1. 1.
    +6 -3
    Evet binler, öncelikle çok tehlikeli bir işe giriştiğimi belirtmek isterim, zira sihir dünyasında yaşananları muggle'lara anlatmak yasak. Hatta yazdıklarım sihir bakanlığına sızarsa beni Azkaban'a tıkabilirler. Bu sebeple yazacaklarımın sözlük içinde kalmasını siz ezik muggle'lardan rica ediyorum.

    Neyse, 7 yıllık Hogwarts okul anılarıma başlıyorum.

    Not: Harry Potter'ı bilmeyen, veya Harry Potter'ı çocukça-liselice sayan mallar gibtirsin gitsin.

    fanfiction linki: https://www.fanfiction.ne...gwarts-Y%C4%B1llar%C4%B1m
    ···
  2. 2.
    +1
    @14 bu tamamen farklı.

    senin dediğin çok daha kısa bir şeydi, hem konusu çok farklıydı. ayrıca o hikayede harry dönemi anlatılıyor, benimkisi eskilerden.
    ···
  3. 3.
    +1
    9. Bölüm: Bir Değişik Ayna
    ______________________

    Dostum Snape ile geceleyin kız muhabbeti yapmak iyice zevkli hale gelmişti. Bir gün Macmillan kızından, ertesi gün de Lovegood kızından konuşuyorduk. Hele ki Lovegood kızı muhteşemdi. Altın sarı saçları, güzel yüzüyle beni benden alıyordu. Bana verse gibmeye kıyamazdım.

    Ama Lily'den pek bahsedemiyorduk, ne zaman ki lafı Lily'e getirsem Snape rahatsızlaşıyordu. Ben de pek uzatmıyordum zaten.

    "Biraz okulu turlayalım mı Snape, ne dersin? Okula mal geldik mal gitmeyelim. Ha?"
    "Süper fikir abi, dur şu gaz lambasını alayım."

    Snape ile beraber pelerinlerimizi giyip yatakhaneden çıktık. Yer değiştiren merdivenler yüzünden sürekli yolumuzu kaybediyorduk. Ama zaten nereye gittiğimizi bilmediğimizden, çok da önemli değildi.

    Yürüyüşümüz boyunca uzun uzun sohbet ettik, ara sıra hayaletimiz Kanlı Baron'la birlikte Gryffindor hayaleti Neredeyse Kafasız Nick'e biz saçma sapan şiirler uydurup laf atıyorduk:

    'Kafasız Nick,
    Ama Neredeyse.
    Tam bir ezik,
    Gel şunu gib.'

    Tam uykumuz gelmiş, geri dönmeye karar vermiş iken Snape yanlışlıkla duvara çarptı. Hayır hayır, bir kapıya çarpmıştı. Kapı yavaşça açıldı, biz de içeri girdik. Kocaman bir odaydı, içerisi genel olarak boştu, sadece oturmak için bir minder ve onun önünde de uzunca bir ayna vardı. Snape ile ayna başına geçtik.

    Bir an çığlık attım. Aynada Lily'nin küçük memelerini avuçlayıp öpüşürken Lovegood kızını doggy olarak hoplata hoplata gibiyordum! Hemen Snape'e baktım, tekrar aynaya baktım ama sahne aynıydı. Snape'e tekrar baktım, şaşkından çok huzurlu görünüyordu.
    ···
  4. 4.
    +1
    @79 vay oç snape'e bak zütürüyor bayan potter'ı perli pekekent seni
    ···
  5. 5.
    +1
    gulduremezsen ucan supurge ile anani orgazmdan tatmine kostururum

    reserved
    ···
  6. 6.
    +1
    3 yıl üst üste kalmış amk
    ···
  7. 7.
    +1
    acele tet
    ···
  8. 8.
    +1
    rezerved bi gün okuycam hepsini. yarıda kesersen zütüne 32 santim esnek asa sokarım
    ···
  9. 9.
    +1
    @23 nicke dikkat ahuhahahuha
    ···
  10. 10.
    +1
    takibe aldım oruspu cocugu sen bunu yazdıktan sonra tutarsa ben bunu word'e dökerim kitap olarakta dağıtabiliriz
    ···
  11. 11.
    +1
    reservıd
    ···
  12. 12.
    +1
    gibtimin bini arthur bizden 10 yaş büyük. 1950 doğumlu. o mezun olduktan 2 sene sonra başladık biz.kim kaldı lan mal gibi şimdi?
    ···
  13. 13.
    +1
    reserved
    ···
  14. 14.
    +1
    kanka beni bilirsin o zaman 74 de gelmistim. adim lupin. james sirius gezerdik bide fare suratli bi pic vardi hatirlarsan... snape e ne cektirmisdik hey gidi hey
    ..
    ···
  15. 15.
    +1
    1. Bölüm: Yürüttüğüm Hogwarts Mektubu
    ______________________

    Yıllardan 1971'di.

