O gün okuldan çıkıp koşarak eve gittim ustumu değiştirdim geçtim ocağın başına ilk klagib mercimek çorbamı yapmaya başladım(En sevdiğim çorba o yüzden yapıyom hep) yanına ne yapsam diye düşündüm çorbayı karıştırırken aklıma pilav geldi. Sonuçta romantik bir yemek değil karnımız doysun yeter dedim. Pilav-köfte-patates yaptım yanına tabi pilav ve çorbayı yaptığımda saat daha 6 ydı daha 2 saat vardı çıktım dışarı ne içeriz acaba diye bakınıyorum.

Aklıma şarap geldi hani filmlerde falan içiyolar ya başbaşa yemekte ama bizimki öyle birşey olmadığından gittim kola aldım. Bira falan alsammı dedim de şimdi eve geri gidicek bide içki sevmiyo o yüzden almadım. Eve donduğumde köfteyi yapmaya başladım yarım saatte onun harcı falan derken melisin gelmesine yarım saat vardı. Bende gelmesine 10 dakika kala başlıycaktım patatesi falan kızartmaya açtım film baktım. Geçen sefer aksiyon izlemiştik bu sefer romantik olsun dedim. 1 saatlik bi romantik film buldum (saatleri çok söylüyorum biliyorum ama o anki heyecanımı yaşayın diye Melis gelmeden önce herşeyi planlamıştım.) Patatesi kızartmaya başladım. Patates ve köfte kızardığı an kapı çaldı. Bende hemen koşarak açtım kapıyı.

Karşımda Melis. Ama onun Melis olduğunu anlamam için 1-2 saniye geçmişti. Yani şu an bile yazarken aklıma geldikçe donakalıyorum. Saçı için baya uğraştığı belliydi zaten gelin saçı gibiydi. Stillerden falan pek anlamam ama yan tarafları örtülüydü ve yana doğru atmıştı saçlarını. Üstünde beyaz bir tişört altında da eteği vardı. Benimde makyaj sevmediğimi bildiği için az makyaj yapmıştı ama az ve öz bir makyajdı suratı harika gözüküyordu. Kapıyı açtım donakaldığımı farkedince hafiften gülerek.

Melis-Yaa aşkıım nasıl olmuşum birşey soylemiycekmisin ?

Ben- Ha-Hayatım o kadar muhteşem olmuşsun ki söyleyecek birşey bulamadım kusura bakma.

Ben- Ge-Geçsene içeri.

Sanki tanımadığım biriyle konuşuyormuş gibi utanmıştım o güzellik karşısında.

Ben o kadar abartıcağımızı bilmediğimden altımda spor bir şort ustumde de siyah bir tişört bekliyordum melisi.

Ama o tanrıça gibiydi. Sofraya oturdu.

Ben- Bekle getiriyorum yemeği.

Melis- Tamam canım.

E tabi aklıma da geldi benim yaptığım yemekler onun güzelliğini karşılamıyordu. Utana utana zütürdüm tabağı.

Ben- Ya aşkım kusura bakma ben bu kadar şatafatlı olacağını düşünmediğimden böyle bir yemek yapmıştım.

Melis gülmeye başladı.

Melis- Ya hakan saçmalama. Ben sana kendimi beğendirmek için böyle giyindim ne yapsan yerim aşkım benim. Zaten senin elinden ne yesem tadı güzel oluyor.

Ben- Sağol. Söz birdahaki sefere daha romantik ve güzel bir yemek hazırlarım.

Melis- Hakan abartma ama üzüyorsun beni.

Ben- Tamam tamam. Üzülme sen.

Yemeği bitirdikten sonra birlikte bulaşıkları yıkadık ve filmi izlemek için salona geçtik.

Valla beyler yazdığım harika part çöp oldu bu part diğerleri kadar güzel gelemeyebilir bana sövceğinize serkana sövün.

Ben-Melis mert sana daha önce hiç sigara içirmeye çalıştımı ?

Melis- Sen nerden biliyorsun bunu ? Bir keresinde denetmeye çalıştı ama içmedim. Diğerindede zorla içiricekti ki serhat geldi(diğer herif gruptaki 2 erkekten biri boyu kısa ama hayvan gibi kaslı bi tip beni giber atar öyle soyliyim)

Ben- Tamam.

Melis- Hakan kotu birşey yapmıycaksın dimi ?

Ben- Sen bunları düşünme Melisim iyi geceler.

Melis- iyi geceler.

Bu sabah evi melisle birlikte temizleyince birde dun de yasemin(teyzem) bizim evde kalınca evde yalnız başıma daral geldi bendi dışarı çıktım 2-3 gibi geldim eve direk uyumuşum.

Saati kurmayı unutmuşum kalktığımda saat 11 di koşup öğle arasında okula yetiştim çantamı duvar kenarındaki masaya bırakıp onurlarun yanına gittim. Zil çaldığında tuvaletin gelmişti gittim tuvaletimi yaptım sınıfa donduğumde hoca derse girmişti. Azarladı baya Bi neden yeni geliyosun falan diye bende hiç sevmem bu fizikçi binini ama kotu söz de söylemek istemedim tek zorlandığım ders buydu çünkü.

