-
51.
+4nitekim öyle de oldu. ceren zütüne tekmeyi koydu hocanın. ertesi gün eve çağırdı beni hoca. telefonda çok sinirliydi. yüzüme kapattı gibi bişey oldu sonra. oğlum dedim küçük hamlet yolun sonuna geldin artık. satırla kesecek kafanı şimdi bu herif. kücük hamlet o sıra "yanarım" şarkısını dillendiriyor, kabugundan dışarı adımını bile atmıyordu.
-
52.
+3kaldığımız yerden devam
evet hocanın evine gittiğimde onu ne kadar aciz bir şekilde bulduğumu anlatmıştım. gerçekten adam dünyayla alakasını kesmiş, ortaçağdaki rusyanın zosima dedeleri gibi tapınak kurmuştu eve. "cerenle aramı sen düzeltceksin" dediğinde ne diyeceğimi sapıttım. bazı anlar vardır hiç konuşmak istemezsiniz, çünkü ne deseniz bela olacaktır başınıza sonradan bilirsiniz. tam öyle bir andı benim için. çıkmaz bir olaya sürükleniyordu cerenle aramdaki ilişki. bu adama tamam desem cerene ne diyecektim? hadi diyelim cerene anlattım "gavat mısın lan sen" demez miydi bana? hem, ceren artık benimdi. onu elde edene kadar 9000 kalori yaktım bütün pozisyonlu hayalleriyle. bu saatten sonra bırakır mıydım ulan cereni? hemde henüz hayalime tam ulaşamamışken. yok öyle yağma diye geçiriyordum içimden. bir yandan da hoca cevap bekliyordu benden. "hocam ben ne yapabilirim ki" oldu cevabım. -
53.
+3gececi tayfa yine yanıltmadı beni. başlık uplanmış, okunmuş, şukulanmış, rezervasyonlar tamam. bütün reyizler burda olduğuna göre hikayeye devam ediyoruz.
-
54.
+3hocanın evinden çıktığımda kendimi dünyanın en pislik, en sahtekar, en nankör adamı hissediyordum. sanki 19 tane adam öldürmüş, 20nciyi tecavüze gidiyor gibi bir ruh hali vardı üstümde. düşünmemeye çalışıyordum. hocanın halini, cereni, kendimi, hiçbir şeyi. düşündükçe içim acıyordu her şeye. o an sokakta bir dilenci bile görsem oturup ağlardım haline. kaldırmıyordu bünye artık. eve gidip domuz gibi içmek istiyordum. düşünmek lüks gibi bir şeydi. düşünemezdim. düşünmemeliydim. eğer düşünürsem kafayı yiycek gibi hissediyordum kendimi. evet, mantığı bir kenara itip sadece içsel dürtülerimle hareket etmenin kabarık bir faturasıydı bu. ama artık her şeyi mantık çerçevesinde yapıp yürütmekten bıkmıştım. niye her taku çok düşünüp doğru karar vermek zorundaydım? doğru kime göre doğru? neden hep garanti yol? neden belli kalıplarda yaşamak zorundayım diye sorguluyordum. cevabını gayet basitmiş. sadece huzur için. maneviyatmış insanı ayakta tutan. ama bu yola bilerek girmiştim. mutluluğun adresi burasıydı.tek bildiğim bir şey vardı, bu yoldan artık dönmeyecektim..
-
55.
+3ertesi gün hocanın yanına gittim. adam çökmüş, bitmiş, ruhunu vermişti allaha. hayatımda hiç bu kadar aciz bir herif daha görmemiştim. hocayı ilk gördüğüm gün geldi aklıma. o kendinden emin, babacan, esprili, küçümser bakışlı adam gitmiş yerine aciz, derdini anlatacak kimseyi bulamayan, ergen gibi eve kapanan adam gelmişti. vay dıbına koyim dedim vay.. hayat ne garip. şu gördüğüm olayı hocayla tanıştıgım ilk gün biri bana izletseydi izletene derinden bir gibtir çekerdim. ama gördüğüm görüntü şimdi buydu. hoca göz kapakları şişmiş halde koltugu gösterdi bana. geç dedi karşıma. "eğer bir şeyler sezdiyse yannanı yedim" diye geçirirken içimden şöyle dedi. "benimle cerenin arasını tekrar yapacaksın, bunu ancak sen yapabilirsin!"
