hikayemi anlatıyorum hazırlayın sigaranızı

hayatın zorluklarına karşı bi şekilde ayakta kalmaya başlamıştık. üniversite hayatımsa tam bi fiyaskoydu.
millet barlarda cafelerde orada burada eğleniyordu. hikayeyi okuyan liseli kardeşlerimde bunu hayal ediyordur eminim.
ama beyler ben zeyneple olmayı seviyordum amk. karı kız ortamı falan skmde değildi.
ingilizce ve fransızcam büyük ölçüde gelişmişti. hala kendimi geliştirmem gerektiğine inanıyordum amk.
bu arada üniversitenin ilk yılında daha doğrusu eğitim öğretimin ilk döneminde ankaraya bi kere gitmiştim
oda annemin mezarı için. ben yoksam kim su dökecekti orada amk? babam uğruyor muydu bilmiyordum.

oteli bi görseniz amk. cıvıl cıvıl yani şu sözlüktekilerden sadece 10 kişiyi o otele koysak neredeyim ben der amk
cıbıl cıbıl kızlar rus mu dersin her bi tak var. zeynep demez mi?

--ben burayı sevmedim hadi gidelim diye

güya kıskandı ya

ulan göz ilk kez görüyor böyle bi yeri ama bakmamaya çalışıyorum beyler
zeynebi üzemem

izin vermişti amk. gidecektim zeynebimin yanına. yüzünü güldürecektim en azından. yunusa resimlerimizi getirmesini istedim evden
onun yanına gittiğimde baygındı uyuyordu. rahatsız etmek istemiyordum.
oturdum yanındaki kanepeye. ona bakıyordum ve gözümden yaşlar geliyordu amk.

diren be sevdiğim diren ne olursun?

yunus fotoğrafları getirdi. zeynepte uyanmıştı sonunda.

-doktordan nasıl izin aldın?

--meslektaşız sonuçta

gülümsemişti..

yürekten söylüyorum kardeşim hikayeyi okurken annenin geçtiği her yerde bir durup os1 çektim. kendisi harika bir kadın

bide tenefüslerde millet oynarken izlerdim. iyi oynayan çok bin vardı. ayağa kalktım erdem bini küçümseyici bi gülüş yaptı.
yazalım bakalım dedi. gibtir oldu gitti. bende birden kendimi belli edince sınıfta utanmıştım beyler. ya geçemezsem seçmeleri diye yusufluyordum aslında. neyse zaten sınıfta da destek veren kimse yoktu. sınıf hala alışmamıştı birbirne. hülya hoca benim katılacağımı duymuş. geldi yanıma başarılar falan dedi. gururumuzsun falan dedi. gaza getirecek güya. boyum o zamanlar 178 cm falan.
okulda hayvan gibi öğrenciler var. öğleden önceki saat hülya hocayaydı. ders matematikti. işte ahmete destek çıkın falan diyordu.
bende gaza geliyorum tai bu arada. alkışlattı beni. dua ediyordum bende rezil olmayım diye

kimsenin umrunda değildik böyle olması daha iyiydi. bi yere oturmustuk. yunus gavatı sınıfın penceresinden bizi izliyordu.
sırıtıp duruyordu hırbo. ulan yunus senle sonra hesaplaşırız dedim içimden.

zeynepse mahcup mahcup etrafa bakıyordu. çok güzeldi lan. ölene kadar onunla oturabilirdim.

neden böylesin ahmet? yani niye içine kapanıksın bu kadar? yunus ve zehradan başka kimseyle konuşmuyorsun. hülya hoca seni çok seviyor onu da üzüyorsun. neden böyle yapıyorsun?

bilmem yani ben hep böyleyim zeynep. alıştım artık. her zaman yalnızdım

istersen yani bi sıkıntın olursa bana anlatabilirsin ahmet. yanında olmaya çalışırım.

ulan senin için sıkıntı yaratırdım lan. bunu bana demişti ya dünyalar benim olmuştu amk

yalan söylemeyeceğim beyler. orada temiz bi dayak yedim. ender gavatı yoktu ama sonraki gün onun adam gönderdiğini anlamıştım.
elim yüzüm kan içindeydi eve öyle gittim. babam zaten bunu iyi dövmüşler diye dokunmadı bile annemse kavgaya karıştım diye söyleniyordu. odama kitledim kendimi. çay müzik sigara keyfi yaptım herzaman ki gibi. zeynebi yanımda düşündüm öylece hayal kurarak uyuyakalmışım. sabah okula gittiğimde önceki sene gibi bi morluk yüzünden utanmıyordum. göğsümü gere gere gittim. ender bin tayfasını da toplayıp bana gülüyorlarları. gülün binler gülün dedim içimden. yunus geldi bu ne hal diye anlattım. sinirlenmişti zor tuttum
her şeyin zamanı var dedim. zeynep beni gördüğünde direk yanıma geldi.

ne oldu? kim yaptı bunu sana?

boşver zeynep kim yaptıysa cezasını çekecek zaten

ender demi? hülya hocaya gidelim müdüre gidelim hadi lütfen

o öyle uslanmaz zeynep. halledecem ben.

