1. 26.
    0
    derken bir gün, inciden de takip ettiğim michael gibkofield'in bloguna girdim.

    illiminatu gibi komplo teorilerini pek sevmesem de, insanı korkuttuğu ve heyecanlandırdığı bir gerçek. tırstım baya.
    ···
  2. 27.
    0
    ancak, illiminatu dışında yazdığı şeyler daha fazla etkiledi beni.

    özellikle fight clup ile kuranı karşılaştırdığı bölümlerde. "kibir" olayında.

    cidden ekşi hakkında güzel doğruları var. (yanlışları da var tabi)

    ekşinin genel yapısı cidden de, "sıradışı olayları, normal hale" getirmeleri konusu dank etti beynimde.
    ···
  3. 28.
    0
    gidin okuyun bloglarını. gayet güzel. onun da dediği gibi..

    bir kişi bir kişidir. bu kadar kurgudan kopuk ve sıkıcı yazım için kusurua bakmayın
    ···
  4. 29.
    0
    @31 amacım yoktu lan. ben de masturbasyon yaptım burda işte. kafamdakilerin masturbasyonu.
    ···
  5. 30.
    0
    ingiltere, bristol. kebapçı dükkanı.

    19 yaşında istanbullu, beyaz türk bir çocuk ve yanında patronu. köylü bir türk.

    abi diyorum. ben ayrılıcam. gidiyorum. yapamıyorum. orada daha rahattım. akrabalarım, arkadaşlarım falan var.

    kardeş diyor.. sana 4 ayda iş bulamayan akrabalarını gibim ben diyor.

    arkadaşım var diyorum. sıkıştığımda para veriyor. ısmarlıyor falan. durumu iyi.

    çok yanlış kardeş diyor. çok yanlış. öyle şey mi olur diyor.

    iyi abi öyle diyosun ama sen de fransız kadınla yaşamadın mı, o sana bakmadı mı yıllarca. sen onu kullanmış olmadın mı diyorum.

    o da,

    kardeş ama ben onu gibiyordum.

    diyor. arkadaşlık başka.
    ···
  6. 31.
    0
    nefret ediyorum.

    ben burada ne tak yapıyorumu bile sorgulamayacak kadar yoğunum. döner kesiyorum, tavuk şiş yapıyorum. ingilizlerle tek etkileşimim bana laf atmaları.

    11 de dükkanı kapatmak gerekirken, patron "kardeş benim bir işim" var diyip arka kapıdan çıkıp, üst kattaki eve çıkıyor.

    yaşlı komşumuzu çatır çutur gibiyor orada.

    ayak sesleri, ve yatak gıcırtıları karikatürüze edilmiş gibi sanki. dükkanın mutfağından duyuluyor.
    ···
  7. 32.
    0
    tam o sırada, milyonlarca küfür ederken ben. içeri yaşlı ama yırtık etekli bir kadınla, benim yaşlarımda bir çocuk geliyor.

    diyorum. sorry we're closed.

    kadın da, "god sake, do me a favor please" diyor. ya da öyle bi şey.

    diyorum, kapattık her şeyi. ızgarayı falan. anyway ill give you some nuggets and chips diyip, 2 haftalık patates yağının içine atıyorum 2-3 poundluk nuggetsları.

    kadın azıtıyor. marry me falan diyor. oğlu orada onu yatıştırmaya çalışıyor.
    ···
  8. 33.
    0
    lan kadın yapıştı. utanıyorum ben de. çocuğun annesi yazıyor. vay dıbına koyim diyorum.

    neyse veriyorum yemeklerini, çocuk annesinin kolundan tutup arabaya koyuyor ve gelip.

    sorry mate falan diyor.
    ···
  9. 34.
    0
    sonra patron iniyor. aşağıya. dükkanı kapatıyoruz ve içi et kokan arabasına binerken, ön kapının hemen altında açılmış prezervatif paketi görüyorum.

    abi bu ne diyorum, yenge falan.. alim bunu diyorum. (yüzsüzlük dıbına koyim. iğrenç)

    elleme kardeş gibtir et. diyor.
    ···
  10. 35.
    0
    korkuyorum da bazen. patron chat kanallarına giriyor web-camli.