-
56.
+3eve gittim. 3 arkadaş aynı evde kalıyoruz bu arada. hepimiz asker çocuguyuz, orduevinden tanışıp çıktık eve. hiçbirimizin bölümleri aynı değil ünide. askerler çocuklarını genellikle mühendis yaparlar. aha bu ikiside mühendislik okuyordu. biri endüstri diğeri makina. makina okuyan portekiz aşığı bir dingil, adam bulamadık diye çağırdık onu. erasmustan yeni gelmişti. sürekli portekizi metheder, 120 kilosuyla gibtiği karıları anlatır, bizde yerdik. endüstri okuyan sağlam adamdır. çok severim.
-
57.
+3cerenden anında mesaj geldi. "halleriz tatlım(:" ulan bu nasıl rahatlıktır dedim kendi kendime. hatuna bak. ben burda altıma sıçıcam nerdeyse hatunun dünya umrunda değil. gittikçe saygı duyuyordum bu kızın alengirli olaylar karşısındaki sakin tutumuna. insan üstü bir şey vardı sanki. sanki attığım mesajda bakkaldan yumurta al demiştim. her gün yaptığı bir olaymış gibi, nasıl bu kadar sakin ve kendinden emin olabiliyordu? acaba öyle mi görünmeye çalışıyordu? vay dıbına koyayım derken çektim klozetin şifonunu, elveda dedik bütün korkulara.
-
58.
+3ilk bizim çıfıtı yurduna bıraktık. beni yanagımdan öpüp gitti. bizim hoca milletin arkasından karakter analizi yapmayı çok severdi. "iyi kıza benziyor, biraz içine kapanık ama... " dedi. bende artık hocanın bu salakça muhabbetlerinden sıkıldıgım için keskin bir cevapla "evet" dedim. "ne o seviyorsun galiba?" dedi. yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal halinde bir soru. cerenle olan ilişkiyi anlamasın diye "hemde çok" dedim. hoca şaşırdı. herkes bir tuhaftı bugün ona göre. dur sen daha hoca. bu daha başlangıç.
-
59.
+3ceren gözlerini kapatmış, elleri belimde kendini tamamen bana bırakmış, diliyle mükemmel sevişiyordu. ara sıra boynumu emiyordu. daha fazla dayanamadım. askılı tişörtü vardı üstünde. kırmızı rujuyla kırmızı askılısı onu tamamen taş yapmıştı. çıkardım askılıyı. kırmızı sütyeni ve iri memeleri çıktı ortaya. masumca baktı yine suratıma. kafasını geriye yasladı, sütyenini de çıkardım. kendi üstümüde.. o koca, iri göğüsler bedenimle temas halindeydi şimdi. ceren yine hafifçe inledi o müthiş sesiyle.. dudaklarından ayrılıp göğsünden başlayarak aşağı doğru iniyordum.. hep hayalini kurdugum o iri gögüsler artık avcumdaydı. göbegine kadar dil masajı yaptım resmen. kot pantolonunun ilk düğmesini açtım. fermuarı indirdim. kot pantolonunu sıyırdım. çıkarıp attım boşluğa.. bembeyaz bacakları vardı karşımda. içinde kırmızı iç çamaşırı vardı.. görür görmez dişlerimle parçalamak istedim. bacaklarına indim hemen.. ellerim göğüslerindeydi, dudaklarım bacaklarında. öp öp bitmiyordu bu uzun, dolgun bacaklar. tam iki bacagının ortasına gelip iç çamaşırını sıyırdım. ceren irkildi, yapma diyordu. yapma derken inliyordu. iç çamaşırını da çıkardım.. iki bacagının tam ortasındaydı şimdi dudaklarım. artık yapma demiyordu. sadece inliyordu. derin derin inliyordu. deliriyordu. saçlarımdan tutup yukarı çekti. üstüne çıkmak istiyorum dedi.
