Onlar musallat oldukları insan için zaman ve mekanı değiştirdiler. Onlar cin kabileleri arasında ki en güçlü varlıklar. iblisler...

Saat 00.00 da ilk partı atmaya başlıcam. Sanırım sabaha kadar sürebilir. Elimden geldiğince hızlı bitirmeye çalışıcam.

Tüm yazılarım (bkz: #190892280)

+Sıkı tutun kadını
Kurandan ayetler okumaya başladığımda karşımda ki ifrit kadının bedeninden çıkmamak için direniyodu.
+Allah'ım sen bizi bu şeytandan koru.
Karşımda ki gencecik kız gür bi sesle konuşmaya başladı.
-Senin gibi bir Ademoğlu Allah'ın umrunda mı sanıyorsun
Konuşmayı bırakıp bağırarak Nas suresini okumaya başladım. Ben okudukça karşımda kıvranan şeytan kızın bedeninin içinde yanmaya başladı. O bembeyaz ters dönmüş gözler normal haline dönerken kızın ağzından çıkan siyah duman odaya kötü bi koku yaymıştı. Dumanın son parçası ağzından çıktıktan sonra odayı tiz bir çığlık kapladı. Kız hala baygındı. Kızın babası sessizliği bozdu.
+Bitti mi hoca efendi
-Allahın yardımıyla bitti evladım.

Akşam ezanı okunmadan kızı görmem lazımdı. Akşam ezanından sonra o iblisler sabah ezanına kadar serbest kalırlar. istedikleri mekanda bulunabilirler. Herkes abdestini aldıktan sonra söze girdim.
+Hadi Allah yardımcımız olsun.
Kızın odasının önüne geldiğimizde içeriden kötü bir koku geliyordu.
+Aç kapıyı oğul.
Kızın babası anahtarıyla kapıyı açtıktan sonra içeri girdi. Işıkları yakmak zorunda kaldı. Tüm perdeler kapalıydı. Besmele çekerek içeri girdim. Kız yatakta yüz üstü şekilde yatıyordu. Kuranda cehennemde ki zebanilerin yüz üstü yattığı belirtilir. Bu iblisin cehennemin en derinlerinden geldiği aşikardı.
+Allah size cenneti yasakladı iblis ne istiyorsun kızın bedeninden
Kız yavaşça yatakta oturur pozisyona geçti. Simsiyah gözlerini bana dikti. Gözlerinde boşluk vardı resmen. Gözlerinin içine bakarak içimden fatiha suresi ardından nas suresini okumaya başladım. Kız ıkınmaya yerlerde sürünmeye başladı. Bi süre sonra durdu.
+Oğul bak bakıyım bi ama dokunma sakın
Genç kız yerlerde kahkaha atmaya başladı. Sesi gürleşerek konuşmaya başladı
-Ademoğlu gerçekten beni bunlarla yakıcağını mı düşündün ? Siz bizim secde ediceğimiz kadar zeki canlılar değilsiniz.
+Bu yüzden cehennemdesiniz zaten aşağılık varlıklar
-Gözlerinden hoca olduğunu anlayabiliyorum. Kaç tane öldürdün bizim gibi söylesene. Sen bir cin katilisin Ademoğlu.
Kuranı açıp bazı ayetleri okumaya başlamamla yanıma yaklaştı. Bağırmama rağmen ne bir acı çekiyodu ne de kıvranıyodu. Etrafımda biraz dolandıktan sonra konuşmaya başladı.
-Görüyorum ki karını biz öldürmüşüz. Nasıl oldu çok acı çekti mi hoca efendi.
O anda kuranı kapatıp kızın anne ve babasını dışarı çıkarttım.
+Bu çok güçlü bir iblis oğul. Yarın köy ahalisini topla bunu yatağa bağlamamız lazım. Şimdi biraz yatıp dinlenelim.
-Tamam hocam odanız burda.
Yatağıma yattıktan sonra olanları düşünmeye başladım. O odada fazla kalarak hata yaptım. En zayıf noktamı ona göstermiş oldum. Vefat eden eşim...