Ben- Hocam dün evi temizledim de yorgundum üstüne teyzem gelince uyuyamadım o yüzden geç kaldım kusura bakmayın.

Ailemin durumunu bildiği için ustelemedi ve sıraya baktığımda duvar kenarında yasemin oturuyordu.

Birşey diyemeden yanına oturdum ve kağıtla mesajlaşmaya başladık

Ben-Neden burdasın ?

Yasemin- Boş yer yoktu buraya geçtim. Hem sen sonradan geldin.

Ben- Bak yasemin uzatma bitsin artık şu ilişkimiz.

Yasemin- Beni o halde gördüğünden beri aklımdan hiç çıkmadın.

Ben- Hangi hal ?

Yasemin- Duştayken hakan..

Ben- Bak o konuda gerçekten özür dilerim isteyerek olmadı.

Yasemin- Seni arzuluyorum.

Ben- Yasemin bak

Derken elini bi anda dalgaya goturdu. Hoca orda ders anlatırken bu benim malafata surtunuyordu. Bizim sıra en arkada olduğundan birinin aşşağıyı gormesi imkansızdı. Bu benim pantalona surtundukçe benim dalga kalkıyordu sonra bacağını ustume attı (bacaklarımın üstüne) benim alete de daha benden başka kimse dokunmadı tabi bu da baksırı kaldırıp tam avuçlayacaktı ki kolundan tuttum sinirli sinirli baktım ve kulağına

Dersine bak beni sinirlendirme dedim.

Panpalar sıkıcı gelmiş olabilir aslında en harika part olması gerekirken Serkan sağolsun içine sıçtı. Bu arada alete benden başka kimse dokunmadı derken bu sadece pantalondan surttu daha dokunmadı.

Evet artık nerden baksanız 1 aydır çıkıyorduk. Bir gün (artık ifşa ediyorum izmirliyim.) karşı tarafa gidelim dolaşırız falan dedi bu bende tamam dedim. Gittik (beyler karşıya çok gitmem bi tek melisle gittim bazen de ailecek gittik yani o yüzden isimleri aklımda değil yerlerin) fuarın oraya yakın bi meydan gibi biryer vardı hastane falan orda bi cafeye oturduk 30 tl tuttu dıbına koyayım unutamadım hala su 5 tl amk. Orda parayı ben odedim ve bir erkek için cehennemden beter olan o an başladı.

Alışveriş.

Biz kafeye 12 gibi gelmiş olsak 4 e kadar alışveriş yaptı amk benim ayaklar pert oldu tabi. Sonra

Melis- Aa aşkım çok kaptırmışım galiba kendimi gel oturalım şuraya.

Ben- Yok canım ne kaptırması alt tarafı 4 saattir butun mağazaları dolaştık.

Melis- Sus bakayım sen hadi geç otur.

Herneyse 10 dakika falan oturduk saat 5e geliyordu bu da 7 gibi evde olması lazım annesi falan 8 de geliyor eve bizde işte bidaha bi kafede oturduk ama bunun fiyat iyi su 2 tlydi. (bimde 25 kuruş olan suyu 2 tlye almak koyuyor tabi ama 5 den iyidir) Orda baya ucuz tuttu 10 tl falanama mekanda otururken Meliste bi tedirginlik vardı anlamadım ilk başlar fazla da ustelemedim.

Mekandan çıktık bu hemen girdi koluma çekiştiriyor beni biraz dur noluyo derken arkadan.

Keko- Yavvvruya bak beee

Diye bir ses geldi. Dondum hemen Melisin bacaklara focuslanmış 3 kişi birde bana bakan baş keko.

Ben- Sorunmu var birader ?

Keko-Evet birader versen de biraz da biz faydalansak yavrudan sen zaten istediğini almışındır

Benimde gözüm döndü (beyler ben normalde kavga eden biri değilim hatta bana edilen kufurleri de hiç giblemem ama mesela bir arkadaşla takılıyoruz ona arkadan kufrediyolar orada kan çıkartırım işte e bu da sevgilim olunca iki kat gozum dondu) koştum hayatımı resmen bir yumruğa koyup geçirdim suratına filmlerdeki gibi 2 metre gitti yere düştü amk kekosu. Sonra 3 kekodan birine de çaktım 1-2 zaten yaşı da falan kuçuktu direk duştu. Sonra arkamdan tuttu biri benimde cusse iri bide okulda hep talimini yaptım bunun kollarımdan tutmasıyla yere eyilmem bir oldu ama tam yapamadım hareketi amacım onu arkadan judocu edasıyla yere yapıştırmaktı ama yandan yere düştü geriye şu son keko kalmıştı ki bıçak çekti benimde gozum dondu tabi bu öyle konuşunca bıçak falan giblemedim tam elini kavrıcaktım elimin ustunu çizdi. Heralde ilk defa bıçağı kullandı salak koşarak uzaklaştı sonra geri kalan baş keko hariç uç kişi o elime vurdu bende işte o acıdan bi güzel dayak yedim ama melise bulaşmadılar Allahtan. Yerdeyken geriye baktığımda Melis arkada yere oturmuş ağlıyordu