Konuşmaya devam ettik, ettik etmesine ama beynimi kemiren düşünceler baş gösteriyordu, ne elime hakim olabiliyordum ne koluma, mutluluğu ayrı bir dert üzüntüsü ayrı bir dertti bu amk icadının, zaten hangi birimizin istediği her şey yolunda gitmişti ki. Bir iki gün boyunca hiç konu açmadım buseye, kesilen söz hakkında hiç konuşmadım, zaten buluşmalarda yüzüğü takmıyordu, olan gene bana olmuştu her zaman ki gibi, bir iki günün sonunda artık konuyu konuşmanın zamanı geldi dedim kendi kendime hazırlığımı yaptım bir buluşma ayarladım ve çıktım karşısına

• e: nasılsın, nasıl gidiyor hayatın
-b: istediğim gibi değil
e*: hangi birimizin hayatı istenildiği şekilde ki zaten
-b: eray bunlara katlanmak zorunda değilsin
• e: buse madem bir söz verdik birbirimize, madem yarı yolda bırakmayacağız dedik birbirimizi, benim şimdi çekip gitmem sana köstek olmam hiçbir anlam ifade etmez, korkaklık yapıp kaçmış olurum başıma geleceklerden
-b: haklısın haklısın ama ben seni bu duruma soktum, suçlu olan benim
• e: suçlu olan sen değilsin, seni birilerine yamamaya çalışan ailen, özcanla aranızda birşey mi geçti ne bu acele

dediğim gibi suratıma okkalı bi tokat yedim, amk karısı günde sanki 150 kere mermer tokatlıyor o nasıl bir tokattı öyle hala aklım almaz

-b: ...
• e: ya tamam özür dilerim bunu düşünmem bile hataydı, işler bu kadar hızlı giderken başka birşey gelmedi aklıma
-b: ben senden başka hiç kimseyle öpüşmedim eray, ben senden başka kimseyle sevişmedim
• e: herşey sevişmek öpüşmek değil buse
-b: ne peki herşey ileri gidip geri gelmek mi, bir zevk uğruna hayatımı karartacağımı mı düşünüyorsun
• e: belki doğru insanının o olduğunu düşünmüşsündür sonuçta 1 senelik bir birlikteliğiniz oldu
-b: evet birlikteliğimiz oldu ama hiçbir zaman özcanın dudaklarına bile dokunmadım, sadece elinden tuttum yanımda gezdirdim, peki sen ne yaptın
• e: benim ne yaptığımı zaten biliyorsun buse her hafta farklı bir kızlaydım, yalan konuşacak değilim sana bazılarıyla birşeyler yaşadım evet ama beni buna sen ittin, eğer itmeseydin ben senin ömür billah dizlerinde yaşlanırdım
-b: ben seni birileriyle paylaşmak zorunda kaldım eray, bana sakın acıdan bahsetme, senin yaşadıklarını bende yaşadım, evet her gece içip kusmadım ama yorganın altında çok ağladım ve ikimiz için dua ettim
• e: kapatabilirmiyiz bu konuyu
-b: kapatalım kapatmasına ama beni yapmadığım şeylerle yargılamaktan vazgeç
• e: olur bundan sonra dikkat ederim

dedim ve konuyu kapatıp havadan sudan etten sütten muhabbet etmeye başladık, saat geç olmuş hava kararmıştı, arabada film olduğu için akşam vakti hiçbirşey gözükmüyordu zaten, arka koltukta benim dizlerime yatmış bir vaziyette saçlarını okşuyordum busenin, arka fonda çalan gibimsonik aşk şarkıları bizi birbirimize yaklaştırdı, başı dizlerimden kalkar oldu yavaş yavaş, hissedebiliyordum dikildiğini, ilk önce boynunda gezdirdim dudaklarımı, sonra büyük kavuşma yaşandı dudaklarıyla, o kadar aşıktık beyler birbirimize, yani en azından ben öyle hatırlıyorum amk. Elimi beline doladım, ayaklarını koltukta topladım, köprücük kemiklerinden aşağıya doğru iner oldum bir ara, ellerini saçlarımda hissettim, sonra boynumda, bu sefer kendimi geri çeken ben oldum, uçkuruma sahip olmalı sevdiğim kızı gibiş objesi olarak görmemeliydim, bir çoğunuz hayal kırıklığına uğradı ama bu böyleydi panpalarım. Üstümüzü toparladık, yaşadığımız dakikalar için bir öpücük takası gerçekleştirdik ve artık ev vakti gelmişti, evine yakın bir yerde bıraktım ve gittim.

aradan bir iki ay geçti, doğum günümü ekgibsiz kutladı, o kadar senenin içinde ilk defa doğum günümü kutluyordu ilk defa pasta alıp getirmişti, bi kuru pasta olsa bile insan mutlu oluyor amk. doğum günümden 6 gün felan geçti temmuzun 11 i olması lazım yanlış hatırlamıyorsam, o güne büyük bir şevkle uyandım para kazanmam lazımdı acilen, elimin ekmek tuttuğunu bir şekilde göstermem lazımdı, zaten kredi kartı borçları vardı benimde çorbada tuzum bulunsun diye arkadaşımla birlikte bir nakliye işine girdik

günlüğümüz kırk liraydı o kadar uzak yollara da gitmiyorduk başka elemanlar çalışıyordu uzak şehirlere, zaten bize de böyle birşey lazımdı en azından kafamız rahattı, görev verildi starta basıldı saat 11 civarı işe koyulduk bir apartmanın 5. katından 10-15 arası demir parmaklık indirdik, 2 tane demir kapı, 4 çekyat bir baza, birde büyük masa camı

anasını gibtimin memleketinde para kazanmanın hiç kolay olmadığını o zaman anladım, bu yaşa kadar.

yaşadığım şehirin bir ilçesine gittik 45 dakikalık bir mesafe vardı şehir uzaklığı olarak, saat gece 11 e kadar işimiz anca bitmişti bizimde zaten. o akşam buseden hiç mesaj gelmedi, çok garipti her zaman mesaj atan kız o gün mesaj atmayı kesti ses soluk çıkmadı, memleket yollarında zaten telefon pek çekmezdi ara ara açık yerler de çeker 1 dakika gibi kısa süreli bir hat trafiğiniz olurdu, ve bu yaşıma kadar ne zaman başıma haberim olmadan kötü birşey gelse yağmur yağardı.

Yazın ortasında ne yağmuruydu bu aq, emreye döndüm

• e: emre başıma gene birşey geldi benim ama ne hiç bilmiyorum
-emr: hayrola olum ne gelmiş olabilir amk
• e: müneccim gibi yemedim daha ne bileyim olm
-emr: anlarsın vardığımızda

deyip sigarasını döndü bana, memlekete vardığımızda zaten mesaj geldi

-b: annemler beni zorla sözlendirdi eray
• e: ne diyosun kızım sen ?
-b: özcanla sözlendirdiler ne kadar istemediğimi söylesemde, ne kadar anlatsamda bunu bana yaptılar
• e: buse mesaj atma
-b: eray
-b: ben herşeyi düzelticem lütfen kendine birşey yapma
-b: duymuyormusun
-b: cevap ver

bir süre mesaj atmadım beyler kendi kafamı dinlemek istedim aldım arabayı çıktım deniz fenerine, sağ koltuğun altında arkadaşımın bana getirdiği viski vardı yarısını içmiştik yarısı da öyle duruyordu, beni cezbetti herşey gibi ona da kandım o gece eve alkollü döndüm, ertesi gün hiçbirşey yokmuş gibi konuşmaya devam ettik