bir ayda yaptığım 32. görüşmeydi. son paramla bir lokantada güzelce karnımı doyurup iş yerine geldim.
içeride birinin olduğunu, beklemem gerektiğini söyledi sekreter. tamam dedim oturdum. ulan o sıra karında bi ağrı!
ama yok böyle bi şey, birisi içime girmiş, ne var ne yok ayağıyla zütüme doğru ittiriyor sanki, öyle bi his.

ben bi lavaboya kadar gideyim diyerek kalktım ayağa, o sırada kapı açıldı. patron ve biri çıktı kapıdan. patron adamın elini sıktı yolcu etti, bana da içeri gel işareti yaptı. ayakta kıvranıyorum ama ne yapacağımı bilemedim bi an ve girdim peşinden.

o masasına oturdu, ben sıçmayayım diye içimden kuranın yarısını okudum. allahla anlaşma falan yapıyorum kafamda 'allahım eğer şu an sıçmazsam, bu sıçma isteğim geçerse hacca gideceğim ilk para bulduğumda allah çarpsın' falan diyorum ama nafile. gittigidiyor.com

otursana der gibi deri koltuğu gösterdi patron. içimden bi yandan allahla anlaşma yapmaya çalışırken de bi yandan patrona giydiriyorum. konuşmuyor, köpeğe komut verir gibi komut veriyor diye. neyse ben kendimi sakinleştirmeye çalışarak, zütümü unutarak patrona kendimi, dünya görüşümü falan anlatmaya başladım. arada göz göze geldiğimizde gözlerimdeki 'nolur bırakın sıçayım' bakışını ona çaktırmamaya çalışıyorum ama gerçekten dayanılacak gibi değil.

dedim ulan keşke budizm falan kassaydım vücuduma hükmederdim şimdi. elimden geldiğince zihinsel olarak kendimi durdurmaya çalışırken iş konuşmak çok zor oluyordu ama patronun hoşuna gitmiştim. yüzünde hafif bir gülümseme oluşmuştu. o an sevinçten midir nedir küçük bi tak parçasını bıraktım baksıra. hissettim yani misket kadar bi şeydi. koku yayılmasın diye allahla yeni bi pazarlığa oturdum zihnimde.
bi koyuna anlaştık. harbiden de patron kokudan rahatsız olmadı mistik bir şekilde.

ben konuşmaya devam ediyorum bu sırada, ve birden bana doğru uzanıp elini uzattı. 'şirketimize hoşgeldin delikanlı' dedi ve gülümsedi.
ulan heyecanlandım tak diye öne doğru eğildim elini tutayım diye, öyle domalınca pofenk diye bi patladım amk eyyyyyyyyy böyle bi pislik yok beyler :( gözümün önünde anamı gibtiler o an, o an babamın çükünü koparıp kardeşimin ağzına verdiler başka türlü anlatılmaz bu olay! tabii güvenlikler hemen yapıştı enseme, takları da ellerimle temizlettiler. nasıl sıçtıysam pantolon falan paramparça olmuş, o da dünyanın parasıydı :( hay gibeyim amk