çıkış amacı dışında herşeyi başaran film. filmin çıkış noktası ne? deniz gezmiş ve arkadaşlarının mücadelesi ve hayatlarının bir kısmını izleyiciye aktarmak. filmin bu konuyla uzaktan yakından alakası yok. sanırsın başka bir ülkedeki yaşlı başlı devrimci özentilerinin hikayesini izliyoruz.
bildiğim kadarıyla bu film deniz gezmiş ve arkadaşları hakkında yapılmış ilk film. böyle olunca filmin yapımcılarına daha çok görev düşüyor. deniz'i ve düşüncelerini kitap, belgesel gibi bilgi araçlarından takip etmemiş, deniz hakkında bilgisi çok kısıtlı olan bir kitleye sen deniz'i anlatacaksan daha çok dikkat etmen gerek. birçok insanın aklında deniz gezmiş ve düşünceleri bu filmde izledikleriyle kısıtlı kalacak. deniz gezmiş gibi uzun boylu, yakışıklı, düzgün konuşan ve insanları daha ilk görüşte fiziğiyle etkilemeyi başaran, gencecik yaşına rağmen bir davanın bayrağı olmuş, arkasından binleri koşturmuş bir devrimciyi; fiziksel özellikleri deniz'in yanında bile geçmeyen (kirli sakal bırakmakla deniz gezmiş olunmuyor), kart sesiyle bağırıp çağıran, yaşı deniz'in iki katı yaşında olan berhan şimşek'e oynatırsan sen zaten daha ilk adımda filmin içine sıçarsın. deniz'in mahkeme sürecinde bıyıklı olduğunu da mı bilmiyordunuz? berhan şimşek'e bıyık bıraktırmak bu kadar mı zordu?
söz konusu fotolar için bkz:
http://img.blogcu.com/ ... s/ifsa_denizipe_perin-10.jpg
http://i88.photobucket.com/ ... i-deniz-yusuf-aslan.jpg
sadece deniz mi, aklımıza fotoğraf ve görüntülerinden her zaman içten ve sempatik bakışlarıyla kazınmış hüseyin inan rolüne de yine yaşını başını almış pos bıyıklı mazlum çimen'i koymuşsun sıçışlar duble olmuş. mahkemeye sanki hüseyin'in babası gelmiş.
http://img.blogcu.com/ ... ycha23_180px-yusuf_aslan.gif
http://i88.photobucket.com/ ... i-deniz-yusuf-aslan.jpg
filmdeki hüseyin:
http://img169.imageshack.us/ ... /6545/bscap0120je9.jpg
http://img169.imageshack.us/ ... /2921/bscap0122cn9.jpg
yusuf aslan ise gerçeğine en yakın karakteri olmuş filmin. oldu olacak onu da 40-45 yaşlarında birine oynatsaydınız ya. üçleme tam olurdu.
http://img2.blogcu.com/ ... /renklihuseyininan21ip5.jpg
filmdeki yusuf:
http://www.sinematurk.com/images/kisi/3559.jpg
sanki film bu üç genç asılmasaydı, 25 yıl sonra ne yapıyor oluyorlardı konulu bir filme seçilmiş oyunculardan oluşuyor.
oyuncu tercihlerinin felaket olduğundan bahsettikten sonra hikaye ve anlatılanlara dönelim. deniz gezmiş, hüseyin inan ve yusuf aslan sadece asılan üç genç olmaktan öte dönemin devrimci ruhunu yansıtan, bağımsız türkiye hedefiyle yola çıkan, ardından da bu hedef doğrultusunda kurulmuş thko'nu ve düşüncelerini de temsil eden birer bayrak. sen sadece üç karaktere can vermekle filmini tamamlayamazsın, üç genç ve arkasındakilerin düşünce ve hedeflerine de yer vermelisin filminde. ancak film bunu da başaramamış. izlediğimiz sadece lafla ortalarda gezen üç genç. sürekli sloganlar sürekli isyanlar ötesi yok. arkalarından gelen kitle ise sanki 100-200 kişi gibi gösterilmiş. o dönem halkın ne kadarının arkasından geldiği, kitleleri nasıl peşlerinden sürükledikleri anlatılmamış. gerçek görüntüler öyle saçma kullanılmış ki. mesela üç gencin idam kararı meclise gelir ve iki saniyelik bir meclis görüntüsü geçer. o kadar. güzel kardeşim sen orda süleyman demirel'in "bizden üç gitti, şimdi de onlardan üç gidecek" mantalitesine değinmezsen, mecliste parmakların nasıl teker teker uçlarından kanlar akarcasına kalktığını anlatmazsan bu üç gence ve düşüncelerine ihanet etmiş olursun.
hapishane ve idam sahneleri de açıkçası çok amatörceydi. deniz'in asılma anlarının anlatıldığı kitap ve belgeseller boğazı düğümlenmiş biri olarak bu filmdeki idam sahneleri beni hiç etkileyemedi ne yazık ki. belki de oyuncuları benimseyemediğimden böyle olmuştur. bilemiycem.
son olarak filmi izlerken aklıma gelen bir fikri de paylaşıp entryme son vereyim. mesela film meclisteki oylamayla açılsa. meclis'in önü ve meclis'e teker teker gelenler. demirel'i gösterse yüzü gülerek içeri girse. inönü'yü gösterseler. sıkıntılı şekilde o da geçse kameranın önünden. oylama sırasında ap'lilerin yüzündeki sevinci görsek. sonra kamera deniz'i gösterse, elinde sigarası hücresinde düşünürken. az önce bu genç ve arkadaşlarının hayatlarının mecliste onaylanmasını anlatsa bir dış ses. sonrasında da deniz'in aklına girsek, geçmişte yaşadığı tüm önemli olaylar sanki aklından geçer gibi. biz de flashbackler yardımıyla bunları izlesek. uzun uzun anlatılsa deniz'in hayatı. üniversite yılları, özgürlük ve bağımsızlık aşkı, filistin yolculuğu, thko'nün kuruluşu ve yaptıkları, yakalanışı. sonrasında da filmin başındaki ana dönülse, deniz ve arkadaşlarının idam kararından sonra yaptıkları anlatılsa. hele o son idam sahneleri gerçekten adam gibi anlatılsa. işte o zaman seyirciye çok önemli bir eser bırakılmış olurdu diye düşünüyorum.