/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +2 -2
    ÜST EDiT: Hikaye bitti rahat rahat okuyabilirsiniz yarım saatte biter zaten. Hayırlı geceler beyler. Okuyan yorum yapsın sevineyim.

    Abilerim kardeşlerim şimdiden söyleyeyim 11. sınıf bir dostunuzum. Okuldaki drama dersi için bir senaryo yazmıştım hikaye şeklinde, her arkadaşım 5 sayfa yazarken ben 22 sayfa yazdım ama hoca dahil kimse uzun diye okumadı. Verdi 100'ü geçti.

    18 punto ile yazılmış toplam 22 sayfa word dosyası olarak hazır hikayem. Sizden ricam ne trend ne de şuku dostlar, okuyacak olanlar kendini belli etsin rez alsın hemen uzun partlar halinde atmaya başlayacağım. Sonu sürpriz ayrıca saracağına eminim ben zevkle yazdım.

    Edit: Hatta ilk partı atayım şuraya okuyup devdıbını isteyen yazar.

    Claire yirmi yaşında, sessiz sakin, içine kapanık bir kızdır, Teknoloji Ve Bilim Üniversitesi’nde ikinci sınıf Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünü okumaktadır, bu bölüm onun çocukluk hayalidir. Üniversitedeki diğer öğrencilere karşın derslerine daha bağlı ve alanına çok daha özel bir ilgi duyar, özellikle insan vücudu üzerinde yaptığı çalışmaları ile okulda adını herkese duyurmuştur. Hocaların gözde öğrencisidir. Üç gündür hastadır ve hiçbir şey yapamamıştır.

    Hiç alışık olmadığı puslu bir hava ve tuhaf bir sessizlik vardır sokaklarda, sabah soğuğunda titreyerek servis bekler. Normalden daha geç gelen servise bindiğinde sıcaklık ile rahatlayarak her zamanki yerine oturur, atkısını ve şapkasını çıkarıp çantasına koyduktan sonra kulaklıklarını çıkarıp kulağına takar, telefonundan en sevdiği müziği açar ve başını yukarı kaldırdığında servise ilk bindiğinde fark etmediği bir şey fark eder: Servis bomboştur. Önce şaşırır ve telefonunu açıp tarihe ve saate bakar, hayır, yanlış bir zaman değildir. Endişelenerek yerinden kalkar, hızlı adımlarla şoföre doğru ilerler.
    ···
  2. 2.
    0
    Up hadi beyler siz bari okuyun lan içimde kalmasın amk.
    ···
  3. 3.
    0
    Claire: Neden servis boş? Benim bilmediğim bir şey mi var?
    Şoför: Hiçbir bilgim yok Claire, kampüse vardığımızda öğrenebileceğini umuyorum.

    Sakince ve yavaş adımlarla yerine doğru geri gider ve oturur. Kulaklığını çantasına koyar, müzik dinleyecek keyfi kalmamıştır. içini nedensiz bir korku ve endişe kaplar, camdan dışarı izleyerek rahatlayabileceğini düşünür ancak dışarısı çok sislidir, hiçbir şey göremez. içindeki kaygılı duygular yüzünden telefonunu açıp oyalanmak aklına gelmez. Kampüse yaklaştıklarında çantasından tekrar atkısını ve şapkasını çıkarır, sıkıca giyinir ve vardığında iner.

    indiği an ikinci bir şoka uğramıştır, kampüsün otobüsten bir farkı yoktur, adeta çöl gibidir. Saate bakar, derse daha kırk dakika vardır, hızla kafeteryaya doğru ilerler. Büyük bir umut ile içeri girer, ancak orası da bomboştur. Son bir umut dersliğe de baksa da sonuç yine aynıdır. Tüm bunlardan sonra arkadaşlarını aramak ancak aklına gelir, Elliot’u arar.