-
60.
+3artık her şeyi göze almış bir adam vardı cerenin karşısında. ceren şaşırıyordu bana. biliyordu ilişkilerimi çünkü. salak bahanelerle bitirdiğim çok ilişki olmuştu. ceren biliyordu hepsini. onu sevdiğimin farkına vardı. ciddiyete bürünmüştü artık ilişki. tatlı kaçamaktan çıkıp kocaman bir aşk olmuştu artık. iki tarafında fedalıkları vardı bu aşkta. feda etmeleri gereken şeyler vardı. iki tarafta ne varsa feda etti. artık bir engel yoktu. çürük temellerle kurulan sağlam bir ilişkiydi aramızdaki. bunu başardık. beraber başardık cerenle
-
61.
+3akşam üzeri olmuştu. ceren yavaş yavaş gitmeye hazırlanıyordu. bizim sağlam vücutta gelirdi zaten birazdan. portegiz ülkü ocakları dumurunun gelmesine daha vardı. ceren giderken çıfıttan mesaj geldi. "özledim" yazıyordu. ceren "ayrılmadın mı sen daha bundan" dedi. gözlerinden ateş fışkırıyordu nerdeyse. "aklıma bile gelmedi" dedim. "peki" dedi. telefonu aldı elimden, çıfıta mesaj attı. ne yazdıgını hala bilmiyorum. gönderdiğini de silmişti. çıfıttan gelen mesaj "allah belanı versin senin. karakter özürlü şerefsiz" gibisinden bişeylerdi. ulan çıfıttan da bu azarı yedik ya, artık gücenecek bir şey kalmamıştı hayata karşı. ceren mesajı okuyup sinsice güldü. "aklına gelmesine gerek yok artık" dedi.
-
62.
+3cereni durağa bırakıp eve geçtim. çok mutluydum dıbına koyim. bizim sağlam vücuda anlatmak istiyordum olaylar zincirini ama onunda bu aralar manitasıyla arası bozuktu. manitasıda zaten ara sıra "naber cnm" "nslsn" gibi ibranice kaçkını mesajlar atıp beni huzursuz ediyordu. o yüzden hiç sağlam vücut sağlam dosta açamadım bu olaylar zincirini. portekizli başkana açsam onun da kuracağı en üst düzey cümle "güzel abi" olurdu. hiç çene yorup üstüne erasmus sahteliğini dinlemeye gerek yoktu. odam ceren kokuyordu, yattım yatağa, aldım elime tost makinasını, açtım tekrar açtığı şarkıyı. aşıktım cerene, manyak gibi hemde..
-
63.
+3barzonun dediği yere vardık. içimde düğümlenen tuhaf bir adrenalin vardı. olay yerine giderken bizim sağlam vücuda "kanka 112 yi ara hazır tut telefonu" dedim. güldük beraber. olay yerine vardığımızda barzo ordaydı. tam düşündüğüm gibi bir adam çıkması çok şaşırtmıştı beni. ulan bari sesi kalın kendi ince olsaydı puştun. yok abi. adam 2 metre olmasada boyu benden uzun, kalıplıydı. gib gibi bana bakıyordu. oda 2 kişi gelmiş. tam karşı karşıya geldik. "burası sokak arası, daha arkalara gidelim" dedi barzo. cevap vermedim. sadece takip ettim. bizim sağlam vücut "züte gelebiliriz, nereye zütürüyor bu herif bizi" diye fısıldadı. pozitif ve sakin olan sağlam vücutta böyle diyorsa, ben topyekün yannanı yemiştim.
-
64.