    Evet, ben Hogwarts'a çağrılmamıştım; zengin ve yakışıklı bir arkadaşımdan yürüttüm okula kabul davetiyesini. Yaz tatilinin son günlerinde bu binin (Olcay Kanlı) evinde mutlu mutlu lego oynuyorduk, arkadaşım sıçmaya gitmişti. Fırsat bu fırsat deyip bir iki lego yürüttüm, halının altındaki 50 kuruşu da attım cebe. Tam çekmecedeki bileziklere uzanıyordum ki, bir baktım bacadan siyah bir baykuş, cırlayarak girdi içeri. huur çocuğu öyle zırlıyordu ki 50 kuruşu çıkartıp gözüne fırlattım direkt, kör olup yere düştü. Yerim diye onu da cebe attım. Neyse eve dönüp kuşu fırına attım, tam atarkene bir kağıt düştü yere. Alıp okudum, şöyle yazıyordu:

    "Değerli Olcay Kanlı, 11. yaş gününüzü kutlarız. Üstün yeteneklerinizi ve büyücü güçlerinizi size müjdelemek ister, Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'na sizi de bekleriz!
    Lütfen okula gelmeden evvel şu kitapları temin ediniz:

    • Hogwarts: Bir Tarih - Bathilda Bagshot
    • iman Gücü - M.F.G.H.E.H.,
    • Çağ ve Nesil - M.F.G.H.E.H,


    Okulumuz Eylül ayında başlayacaktır, sevgiler!

    ─Prof. Dr. Albus Dumledore
    Okul Müdürü"

    Böylece o bine daha da kıl oldum. Onun nesi benden üstündü ki? O an karar verdim, Hogwarts'a ben gidecektim.
    ···
  16. 16.
    +2 -1
    okumayın beyler

    yaş tahmini: max. 14
    ···
  17. 17.
    +1
    reserved süper gidiyosun panpa devam lütfen
    ···
  18. 18.
    +1
    okuyoduk amk 1 ay oldu hani continue
    ···
  19. 19.
    +1
    4. Bölüm: binler ve Delikanlılar
    ______________________

    Yorgunluktan çatlamış durumdayken sınıf başkanı olacak sünepe gelip hepimizi sıraya soktu ve Hogwarts'ın alt katlarına doğru indik. Merdivenler yer değiştiriyor, duvarlardaki resimler de hareket ediyordu. "Vay dıbına koyim!" dedim şaşkınlıkla bağırarak. Yanımdaki simsiyah-yağlı saçlı bir çocuk, "Aynen abi," dedi. "Bu resimler nasıl böyle hareket ediyor vallahi billahi anlamıyorum. Ateyizler bunları da mı görmüyor?"

    "Adın ne lan bin?" diye sordum.
    "Snape," dedi. "Severus Snape."
    "Seni belki de Sevesus Snape." dedim sırıtarak.
    "Aman abi, harika bir mizah anlayışın var!"

    Sınıf başkanı bize yataklarımızı gösterdi, kızlar ve erkekler farklı yatakhanelerdeydi. Çok sinirlenmiştim, ama ben yine de bir yolunu bulup tüm kızların göbeğini şişirme niyetindeydim.

    Yataklarımıza uzandık, Snape hemen yanımdaki ranzadaydı. ikimizde ranzaların alt katını almıştık. "Milli oldun mu sen?" diye sordum.
    "Aman abi," dedi Snape. "Bende ne arar! Ama senin gibi karizma olsaydım günde en az on kız giberdim herhalde."
    "Eh, öyle olurdun gerçekten de. Eee... bir şey sorucam, şu Gryffindor'a giden kızıl saçlı, yeşil gözlü kız... neydi adı? Hah, Lily... Nasıl, çok ciksiydi de mi?"

    Bunu söyleyince Snape'in yüzü kararmıştı nedense, yüzü çökmüştü birden. "Ne oldu lan?" diye sordum.
    "Yok bir şey be abi." dedi Snape. "Haklısın, Lily çok güzel hakkaten.."
    ···
  20. 20.
    0
    17. Bölüm: Seslerin Gizemi
    ______________________

    "James bana, senin garip bir dilde mırıldandığını söyledi," dedi Dumbledore. "Ayrıca geçenlerde desteyken de böyle şeyler duymuştum senden. Bana doğruyu söyle, çataldilini nereden öğrendin?"

    Çataldili??? Ne diyor bu dıbına koduğumun aksuratlısı? "Hayır, Dumbledore" dedim yavaşça. "Çataldili ne demek ki?"

    Bunu sorduktan sonra Dumbledore uzun bir nefes koyuverdi. Yanındaki geniş cam tabaktan meyankökü şekeri denilen siyahımsı, hareket eden böcek gibi bir şeyi ağzına fırlattı. Bana vermedi cimri zütveren. "Çok garip, doğuştan çataldilli olmak…" diye mırıldandı Dumbledore kendi kendine.

    "Çataldili ne demek hocam?"

    "Ebenin amı demek, huur çocuğu!" diye bağırdı Dumbledore. Sonra kendini gevşetti. "Çataldilli bir insan yılanların dilinden anlayabilir, hatta yılanca konuşabilir. Sende nasıl böyle bir özellik var anlamadım, ben onlarca yıldır çalışmama rağmen daha tam öğrenememişken sen nasıl olur da bu dili öğrendin?"

    Cevap veremedim.

    "gibtir git!" dedi.
    ···