/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 7.
    +3
    Beyler kusra bakmayin yoldayim suan geciktirdim biraz. Telefondan yazicam dilim dondugunce seviliyorsunuz.

    Tutsi saraydan ayriliyor ve kendini evine kapatiyor. Icinde yillarin emeginin heba olmasinin verdigi aci aklinda intikam planlari...

    Gel zaman git zaman Tutsinin yolu Hulagu Han la kesismis. Hulagu Han omru at sirtinda gecmis ilimle irfanla isi olmayan barbar bir adam. Ama sahip olmadigindan gipta etmesi midir bilinmez ilim adamlarina cok deger veren bir zaat. Tutsiyle tanisinca buyuk izzet ikramda bulunuyor ve kendisini bas veziri yapiyor.

    Kader bu ya gun geliyor Hulagu Han Mutaasimin devleti olan Abbasiler uzerine sefere cikiyor. Sonuc tahmin ettiginiz gibi Hulagu 1-0 Mutaasim. Savastan sonra maglup hukumdar Mutaasim, galip olan Hulagunun karsisina cikariliyor. Mutaasimi getiren askerler bir hayvani firlatir gibi Hulagunun huzuruna firlatiyorlar Mutaasimi. Mutaasim yerden kafasini kaldiriyor gordugu ilk sey som altindan tahtta oturan Hulagu sonra gozu arkada ki gumus tahta takiliyor ve o tahtta oturanin kim oldugunu anladigi anda beti benzi atiyor. Daha soku atlatamadan gumus tahtta oturan Tutsinin dudaklarindan tarihin ilk ayari sayilabilecek su cumleler dokuluyor.
    "Nasil? Begendin mi getirdigim okuzu."

    Beyler cok beklettim kusruma bakmayin dedigim gibi acil bi yola gitmem gerekti beklediginiz icin tesekkur ederim.
    ···
  2. 6.
    +1
    http://yandex.com.tr/vide...76&filmId=_CvhUh0tUXI
    ···
  3. 5.
    +1
    gogıla yazın bakın bu pekekent bekletir de bekletir aq
    ···
  4. 4.
    +1
    yaz amk
    ···
  5. 3.
    +1
    ikinci part nerde gavat
    ···
  6. 2.
    +1
    Hani lan nerde ikinci part
    ···
  7. 1.
    +7
    Bilindiği üzere Hülagü Han namlı Moğol Han'ı, Cengiz Han'ın soyundan gelmekte olup ordularına olan hakimiyeti ve savaşçılığıyla ün salmıştır. Hemen hemen aynı devirlerde ise Abbasi Halifeliğinin Tahtı'nda tüm islam Alemi'nin halifesi olarak Mustasım Billah oturmaktadır. Mustasım Billah ise ne Hülagü Han gibi savaşmayı bilen ne ilme ve ilim addıbına saygısı olan günlerini güvercin besleyip sarayda refah içinde tüketen bir ademoğludur.

    Rivayet odur ki:
    Devrin ünlü alimlerinden Nasiruddin et-Tutsi yıllarca emek verip yazdığı eserini Mustasım Billaha takdim ediyor. Mustasım Billah ise tam kendinden bekleneceği gibi kitabın sayfalarına "Bu kirlenmiş yıkanması lazım, bunun burasının mürekkebi taşmış temizlemek lazım" diye diye eserin sayfalarını tek tek koparıp nehre atmış, ve şöyle demiş bunun yerine sen bana bir öküz getirseydin daha iyiydi. En sonunda ne kitap kalmış ne de Tutsi'nin bilim aşkı. Bu işe korkusundan ses çıkaramasa da çok bozulmuş Tutsi. Saraydan çıkmaya yeltenmiş arkasından seslenmiş Halife Mustasım "Nereye gidiyorsun?" Tutsi'nin cevabı Mustasım'a bir uyarı ama nerden anlasın "istediğin öküzü getirmeye."

    ikinci partla bitiricem beyler rez şuku umrumda değil yazayım benden bir hoş sada kalsın bu sözlükte istedim. Merak etmeyin çok bekletmeyeceğim bu gece bitirim.
    ···