1. 1.
    +6 -4
    hz aişe'nin peygamberimizle (sav) evlendiğinde yaşının 9 değil de 19 olduğunu ve evlenilecek yaşta olduğunu kesin bir şekilde kanıtlıyorum.

    hz aişe'nin ablası Esma yüz yaşındayken, Hicretin 73. Yılında vefat etmiştir.(hz esma'nın kaç yılında öldüğü ve kaç yaşında öldüğü kesin olarak bilinir) Hicret vaktinde hz esma yirmi yedi yaşındaydı. Hz. Ayşe ablasından on yaş küçük olduğuna göre, onun da hicrette tam on yedi yaşında olması icap eder. hz. aişe ile hz peygamber (sav) hicretin ikinci yılında evlendiğine göre hz. aişe peygamber efendimiz (sav) ile evlendiğinde 19 yaşında idi. Ayrıca Hz. Ayşe, Hz. Peygamber’den önce Cübeyr’le nişanlanmıştı. Demek evlenecek çağda bir kızdı.”

    kaynak: (hatemü’l enbiya hz. muhafazid ve hayatı, ali himmet berki, osman keskioğlu, s. 210)

    haşa hz peygamber sübyancı olsaydı niye 25 yaşındayken gidipte 40 yaşında ki hz hatice'yi alsın ki?
    ···
  2. 2.
    -1
    @2 ne alaka şimdi ben neyden bahsediyorum sen neyden
    ···
  3. 3.
    -2
    @9 aç oku huur çocuğu kaynak
    (Hatemü’l Enbiya Hz. muhafazid ve Hayatı, Ali Himmet Berki, Osman Keskioğlu, s. 210)
    ···
  4. 4.
    -3
    @7 arap dilinde ilk sayı önemsenmeye bilir. örneğin: sen 27 yaşındaysan sana kaçındasın dendiğinde 7 diye cevap verilebilir
    ···
  5. 5.
    -1
    arapça da eğer yaşı sorulan çocuk değil de delikanlı ise örneğin 18 yaşında olan gence kaç yaşındasın dendiğinde 8 diye cevap verilir.
    arap dilinde haz mantınığı vardır. mesela besmele diye bir kelime yoktur. ama bismillahirrahmanirrahim kelimesindeki harfler kullanılarak yapımlıştır.
    ···
  6. 6.
    -1
    @20 her zaman için demedim zaten önemsenmeyebilir dedim.
    ···
  7. 7.
    -1
    @23 "delikanlılar" için demişim @14 te dikkatli okursanız belki bazı şeyleri anlayabilirsiniz
    ···
  8. 8.
    -1
    @26 (hatemü’l enbiya hz. muhafazid ve hayatı, ali himmet berki, osman keskioğlu, s. 210)
    ···
  9. 9.
    -2
    @30
    alicanfb2003
    yemişinci nesil inci sözlük yazarı

    (online)
    genel ulan
    bugün: 28
    bu hafta: 126
    toplam entry: 380
    toplam başlık: 0

    üstüne bide kemalist, bide 2003 ne doğum tarihin galiba
    ···
  10. 10.
    0
    @32 o kadar açıkladım anlamamışsın neyse. ayrıca alt kısımda yazan "bu hadise dayanan islam uleması" diye başlayan yerin de kaynaklarını verde görelim o zaman. ebu hanife, imam şafii, imam malik bunları nerde söylemiş onlarada bir örnek ver istersen.
    ···
  11. 11.
    0
    @32 ha bide bak şöyle bir kaynakta var o da hz aişe'nin kendi ağzından.