çok emindim kendimden amk. daha dün asosyal olan ben birde artistlik yapıyordum kıza.
hülya hoca halimi görünce çok üzülmüştü. bense zeyneple olan her vaktimin kıymetini bilmeye çalısıyordum

evlerine gittiğimde üşümem azda olsa geçmişti beyler. ankaranın soğuğu öldürmüştü beni. zatürre bile olabilirdim.
çorba falan yapmış ikram etti. konuşmaya başladık

-hep dövüyor mu seni böyle?

hayır hocam sadece duymak istemediklerini söylediğimde dövüyor.

-annen peki? bi sorun varsa neden ayrılmıyor

bizim için hocam kardeşlerim için dayanıyor.

-eve neden gitmedin?

gidemiyorum artık hocam

-ahmet hiç merak etmiyor musun?

neyi hocam?

-neden seninle bu kadar çok ilgilendiğimi

bilmem iyi birisiniz. herkese böyle davranıyorsunuz. bi neden yok gibi

-sen benim vefat eden kardeşime çok benziyorsun ahmet

bin ender hülya hocada kaldığımı öğrenmiş bi yerden. ben yunusa zehraya söylemiştim sadece zeynep in bile haberi yoktu amk.
nasıl duymuştu anlamıyordum. millete bunu yaymış bin. hayır hocanın başı belaya girebilirdi. birde öğretmen öğrenci ilişkisi var gibi şeyler söylüyordu. gidip gibecektim belasını ama hülya hoca zor tutmuştu.
zeynep bana gelip sormuştu neler oluyor diye

eve gitmedim zeynep. o gece hülya hoca evine çağırdı. o yüzden gittim. orada kaldım

zeynep fesat değildi tabii bana güveniyordu amk. güya bin ender benim zeyneple aramı bozacaktı.

bu arada bu olayı duymayan kalmamıştı. müdür hülya hocayı çağırmış. hülya hocaysa olayları kısaca özetlemiş. birazda benim ailevi sorunlarımdan bahsetmiş. müdürden bi şey çıkmazdı emindim. ama bu ender bini ortalığı karıştırıyordu. tam bi gavattı

bu arada ilk dönem bitmişti beyler. 15 gün asosyal olan ben zeyneple buluşacaktım.
günler bizimdi artık

Hayatımın bi ilkini o zamanlar yaşamıştım beyler. Hayatımda hiç doğum günüm kutlanmamıştı amk. Zaten umrunda değildim kimsenin.
Kutlanmadı derken bi pasta gibi düşünün bunu. Tabi arada hatırlayan oluyordu.

Beyler öğle arasında sınıftaydım. Zeynep falan yemek yemeye gitmişlerdi bende biraz daha uyuma amacındaydım
Zeynep aramıştı bahçeye çık diye yorgunum falan desem de giblemedi. Mecbur inecektik bahçeye
indiğimde kalabalık vardı amk. Ne oluyoruz dedim içimden. Zeynep çıkmaz mı birden karşıma doğum günün kutlu olsun diye
Korkmuştum amk
içimden..

Senin dıbına koyim gibisinden bi şeyler geçmişti elbet. Hazırlıksız yakalanınca hep böyle oluyordu beyler. Kim olursa olsun sövüyordum.

Hülya Hocam aaah ahh her hoca senin gibi olabilseydi amk.
Şu ülkede sadece eğitim verilmeseydi. Öğretselerdi de bi şeyleri sonradan kendimizi tüketeceğimiz acılar yaşanmasaydı.

