serçe kardeşim belki eksilicekler ama INADINA BIRCE REYIZ ULAAAAAAAAAAAAAAN

derken artık içeri girsek mi dedi. hava aydınlanıyodu sabah olmak üzereydi. ben de aynen dedim kalktık içeri doğru yürüyoruz kolum omzunda hala onun. o da belimden sarıldı içeri geçtik. birer kahve yaptı bize oturduk mutfak masasında içiyoruz. eğer dedi ben senin yüzüne gelip senden hoşlandığımı söylesem bana aynı şekilde davranırmıydın ? dedi. ben bi durdum . duraksadım. ne diyecektim ki. sorduğu şey hakkında en ufak bi fikrim yoktu. ne tepki verecegimi ben bile bilmiyordum. sonunda "yüzüme gelip söyleseydin kısa sürede bu kadar sevdiğini belli edemezdin ki " dedim. " belki de belli edebildiğin için şuan böyleyizdir " dedim. o da gülüsmedi. haklısın dedi. o sabah onun sınavı varmış sanırım okulda. bi an durdu heycanlandı. aa dedi. tüm gece de uyumadık ya hani. uykusuzdu birazda. hemen söyledi sabahtan sınavı olduğunu. bende hay allah dedim neden akşamdan söylemedin uyurdun ben de uyutturmadım seni. çok önemli bi sınav değil dedi ama sınav sonuçta. sınavın varsa buraya neden geldin ki akşamdan yatılı oldugunu biliyodun zaten dedim. senin için dedi parmaklarıyla çenemi tuttu. sonra ben de gülümsedim. hemen koşarak çıktı hazırlanmam gerekiyor görüşürüz dedi. bende el salladım. öğleden sonra okula gittim. onu bulmam gerekiyordu

selamün aleyküm arkadaşlar. kendimi tekrardan tanıtayım ufaktan. 24 yaşındayım mühendislik okuyorum. önceden size lisedeki inanılmaz sevgilimi anlatmaya başlamıştım. halen devam ediyorum arada bir. şimdiki sevgilimi pek soran yada ilgilenen olmamıştı. bi an anlatmak istedim çok farklı bi sevgilim olduğunu farkettim ve bu yazının sevgilisi olmasını isteyen birçok kişiye faydalı olacağını düşünüyorum. neyse ilgilenenler rez alsın başlarım birazdan

ya ama of be 2 gündür ne güzel gidiyordun neden anlatmayasın . O ben değilim felan de veya yaz bişeyler :D yukarıdaki arkadaşlara da katılıyorum birce daha iyiydi keşke üniverstedeyken bırakmasaydın kızı ama olmuş artık sana başarılar dilerim takipteyim : )

birceye devam et amk giberim cereni

Hayata bak aq anime gibi bizde ozeniyoz işte

sonra merve gitti biyerden kocaman bi film arşivi çıkardı getirdi. ne izleyelim falan dedi başladık filmlere bakmaya. biz cerenle daha pasif kalıyorduk genel olarak. yani seçimi cenkle merveye bıraktık gibi bişey oldu biz devamlı farketmez falan diyorduk. herneyse bunlar seçtiler bi film. oturduk izliyoruz zaten zengin evi film için ayrı oturma için ayrı koltuklar falan var çift kişilik iki kanepe gibi bişeyler vardı odanın kenarında. birine cenkle merve iliştiler hemen daha film başlarken oynaşmaya falan başladılar. bizde mecburan cerenle diğer koltuğa oturduk ben cerene göre biraz daha rahat görünsem de ben de onun gibi çekiniyordum. bu zaten oturdu dizlerini birleştirdi başını ellerinin arasına alıp dizlerinin üstüne koydu ellerini başladık izlemeye arada bir bana bakıyor bense hep ona bakıyorum film falan umrumda değil zaten. o bi süre sonra ona baktığımı farketmiş olmalı ki arka arkaya 2 kez döndü baktı nee dedi güldü. bende hiçbişey yok dedim gülümsedim. sonra bana doğru döndü .dizimi itti iki parmagıyla hadi hadi filmi izle dedi gülümsedi ben de zaten sen film gibisin dedim ceren -hiç abartmıyorum- 3 saniyede kıpkırmızı oldu devamlı gülüyor falan. bende sırıttım ufaktan. bu kızda bişey vardı bana karşı bişeyler hissettiği belliydi ve işin tuhaf olan kısmı benimde ona hissetmemi sağlıyordu.

