0
hiçbir zaman sevmediğim tek kelimedir. sevdiğim insanlarda anlayışla karşılarlar ve asla bana hoşcakal demezler. 2. ayın 21 2012 sevgilimi trafik kazasında kaybettim. 3 gün öncesi doğum günüydü bakın ne oldu. her zaman gittiğimiz sevim ablanın pastanesine gittim ve ablama durumu izah ettim o gece saat 8 den sonra bizim için açık olacaktı o pastane tüm hazırlıkları yaptım. ama o gün sevgilimin arkadaşları bana bir şey söyledi ve tepemin tasları fırladı. sevgilimi daha önceden de duyduğum 3 kişi taciz etmiş sıkıştırmış arkadaşları ile gezerken. o çocuktan ayrıl seni köpek gibi seviyorum benim olacaksın falan filan. bunu duyunca hemen o binleri aramaya başladım ve o gün tek tekj tutup öyle bir zopa attım ki dağıttım suratlarını. beyzbol sopası ile dövdüm tek tek. 2 sinin burnu kırıldı 1 nin de kolunu kırdım çünkü bunla 3 etti artık canıma yetti. bunları hastaneye kaldırıldı aileleride beni polise şikayet etmişler. bi arkadaşım polisin beni aradığını söyledi benim üzerim başım kan arkadaşın evine gittik kendi evime gidemiyorum ihbar var. üzerimi değiştiremiyorum çünnkü arkdaş tam 95 kilo ben 58 kiloydum o zaman. ne yapıp edip o pastaneye 8 den önce gitmek zorundaydım biraz vakit geçirtdikten sonra gizli gizli fehmi amcanın bakkalına kadar geldim. bizim ilçe küçüktür ve herkes birbirini tanır. fehmi amca beni polislerin aradığını babamında kendisine beni sorudğunu söyledi tabi cep telefonum kapalı. saate baktım 7:55 geçiyor arkadaşları sevgilimi pastene doğru zütüryor ve ben napsam etmsem girsem dişye düşünüyorum pastene ile karakol bir birine çok yakın en fazla 200 metre vardır aralarında ve açık bir şekilde görünüyor ve orasıda göbek olduğu için polilerinde beni tanıdığı için polislerde görev başında çevirmede durduğu için gidemiyorum karşıya. ama birden cesaret alıp hızlı bir şekilde pastaneye doğru gittim o sırada bin emre vardır onosspu çocuğunu yalakanın pisliğinin baliciin ta kendisidir o polislerle bir beni arıyorlarmıuş beni gördü ve komserim orada diye bağırdı. pastanede çıkmaz sokakta olduğu için karşımda polisler ben kapının ağzında etrafım duvarlarla çevrili içeride giremedim resmen kaldım bi başıma beni aldırlar karakola zütürdüler saat tam 8:15 geçe karakoldaydım ve beni 9 a kadar dövdüler aileme haber verdiler diğer şikayetçi ailelerde geldi ana baba günüydü. bin emre pastaneye gitmiş segilime durumu anlatmış oda ağlayarak geldi herkesin içinde( anne babam diğer aileler okul müdürü o dövdüğüm kişilerin okulu anadolu lisesinin müdrü ) bana bağırmaya başladı ağlayarak aptal öküz doğru dursana gerizekalı falan filan. daha bu kadar zoruma giden ağırıma kaçan bi olay olmamıştı. bana doğru yaklaştı bi tokat attı dediki insan birazcık düşünür. bir daha senle görüşmek istemiyorum, hoşcakal dedi ve gitti. neyse araya adam sokmalar hastane masrafları ailelerle anlaşmalar okuldan uzaklaştırmalar falan derken olayı sicilsiz tatlıya bağladık. ertesi günü oldu n yaptıysam ne mesajıma nede aramalarıma hiç bir yerde hiç bir şekilde tek bir kelime etmedi sevgilim. 2 gün oldu benim çok zoruma gitti çünlü 3 yıllık sevgiliyiz ve birbirimizin ilk sevgilisiyiz. okuldan eve giderken önüne geçtim ne yaptıysam konuşmadı hiç bir şekilde o kadar susar mı insan tek kelime etmedi. ağladı itti beni ama kelime etmedi.3. gün oldu ben çiçek alıp sabah okulun önenünde karşılamak için orada bekliyorum kendimi affettirmem gerek ve sevgilim gelemdi ben hastalandı falan diye düşündüm aradan 3-4 saat geçti ve bir haber geldi. araba ile gelirken kaza yaptı ve şehir merkezinde ki devlet hastanesine kaldırıldı. koşarak otobüs terminaline gittim. ilka rabayla şehir merkezine gittim. oradan hastaneye bi baktım dedikleri doğru annesi ağlıyor ablası ağlıyor falan ve acı haber geldi annesi bayıldı yerde yatıyor ablası çıldırdı kendini duvarlara vuruyor. oracıkta baka kaldım sanki bütün kemiklerim kırıldı hareket edemşiyorum kafam içinde yalvarışlar geçiyor ne yapsam bilemedim ağlayamadım bi şey yapamadım dizlerimin üzerine çöktüm ve saçımı sıkmaya başladım. daha fazla dayanamayıp ilçe merkezine gittim kazanın olduğu yere bi baktım yerde kanlar var gittim aknın üzerine yattım ağlmaya başladım etraftaki esnaflar beni kaldırmaya çalıştı hepsine bağırdım ve fehmi amcadan 5 lt lik damacana su aldım. damacanın başını kestim cekatımı çıakrdım yerdeki kanı ellerimle bağıra bağıra yıkadım. ertesi günü oldu hiç uyuyamadım ve cenazeye gittim kefeni kaldırdım la. o kadar beyazdıki teni kan çekilmiş ve yüzünde yara izleri vardı. kaburgaları kırılmış iç organlarını parççalamış. kaldıramadım 8 ay geçti uyku hapları tedaviler falan filan ölüyüm hala. bu anlatılırmı sözlük için doğrumu yanlış mı bilmiyorum. ama anlatma isteğim geldi ilk defa çünkü içim doldu taştı kendi kendine yedi bitirdi içimi bu anlattıklarım. bir an olsun dilimden dökülürken o anları yaşadım ve şuan ağlıyorum yazarken. ama doldum taştım anlatmak istedim. okuduğunuz için teşekküğr ederim. sevgilimle küs gitmek istemezdim. o yüzden asla kırgın uyumayın. haydi hayırlı geceler.
Tümünü Göster