Her neyse doğum günü işi yapmışlar bunlar gizli gizli.
Duygulandım amk. Ama tabi milletin içinde ağlamak gibi bi tak yemedimç

Teşekkür ettim herkese. Bu arada enderin sevgilisi de acayip acayip bakıp duruyordu

bu arada beyler okulda büyük bi kopya dalgası yayılıyordu. bu gavat endergil soruları çalmış. 10. sınıflarda da bunların bin tayfasından birisi soruları çalmıştı. 10 ve 11 karışıktı yani. bu binliği kimin yaptığını biliyordum

okulda bekir hoca vardı bi tane. çağırdı beni yanına

-ahmet bunu bize kim yaptı? bu emek hırsızları kim? bilirsin sen.

sorular bekir hocadan çalınmıştı beyler. bulsalar amlarına koyarlardı yani.

biliyordum ama ispiklemek bana yakışmazdı beyler.

-bilmiyorum hocam dedim.

bekir hoca bana inanmıştı hemen. tahminin var mı falan dedi.

adama ortam hazırlayacaktım amk. hocam yazılıdan erken çıkanları biliyorsunuz zaten. bakın kim nasıl yapmış
beklemediğiniz biri iyi yaptıysa soruları çalan onlardır. dedim

vay amk. adam gitmiş bulmuş. bu mallarda hepsini doğru cevaplamış. taku yemişlerdi. ispiklememiştim ama taktik vermiştim
adasdasdas

istanbula gidiş günü gelmişti beyler nihayet. hülya hocanın torpiliyle daha doğrusu onun parasıyla gidecektim.
zeynep de gelecekti. yunus selen zehra hepimiz gidecektik. ama zehrayla gitmeden önceki gün çok şey konuştuk beyler.
kısaca buraya yazacağım.

-ahmet neden gittiniz o şerefsizin yanına? ne gerek vardı niye konuştunuz
seni üzüyordu zehra. napalım yani hata mı ettik?
-hayır zaten Allahından bulurdu o.
özür diledi mi senden sen onu söyle?
-diledi. teşekkür ederim ama bi daha bana söylemeden böyle bi şey yapmayın

bu kızlar illa ki bi şey bulacaklardı amk. yani biz sen üzülme diye bi şeyler yapıyorduk. sense ne diyordun?

yunusu falan aramıştım. ne zütürecez ne alacaz amk diye

kendisi sigara stoklamış bunu zevkle söylüyorlardı. zahmet etmeme gerek yokmuş

herkes fakirliğimi biliyordu amk

otobüse binmiştik tekrar. yunus selenin yanına oturmaya gitmişti. tek başıma yolculuk yapıyordum
aslında en iyisiydi amk. rahat rahat gidiyordum. millet sızmaya başlamıştı. bazıları muhabbet ediyordu.
sevgililer birbirlerini yiyorlardı. bende tek başıma oturuyordum. bu arada yanıma hülya hoca gelmişti.

-ahmetcim yolculuk nasıl? bi sıkıntı yok di mi?

var hocam. hocam beni neden bu yolculuğa dahil ettiniz? kendimi kötü hissediyorum

-bi daha bunlar duymak istemiyorum ahmet. konuştuk ya bunları

peki hocam. kusura bakmayın. teşekkür ederim..

hülya hocayla biraz daha konuştuktan sonra gitmiştik. yine tek başımaydım.

sonunda gelmiştik beyler. iner inmez gizli otobüsün arkasında bi sigara yaktım. sayım falan yapılıyordu. o arada bu işi halletmiştim.
gece yola çıktığımız için otele gidip direk zıbaracaktık. zaten yorgunduk amk. otobüste anca gelebilmişti.
yunusla ben birlikte kalacaktık. bide sınıfta yavşak dediğim kadir bini bizle kalacaktı.
iyiydi amk bi sorun yoktu. zeynep de öğrendiğim kadarıyla zehra ve beyzayla kalacaktı.

otele gider gitmez vurdum kafayı uyudum. çok değişik bi rüya görmüştüm beyler.
zeynep in hediye ettiği çakmağı kaybediyordum. sonra ona hediye ettiğim kolyeyi elimde buluyordum.

vay amk. rüya tabirlerini, burç muhabbetlerini falan hiç sevmezdim. zaten erkek adamın gibinde olur mu amk?

gibtir ettim fazla düşünmedim. kalktığımızda camiler falan gezilecekti
ilk kez istanbula gelmiştim. ve heyecan da vardı

sabah rehber abiyle fala vedalaştıktan sonra otobüslere bindik. uykusuzdum kaç gündür. zeyneple vaktimi geçirmekten kendime dikkat edememiştim. otobüste birlikte oturuyorduk.