    Elliot, ince yapılı, siyah saçlı, siyah gözlü, samimi ve içten, 23 yaşında bir gençtir.
    ···
  4. 4.
    +1
    Yok mu okuyan beyler çift part attım emin olun saracak lan gelin
    ···
  5. 5.
    +1
    Ulan amk gider gibik bozuk türkçeyle yazılan hikayeyi okursunuz şunu giblemezsiniz be
    ···
  6. 6.
    +2
    Elliot: Efendim?
    Claire: Neredesin, Elliot?
    Elliot: Evdeyim, ne oldu ki? Sen neredesin?
    Claire: Ben üniversite kampüsün…
    Elliot: Ne! Claire, sen iyi misin?
    Claire: iyiyim, neden birden şaşırdın?
    Elliot: Olanlardan haberin yok sanırım. Hemen oradan uzaklaş! Bana gel, burada anlatırım.
    Claire: Elliot, yapma lütfen. Bu kaçıncı denemen? Evine gelmiyorum.
    Elliot: Claire, bu çok ciddi bir konu, cidden, amacım o değil. Lütfen bana güven.
    Clarie: Pekala, on beş dakika içinde orada olurum.
    Elliot: Acele etsen iyi olur, Claire.

    Claire ne olduğunu anlamadan hızla Elliot’a doğru yola çıkar. Her ne kadar hava sisli olsa da uzaktan zayıflayarak gelen mavi ışıklar gözünü kamaştırmaya yetmiştir, elbette hiç şüphesiz bir polis arabasının ışıklarıdır onlar. Claire belki de olan biteni polisten öğrenebilirim düşüncesi ile hızını arttırır ve polis arabasına doğru yaklaşır. Uzaktan gözüktüğü kadarıyla iki polis vardır ve arabanın arka kapılarından biri açıktır. Claire arabanın içinde biri olup olmadığını kestiremez ancak polisler endişeli bir haldedir. Gittikçe yaklaşır ve polisler onu görür görmez silahlarını çekerek üzerine doğrulturlar.
    ···
  7. 7.
    +1
    Polis: Ellerini havaya kaldır!
    Clarie: Bir saniye, neler oluyor?
    Polis: Lafımı ikiletme, kaldır dedim!
    Clarie: Tamam, sakin olun lütfen. Kaldırıyorum.

    Polislerden biri silahı doğrultmaya devam ederken diğeri Claire’ın ellerini arkadan kelepçeler ve polis arabasına doğru kafasını bastırır. Claire’ın üzerindeki kalın kıyafetleri zorlukla sıyırarak bel bölgesini açığa çıkarır ve inceler. Birkaç saniye sonra arkadaşına dönerek:

    Polis: Bu onlardan değil, Sam.
    Sam: Davranışları çok benziyordu.
    Polis: Neden sokaktasın?
    Claire: Okuluma gitmiştim, ancak kimse olmadığını görünce eve geri dönmeye karar verdim. Ortada neler döndüğünü hala anlamadım.
    Polis: Haberleri izlemeliydin, sokağa çıkma yasağı var. Seni evine bırakacağız, sakın tekrar dışarı çıkayım deme, bu senin sonun olabilir.
    Claire: Ne! Nasıl? Neden? Ne yasağı? Neler oluyor?
    Polis: Bunları bilmemen gerekiyor. Haydi, bin arabaya.
    ···
  8. 8.
    +1
    Polis yavaşça Claire’ın kelepçelerini açar, kolunu belinden sararak arabaya kadar eşlik eder ve arka koltuğa bindirir. Claire’a evinin adresini sorarlar, Elliot’un adresini verir ve polisle birlikte apartmana kadar girer. Elliot onu camdan izlemiştir. Claire rutubet kokan eski apartmanın merdivenlerini tek tek çıkar ve ikinci kata geldiğinde Elliot kapıda onu bekliyordur. içeri girer girmez Elliot onu soru yağmuruna tutar.
    ···
  9. 9.
    0
    Elliot: O polisler de neyin nesiydi öyle? Neden yalnız gelmedin?
    Claire: Yolda gördüm, aniden silahlarını bana doğrulttular ve kelepçelediler. Biri belimi açıp inceledi ve yanındakine ‘’Onlardan değil.’’ dedi. Sokağa çıkma yasağı olduğunu söylediler ve sorularıma cevap vermediler. Neler oluyor, Elliot?
    Elliot: Televizyonu açalım da kendin gör.
    Spiker: Yaklaşık 40 dakika önce bir tanesinin polis arabasından kaçtığı görüldüğü söyleniyor. Evlerinin önünde onlardan gördüğünü iddia eden insanların sayısı giderek artıyor sayın seyirciler. Lütfen sokağa çıkmayın, hükümetin son dakika kararı ile birlikte sokakta görülenlerin hepsi vurularak etkisiz hale getirilecek ve ne yazık ki insanların da arada kaynayacağı söyleniyor.
    Claire: Aman tanrım… Beni getiren polislerin arka kapıları açıktı, Elliot. Ayrıca fazlasıyla endişeli görünüyorlardı, bu haber onlara ait olabilir mi?
    Elliot: Bilmiyorum, Claire. Ama bildiğim tek bir şey var ki, o da evde yiyecek ve su stoğumuzun fazla olmadığı. Mecburen dışarı çıkmak zorunda kalacağız.
    Claire: Onlar her neyse sayılarının giderek arttığı söyleniyor, Elliot. Bence şimdi çıkmalıyız, ileride daha tehlikeli olabilir.
    Elliot: Haklısın. Hazırlan hemen gidip gelelim.
    Claire: Evinde hiç silah var mı?
    Elliot: internette sese doğru geldiklerini söyleyen insanlar görmüştüm. Bence olabildiğince sessiz olmalıyız, Claire.
    Claire: Pekala, beş dakika sonra çıkalım.
    ···
  10. 10.
    0
    Elliot, Claire’a evin odalarından birini verir ve kendi odasına yönelir. Tam bu sırada Claire, Elliot’a seslenir:

    Claire: Elliot, benim yanımda yalnızca üstümdekiler var, gece yatarken ne giyeceğim?
    Elliot: Bildiğim kadarıyla evin çok uzakta, bu gece benimkileri giyersin, en yakın zamanda da evine gidebiliriz.
    Claire: Peki bundan sonra yalnızca ikimiz mi yaşayacağız? Sence başka arkadaşlarımızı çağırmalı mıyız?
    Elliot: Hem erzak bakımından çağırmamalıyız hem de onların da bu varlıklardan olup olmadığını bilemeyiz, Claire.
    ···
  11. 11.
    0
    Hazırlanırlar ve kapıya doğru yönelirler.
    Ayakkabılarını giyerken Elliot telefonunu unuttuğunu söyleyip eve döner, hem telefonunu, hem de birer tane bıçak almıştır yanına, Birini Claire’a verir. Evinin yakınındaki süpermarkete doğru yola çıkarlar.

    Claire: Mesafemiz kaç dakika?
    Elliot: 5 dakika kadar.
    Claire: Elliot, hiçbir şey bilmediğimizin farkında mısın? Çok daha fazla bilgiye ihtiyacımız var. Onlar dedikleri şey ne? Nasıl oluştular? Ne istiyorlar? Bunlar ortaya çıkmadan önümüze çıkacak şeyin bahsedilen şey olup olmadığını nereden anlayacağız. Şu an çok tehlikeli bir yoldayız.
    Elliot: Evet, Claire. Haklısın, ancak yapacak başka hiçbir şey yok. Markete çıkmak zorundayız, bu, ya bugün olacak, ya da başka bir gün. Senin ortaya sunduğun fikir ile de bugün çıkmanın mantıklı olduğuna karar verdik. Ne yazık ki önümüze çıkanın ne olduğunu anlayamayacak kadar aciz bir durumdayız, evet.
    ···
  12. 12.
    0
    Bu son konuşmalarından sonra markete kadar hiç konuşmazlar ve yolda kimseyi göremezler. Markete girmeye niyetlenip kapıyı açmaya çalışırlar ancak büyük bir hüsrana uğrarlar, kapı kilitlidir. Elliot ses çıkacağını düşünerek internetten öğrendiği ve doğruluğunu bilmediği bir bilgi yüzünden kapıyı kırmaya cesaret edemiyordur, ancak henüz düşünmeye bile izin vermeden Claire tek bir omuz darbesi ile bütün camı yerle bir eder. Elliot şaşkınlığını gizleyerek markete doğru ilerler, bir market arabası alır ve kendine göre ihtiyacı olduğunu düşündüğü her türlü erzağı arabaya yüklemeye başlar. Aynı şeyi Claire’da yapar ve çok kısa bir sürede arabaları ağzına kadar doldururlar, marketten çıkarlar ve eve doğru gitmeye başlarlar. Yollarda korkarak ilerlerken sis bulutunun içinden onlara doğru koşan bir şey görürler, Elliot hemen cebine davranıp bıçağını çıkarır, Claire heyecandan ne yapacağını şaşırır ve hemen yanındaki çalılığın arkasına atlayarak saklanır. Koşan şey gittikçe yaklaşıyordur, Claire korkarak ve bir o kadar da merakla yolu izler. Elliot’un heyecandan deli gibi kastığı vücudunu yavaşça rahatlatıp bıçağını cebine soktuğunu görür. Biraz daha yaklaşınca Claire’da fark etmiştir, bir köpek. Yavaşlar ve Elliot’u koklar, sonra yoluna devam eder. Elliot ve Claire derin bir nefes alarak yollarına devam ederler. Nihayet eve varırlar, arabaları birbirlerine yardım ederek ikinci kata kadar taşıyıp eve sokarlar.
    ···
  13. 13.
    0
    Bu son konuşmalarından sonra markete kadar hiç konuşmazlar ve yolda kimseyi göremezler. Markete girmeye niyetlenip kapıyı açmaya çalışırlar ancak büyük bir hüsrana uğrarlar, kapı kilitlidir. Elliot ses çıkacağını düşünerek internetten öğrendiği ve doğruluğunu bilmediği bir bilgi yüzünden kapıyı kırmaya cesaret edemiyordur, ancak henüz düşünmeye bile izin vermeden Claire tek bir omuz darbesi ile bütün camı yerle bir eder. Elliot şaşkınlığını gizleyerek markete doğru ilerler, bir market arabası alır ve kendine göre ihtiyacı olduğunu düşündüğü her türlü erzağı arabaya yüklemeye