horoz dövüşünden içeri girdim

rezerved

yarını bekliyom panpa

bugünlük bu kadar beyler, yarın görüşürüz.

Bir yandan da düşünüyordum yani ben öylesine makara olsun diye katıldım fakat 2’de 2 yaparak gidiyorum ve önümüzde ki maç il final maçı olacak. Yani o maçı alırsam ülke genelinde yapılacak turnuvaya katılacak 16 kişi arasına gireceğim. Sabah vuvuzela sesiyle uyandım, yataktan nasıl zıpladıysam bizimkinler gülmekten yerlere yattılar. Kalktım hemen “Oğlum bu ne ?” dedim. Fikret “Vuvuzela abi. “ dedi. Bende “Onu görüyorum, bunun ne işi var burada ?” dedim.

Ben yine bunu kendi zekamla yeneceğim diye düşündüm ve yanına doğru gidip yere diz çöktüm.Bu beni yakalamak için eğilince birden bacaklarının arasından geçtim ve dizlerinin boşluğuna tekmeyi atıp yere yığdım bunu yüz üstü. Bunu yerden kaldırmadan tekmelemeye başladım, tekmeledikçe tekmeliyorum ama otomatiğe almışım duramıyorum. Rahat 15 tane tekme attıktan sonra bıraktım bunu, baktım zaten yerden kalkamıyor hakem biraz kontrol etti öldü mü diye sonra da benim elimi kaldırarak kazandığımı gösterdi.Ben ring’den aşağıya indim ve direkt koğuşa giderek duşumu aldım ve vurdum kafamı yattım.

Ring’e bile zor zoruna çıktı, yani ben hızımla onu yenebilirim ama beni bir yakalasa büyük ihtimal simit yapar bırakırdı.O derece iri bir adam. Hakem maçı başlattı,bu adam zor yürüyor zaten ring’de bende bunun üzerine gider gibi yapıyorum geriye kaçıyorum bunu iyice yormak amacım. istediğim gibi de oldu zaten adam ring’in içinde 2 dakika yürüdü hemen terlemeye başladı.En sonunda atağa geçme vakti dedim ve koşa koşa bunun dizine bir tekme attım ama nafile, sanki kütüğe vurmuşum gibi benim bacağım acıdı zaten.

up up up

Bende ona istediği zamanı verdim, biraz daha konuştuktan sonra o gitmek istediğini söyledi ve ayağa kalktık. Gitmeden önce sıkıca sarıldım ve öyle gönderdim,Nur’un arkasından bakakalmışım hafiften o koridorda çoktan yok olmuşken ben dalmış hâlâ arkasından bakıyordum. Salim abi arkadan jopuyla dürterek “Hadi hadi gitti kız hadi, aptal aşık seni. “ diyip gülmeye başladı.Bir de Salim abinin diline sakız olmuştuk.2 gün sonra ikinci maçıma çıkacakmışım, dinlenelim biraz ne bu hız ? Hemen turnuvayı bitirmek istiyorlar tabii ki onlarda haklı sonuç olarak.20 Haziran günü ikinci maçıma çıkacaktım. Kurada bizim hapishane çıkmıştı ve bu maçı da burada oynayacaktım. Ring kuruldu yine,ilk sefer ben çağırıldım bu sefer muhabbet etmiyorum gelecek rakibime bakıyorum. Karşıdan bir adam gelmeye başladı yemin ediyorum ben diyeyim 150,siz diyin 200 kilo adam.

Bir sonra ki gün koğuşta Fikret’le tavla oynarken kapı açıldı ve Salim abi “Yıldıray, ziyaretçin var. “ diye bağırdı. Yerimden kalktım ve çıktım koğuştan. Beni kim ziyarete gelir ki diye düşünüyordum. Ziyaretçi salonuna girdiğimde Nur’un geldiğini gördüm. Uzunca bir süre sarıldıktan sonra oturduk orada ki masalardan birine ve konuşmaya başladık. Havadan,sudan konuşuyorduk,Nur’a duygularımı orada ifade ettim. Kendisinden çok hoşlandığımı ve onunla bu arkadaşlığı daha ciddi boyutlara taşımak istediğimi söylediğimde gülümseyerek benden biraz zaman istediğini ve bu teklifimi düşüneceğini söyledi.