Sabahın erken saatlerinde uyanıp kahvaltımızı ettikten sonra kızın babası ile köy kahvesine gidip yardım istedik. Çoğu insan çekinirken bazıları yardım etmeyi kabul etti. Kızın odasına çıktık. 3 erkek genç kızı yatağa yatıramadı. iblis direnmeyi bırakıp etrafında ki insanları ısırmaya çalışmaya başladı. Odanın içine adım atarak lafa girdim.
+Sıkı tutun
Parmağımda ki Hz. Süleyman mührünü alnına bastırarak
+Kuyyefu ayul... Kuyyefu ayul... Kuyyef---
iblisin ele geçirdiği kız bayılmıştı. Parmağımda ki yüzüğü süratle çıkardım. Resmen alev almış kadar sıcaktı. Genç kızın bedeni uykulu haldeyken hızlı bir şekilde yatağa bağladılar. Kızın babası teşekkür ettikten sonra köylüleri yolladı.
+Evin etrafında fazlaca cinni varlık var. Bu evde namaz kılınmaz mı ?
Kızın anne ve babası kem küm ettiğinde olay ortadaydı.
+Öğle namazını evde kılalım. Şimdilik iblis odada dursun.

Evin içine girdiğimizde bizi karşılayan kızın annesi oldu fakat içeri girdiğim gibi dikkatimi çeken tek şey fısıltılardı. "Öldür kendini" "Vücudunu parçala". Bunlar ifrit değil iblisdi. Bu varlıklar musallat olduğunun canını almadan bırakmazlar.
+Hoşgeldiniz hocam
-Hoşbulduk hanım kızım. Ben bi su dökeyim.
+Tuvalet hemen şurda hocam
ihtiyacımı giderdikten sonra abdest almak için hazırlandım. Abdest sırasında sürekli vesvese verdikleri için 4 kez tekrarlamam gerekti. Bu evde ki iblis gereğinden fazla güçlü. Ah be kızım ne yaptın sen bunları böyle kızdıracak kadar.

Köye vardığımızda havanın kararmasına 1.5 2 saat vardı. Arabadan indiğimizde kızın babası çantamı bagajdan alırken ben eve bakakalmıştım.
+Hocam ev bur---
-Farkettim oğul
Kıpırdamadan eve baktığımı gören kızın babası telaşlanarak
-Bişey mi gördünüz hocam
Sadece o evin etrafında irili ufaklı yüzlerce cinni vardı. Kimileri öylece eve bakarken kimileri tepe taklak duruyolardı.
+Yok evladım dalmışım öyle haydi bismillah
Her ne kadar kızın babasını korkutmak istemesemde gördüğüm görüntü beni endişelendirmişti. Nasıl bi işe karıştım ben. Allahım sen bana yardım et.

Kızın babası arabayla beni evime bırakırken yolda aramızda kısa bi konuşma geçti.
+Hocam Allah sizden razı olsun. iyi ki yardım ettiniz bize
-Ne demek evladım
+Siz tek başınıza mı yaşıyorsunuz
-Yıllardır yalnız yaşarım. Allaha şükürler olsun kimseye de muhtaç duruma düşmedim
Arabadan indikten sonra babanın arkasından bi kaç dua daha okudum. Yazık o aileye. O odada kızın bedeninden başka yüzlerce ifrit vardı. Kabilesinden birinin öldüğünü gören ifritlerin çığlık atma sebebi buydu.

Sabah kapımın önünde kanlı keçi bacakları vardı. Kahrolasıca varlıklar. Dün gittiğim vakada ki cini yakarak öldürdüğüm için kabilesi gözümü korkutmaya çalışıyodu. Kapımın önüne bahçede ki hortumla su tuttuktan sonra ancak temizleyebilmiştim.
+Hoca efendi siz misiniz
-Buyur evladım
Kadının yanında 10 11 yaşlarında küçük bi çocuk vardı. Donuk ve sert bakışlarla beni izliyodu.
+Hocam oğlum 1 haftadır böyle. Ne konuştuğunu ne de yemek yediğini gördüm.
Kadın kulağıma doğru fısıldayarak konuşmaya başladı.
+Bi gece kalktığımda vahşi hayvanlar gibi dolaptaki eti mutfağın zemininde ağzıyla yediğini gördüm.
Çocuğu biraz süzdükten sonra hafifçe eğildim.
-Arkandakilerin fısıltılarını bende duyuyorum delikanlı.
Çocuğun gözleri faltaşı gibi açıldı.
-Kızım sen çocuğu içeriye zütür bende geliyorum.
Bahçede ki hortumu düzenleyip yerine koyduktan sonra eve girdim. Kadın koridorda korkuyla oğlunu izliyordu.
-Evladım korkamana gerek bu tür ifritler küçük çocuklara musallat olurlar. Ben abdest alıp geliyorum. Siz şu odaya geçin.

