0
Gece garlarında bekledim
Tren
Tren
Rıhtımlara döküldüm saçıldım
gelmedin.
En gizli rüzgarları dinliyorum.
Bir yerde benden konuşuluyor
biliyorum.
Hırsızlama konuşuluyor gece yarısı
Kayıp cıgaraların korkak aydınlığında
Cesetlere oturulmuş
konuşuluyor
Belki mütarekede tutsak istanbulda
Belki Barselonda savaş sonrası
Kimbilir belki de
Ağır bir kar kalabalığına durmuş
Alman sosyal demokratlarının sekizinci mitinginde
konuşuluyor
Batı Berlinde
biliyorum
En gizli rüzgarları dinliyorum
paristeki Tiryaki Köpek kahvesinde
Chesterfield cigaralarının düşmanı soğuk gözlü bir kadın,
Ellerimden tutan bir kadın, her on beş dakikada bir
Bütün yahudiler gibi yahudi
Yurdundan uğramışlar gibi, yabancı bütün
Benden konuşuyor
Otuz sekiz senesinde
biliyorum
Nihavent bir şarkı bekliyorum
izmirin işgal edildiği gün
Islıksız dudaklarımdan alıp zütürdüğün
Hangi sırılsıklam marşandiz katarıyla kim bilir
Hangi ingiliz devriyesinden kaçırarak
Kuvayı milliye çetelerine zütürdüğün
O nihavent şarkıyı bekliyorum
Biraz şuh
Biraz mahzun
Biraz çıplak
Benden konuşuyor o şarkı
biliyorum
Acı bir tütün gibi yakıyor genzimi
Senden uzak olmak
Akşamları dağılan sonbahar bulutları zütürüyor
Bedevi sonbahar bulutları alıp zütürüyor
iki yorgun yaprak diye gözlerimi
Karanlığı karşılamak
Sulanmış toprak bir avluda
Pembe ve mor
Ve bir genç kız yüzü kadar dinlendirici
Gece safalarıyla beraber
Karanlığı sensiz karşılamak
Açık deniz uğultuları
Çocuk şiirleri ve mapushane türküleriyle
Dolduruyor içimi
Yıldızların pırıltılı ağırlığı altında
Kerbin duvarlar çatlarken
Yalnız olmak
Sensiz olmak
Tadına bir kavak gibi tek başına varıp gökyüzünün
Tek başına dokunmak kelebek kanatlarına
Beni senden alıp dağıtıyor
Senden alıp başkalarına dağıtıyor beni
büsbütün
işte bak
Siyasi polisin kapısında buluyorlar
Badahozda buluyorlar beni
ispanyada
Damarlarım açılmış
Gözlerim birbirinden uzak
Kendimi hep milanoda hesaplıyorum
Islak duvarlarında bütün
Bütün yorgun duvarlarında Milanonun
Uykularıma giren bir afiş
Balta ve mızrak
En gizli kulaklarımda italyanca bir türkü var
Mia bambina dölce, mia bambina
Yenik badahozda birkaç kere ölü sonbahar
En kullanılmadık bulut gölgelerinin altına
Ümitlerini düğümleyip eğilmiş
Toledolu milisler
Kızgın namlularını rüzgara tutup
Yine benden konuşuyorlar
Yakın ve fevkalade iyimser
Bir yağmur halinde giriyorum
Uykularına
işte bak
Eflatun bir karanlık çektiler üstüme
Kilitlediler
Dişlerim ayrılmıyor birbirinden
Dilsiz bir gestapo hücresindeyim
On beş dakika sonra yirmi dört saat dolacak
Ben erna baumgartner değil miyim
Heidelberg üniversitesinden
Sesi daima bir parça dumanlı
Dudakları daima bir parça ıslak
iki demir çocuk hitlerci gençler birliğinden
Ele vermediler mi beni
Hem birisi korNad
Kardeşim gibi sevdiğim
Hani taksör Schmelinge hayran
Otomobil markalarına meraklı
Şimdi o müthiş dakikayı yaşıyorum aklımdan
Üniversitenin büyük kapısına yağmur yağıyor
Onlar meydanda toplanmış Heineyi yakıyorlar
Ben trençkotumu unutmuşum
Otobüs durağına koşuyorum
işte bak
Budapeştede durgun soğumuş gözlerimle unutulmuşum
En uzak içlerime bir rüzgar dağılıyor
Bu bir bakıma kahrolmuşluğum
Bir bakıma boydan boya kırılmış şarkılar
Budapeşte radyosu susmuş
Fabrikaların sisli duvarlarında Petöfinin mısraları
sımsıcak
Ufacık kan gülüşmeleri duyuluyor
Yenik bir sessizliğin arkasından
Tankların o küstah öksürükleri
En uzak içlerime Tunanın aydınlığı vurmuş
Bir bulvarda yanyana mitralyöze gidiyorlar
Fakülteli kızlar
savrularak
Bir ihtiyar sosyalist sendikacı
Sorgusu biter bitmez geceleyin kurşuna diziliyor
Gülümsemesi açık bir yara gibi acı
utandırıcı
Hürriyet gibi gözünde pırıl pırıl
Hala çatlamış gözlükleri
Bir gece sabaha karşı
En kilitli kapılarım açılacak
Yalnızlığımdan çıkıp gideceğim
Ne sensiz kalırsam korkusu
Ne kitaplarda okuyup altını çizdiklerim
Ne alkol tutabilecek beni
Ne ölüm telaşı
Bir gece sabaha karşı
Kırık bir kuş çırpıntısı yaprakların üstünde
En küçük su
Dört bir taraflara yelkenler halinde açılmış
En büyük sedalar
Bir değil ben artık birkaç kişiyim
Bir vakit Pariste Jean Jauresin kürsüsünde
Bir vakit makina başında kuvayı milliye telgrafçısı
Madridte bir akşam üstü arriba frente popular
Bir akşam üstü sofyada Çervenkof tarafından asılmış
Sosyal demokrat bulgar gazetecisi
Bir değil, ben artık birkaç kişiyim
Belki Juarezim, Mekgibada güneşin tuzunu yalıyorum
belki de Namık Kemal osmanlı sürgününde
Habib Burgiba diye bir limanda yakalanıyorum
Bükreşte matbaamı dağıtıyor demir muhafızlar
Kalkütada kongre partisi sekreteriyim
Hürriyet sokağında isimsiz bir mezar
Bir gece sabaha karşı
Dehşetini birden kaybedecek gelmeyişin
Islığımın tadında bir değişme
iç tartışmalarımda büsbütün başka bir tutum
Büsbütün başka kıvılcımlar
Ve en padişah korkulara direnebilen
Yepyeni bir Mustafa Kemal davranışı