başlar. Aynı şeyi Claire’da yapar ve çok kısa bir sürede arabaları ağzına kadar doldururlar, marketten çıkarlar ve eve doğru gitmeye başlarlar. Yollarda korkarak ilerlerken sis bulutunun içinden onlara doğru koşan bir şey görürler, Elliot hemen cebine davranıp bıçağını çıkarır, Claire heyecandan ne yapacağını şaşırır ve hemen yanındaki çalılığın arkasına atlayarak saklanır. Koşan şey gittikçe yaklaşıyordur, Claire korkarak ve bir o kadar da merakla yolu izler. Elliot’un heyecandan deli gibi kastığı vücudunu yavaşça rahatlatıp bıçağını cebine soktuğunu görür. Biraz daha yaklaşınca Claire’da fark etmiştir, bir köpek. Yavaşlar ve Elliot’u koklar, sonra yoluna devam eder. Elliot ve Claire derin bir nefes alarak yollarına devam ederler. Nihayet eve varırlar, arabaları birbirlerine yardım ederek ikinci kata kadar taşıyıp eve sokarlar.
    ···
  14. 14.
    0
    Bu son konuşmalarından sonra markete kadar hiç konuşmazlar ve yolda kimseyi göremezler. Markete girmeye niyetlenip kapıyı açmaya çalışırlar ancak büyük bir hüsrana uğrarlar, kapı kilitlidir. Elliot ses çıkacağını düşünerek internetten öğrendiği ve doğruluğunu bilmediği bir bilgi yüzünden kapıyı kırmaya cesaret edemiyordur, ancak henüz düşünmeye bile izin vermeden Claire tek bir omuz darbesi ile bütün camı yerle bir eder. Elliot şaşkınlığını gizleyerek markete doğru ilerler, bir market arabası alır ve kendine göre ihtiyacı olduğunu düşündüğü her türlü erzağı arabaya yüklemeye başlar. Aynı şeyi Claire’da yapar ve çok kısa bir sürede arabaları ağzına kadar doldururlar, marketten çıkarlar ve eve doğru gitmeye başlarlar. Yollarda korkarak ilerlerken sis bulutunun içinden onlara doğru koşan bir şey görürler, Elliot hemen cebine davranıp bıçağını çıkarır, Claire heyecandan ne yapacağını şaşırır ve hemen yanındaki çalılığın arkasına atlayarak saklanır. Koşan şey gittikçe yaklaşıyordur, Claire korkarak ve bir o kadar da merakla yolu izler. Elliot’un heyecandan deli gibi kastığı vücudunu yavaşça rahatlatıp bıçağını cebine soktuğunu görür. Biraz daha yaklaşınca Claire’da fark etmiştir, bir köpek. Yavaşlar ve Elliot’u koklar, sonra yoluna devam eder. Elliot ve Claire derin bir nefes alarak yollarına devam ederler. Nihayet eve varırlar, arabaları birbirlerine yardım ederek ikinci kata kadar taşıyıp eve sokarlar.
    ···
  15. 15.
    0
    Girer girmez Claire merakla kumandaya davranır ve televizyonu açar. ilginç bir şey fark eder ve hemen Elliot’a söyler; televizyonda geçerli ve izlenebilir olan yalnızca bir kanal vardır, çok geçmeden bunun sebebinin bilgi kirliliğini önlemek olduğu televizyonda açıklanır. Claire televizyona, Elliot ise bilgisayara bakmaktadır, ancak elbette internette de bir haber sitesi dışında hiçbir siteye girilemiyordur. Yine de hatrı sayılır ölçüde bilgilendirici haber vardır.
    ‘’Onlar’’ nihayet açıklanmıştır. Açıklanan bilgiye göre tüm bunlara neden olan Teknoloji ve Bilim Üniversitesi’nde ortaya çıkarılan ve yayılmasına engel olunamayan bir virüstür. Bu virüsü üniversite öğrencilerinin ürettiği şüphesi söylentiler arasındadır. Claire bunu duyar duymaz içi korkuyla dolar. Üniversitenin bilinen bir ismi olarak neredeyse ilk şüpheli olabileceğini oda biliyordur.
    ···
  16. 16.
    0
    Günün akşamı odalarına çekilir ve uyumaya çalışırlar, ancak ne Elliot ne de Claire düşünmekten doğru dürüst uyuyamaz.
    Sabah Elliot televizyonun yüksek sesine uyanmıştır, Claire şaşkınlıktan ağzı açık haberi izliyordur.