+3ertesi gün oldu. cerenin bölümden bir arkadaşı hocadan ayrıldıgını ögrenip cerene yazmayı başlamış. cerende bunu bana anlatmamıştı. anlatmamasının sebebi böyle gereksiz huzursuzluklarla "benim talibim çok" havasına bürünmek istememesiymiş. öyle söyledi. o gün kadıköyde biyerdeydik. telefonu zıngır zıngırdı yine. ulan kim bu? hoca da değil. mesaj geliyor sürekli. ceren mesaj atmıyor. mesaj okudukca agzı yüzü tuhaflaşıyor, sinirleniyor bi garip oluyor dıbına koyim. en son dayanamadım sordum "kim o?" önemli biri değil dedi. telefonu ver dedim. erkekliğim tuttu ya dıbına koyim, durmazdı artık damardaki kan. verdi telefonu. okudum gibik cocugun gibik mesajlarını. dallama dallama yavşıyordu. böyle yavşama şeklide yok. gönderilenlere baktım bütün gönderilenler bana. çocugun numarısını benim tele kaydettim. telefonu cerene geri verdim. "naptın şimdi?" dedi. hiç dedim. konuscam sadece akşam. "saçmalama hamlet, saçma sapan iş yapıyosun şuan" dedi. biliyordum. ama duramıyordum
-
65.
+3hemen kaptım elinden telefonu. "ceren???" dedim. ceren hiçbir şey söylemeden suratıma kapattı telefonu. hayatımda ilk defa kız dövme noktasına gelmiştim. "naptın lan sen" dedim "naptın huur cocugu!" kız çok şaşırmıştı. "doğru konuş" diye ağlamaya başladı. ne söyledin dedim cerene. susuyordu. konuşmuyordu. kıza küfürler ederek koşarak çıktım evden. ilk durak evdi. sürekli cereni arıyordum. cevap vermiyordu. çıldırcaktım. direk cerene gittim. kapıyı açmıyordu bana. aşağı çağırdım, gelmiyordu. apartmandakiler 155i aramışlar buraya sapık dadandı diye. polis geldi, asker cocugu oldugumu söyledim. serseri olmadıgımı söyledim. "ne işin var burda" dedi. sevgilimi çağırıyorum dışarı sadece o kadar dedim. polis kıllandı arabaya bindirdi beni, tuttuk karakolun yolunu..
-
66.
+3cerenle o gün baya bir gezdikten sonra yine durağına bırakıp eve döndüm. aradım cerene yavşayan çocuğu hemen. öküz gibi bir ses geldi karşıdan "ealo?" dedi. kendimce entelektüel kimliğe bürünüp olayı tatlı tatlı halletme kararı aldım. "merhaba hocam" dedim. konusmanın tamdıbını anlatmama gerek yok. sonucta cocuk baskın çıktı. sese bakılırsa herif 2 metreye mütecaviz bir boya sahip. ben yanında 1 metrenin ırzına geçmeye çalışan, ama ortada görülür bir tecavüz olmayan adam gibi kalacağımı hayal etmiştim. barzo ağır konuşmaya başladı "giberim dalağını" falan demeye başladı. sonra ben o kadar kızdım ki, hemen telefonu kapattım. adamın numarasını engelledim bir daha beni arayamasın diye. o kadar kızdım yani.
-
67.
+3hoca çıktı geldi. kapıyı sağlam vücut sağlam dost açtı. cereni görünce hiç şaşırmadı hoca. bütün bilgileri birilerinden almış gibiydi. tuğlakafa anlatmıştı büyük ihtimal. hoca karşıma geçti "geçmiş olsun" dedi. cevap vermedim. sessizlik oldu. hocaya bakmıyordum. hoca "sizden hiçbir şey istemiyorum. hiçbir açıklama istemiyorum. sadece gözlerime bakarak doğruyu söyleyin" diyerek konuşmaya başladı. hazırlamıştı sanki konuşmayı önceden. bizim sağlam vücut hocaya ters ters bakıyordu.
