1. 251.
    0
    parmakları olan yazar
    ···
  2. 252.
    0
    iç organları olan yazar
    ···
  3. 253.
    0
    kanka aşşağıya insin dedin ya indirdim işte
    ···
  4. 254.
    0
    ama birazdan bi binlik yapabilirim
    ···
  5. 255.
    0
    yapsammı lan?
    ···
  6. 256.
    0
    yok yok yapmıyım
    ···
  7. 257.
    0
    lan amk yapsammı hay allah kararsızlıklar içersindeyim
    ···
  8. 258.
    0
    kanka çıktı yine en üste. hadi indir şimdi aşşağaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
    ···
  9. 259.
    0
    yok amk çıkmamış daha şimdi çıkcak
    ···
  10. 260.
    0
    şizofren saldırısına uğramış eski bi bin
    ···
  11. 261.
    0
    grup isimlerini zütünden uyduran yazar

    megadeath zütüne girsin
    black sabbah- gibsin seni
    ···
  12. 262.
    0
    nikini okudukça nedendir gülüyorum lan :D
    hulki bey
    ···
  13. 263.
    0
    kızsan sevişelim erkeksen sürttürebilirim arkandan daha fazlası olmaz
    ···
  14. 264.
    0
    (bkz: bu başlıkta kendimize geliyoruz)
    ···
  15. 265.
    0
    cok tatli bi adam dogrusu, tee subattan belki biraz da ocak'tan beri takip ediyorum. dur suna bi nickalti gireyim diye yola ciktim ama ne yazacagimi bulamadim amk kendimi gibeyim

    oyle iste
    ···
  16. 266.
    0
    @232 az pekekent, biraz godoş, hafif zütveren ve biraz da nonoş bir mizacın var; sevdim seni.
    ···
  17. 267.
    0
    agır orspu cocuu
    ···
  18. 268.
    0
    kısa olmasına rağmen kıvırcık saçlı, hacı sakallı, bağlama ustası yazar. bi nihavend üvertür çalsın ağlarsınız.
    ···
  19. 269.
    0
    @235 oldum olası erkan uğur de amkodumun şoparı -adını bilerek yanlış yazdım, böyle bir yerde haşa ayıptır-
    ···
  20. 270.
    0
    Hulki Bey ve Arkadaşları’nın öyküsü, 1955 yılı Eylül’ünün beşinci günü, akşam saatlerinde başlıyor. Geriye dönüşler, ileriye gidişlerle sürdürülen anlatım, önce on yıl geriye dönüp 1945 yılının karlı bir ocak gecesinde yoğunlaşıyor; sonra on yıl ileriye gidip 1955 yılı Eylül’ünün altıncı gecesine, Cumhuriyet tarihinde “6-7 Eylül olayları” diye bilinen, hâlâ izleri silinmemiş toplumsal-siyasal ağır yanılgıya tanıklık ediyor; yirmi yıl sonra, 1975 yılının yağmurlu bir nisan akşamı sona eriyor. Hulki Bey ve Arkadaşları, roman kahramanlarının otuz yıllık yaşam serüvenini, görsel denecek bir anlatımla yansıtıyor. Arkadaşlık denilen bir tür varolma tarzının özündeki duru sevgiyi öyküleştirip tanımlıyor. Bir yandan da, olası, basit isteklerin karşı konulamayan bir yazgıyla nasıl yittiğini dile getiriyor. Erotik dokunuşlarla sürüp giden öykü, beklenmedik sürekli olaylar zincirinde, gülümseten yapısına karşın, içten içe gizemli bir hüzün taşıyor. Yiğit Okur, böylece, bir dönem istanbul’unun artık anılarda kalmış mozaiğini, rengini, sesini, kokusunu ustaca yansıtıyor; unutulmaya yüz tutmuş bir tadı yüzeye çıkartıyor.
    ···