Bu yere doğru eğilince bir tane de kafasına vurdum ve bu yere çöktü. Hakem bir süre kontrol etti ve bu yerden kalkamayınca maçın galibi olarak beni gösterdi.ilk maçımda ilk galibiyetimi almıştım biraz fazla sevindim her halde en son kendimi bizim müdürün üzerine atlarken buldum. Sonrasını da pek hatırlamıyorum, koğuşa geldiğimde benim film tekrardan kaydetmeye başladı. Gerçekten müdürün üstüne atlayıp sevinmeye başladığımızdan sonra benim film koptu ve koğuşa gelirken tekrardan film sarmaya başladı gibi o arada ne oldu hiç hatırlamıyorum. Duşumu aldıktan sonra pijamalarımı giydim, herkes beni tebrik etmeye başladı. Ulan sanki dünyayı kurtardık alt tarafı bir tane adamı yendik ki onu da bilek gücüyle değil kaçak oynayarak yendik ama yazdığım plan gayet güzeldi ve istediğim gibi uygulamıştım.

rezerved devam et panpa

Ee madem senin gibletine göre, gücüne göre birini vermiyorlar Yıldıray o zaman sende kuralların dışında oynayacaksın. Gücünün yetmediğini aklınla yeneceksin diye geçirdim içimden. Zaten adam benim neredeyse iki katım kadar arkasına geçtiğimde hakemin görme olasılığı sıfır.Bu adam benim üzerime doğru gelmeye başladığında ben o anda arkasına geçtim ve karambolde kasıklarına bir tekme geçirdim.

Adam benim boynumdan yakaladığı gibi kaldırdı ve geriye doğru fırlattı.2 metreden yere çakılınca insan kendini kolay bulamıyor tabii ki ben daha ne oluyo,ne bitiyo demeden bir tane de alttan vurdu. insana vurur gibi de vurmuyo ki adam, sanki savaştayız da düşman askerle güç gösterisi yapıyorlar.

Ben kenarda bizimkilerle konuşuyorum bu arada rakip gelmiş ring’e.Kafamı bir çevirdim abartısız söylüyorum 1,90 boyunda, rahat 100 kilonun üstünde iri yarı bir adam karşımda bekliyor. Hakem’e “Benim gibletime göre birini bulmuşsunuz sağolun. “ dedim. Hakemde “Ne yapalım kurallar böyle, kurada sana kim çıktıysa o. “ dedi. Hakem zili çaldı ve maç başladı, ikimizde ortaya geldik ben içimden bari dayak yiyeceğiz bir tane de vurmuş olalım diye ilk yumruğu ben atmayı düşünüyorum. Yanına gittim adamın ve anında karnına yumruğu attım ama adam hiç etkilenmedi. Sadece birkaç adım geriye gitti, ardından vurmaya devam ettim ama adam sadece geriye doğru gidiyor başka hiçbir acı çekme görüntüsü yok.

Bu maç bizim hapishanedeymiş, baya jandarma arabasıyla bir tane adamı getirdiler buraya ringi kurdular bahçeye herkes bahçeye akın etmeye başladı. Bende içeride oturup bandajlarımı falan takıyorum, benim maç sırasında yanımda bekleyecek antrenörüm ise her zaman ki gibi Elektrikçi Fikret olacaktı. Maç saati geldi, önce beni çağırdılar ve koşarak çıktım, herkes beni alkışlar diye beklerken milletten tepki bile gelmedi.