    "Ben Mekke’de oyun oynayan bir kız iken Hazreti muhafazid (sallallahu aleyhi ve sellem)’e, ‘Doğrusu, onların asıl buluşma zamanları, kıyamet saatidir; Kıyamet saatinin dehşeti ise, tarif edilemeyecek kadar müthiş ve ne acıdır!’ (Kamer Sûresi, 54/46) ayeti nâzil oldu."(Buhârî, Fezâilü’l-Kur’ân 6, Tefsîru Sûre, (54) 6; Aynî, Bedruddîn Ebû muhafazid Mahmûd ibn Ahmed, Umdetü’l-Kârî Şerhu Sahîhi’l-Buhârî, Dâru ihyâi’t-Türâsi’l-Arabî, 20/21; Askalânî, Fethu’l-Bârî, 11/291.)

    bilgisini vermektedir ki bu bilgi, onun yaşıyla ilgili olarak bize farklı kapılar aralamaktadır. Şöyle ki:

    Söz konusu ayet, Kamer sûresinin 46. ayetidir ve bütün halinde nâzil olan bu sûrenin, ibn Erkam’ın evinde iken ve bi’setin dördüncü (614),13 sekizinci (618) veya dokuzuncu (619)14 yılında indiğine dair farklı rivayetler vardır. Özellikle ayın ikiye yarılma hadisesini ve o gün buna olan ihtiyacı nazara alan bazı âlimler, söz konusu tarihin 614 olması gerektiği üzerinde durmuşlardır ki bu tarih esas alındığında Hz. Âişe Vâlidemiz, ya henüz dünyaya gelmemiş veya yeni doğmuş demektir. 618 veya 619 tarihi esas alındığında da durum pek değişmemektedir. Zira bu durumda o, henüz dört veya beş yaşında demektir ki her iki yaş da, söz konusu hadiseyi kavrayıp yıllar sonra da aktarabilecek bir olgunluğu ifade etmemektedir. Bu durumda ise o, en yakın ihtimalle risâletin başladığı günlerde dünyaya gelmiş olmalıdır.

    Burada dikkat çeken başka bir husus da, o günü anlatırken bizzat Âişe Vâlidemiz’in, "Oyun oynayan bir kız çocuğu idim." şeklindeki beyanıdır. Kendisini ifade ederken kullandığı ‘kız çocuğu’ kelimesinin karşılığı olan ‘câriye’ lafzı, ergenlik çağına geçişi ifade etmekte ve o dönemler için kullanılmaktadır. Arap şairlerinden ibn Yerâ, bu yaşlardaki birisini kastederek maksadını şu şekilde ifade etmektedir: "Sekiz yaşına geldiğinde artık o, benim için bir câriye değil; Utbe veya Muâviye’ye nikahlayabileceğim gelin adayımdır." Bazı bilginler bu kelimenin, on bir yaşın üzerindeki kız çocukları için kullanıldığını ifade etmektedir.

    Kamer sûresinin indiği tarih olarak 614 yılını esas alacak olursak, Âişe Vâlidemiz’in risâletten en az sekiz yıl önce doğmuş olduğu ortaya çıkar ki bu tarih 606 yılına tekabül etmektedir. Bu ise, evlendiği gün onun on yedi yaşında olduğunu ifade eder. Sûrenin indiği tarih olarak 618 yılını kabul ettiğimizde ise onun, 610 yılında dünyaya gelmiş olma ihtimalini ortaya koyar ki bir yönüyle bu, evlendiği gün Âişe Vâlidemiz’in on dört yaşında olduğu sonucunu doğururken diğer taraftan onun, risâletten dört yıl sonra dünyaya gelmiş olamayacağını ispat eder.

    Bu bilgilerle birinci maddede ifade edilenleri yan yana getirdiğimizde, Âişe Vâlidemiz’in 606 yılında dünyaya geldiği ve on yedi veya on yedi buçuk yaşında iken de evlendiği sonucuna ulaşmamız mümkün olmaktadır.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 12.
    0
    @38 bir önceki yani @37 deki yorum da yazdıklarımda aynı buhari de yazıyor.

    ayrıca bunlar hadis değildir. hadis peygamberimizin sözlerine denir. bunlar rivayettir. rivayetlerde de karışıklık olması gayet doğaldır
    ···