    tam konuşma sırası ona geldiğinde bana işaret veriyor ve, mangal temizlemeye yarayan ucu demir fırçalı matkabı çalıştırıarak eline veriyorum.

    alın bunu ananınızın zütüne sokun orrrospu çocukları diyor kanalda.
    ···
  11. 36.
    0
    http://img1.blockshopper....a73b505bf548330c73083.jpg

    aha böyle evler.

    http://images.portalimage...4/ecimage1/1675475698.jpg

    böyle

    çantamda binlerce, kebap broşürü var. binlerce. hepsini o kapıların zarf atma yerlerinden atmam isteniyor.

    girdiğim bir sokağın başından gidip, tersinden çıkıp diğer sokaklara dalıp not alıcakmışım. başlıyorum büküp, o zarf yerinden atmaya.
    ···
  12. 37.
    0
    5 saat oluyor. patronu arıyorum. geliyor. gideceğiz sanırken, bana döner ve kola veriyor. al yemeğini ye devam et diyor.

    http://gallery.hd.org/_ex...een-from-the-car-1-JR.jpg

    bu tekdüze. ıssız yerlerde. hiç bir canlıyla konuşmadan sadece broşür dağıtıyorum. hücreye kapatılmış gibi. konuşmayı unutmak gibi.

    ne zaman ayılıyorum. tam bir tane daha kapının mektup atma yerine broşür atacakken, köpeğin hızla çarpıp kapıya göğüsüyle vurmasıyla.

    ödüm takuma karışıyor. adrenalin den resmen şoka girdim.
    ···
  13. 38.
    0
    anasını giberim böyle diyorum. ilerleyen günlerde.

    apartmanlar benim için cennet gibi oluyor. 5 katlı bir apartmanın giriş kapısının altından 25-30 hatta 40 tane broşür atıyorum. elimdekiler tükensin diye.

    kimi zaman da çöpe atıyorum.
    ···
  14. 39.
    0
    akşam dükkandayken arıyorlar.

    selam, sanırım sizi gibiyorlar, leafletçiniz rubbish gibi kovun onu, apartmanımızda 20 tane var diyor.

    patron da, kardeş diyor. inanmam. kesin diğer kebapçılar karalıyordur seni diyor.
    ···
  15. 40.
    0
    işte burda dıbını gibeyim bir ahlak çatışması var.

    doğru diyosun. üzülüyorum. evet iyi duygulandırıyorsun, utandırıyorsun. ama e be gibik neden elime veriyorsun o kadar broşürü. napayım ben hergün 6 saat yürümek.

    yalnız olmak.

    konuşmamak. zor diyorum zor

    o da dior ki.

    eee ne kolay ki kardeş.
    ···
  16. 41.
    0
    bazı insanlar her şeyi yapamaz kardeş. istanbullusun. araba kullanıyosundur, motor kullanmayı biliyosundur falan sanmıştım ama boş yetişmişsin.

    bi bilgisayardan anlıyorsun diyor. ne hayallerim vardı aklımda diyor. ve tek tek arabasıyla o evlerin kapısında duruyor ve inip broşur atıyorum. işkence gibi.

    sen oku diyor. oku diyor madem.
    ···
  17. 42.
    0
    @46 ipad o kadar da işe yarar bi şey değil.
    ···
  18. 43.
    0
    işin bana en çok koyan tarafı. bir sene sonra türkiye'ye döndüğüm zaman, kolumun altında economics kitabının değilde. kültür dersanesinin gibindirik yaprak testlerinin olması.

    evet. patronun dediği "okumayı" da beceremedim.
    ···
  19. 44.
    0
    sonra, milliyet.com.tr de bizim lisedeki çocuğun resmini gördüm. dizide oynayacakmış. vay dıbına koyim dedim. demedim değil. ama gibindirik bi şeye benziyor tutmaz falan dedim.

    tuttu.

    ben de gibi tuttum. çünkü bana geç kalmışlığımın, istediklerimden çok uzakta olduğumun bir simgesiydi bu.
    ···
  20. 45.
    0
    adam bir fenomen haline geldiğinde, ben dersanede ingiliz kemal muhabbetine taşşak kurbanı olmuştum.

    kaldığım yerleri, iddiadan bilen adamlarla geyik muhabbeti eşliğinde yaprak testi çözüyordum.

    peki bu ne için?
    ···