0
halil ergün şu hayatta hiçbir şeyden çekmedi magazincilerden çektiği kadar...
bir isyanında yerden göğe kadar haklı.
“benim eşcinsellik ilgili sorulara yanıt vermemi istiyorlar.
magazinciler bu konuda haberler yapıyor, benim haykırarak yanıt vermemi istedikleri için.
bir insanı bu soruya yanıt vermek zorunda bırakmak pgibolojik şiddettir. kimsenin bunu yapmaya hakkı yok” diye isyan ediyor halil ergün...
haklı, magazinciler bu pgibolojik şiddeti yıllarca yaptı halil ergün’e...
bir insanın cinsel kimliğini pervasızca sorgulamak, en başta insan haklarına haykırı.
yapmamız gereken tek şey, cinsel kimliğini açıklayana da saygı göstermek, bu konuda konuşmak istemeyene de...
magazinciler ergün’e karşı bu kuralı defalarca ihlal ettiler.
bu yüzden ergün’le ilgili yapılan her magazin haberinde gönlüm ister istemez mağdurdan yana oluyor.
i̇şte alkollü araç kullanırken yine takip edildi...
polislerle tartıştı, ehliyetine bu kez iki yıllığına el konuldu.
gönlüm yine mağdurdan yana ama aklım değil.
magazincilerin gözünün bu kadar üzerinde olduğu biri, alkollü araç kullanmamayı öğrenmeli artık.
gece çıkmayı, eğlenmeyi sever halil ergün...
peki bu kadar badire atlatmışken, daha önce ehliyetine altı ay el konulmuşken neden taksiyle gezmeyi öğrenmiyor hâlâ?
“magazinciler beni polise ihbar etti” diyor...
böyle bir ihtimal var. ama sen alkollü araç sürerek buna zemin hazırlarsan magazincilerden bunu yapmamalarını bekleyemezsin.
belaya “gel gel” yapmamayı öğrenmeli halil ergün...
yoksa akıllarda kendisiyle ilgili olumsuz görüntüler kalmaya devam edecek.
kredi kartı kapınızda
bu işte bir saçmalık yok mu? bankalar form doldurtmadan, başvuru almadan, bir şey imzalatmadan önüne gelene kredi kartı dağıtıyor.
eskiden bin tane sayfa imzalatılırdı, bordrolar, sigorta bilgileri istenirdi, kredi kartı ondan sonra gelirdi.
şimdi postayla kapıda...
hiç çalışmadığım, tek kuruş hesabım bile olmayan banka atm kartı gönderiyor.
puan toplayan, para toplayan, mil kazandıran, indirim sağlayan envai çeşit kart var piyasada.
bankalar arasındaki rekabet ürün çeşitliliğini artırıyor iyi güzel de, kredi kartı işinin bu kadar ayağa düşmesi hiç güzel değil...
yıllardır tek bir bankayla çalışıyorum, tek bir kredi kartım var, bu yüzden bana kart gönderip durmayın bankacı arkadaşlar, posta ve kart masraflarınıza yazık oluyor...
sevdiğim iki reklam
•
louis vuitton’un ünlüleri kullandığı reklam kampanyaları müthiş... madonna, francis ford coppola ve kızı sophia, mihail gorbaçov, andre agassi, catherine deneuve, steffi graf’tan sonra futbolun üç efsanesini yan yana getirdiler. maradona, pele ve zidane’ın langırt oynarken çekilen iki kare fotoğrafı çok güzeldi. bu fotoğrafın avrupa’da ilk kez aynı gün sadece dört gazetede yayınlanması, bunlardan birinin de hürriyet olması ayrıca güzeldi...
•
diesel’in bir süredir sürdürdüğü provakatif gazete reklamlarına bayılıyorum. “be stupid” kampanyasından sonra dün de “maalesef ciks değil, jean satıyoruz” fotoğrafı vardı kelebek’te tam sayfa... üzerinde sadece jean olan, yarı çıplak ciksi bir kızın üzerine yazılmıştı bu slogan. diesel bu sıra dışı kampanyasıyla türkiye’nin en cesur markası olmayı çoktan hak etti.
moskova’da 300 dolar... i̇stanbul’da 162 dolarmış...
araştırmayı yapan ünlü forbes dergisi lüks diye hangi restorana gidip 162 dolar ödedi bilmiyorum ama i̇stanbul’da çok daha fazla para ödeyecekleri lüks restoranlar var.
hep gece eğlencesinin pahalı olduğunu yazıyorum ya, bu rakamlara bakıp “gördün mü bizde rakamlar pahalı değil” demeye kalkmasın işletmeciler...
los angeles’ın 700 dolarlık restoranı eminim gerçekten üst düzey bir restorandır.
bizde o kalibrede restoran olsa eminim oradan da 1200 dolara çıkardık...
şehirlerin yemek fiyatlarını anlamak için orta sınıf restoranları kıyaslamak gerekiyor.
bu arada aynı araştırmada dolar milyarderi sayısında i̇stanbul, los angeles’ı geçmiş...
i̇stanbul’da 28 dolar milyarderi yaşıyormuş, los angeles’ta 27...
bu rakamı da görünce araştırmaya iyice şüpheyle baktım...
beyoğlu’yla ilgili iki konu...
•
i̇stiklal caddesi’nde ağa cami’nin yanına alışveriş merkezi yapılıyor. bu yüzden tarihi hacı abdullah restoranının bile tarih olabileceğini yazdım geçen ay...
yıkılacak emek sineması’nın yerine de alışveriş merkezi yapılacak.
emek sineması yıkılsın yıkılmasın diye tartışırken, i̇stiklal’de iki sokak arayla bu kadar alışveriş merkezine gerek var mı diye de sormamız gerekiyor.
•
beyoğlu belediye başkanı ahmet misbah demircan, uzun süredir cihangir ve kasımpaşa tarafına uğramıyor anlaşılan. cihangir otoparkının yapımı sırasında kamyonların berbat ettiği yollar aynen duruyor. otopark bitti, yollar çukur içinde kaldı. akyol caddesi, bütün i̇stanbul’un taksim’e çıktığı yollardan biri. anlaşışan bir tek başkan çıkmıyor...
Tümünü Göster