun dedi, telefonla olmaz buraya gelmesi lazım dedi adam, peki söyleyin gelsin dedi gökhan da. sizde bu gece burada kalıcaksınız dedi nezarethanede. hayatımı gibeyim diyorum sürekli, sürekli ama. içerde 1 travesti var, 2 tanede keş kılıklı adam, ben tırstımda allahtan gökhan la düşmüşüm oraya, bi kelime bile etmediler. sabahı zor ettik. baktık babası gelmiş, neyse ifade verdi falan kızında zaten sorgusunda tutarsız cevaplar varmış. saldılar bizi. gökhan ben baba gittik bi lokantaya, kusura bakmayın dedi adam bana, bi yemek ısmarladı, aç gibi daldım tabi.

ve böylece türküler düzdü. her şeyi yüzbaşıya türküyle söyleyecekti.

araya sora yüzbaşıyı burada, bu kasabada, ulu torsun eteğinde buldu.
uso düldül dağını gördü. bakırdan oyulmuş, ala karlıydı. süphandağına
benzetti. ve tazılar gördü. çukurovada ay karınlı.

uzundu, usuldu tazının boyu. karnı bir yay gibi gerilmişti bacakları
üstünde. kınalı kulakları, daha kınalı, kırmızı bacakları, uzun burnu, iri
güzel gözleriyle tazı düşlerinde uçuştu. arabistan çölünden patnos ovasına,
van gölüne yalımlarca sündü.

uso uyuyamadı. uso gene i̇skenderuna geldi. yüzbaşı yok, dediler,
başka bir yere atandı. uso yüzbaşıyı aradı. bulursam bu sefer yüzbaşıyı,
tazımı bana verecek, diyordu. o da insan, baştan sona ona tazıyı anlatacağım.
bir tazı ne ki onun için, ne kadar sevse de bir tazı bir tazıdır. benim için
bir tazı başka bir şeydir. bir tazı tüm kara gözlü arabistan çölüdür. tüm
gazele, van gölü, patnos ovası ve evimin dirliğidir

hayatınızı gibiiim binlerrr
sizi takip edecem diye sigarayı içmeyi unuttum son sigaram da boşa bitti amk