+4
sizi rahatsız ediyorum. sadece hukukçular değil diğer panpalara da ihtiyacım var. kısaca sevgiye emeğe ihtiyacım var amk...
şimdi benim ciddi bi sorunum var beyler. bu sorun öyle bir hal aldı ki artık kendi sorunum olmaktan çıkıp benim gibi mağdurlarında feryadı haline geldi.
olay yaklaşık 4 sene önce yabancı menşeili bir ingilizce kursuna kayıt olmamla başladı. o zamanlar özgüven tavan, şuan ki mesleğimden çok farklı bir işle uğraşıyorum. maaşım iyi ve her ay tıkır tıkır hesabıma yatıyor. o kafayla kursun ilgi çekici kampanyasından faydalanayım dedim. 6000 tl’lik 4 kur 3500 tl idi. bende o özgüvenle hiç bi taku okumadan imzamı attım sözleşmeye. taksitler aylık 230’ar lira filandı. i̇lk 3 ay her şey yolundaydı. paramı günü gününe ödüyorum, derslere gelip gidiyorum filan. ulan sonra bi baktım ben bi gib öğrenemiyorum bu kursta. lise terkim panpalar, sınıfın biniydim, ders kaynatmakta üstüme yoktu. bu alışkanlığı kursun derslerinde de gösterince bir an şimşek çaktı beynimde. ulan hem para veriyorum hem dersi dinlemiyorum ve yaz geldi sayılır aylardan mayıs. giberim dedim ingilizcesini ve kursu bırakmaya karar verdim. i̇şte mallık da tam burda başlıyo. derslere gitmedim. aradılar geri dönmedim. giblemedim kısaca. zaten sektör değiştirince hiç bi şeye vaktimde olmadı ilgilenemedim o meselelerle. derken bi gün o amcıklar evime mahkeme celbi midir nedir ondan göndermişler. bizim mahalle (o zaman ailemle yaşıyordum) modern gecekondu mahallesi gibi bi şeydir. akrabalar yanyana (anne tarafı laz amk.) ben evde yokum, aksi gibi bizimkilerden de kimse yok. postacı amcığı yan kapıyı çalmış ve aynı zamanda yengem (o da laz işte) olan komşum bu haber kağıdı almış, aldığı kağıda da görevli diye imza atmış (lazlık tavan yapıyo o an herhalde)… neyse velhasılkelam yengem bunu akşam anneme vermiş annem de atmış bi köşeye unutulmuş ve benim tam 2 ay sonra bu kağıt elime geçti. aradım avukatı nedir durum dedi böle böle ödiyceksin. dedim ödemem ben kursa gitmedim. ama cayma bedeli vardı onu ödeyip kursu bırakıcaktınız dedi. bende dedim ki tamam o zaman bi gün öderim. aradan 3 yıl geçti (2011 ocak filan) avukat tekrar aaradı ve borcunuz faiziyle beraber 6000 küsür tl. çüşş dedim amk. o ne. gibe gibe ödiycen dedi. niye dedim. elimde senediniz var dedi. ne senedi dedim? sözleşmedeki ekte olan senet dedi. yani bu binler benim o okumadığım sözleşmenin içersine senet gizlemişler ki bu benim ilk defa başıma gelen bi şey değil, liseliyken araba kiraladığımızda da böyle bi şey gelmişti başıma… neyse dedim nasıl yapıcaz bunu avukat bey? adam dedi gel bunu yapılandıralım. 3000 tl olsun borcun faiz almayalım 8 taksitte öde. ben dedim tamam amk. öderim peki kalan kurlarımı (3 kur ingilizce amk.) geri alabilecek miyim? dedi alırsın. o zaman dedim ödüyorum. neyse ben ödemeye başladım. ve anasını gibiyim yine 3 ay sonra bu sefer benim işler ters döndü. cepte metelik yok. adamı aylarca salladım salladım. bunlar hace geldi en sonunda tabii baba evinde alıcak bi şey olmayınca gittiler ki sanırım zaten amaçları göz korkutmaktı… neyse 2 ay önce kadar bu sefer aynı hukuk bürosundan bi kadın aradı. ve dediki sizin borç olduğu gibi duruyo. dedim nasıl duruyo ben 1000 küsür liara para ödedim. dedi ki şartlara uymadığınız için yandı o para. neyse karının teklifi. 