Bi süre sonra delikanlının anne ve babası gelmişti. Oğullarının dönmediğini söylediler. ilk gördüğümde zaten dönemeyeceğini hissettiğimi söyledikten sonra benden yardım istediler. Bi müddet düşündükten sonra kabul ettim. Gençliğimde yanlış insanlara inanmam aklıma geldi. Eşimle Aydın'da orman evimiz de mutlu bir hayat sürmek isterken başıma gelenleri düşündüm. Eşimi ve çocuğumu cinnilere kendi elimle teslim etmiştim resmen. Köyde ki iblisin eşimi cinnilerin öldürdüğünü söylediğinde bu yüzden duygulanmıştım. Köyde ki kızın babası kızını kaybettiğinde bu yüzden içim parçalanmıştı.
+Lietlin sende hazırlan hadi...

Lietlin artık benimle evde kalıyor. Evde hallettiğim vakalarda beni koruyor eve gelenlere rehberlik ediyordu. Sabah saatlerinde bi kadın ve delikanlı içeri girdi. Sanırım anne oğullardı. Delikanlının annesine baktığım anda ruhsal yönünün zayıf olduğunu anladığım için dışarı çıkmasını söyledim. Delikanlı karşıma oturduğunda alnında marid cinlerinin izi vardı. işaretlendiğini söylerken yanında ki cinni varlığı farkettim. Delikanlı olayı anlattıktan sonra fısıldar tarzda kurandan ayetler okumama rağmen marid cini hala oradaydı. Delikanlı öğretmen olduğundan köyde ki olaylardan bahsetti. Her ne kadar nas suresini okusamda yanında ki ifrit gitmiyodu. Bu kesinlike büyü. Köyde kendine ait bıraktığı eşya olup olmadığını sorduğumda bodrumdan soba taşırken kol saatini bıraktığını söyledi. Büyü o nesneyle yapılmış olmalı. Geri köye dönüp almasını buraya geldiğinde büyüyü çözebileceğimi söyledim. Marid cinlerinin onu bırakıcağına dair umudum yoktu.

Artık iblisin etrafında cinni varlıklar olmadığı için yalan söyleyemezdi. Buraya ilk geldiğimde sorduğum soruyu tekrar ettim.
+iblis kızın bedeninden ne istiyorsun ?
-O benim yavrumu öldürdü. Bende intikamımı alıcam. Bu bedeni asla terketmem.
Kızın annesini işaret ediyordu. Anne şaşkın bakışlarla konuştu
+Ben bir şey yapmadım hocam
-Yalancı Ademoğlu tarlada ki incir ağacının altına sıcak su döken sendin
Kızın annesi şaşırmış şekilde olanları dinliyodu.
+Anlat hanım kızım ne oldu
-Tarlada çapa yaparken dinlendiğimizde çay pişirmiştim hocam. Demliği temizlemek için sıcak su katıp çalkaladıktan sonra incir ağacının altına dökmüştüm.
incir ağacının altına kaynar su dökmek akıl işi değildi fakat namaz kılınmayan bir evde bunun bilinmesini beklemiyordum.