    Claire: Elliot, on beş dakika önce haberlerde virüsü taşıyan birinin yakalandığı söylendi. Virüs kapan insanların bel bölgesinde derin bir kegib izi oluyormuş. Virüsün hastalık gibi değil, bel bölgesinden alınan bir darbe ile yayıldığını söylediler.
    Elliot: Şimdi anladım!
    Claire: Neyi?
    Elliot: Polislerin neden belini açıp baktıklarını, bu şekilde anlıyorlar. Demek ki bu haber yeni verildi ancak çok daha önceden de biliniyordu.
    Claire: Ayrıca polislerden biri hareketlerimin onlara çok benzediğini söyledi. Yani bu demek oluyor ki görünüşlerinin normal insanlardan farkı yok.
    Elliot: Evet, en azından virüsün ilk evrelerinde öyle olmalı.
    Claire: Peki ne yapacağız? Yani şimdi, sence dışarı çıkmalı mıyız? Evime gitmem gerek.
    Elliot: Buradan kaç dakika?
    Claire: Servis ile okula otuz beş dakika da geliyorum, yürüyerek gitmemiz bir buçuk saati alabilir.
    Elliot: Yürüyerek neden gidelim ki?
    Claire: Araban var mı?
    Elliot: Dün marketi yağmaladık, bugün de bir araba çalabiliriz.
    Claire: ikisi de çok yanlış şeyler, ancak marketi yağmalamakta mecburduk, Elliot.
    Elliot: Araba çalmakta da mecburuz, evine gitmek istemiyor musun?
    Claire: Elbette, ama…
    Elliot: Haydi hazırlan, hemen çıkıyoruz, karşı apartmanın otoparkında bir sürü araba vardır.
    ···
  17. 17.
    0
    Elliot ve Claire hızlı bir şekilde hazırlanıp evden çıkarlar, yanlarına yine birer bıçak ve biraz da erzak alırlar. Karşı apartmanın bahçesine girip oradan otoparkına doğru ilerlerken karşılarına otoparkın güvenliği çıkar. Elliot gidip güvenlik görevlisi ile konuşmayı dener ancak adam onları tanımadığını söyleyerek otoparka sokmaz.
    Elliot, Claire’ı alıp arkaya dolanır ve duvardan içeri atlar, hızla siyah bir jipe doğru ilerlerler. Elliot cebinden bıçağı çıkarıp kapıyı zorlamaya başlar ve yaklaşık üç dakika sonra kapıyı açar, ancak açar açmaz arabanın alarmı çalmaya başlar.
    Elliot hemen arabaya biner ve eğilip kabloları koparıp arabayı çalıştırmaya uğraşır. Claire güvenlik görevlisinin onlara doğru koştuğunu görür ve cebinden bıçağı çıkarıp görevliye doğru uzatır.
    ···
  18. 18.
    0
    Claire: Sakın yaklaşma, bırak gidelim!
    Görevli: Buna izin veremem, bayan. Lütfen beni zor durumda bırakmayın. Şimdi gidin yoksa polis çağırmak zorunda kalacağım.
    Claire: Acele et, Elliot!
    Görevli: Beni zor kullanmaya mecbur bırakıyorsunuz, lütfen vazgeçin.
    Claire: Yaklaşma dedim sana!