ulan dedim cenk hadi cereni anladık gözdeyle selin ne alaka dedim. ceren biraz utangaç olduğu için bi süre onun yanında kaldılar kanka bişey yok dedi ben de iyi o zaman dedim geçtik içeri kızların yanına. merveyle cenk uykumuz geldi bahanesiyle bi odaya çekildiler bizede yatacak yer gösterdiler giderken saat de 2-3 surları. cerene sordum uykun varmı dedim hayır ya hiç yok dedi benim de yok dedim balkona çıktık oturuyoruz muhabbet ediyoruz. ben buna annen de sarışın mı senin gibi dedim. o da evet dedi. en az senin kadar güzeldir o zaman dedim sırıttı biraz. bi süre gökyüzüne falan baktık konuşma geçmedi. sonra bana döndü x dedi. efendim dedim gerçekten beni hiç farketmemişmiydin daha önce dedi. biraz tuhaf bi surat ifadesi oluştu o an kızın da üzülmesini istemiyordum aslında hiç farketmemiştim duygusal olarak küçük bi çöküntüde oldugum için etrafımdaki kızlara imkanlara falan pek takılmıyordum o sene. ama kızın üzülmesini istemediğim için aslında arada bir görüyordum bi kere takip ettiğim bile oldu dedim sonra kız şaşırdı oha ciddimisin falan dedi güldü baya. bende güldüm tabii dedim. bi süre daha sessizlik oluştu sonra dizlerini kendine doğru çekti ellerinide dizlerinin önünde bağladı çenesini dizlerine koydu. bunun ne olduğunu biliyomusun peki dedi bana. ben anlamadım tabi neyin dedim . sana karşı hissettiklerimin dedi ben de bilemem dedim tanımadığın birine ne hissedebilirsin ki dedim. o da ben seni düşündüğünden çok daha iyi tanıyorum ve ne hissettiğimi de biliyorum dedi.

rezerved hocam rezerved yaz sen :D önceki birce olayı çok daha hüzünlüydü bunun sonu hayırdır inş.

hocam böyle yapmayın yahu yarıda kesiyorsunuz yazmayı bari biraz ilerleseydik : (

devam panpa

reserved...
hikayeyi unuttum baştan baktım hocam nerelerdeydiniz : )

hocam nerelerdesin ya tuvalete gitsen 10 dakkaya dönerdin haydi : )

reserved

ben sanırım senden çok hoşlanıyorum dedi bana. ben hiç beklemiyordum. açıkçası hal ve hareketleri belli etmiyor değildi ama ben yinede şaşırmıştım. birden bire bi kızın çıkıp bana senden hoşlanıyorum demesi çok tuhaftı. ben biraz şaşırmış bi ifadeyle yüzüne baktım gülümsedim. o utandı tabi bunu söyler söylemez. önüne eğdi kafasını. ben parmagımı uzattım. çenesinden tuttum basını kaldırdım. sanırım yalnız değilsin dedim. gülümsedi. uzun bi gülümsemeden sonra biraz kekeledi. ben , şey ben... dedi ben de başka bişey demesine fırsat vermeden ve diyemediğini de hissederek ona sarıldım. ona sarılmak ayrı bi güzellikti. sarılırken bile anlam veremediğim bu olaylar zincirinde o an hiçbişeyi önemsemedim. ceren hayatıma bir anda girmişti ve belkide değişmeme sebep olacaktı. bi süre sonra kendini topladı ve bi anda irkildi. devamlı birbirimize bakıp , gözlerimizden yansıyan parıltılarla gülümsüyorduk. uzun bi süre konuşmadık. bilmiyorum belkide konuşamadık. sadece ikimiz vardık. utanacak hiçbirşey yoktu. ama onun kızarıklığını izlemek beni mutlu ediyordu açıkçası. onun sarı saçlarını , beyaz tenini okşamak çok güzeldi sarıldığımız zaman. ben dedi , uzun zamandır bunu bekliyorum dedi. ama hiç ihtimal veremediğini söyledi. şuan bulunduğumuz durumda ne yapacağını bile düşünmemişti daha önce. kendisi söyledi tüm bunları. ben de "düşünsen bile düşündüğün gibi olmazdı zaten" dedim. güldük. gece uzundu. ve bizim için yeni başlamıştı.

Uzun ama okurum

hocam gittim pide yedim geldim ne küçük işin varmış haydi : )

hadi lan

neyse hocam ben prison break izliyecem gelince okurum...

her ne kadar yaz gecesi de olsa bilirsiniz , geceler serin oluyor. biz konuşurken , birbirimizi tanımaya çalışırken zaman geçiyordu. bi süre sonra ben hafiften üşümeye başlamıştım. üstümde tişört altımda eşofman vardı nede olsa. ceren üstünü değiştirmemişti. kot pantolonu ve sweatshirti hala üstündeydi. malum pek de üşümüyordu sweatshirtten ötürü. benim üşüdüğümü farketmiş olacak ki biraz dibime girdi. üşüdün mü seeen dedi. gülümsedi. ben de erkeğim ya , gurur yapacam ya, yok ya ne üşüycem falan dedim öyle içime bi titreme geldi dedim. bu güldü tabii. hadi ordan dedi tatlı bi ses tonuyla. zaten sesinin her tonu tatlıdır. iyice yanıma sokuştu. böyle birazcık ısınırsın dedi. ben anlam veremiyorum zaten. daha 10 saat önce 31 çekerken şimdi tüm bu olayların ardı arkası gelişmesi beni tedirgin de etmiyor değildi ama iyiden iyiye hoşuma gidiyordu. o bana sokuşunca ben de bi elimi omzuna attım. neden olmasın dedim baktım güldük. öylece durup gökyüzünü izlerken ona birçok soru sordum. o da bana birsürü soru yöneltti. ne de olsa birbirimizi tanımamız gerekiyordu. daha yeni tanışmış bi çifte göre fazla yakındık ama bu onun umrunda değildi.