2000 lira alalım tamam senden bunu öde. dedim tamam 1000 1000 öderim. i̇şler yolunda panpalar son zamanlarda. karı tamam dedi. peki dedim kursa ne zaman başlarım. dedi ne kursu? e dedim parayı ödeyince kursu geri alıcam ya! karı dedi yok öle bi şey… ananı avradını gibiyim panpalar karı bana ne diyo? beynimden vurulmuşa döndüm amk. sözvdüm de sövdüm. ama karı yapıcak bi şey yok diyo. şimdi beni o günden sonra aldı bir hukuk mücadelesi. büyük dayım avukat. hiç bu sebeplerle kapısını çalmamıştım. dedi getir dosyayı bakalım. gittim icradan dosyanın fotokopisini aldım vs. dayım dedi burda sadece senet var. bende dedim ki bak dayı. durum böyle böyle. burda bir kanunsuzluk var. bu senet var evet. ama niye var? ben ticaret yapan adam değilim bi şey değilm niye imzaladım bu senedi? bende mahkemeye bunu sormak istiyorum. dayım dedi ki mahkeme seni dinlemez senet varsa gerisine karışmaz. ha sen diyebilirsin ki o imza benim değil ya da bana zorla imzalattılar ama baştan kabul etmişsin ödeme yapmışsın yani zor… ulan benim içim içime sığmıyo tabi. yok aga ben tüketici mahkemesine gidicem falan dedim. hukuk bürosunu aradım aynı karıyla konuştum dedim ki bak ablacım senin diğer elemanın bana taahhüt verdi ama sen bugün farklı konuşuyosun burda bi muallaklikv ar. ben tüketici mahkemesine gidicem ve dosyada sadece senet var. ben, bana imzalattığınız sözleşmeyi de istiyorum. dedi ben sizi arıycam bi sorıyım dedi… (tahminimce beni daha önceden arayan da bu kadında ve birazdan bahsedeceğim anası gibişmiş karaktersiz de avukat falan değil icra takipçisi) neyse aradan zaman geçti bu karı beni aramadı bende dedim herhalde vazgeçtiler amk…
günlerden pazartesi. geçtiğimiz pazartesi. sevgilimin evindeyim. telefona uyandım. karşımda ki ses. aloo rpte mi? evet! lan rpte senin borcun varmış rpte niye ödemiyosun rpte… diye yavşak yavşak, laubali, yılışık, amerikan filmlerindeki kötü şımarık çocuk karakterlerden bile huur çocuğu bi şekilde benle konuşuyo. dedim ne diyonuz beyefendi. dedi bu para ödencek. ulan manita da duyuyo ev sesiz hayvan gibi bağrıyo o.ç neyse geçtim arka odaya ne diyon hemşerim dedim ne biçim konuşuyosun sen benle. karşındakini tanıyo musun da böyle konuşuyosun (ben kimim biliyon mu manasında değil. bu samimiyet nerden geliyo manasında) lavuk başladı “aç rpte sen kimsin seni tanıyım, sen beni tehdit mi ediyosun” haydaaa lavuğa bak, kurnaza bak tahrik ediyo ve tehdit etmemi küfür etmemi istiyo ki iyice davacı olsun benden. ben tabi sezince bu durumu iyice nazikleştim. dedim ben daha önce derdimi anlattım sizinkilere siz anlamadınız. ben kapatıyorum avukatım arıycak sizi. aşşağılar biçimde “he he avukatın arasın beni” dedi bende kapat arıycak dedim kapattım. şimdi yavşak ezik büzük öğrencilerden alışmış o.ç tabi böyle deyince ciddiye almadı…
aradım dayımı dedim böle böle. dayım dedi nasıl senle öyle konuşur (dayımda laz bu arada) dedim konuştu valla şikayetçi olucam dedim. tamam dedi ver numarasını. verdim. bu arada lavuk benden avukatın vekaletini faksla sana sözleşmenin fotokopisini gönderiyim diye dalga da geçmişti. dayımda dur ben arayım o gönderir demişti. 20 dakika falan sonra dayım beni aramayınca ben dayımı aradım. telefon cevap vermiyo. dedim herhalde lavuğu aramayı unuttu bi işi falan var. sonra ben lavuğu aradım dedim faks numarasını ver avukatımın vekaletini göndercem. lavuk bana dedi ki ne faksı ne faksı avukatını al gel buraya ona ve sana benimle nasıl konuşulur göstercem. ne diyon lan? hemen dayımı aradım. dayım avukat kafasıyla değil dayı kafasıyla aramış lavuğa bi ton küfür... hay dedim dayı iyi tak yedin…
şimdi buraya kadar okuyana allah razı olsun diyorum cidden.
panpalar. ben sadece bitanesiyim bu durumda olan. benim gibi yüzlercesini duyuyorum her gün aynı maduriyeti yaşayan. bu binler hiç bi şey yapmadan attığın bi imza karşılığı senin binlerce liranı almaya çalışıyolar. ödiyim diyosun ver kursumu geri yok diyolar. burda kötü niyet yok mu? soruyorum size yok mu?
hukukçu panpalardan ricam gönüllü olan bana pm atsın. bunlara vericeğim parayı açıcağım davalarda harcamaya yemin ettim.
bu anlattıklarım yazabildiklerim sadece… iplerseniz sevinirim
Tümünü Göster