    Elliot arabayı çalıştırmaya uğraşırken Claire bıçakla güvenlik görevlisini oyalamaya çalışır ancak görevli adam belinden jopunu çıkararak hızlı adımlarla Claire’a doğru ilerler, ancak bilmediği bir şey vardır: Claire küçük yaştan beri savunma sporları ile uğraşıyordur.
    Adam jopunu Claire’a doğru sallar ancak Claire jopu savuşturup elindeki bıçağı sert bir şekilde zavallı adamın bacağına saplar, bununla yetinmeyerek bıçağı çıkarmadan döndürür. Adam acı içinde inlemeye başlar ve tam bu sırada Elliot arabayı çalıştırmıştır, Claire hemen arabaya atlar ve olağanca hızlarıyla otoparktan çıkarlar. Adamı orada ölüme terketmişlerdir.
    ···
  19. 19.
    0
    Elliot: Claire! Bunu nasıl yapabildin!?
    Claire: Yapmak zorundaydım, Elliot. Bu arabayı almak zorundaydık ve eğer vazgeçseydik polisin eline düşecektik, bu bir ölüm kalım savaşı.
    Elliot: Kendine gel, Claire! Bunun için o adamı bıçaklamak zorunda değildin! Seni iyi tanıyorum, adam silahla yaklaşsa dahi bıçaksız kendini savunabilirsin. Bunu yapmamalıydın, Claire. Başımıza daha büyük bir bela açtın, adam yüzlerimizi gördü.
    Claire: Haklısın, Elliot. Hemen geri dön! Otoparka gitmemiz gerek.
    Elliot: Ne? Neden?
    Claire: Dön dedim!
    ···
  20. 20.
    +1 -1
    Elliot: Claire! Bunu nasıl yapabildin!?
    Claire: Yapmak zorundaydım, Elliot. Bu arabayı almak zorundaydık ve eğer vazgeçseydik polisin eline düşecektik, bu bir ölüm kalım savaşı.
    Elliot: Kendine gel, Claire! Bunun için o adamı bıçaklamak zorunda değildin! Seni iyi tanıyorum, adam silahla yaklaşsa dahi bıçaksız kendini savunabilirsin. Bunu yapmamalıydın, Claire. Başımıza daha büyük bir bela açtın, adam yüzlerimizi gördü.
    Claire: Haklısın, Elliot. Hemen geri dön! Otoparka gitmemiz gerek.
    Elliot: Ne? Neden?
    Claire: Dön dedim!
    ···