-uyusana güzelim

asıl sen uyu. ben yine biraz uyudum dün gece senden ayrıldıktan sonra. sen hiç uyumamışşsın

doğruydu beyler. dün gece zeynepten ayrıldıktan sonra bi kaçamak yapmıştık yunusla. sigara falan almamız lazımdı

-hayır senin uyuyuşunu görmek istiyorum ben zeynep sorun o

hıhı görürüz yarım saat sonra kim kimi izliyor (:

yarım saat demişti de 10 dakika da sızmıştım amk. yunusda selenin omzuna kafayı koymuş. horlaya horlaya gitmişiz.
vay amk ben ne hayal ediyordum. 1-2 saat kadar uyuduktan sonra molaya kalkmıştım
artık uyumak yoktu. el ele gitmek vardı

-zeynep babam biriyle evleniyor

kiminle? bu kadar erken mi?

vay amk. biri duysa yine bu tepkiyi verecekti. rezil olmuştuk

-evleniyormuş işte zeynep. dün dedi bana da kadını bugün gördüm 30-35 yaşlarında bi şey

çok genç ahmet.

evet. yemin ederim rezil olmuştuk. milletin bi şey demesine kulak asmayan ben bile bu olayı takar olmuştum.

-neyse sen nasılsın gülüm?

iyiyim sevgilim dinlendim işte. dün hiç uyumamış gibisin

zeynep beni anlardı beyler. yalan söyleyeceğimi her bi taku kestirirdi.

-uyuyamadım zeynep. yunusla dışarıdaydık.

istersen bu gece birlikte çıkalım dışarı. babam kardeşimle babaannemin yanına gidecek

-e sizin eve geliyim (:

yok henüz o kadar erken değil

vay amk.

okul başlamıştı beyler. kapanmasına da az kalmıştı. iki seneyi devirmiştik. bende sınav stresi vardı amk.
hayal ettiğim üniversite istanbuldaydı. okul da son yazılılara girmiştik. iyiydi çok şükür
hülya hoca da evlilik telaşı içindeydi. elimden geldiğince onla konuşuyordum. fatih hoca çok iyi biriydi beyler
ama bi yamuğunu görseydim giberdim. ablam olmustu iyice.

ender gavatının sesi soluğu çıkmıyordu.
bu arada beyler zeynebin annesiyle tanışmıştım ve kadın beni hiç sevmemişti niyeyse. kaynanaya bak amk.

sınıftaydık. zeyneple okulu ekiyorduk anca. bunları duyunca o çocuktan uzak duracaksın falan demiş.
vay amk. yani ılla bi tak olacaktı bizim ilişkimizde

amk bunu iki ay önce söyleseydin ya ne diye 2 ay canımı sıktım durdum?
çok özlemiştim beyler. dalga geçmesini bile özlemiştim. beyler birazcık kumral olmama rağmen zeynep benle dalga geçer dururdu

sarı sarı diye. iyi ki kızdı amk. sarı pipi demesinden bile korkuyordum. ulan dövsen dövülmüyor.

yani bunu aramızda dese neyse sınıfın ortasında da dediği oluyordu.
dalga geçeceğim bi taku yoktu allahsızın.

-hocam niye böyle oluyor? niye düzgün olmamıza rağmen biz üzülüyoruz

orada duyduğum en mantıklı sözü söyledi beyler

-çünkü biz iyi insanlarız.

sınıfa gönderdi sonra. millet hep bana odaklanmıştı. korkuyorlardı bi şey yapacağımdan amk.
hocadan izin aldım. geçtim yerime.

yunus yanımdaydı allahtan. ders bitti tenefüse girmiştik.
zeynep geldi yanıma.

--ben ben özür dilerim ahmet. sadece o gün çok korkmuştum

-haklısın

--anlıyorsun ama beni değil mi? seni seviyorum

-tamam

--neden böyle cevaplar veriyorsun ahmet? niye beni üzüyorsun?

-çünkü bunu senden beklemezdim zeynep. yanıma gelip beni dağıtman gerekirken öylece izledin

bi iş bulmam lazımdı beyler. adam gibi bi iş.
ayakta kalmam lazımdı. erkek adamın cebinde para olurdu amk. kıza bi yere çıkarmak istesem simitçiye bile çıkaramazdım
sanayide işaatta günlük işlerde çalışıyordum beyler.
elime azda olsa para geçiyordu. oda sigaraya gidiyordu işte
zeyneple çok buluşmak istemiyordum bu yüzden
onun cebinden para çıkaramazdım amk.
erkek adama yakışmazdı