hirsizlik için girdiğim evde 3 ay yaşadım

ve kapı kapanmıştı.. o kadar heyecanlıydım ki. evin kamera ile izlenmediginden emin bile değildim. aslında pek de umrumda da degili. neden mi? çünkü zaten bir şekilde yakalanacaktim. bunu hissediyordum. kapı kappandıktan sonra,ilk once eski sevgilimin evini kontrol ettimi daha sonra ise kendi odamın kapısını açıp evin içine daldım. diger camdan baktım ve bizim genç çift arabaya binmek icin hazırlık yapıyorlar, sigara içiyorlardı. sigara içtiklerini bilmiyordum. evde sigara kokmuyordu. o kadar çok izlemiştim ki bunları, hiçbirinde sigara içmemişlerdi.

her neyse bu beni ilgilendiren bir konu degildi. gitmelerini bekledim. gittikten sonra dısardan yemek için bir şeyler alacaktim. kapıyı aralık bırakıp disari cikacaktim. ve sonunda gitmişlerdi sigaralarini bitirdikten sonra. hemen kapıya doğru koştum ve kapıyı açmak için kolu aşağı indirdigimde kapının dısarıdan kitli oldugunu gördüm. içeriye ait 2 kilit vardi. orta ve alt. üst kilit ise sadece dısarıdan kitlenebiliyordu. dısarı cıkmam gerekti. bir şeyler almam gerekirdi yemek için. ama yapabilecegim bir şey de yoktu. hemen evin içinde anahtar koyabilecekleri yerleri aradım, bulamadım. mecbur onların dolaplarından bir şeyler yiyecektim. fazla belli olmayacak seylerden yemek istedim. ama evde mutfaklarında 2 tane buzdolabı vardi ve agizlarina kadar doluydu. istedigimi yiyebilirdim. emindim. dolaplarını kendileri bile doldurmuyordu sanki. bu kadar çok alışveriş yapmaları imkansızdı.

bir tane çöp poşeti aldım mutfaktan, 1 adet konserve mısır ve balık aldım. daha sonra ekmegi buldum ve bunları hemen odama yerleştirdim. altima yapacaktim az daha. hemen kostum tualete. evde sadece 1 adet alaturka tuvalet vardi. gerçekten çok ilginçti. ama umrumda da degildi. hemen işimi halledikten sonra, odama geçtim , yemegimi yedim ve daha sonra mutfaktaki ‘ jagermeister’den bir adet açtım ve enerji içecegi ile beraber içtim. sakinleşmem gerekirdi. bunun için ise alkol gerekliydi. alkolun vücuduma etki etmesini bekledim , çünkü sakin kafayla daha rahat araştırma yapacagimı biliyordum

alkol etkisini gostermeye başlayınca, hemen cd’lerin ve cd oynatıcıların oldugu tarafa geçtim. televizyonu açtım ve cd’yi taktım. hayvanlar alemi vardi. biraz ilerlettim ve amatör çekim yapılmış bir ferre vardi. diger cd’yi taktım. galatasaray’in urfa kupası macları vardi. biraz daha ilerlettigimde yine amator çekim bi ferre. acaba ne anlama geliyordu bunlar? karısından gizli ferre mu izliyordu adam? ama bu kadar zengin bir adam neden ferre izlesin ki? hem de amatör çekim?