Anne ile oğlunu yolladıktan sonra bahçe işleriyle uğraşırken hızla evin önünde bi araba durdu. içinden çıkan adam soluk soluğa yanıma geldi.
+Hoca efendi
-Buyrun
+Hocam yetişin kızıma bir şeyler oldu
-Evladım buraya getirin
+Hocam köyden onca yolu geldim Allah rızası için gelin. Bizde kalırsınız. Kızı zaptedemiyoruz. Buraya getiremeyiz.
"Kızı zaptedemiyoruz" cümlesi beni ürkütmüştü. Önemli bir mesele olduğu ortadaydı.
-Evden eşyalarımı alayım evladım.
Köy yoluna koyulduğumuzda lafa girdim.
+Noldu kızına oğul
-Hocam tarladan geldiğinden beri tuhaftı. Bugün sabah ahırda atın karnını yarmış iç organlarını yerken gördüm. Köy ahalisiyle hemen tutup eve zütürdük. Kapıyı üstüne kitledim. Buraya gelmeden önce kapının ardından farklı farklı hayvan sesleri duydum. Noldu kızıma hocam... Noldu
Adam ağlamaya başladığında içim gitti.
+Halledicez evladım halledicez sen ferah tut içini.

Yakınına sandalye çekip oturdum.
+Sana Allah'ın izniyle bu bedenden çıkman için süre veriyorum.
-Bana itaat et Ademoğlu süre verme.
Kahkahalar attığı anda sabrım taşmıştı artık. Elimde ki kuranı açıp rastgele ayetler okumaya başladım.
+innahûl-me keaferûn beytabûl---
Kuran sesinden dolayı acıyla kıvranan iblis yanımda ki perdeyi ateşe vermişti.
+Yeri göğü yaratan yüce rabbim sen bize yardım et.
Kafasını sıkıca kavrayıp kulağına nas suresini okumaya başladığımda çığlıklar atmaya başladı. Odada ki her şey bi tarafa uçuyodu. Sureyi tamamlamama rağmen hala direniyodu. iblisler insanları küçük gördükleri için bi insan bedeni için bu kadar acıya katlanmazlardı. Başka bir şey var bu işte.

Kızın anne ve babasını alıp kızın odasından dışarı çıkarttım.
+Hanım kızım iblisler alıcağından vazgeçmez. Sen çok büyük bir hata yapmışsın. Bedelini ödemeniz lazım.
-Hoca efendi yok mu bunun geri dönüşü kurban olayım.
Bu sözler resmen içime oturmuştu. Eskiden yaşadığım anlar aklına geldi. Bir zamanlar bende böyle çaresizdim.
+Elimden bir şey gelmez kızım
Kızın annesi ağlayarak
-Son bi kez kızıma sarılayım en azından
Odaya girdiğimiz de kız yoktu. Perdelerde ki yanık izleri dağılan eşyalar yoktu. Her şey yerli yerindeydi.
+zütürmüşler evladım
Gözü yaşlı anne öylece kızının yastığını koklarken kızın babası lafa girdi
+Hocam kusura bakmayın sizi de buraya kadar zahmet ettirdik
-Olur mu evladım öyle şey. Keşke elimden bir şey gelse.
Kızın babası ile arabaya binip evime doğru yola çıktık. Eve geldiğimizde ikindi namazı vaktiydi. Kızın babası yol boyunca hiçbir şey söylemedi. Yazık adamcağıza. Benim gibi evladını kaybetmişti. O acıyı çok iyi bilirdim.

Abdestimi aldıktan sonra odaya geçip minderime oturdum.
+Anlat bakalım annesi nasıl oldu ?
Bir gözüm sürekli çocuğun üzerindeydi. Kulağına fısıldayan cinler bir şey yapmaya onu zorluyor fakat çocuk onlara karşı direniyodu.
-Normalde hiç böyle değil hocam. Okuldan geldiğinde arkadaşlarıyla top oyn---
Annesi çocuğa kilitlenip baka kalmıştı. Delikanlıdan hırlama sesleriyle karışık homurtular geliyordu. Şiddetle odanın kapısı kapandı. Annesi ağlarken sesi titrek bi şekilde konuştu.
-Hocam ne olur okuyun bişey yapın
+Kızım arkasına geç tut kollarını.
Her an üstüme atlayıp beni ısırmaya hazırdı. Çocuğun göz hizasına gelip gözlerini kapatıp konuşmaya başladım.
+ifrit terket bu küçük çocuğun bedenini cehennemine dön
Hırlamalar ve homurtular kesilmemişti.
+Bu bedeni terk etmezsen seni burada yakıcam.
Aşağılık varlık direnirken sabrım kalmamıştı. Parmağımda ki üzerinde Hz. Süleyman(cinlere hükmeden peygamber) mührü bulunan yüzüğü çocuğun alnına bastırıp "Eyyühel küheyfun" kelimelerini tekrar etmeye başladım. Çocuktan haykırma ıkınma sesleri geliyodu. "Destur Bismillah" diyerek üflediğim anda çocuk orada dondu kaldı. Yüzüğü çektiğimde alnında kıpkırmızı Hz. Süleyman mührünün izi vardı. Yüzüğü hemen çıkardım ateş gibiydi.
+Allah'ım sen bizi bu şerlilerden koru.
-Bitti mi hocam
+Bitti hanım kızım bitti lakin bu çocuğa dikkat et ruhsal yönü çok zayıf. Musallat olan cin eski harabelerde bulunur. Yavrucak küçük abdestini oraya yapmış galiba.
-Allah ne muradınız varsa versin hocam. Allah sizden razı olsun. Allah siz---
Hafif gülümseyerek konuşmasını kestim
+Tamam kızım tamam sakin ol. Sen oğlunu eve zütür hadi. Bugün yatıp dinlensin yarına normal haline döner.