Haziran ayında başlayacak turnuvaya kadar istisnasız her gün bu antrenmanı yaptık. Koştuk,kum torbasıyla çalıştık ve Haziran’ın 17’sine geldik. Hapishanede ki 7. ayım olmuştu bu da.Önce Ankara’da ki karşılaşmalara çıkacağım onları kazanırsak birde ülke genelinde yapılan 16 kişinin katıldığı turnuvalara katılacağım.

Müdür bey kendini tekrardan toparladı ve “Belki başarılı bir taksör değildim ama başarılı bir eğitmen olabilirim. “ dedi uzaklara bakarak. Pazartesi antrenmanlara başladık,ben altıma kısa bir şort üzerime tişört giymişim normal bir tarzda çıktım bahçeye. Müdür bana sen ısınma turlarını at ben geliyorum dedi bende bahçede koşuyorum öyle. Bizim müdür bir çıktı içeriden yerlere yattım gülmekten, baya taksör şortlarından birini giymiş, ellerinde baya baya taks eldivenleri, dişlik,dizlik, kask her birşeyi takmış öyle gelmiş. Sanki birazdan Gökhan Saki ile maça çıkacak adam, baya profesyonel taksörlerin taktığı herşeyi takmış. Müdür bana “Şimdi koşuya çıkacağız. “ dedi ve gardiyandan kapıyı açmasını istedi. Kapıyı açtı ve biz dışarıya çıkıp koşmaya başladık, zaten dağlık yerdeyiz ya zor olmuyor. Adamla yalnız o kadar dalga geçtim de müthiş kondisyonu varmış adamın. Rahat 10 kilometre koştuk ben tıkandım bu adamda bir şey yok zıpkın gibi.

Müdür bey beni odasına çağırdı yine, kapıyı tıklatıp içeriye girdim. Beni karşısında ki koltuğa oturttu ve “Oğlum bak eğer il içinde ki turnuvayı kazanırsak 5 bin TL,ülke genelinde ki turnuvayı kazanırsak 10 bin TL para kazanacağız. “ dedi. Bende “Tamam ona bakarız da antrenör falan olacak mı ?” dedim. Müdür bey “Evet senin antrenörün ben olacağım. “ dediğinde gülmemek için zor tuttum kendimi. Müdür bey’e “Aman efendim nasıl olur siz hayatınızda hiç dövüş sporlarıyla ilgilendiniz mi ?” diye sorduğumda gülerek “Ben Üniversite’de tam 4 yıl profesyonel taksörlük yaptım. “ dedi. Bende “istatistikleriniz nasıl ?” diye sorduğumda “15 maça çıktım. “ dedi göğsünü kabartarak ve “15’ini de kaybettim,7’sini nakavtla hemde. “ dedi.Ben, müdür’e “Senin kendine hayrın yok beni nasıl yarışmaya hazırlayacaksın ?” dedim.

Koğuşta oturuyoruz muhabbet ediyoruz birden koğuşun kapısı açıldı, içeriye bizim Gardiyan Salim abi girdi ve “Arkadaşlar hapishaneler arası dövüş turnuvası düzenleniyormuş. Bizden katılmak isteyen var mı ?” dedi.He zaten bizim hapishanelerde de Yuri Boyka’lar yatıyor ya.Ben katılmayacaktım da Fikret’in gazlaması sonucunda ismimi yazdırdım.En azından farklı bir yer görmüş olacaktık.Her hapishaneden 1 kişi katılıyormuş zaten bizden bir tek ben başvurmuşum direkt beni aldılar zaten.

Fikret “Yok müdür bey biz yapmadık,biz yemeği elinden aldık direkt size getirdik. “ dedi. Müdür bey olaylar iyice karışınca “Tamam çıkın gidin,bir daha böyle bir şey olursa hepinize ceza veririm. “ dedi.Bu arada 5. ayımı bitirmiştim hapishanede ki Nisan ayına gelmiştik ve hava artık kendisini iyiden iyiye ısıtıyordu.