daha sonra taktigim 5 farklı cd’de sirasiyla ingiltere premier ligi,nba, kayak,rus dili ve edebiyatı ve de hristiyanlık üzerine belgeseller hemen akabinde gelen amatör çekim ferrelar vardi. ferreların hepsi aynı odada çekildigi dikkatimdan kaçmamıştı. acaba bu ferre çekimlerinin sahibi kendisi miydi? bu şekilde mi para kazanıyorlardi? hep aynı oda, farklı kişiler..ve amatör kayıt. hemen cd’leri yerine koydum televizyonu kapattım. her şeyi düzelttim ve bir kasa ya da gizli bir yer aramaya koyuldum. ama bulamadım. tek istedigim biraz paraydi. kendi kendime düşündüm, acaba geldiklerinde odamdan çıkıp soylesem mi açıkça ne istedigimi diye.. anlayışla karşılayabilirler miydi beni? hiç sanmıyorum. sonuçta evlerine hırsızlık için giren birine neden yardım etsinler ki? aklıma daha bunun gibi bir çok soru geliyordu. ama yakalanmamak için odama geçmem gerekirdi artık. odanın birinden 1 adet bahtaniye aldım , mutfaktan bir adet ice-tea aldım ve odama geçtim. tualetim geldiginde şişeyi kullanabilirdim. hiçbir fiziksel işlev yapmamama rağmen o kadar çok yorulmuştum ki.. beynim durmadan çalışıyordu. bu da beni daha cok yoruyordu. uyumak, uyanmamak istiyordum.. bunları düşünürken uyuya kalmışım 2. gecemi geçirmek üzere..

okuldan geldim devam ediyorum beyler.
2. allah'tan horlama gibi bir huyum yoktur. gece tualetim geldiginde de ice tea şişesine yapacaktim. tek ihtiyacım olan o odaya girilmemesiydi ki , pek imkan yoktu. hiç ziyaret etmiyorlardi zaten. ama ben her saat başı uyanıyor ya da uyuyamıyordum. o kadar heyecanlıydım ki. aklıma gelen soruların içinden sorular, cevaplarin içinden cevaplar çıktıkça kendimi yaşlı biri gibi hissediyordum. saat yine 4-5i gösterirken birileri geldi. yine kadın bir erkekle konusuyordu. ama tam anlayamıyordum. para hakkında konustukları kesindi. ama dedim ya. beynim o kadar çok çalışıyordu ki. bazen yemek yemeyi, tualete gitmeyi, ihtiyaçlarımı unutuyordum. bütün odağım o cd'ler ve para üzerineydi

ben konuşmalar devam ederken nerdeyse ogle saatlerine kadar uyuya kalmışım. oyle bir yerde uyuyorum ki, camın altında ,biraz ileri hareket edersem eski kız arkadaşımla göz göze gelmem içten bile değildi. kıvrılmıştım. dizlerim karnıma doğru. sanki acı çekiyor gibi. vücudum degil, ama beynim çekiyordu. çok fazla düşünmeyecektim. 3 gün oldu ve evden çıkamamıştım. ertesi gün okulum vardi. ne yapıp edip evden kurtulmam gerekirdi. kurtulmadan once de ihtiyacım olan seyleri almam gerekirdi. bunca çileyi boşa mı çekmiştim? ömrümden 10 yıl gitmişti. bir sonraki evden çıkışlarında bir yol bulup evden çıkacaktim. her ne pahasına olursa olsun.

evde 2 gece kalmıştım,ve her gece eve birileri gelip, parayla ilgili bir şeyler konuşup gidiyorlardi. acaba evdeki o cd'lerle bu kişilerin alakası var miydi? devamlı sorular geliyor aklıma, çünkü elim kolum her yerim bagli bir şekilde, sadece içinde bigiblet, sırt çantam ve yiyecek-içecek olan bir odada kalıyordum. eğer ailem benim böyle bir şey yaptigimi öğrenirse ne yapardi? ya da herhangi biri.. utanç verici bir şekilde yaşıyordum. yaşamaya çalışıyordum ama yaşamayi hak etmiyordum.. eger bir gece daha kalırsam bu evde kesinlikle intihar edecegimi düşünüyordum

pazartesi, salı çarşamba aksamlari iş de vardi. kredi kartı odemesi de yapmam gerekiyordu. işlerim vardi dışarda. saat ilerlemesine rağmen tek bir çıt yoktu. belki de sevişiyorlardı. ya da kendi ferrelarini çekiyorlardi. fantezi sonuçta. bilemezdim ne yaptıklarını. o sırada kapıya birinin vurdugunu duydum. okuldaki hademe.. evli barklı kadın. pazar pazar beni gammazlamaya mı geldin be kadın ? diye düşündüm ki. hiç de oyle degilmiş. kusura bakmayın gecen günkü olay için falan dedi. sanırım tatlı ya da börek falan getirmiş. teşekkür ettiklerini duydum.tam salak bu kadın. evi kim bilir nerde. buraya kadar gelmiş. yanlis yaptigini anladı demekki o gün. güya yardım edecekti bana. hirsiz birine yardım etmek ne kadar doğru gerçi..

yine mutfakta oldukları için sesleri gelmiyordu. eve o kadar kişi gelip gidiyor, nerdeyse hiçbirini duyamıyordum. kim olduklarını dahi bilmiyordum. belki ünlü kişilerdi gelenler. çünkü yüksek meblalardan bahsediliyordu hep. kim her ay o kadar para verebilirdi? yıllık bile o parayı veremeyecek insanlarla dolu iken etrafımız. bir an once evden gitmeleri gerekiyordu ki ben de gidebileyim. ama bir yandan da burda olmak güzeldi. sınırsız yiyecek içecek. hem de para ödemeden. tek sorun kıyafet ve banyoydu. aslında hiç bakmamıştım yatak odalarına. kesin bir sürü temiz ve kullanmadıkları kıyafetleri vardi. vücudumu da bulabilecegim ıslak mendil gibi bir şeyle silebilir, elimi ve yüzümü yıkayabilirdim. çok iyi degil ama pratikti çözüm. tüm bunları düşünürken sesler geliyordu. hademe evden ayrılıyordu. nefret etmiştim kadından.

sen hem beni içeri sok, bir de hirsizvar evinizde de. hem daha sonra tekrar gel. sanırım beni soruşturdu, ama bulamadığı için geldi. hala burda oldugumu düşünmüştü. bilirsiniz bizim karı milleti çok meraklıdır. bir şeyi öğrenmeden yaşayamazlar. artik bir şey için evden çıkmaları lazımdı. 3 gündür kimseyle iletişimim kalmamıştı. konuşacak birilerini ariyordum. maç izlemek, muzik dinlemek dans etmek istiyordum. fare gibi kapana kısılmıştım. ama çok fazla sürmeyecekti bu durum. her ne pahasına olursa olsun bu evden kurtulacaktim. bir kaç şişe alkol alıp gitsem bile yeterdi. benim gibi öğrenci için fazlaydı bile 1 şişe jagermeister, bacardi black, baileys ve malibu vardi. onlari alip gidecektim bir şekilde bu evden. bu arada evde sesler oldu. çift kavga ediyordu. şu kadar para benim, bu kadar para senin diye bagirişmalar. kendi içlerinde tartışıyorlardi. nasil bir çift ki bunlar kavga ediyorlardi? nasil olsa ayni şey için harcanmıyor muydu kazandıkları para? o ara evden adam çekip gitti. ama o kadar cok bagiriyordu ki, sanırım bütün apartman ve sokaktaki seyyar saticilar da duymuşlardi bu bagirişmayi. eve her ne olursa olsun kimse girmemeliydi. biri herhangi bir şeyi aramak için bu eve girdiginde , bu odaya da bakılacakti. onlar bu odayı kullanmıyor olabilirlerdi, ama diger insanlar nerden bilebilirdi ki bunu?

'' - al cd'ler burda ''

neydi ki bu? adam çok yüksek sesle bağırarak, bayana sanırım bi kaç cd daha vermişti. o cd'lere ulaşmalı. her şeyi günyüzüne çıkarmalı. en azından bu kadar para kazanan bir aileyi şantaj yoluyla soyup soğana çevirmeliydim. illegal işler yaptıkları belliydi. neden böyle bir hayatı seçtiler? ben neden böyle bir hayatı seçtim? part time işimdem, okulumdan her şeyimden oldum. evet istediğim şeyi yiyip içiyorum, ama dışarıda darbe olsa ruhum duymayacak. kim bilir insanlar benim hakkımda neler söylüyorlar, umarım polise ya da aileme haber vermemişlerdir. benim yokluğum bugüne kadar farkedilir bir şey değildi zaten. insanların umrunda olan, onlar için önemli bir şeyler yapabilecek bir insan değilim. sanmıyorum ki merak etsinler. bu durum gerçekten böyle.

Beyler 10 senede neler neler oldu… acil anlatmam lazim