-
68.
+3cerenden mesaj geldi. barzo bunu tehdit etmeye başlamış artık. kaş yaparken göz çıkardık iyi mi. hay dedim beynimin arka kapılarını gibeyim. ne işe bulaştık. herifle kavga etsem, hadi ağzımı burnumu da kırsın önemli değil. hoca duyacaktı. hoca çocugu tanıyordu. asrın hatasını işte burda yapmıştım. burdan sonra olaylar yavaş yavaş çözülecek, şapa oturmaya doğru bir yolu koşarak, ısrarla, hırsla katedecektim.
-
69.
+3ceren geldi. beni o halde görünce ağlayıp zırlayacağına üstüne birde o kırcaktı burnumu. sinirlendi baya. bağırıp çağırmaya başladı. bizim sağlam dost gülüyordu uzaktan. sonra birden ağlamaya başladı ceren. gözyaşları damlıyordu yüzüme. üstüste özür diledi benden ve sağlam vücuttan. hepsi benim suçum dedi. kendini yıpratmaya başladı. burun kırık bide ona teselli veriyordum. tuğlakafa mesaj attı mı diye sordum. atmış. bundan sonra seninle işim olmaz bilmemne gibisinden. bırakmış peşini yani. vay dıbına koyim. durduk yere bırakmazdı. ceren kimbilir ne dedi ki, o lafta tuğlaya nasıl dokundu da peşini bırakmıştı. ama olsun sonuçta bırakmıştı. derinden bir oh çektim.
-
70.
+3iyi, kumpas yoktu bari. barzo dikti bakışlarını bana. o an sadece kendimi korumayı düşünüyordum. herif benden hıncını aldıktan sonrada durumu halletmeye zütürcektim güzel dille. vardır böyle muhabbetler. kavga edersin, öküz gibi birbirini öldüresiye yumruklarsın sonra söylediğin 2 söze adam tav olup kankan olur. bu tabi gerizekalı adamların arasında olan bişey. barzoda çok akıllı bir adama benzemiyordu zaten. öyle bir şey düşündüm bende. barzo "anlat şimdi derdini" dedi. konuşmamakta kararlıydım. çünkü tırsıyordum. konusursam iyice hoşaf olurdu olay. "konuşsana lan dilini mi yuttun" dedi. bu herifin yaptığı yeterdi artık. direk üzerine atıldım barzonun. yumruk salladım kafasına geldi. tuğla gibi kafası vardı amın oglunun. elim kırıldı sandım. tuttu beni yakamdan küt bir kafa benim burun darmadağın. adam bana tek attı dıbına koyim. sümük gibi yere serildim
-
wow yayına katılınca sesi kesilen bakircan
-
ramo bu oluum boş kalır mı
-
anlık hava 44 derece
-
iki gün önce instadan tanıştığım kıza
-
varlıklı bir bin lazım
-
bu gidisle kaptan kirkle evlencem galiba
-
ne kadar müptezel varsa hepsi online
-
telefondan anlayan var mıııı
-
gib kırığı can tayfalar serbest
-
seven kız belli eder mi
-
minguziyi öldürenler 15 yıl sonra çıkıpppp
-
şok dondurması yanında kola içiyorum
-
ne istediğini bilen elit pasifler yazsın
-
istinat duvarı çekti canım
-
fena stresliyim 3 4 gundur
-
habiscan ne isi buldun la
-
kızın nickinde girl yazıyor
-
canım sıkılıyo ağlıcam sıkıntıdan bak
-
üç gözlü adamın türkiye kehaneti
-
ucan kedi ile evlenip memur isci karisimi yasamk
-
illa bir sey uykumu mahvediyor
-
beyazniganin bullugu yalasak
-
sozlik bes yas veledlerle doldu
-
berber çırağına bahşiş verdim
-
abi yediğim seylerden tat gelmiyor noldu bana
- / 1