ikindi namazını kılmak için doğruca banyoya gidip abdest almaya başladım. Elimi yüzümü kuruladıktan sonra aynaya baktığımda köyde ki iblisin hükmettiği beden oradaydı. Genç kız. Banyoda herhangi bir sure okuyamadığım için beni buraya kıstırmıştım.
+iblis git buradan.
-Ben iblis değilim Ademoğlu.
Kızın sesi oldukça narin ve hoştu.
+Kızım köye dönsene sen nasıl oldu da... Anlamıyorum.
-Ben iblis değilim Ademoğlu. Hayatım boyunca seni korumakla mükellef müslüman bir cinim.
Banyodan dışarı çıktım. Hala içimse bir tedirginlik vardı.
+Ama neden
-Onca yaptığın iyiliğin karşılıksız kalıcağını mı sandın ?
içimden nas suresini 3 kere okuyup üflememe rağmen herhangi bir şey olmadı.
+Sen gerçekten de müslüman cinsin.
-Evet Ademoğlu
+Hangi kabileye mensupsun
-Lietlin...

Başlıgı görünce feto ile ilgili birsey zannettim

Öğretmen 2008'de o köy yolunda cinler tarafından işaretlendikten sonra asla şehre geri dönemedi. Anne ve babasının jandarma eşliğinde köyü aramasına rağmen hiçbir zaman bulunamadı. Marid cinleri mühürlediği varlığı asla bırakmaz. Öğretmenin zaman ve mekan kavrdıbını yok ederek kısır döngüye soktular. Başka boyutlarda sonsuza dek zamanda ki farklı yansımalarıyla yaşamaya mahkum edildi.

ifrit Ademoğlu'na tekrar sordu.
+Biz ki zamanı ve mekanı değiştirenlerden tek istediğin maddiyat mı ?
Ademoğlu hırsına yenik düşerek evet dediğinde anlaşma mühürlenmişti. insanoğlu bir kez daha acizliğini meydana çıkardı...

Bu hikaye serisini burda bitiriyorum. Okuyan herkese teşekkür ederim. Sürekli geç yazmamın sebebi ilk hikayede atlıyacağım en küçük bi cümle bütün hikayeyi etkiliyordu. Bundan sonra ki hikayelerim sanırım birbiriyle bağlantısız olur. Bu entry altında soru sorabilirsiniz. Yanıtlamaya çalışırım *

1. Bölüm (bkz: köydeki cin vakası)
2. Bölüm (bkz: derebaşı değirmeni vakası)
3. Bölüm (bkz: hoca efendinin günlüğü)

Bu seri hikaye şeklinde ki yazılarımın üçünüde trende çıkardığınız için teşekkür ederim. Pm den attığınız güzel mesajlar için ayrı bi teşekkür ederim. Kötü eleştri yapanları tabikide dikkate alıp ekgiblerimi tamamlamaya çalışıyorum. Yeni öğrendiğim nick6 denen yere yazanlara minnettarım. Sanırım orada bi entry açıp sürekli güncel tutarak yazılarımın (bkz: ) ibaresiyle paylaşıcam. ilk hikayeden beri entry atıp destekleyen herkese tekrardan teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın