hikayemi anlatıyorum hazırlayın sigaranızı

beyler hikayemde ismim ahmettir bilginize.
24 yaşındayım. ilköğretimi bi şekilde bitirdim. ve küçük yaşlarımdaydım. babam annemi aldatıyordu. sapığın tekiydi çok dayak yerdim.
sigarayla tanışmam da erken yaşta başladı. kendimi puanı yüksek olan bi liseye atabilmiştim. yaşadıklarıma rağmen hayallerim vardı.
asosyaldim, içime kapanıktım. fazla arkadaşım yoktu. kafa dengi olanlarsa bir bir yok olmaya başlıyorlardı.
herkes gidiyormuş beyler bunu anlamıştım. neden yaşadığımı bilmiyordum ve kendimi felsefik düşüncelerle kandırıyordum.
lisenin ilk günüydü. yine ne tak var sanki erkenden uyanıyoruz amk modundaydım. sınıfa geçtiğimde kimse kimseyi tanımadığından sessizlik vardı. birkaç kız önceden tanıstıklarındandır herhalde sohbet ediyorlardı. adını sonradan öğrendiğim filiz adlı bi kız hunharca gülüyordu. bu kızdan her zaman tiksinmişimdir beyler.
hocanın biri geldi. bayan bi hocaydı. melek gibiydi amk. bunun kocası çok şanslıdır diyip duruyordum.
kendimizi tanıttık falan geçti bu olaylar.

rezerved

sigaram kırıldı oç yazma

reserved

hocanın ismi hülyaymış. gerçekten de hakediyordu bu ismi amk. ben böyle kadını rüyamda bile zor görürdüm. belki insan içine çıkmayışımdandır da bu kadın gerçekten çok güzeldi. yanıma hırbonun biri oturmuştu. öküz gibi bi şeydi lan.
oturduğu sandalyeye acırdım. devlet malına zarardı resmen. çok plastik sandalye kırdı. oturunca zütü dışarı sarkardı bu binin.
her neyse okula yeni yeni alışıyordum. bizim sınıf rehber öğretmeni hülya hocaydı. bu kadını daha çok görecektim lan.
sınıfta oturma düzeni falan bi taklar yaptı ilk günlerde. yanıma da bi kızı oturmuştu. çok utanmıştım lan. bi kızla nasıl oturuyum asosyalin tekiyim. hocam dedim benim yerimi değiştirin. neden ahmet bi sorun mu var? yok hocam sadece ben biraz utanıyorum.
gülmüştü. anlayış gösterdi yanıma berke diye birini oturtturdu. bu oğlanda sessiz kendi halinde biriydi

değişik bi okuldu beyler. kavga gürültü çok çıkıyordu üst dönemlerde. kızlar falan ayrı bi havalıydı zaten. kendini bi tak zanneden çoktu. çöm diye uğraşan laf atanda çoktu. ilk başlarda sesimi çıkarmıyordum. ama birinin bi şey demesi çok ağırıma gider beyler.
zaten babamdan yediğim dayaklar yüzünden de sinirli birisiydim. kendimi birilerinin yıpratmasına izin vermezdim asla.
bi gün sınıftayken 10. sınıflardan erdem diye bi bin geldi. basketbol takımına birilerini çağırıyor. seçmeler falan olacakmış
ben iyi oynardım beyler. yani kulüplerde oynamışlığım vardı. asosyaldim ama idmanlara falan katılırdım bu tip şeylerde görev alırdım.
neyse bu gavat demez mi burdan bi şey çıkmaz diye. bende kalktım ayağa. yaz beni dedim. öğle arası yapılacakmış seçmeler.
eşofman falan bi takum yoktu yanımda. ayağımda da adam gibi ayakkabı yoktu. ne tak yiyecektim bilmiyordum

bide tenefüslerde millet oynarken izlerdim. iyi oynayan çok bin vardı. ayağa kalktım erdem bini küçümseyici bi gülüş yaptı.
yazalım bakalım dedi. gibtir oldu gitti. bende birden kendimi belli edince sınıfta utanmıştım beyler. ya geçemezsem seçmeleri diye yusufluyordum aslında. neyse zaten sınıfta da destek veren kimse yoktu. sınıf hala alışmamıştı birbirne. hülya hoca benim katılacağımı duymuş. geldi yanıma başarılar falan dedi. gururumuzsun falan dedi. gaza getirecek güya. boyum o zamanlar 178 cm falan.
okulda hayvan gibi öğrenciler var. öğleden önceki saat hülya hocayaydı. ders matematikti. işte ahmete destek çıkın falan diyordu.
bende gaza geliyorum tai bu arada. alkışlattı beni. dua ediyordum bende rezil olmayım diye

bu kadar taktan bir hikaye tanımı olamazdı ama okuyorum bin hızlı yaz

öğle arasında okulun çoğu bahçedeydi amk. bi rezil olsam taku yiyecektim. belki tüm lise hayatım mahvolacaktı. neyse bu berke gavatı geldi başarılar falan dedi. erdem de okulun takımının oyun kurucusuymuş. neyse verdiler topu elime turnike falan bi şeyler yaptırdılar. erdem gavatı karşıma geçti. top bende onu geçip basketi atmam gerekiyor. şerefsiz alaycı tavırlarla gülüp duruyor.
ulan dedim kimsin lan sen dedim. aldım topu beyler öyle bi geçmişim ki sonradan berkenin ve sınıftakilerin anlattığına göre...
basketi atmıştım. erdem züt olmuştu tabi. fatih hoca (bedenci) seçilenleri yarın bildireceğim falan demiş. korktugum başıma gelmemişti

devam panpa zaman geçsin diye okuyoruz işte

neyse okul sıkıcı geçiyordu. bu arada sınıf birbirine alışmaya başlamıştı. berke bini de açılmaya başlamıştı yavaş yavaş.
bende kendi halimde gidip geliyordum. hülya hoca içime kapanıklığımı öğrenmeye çalışıyordu. benle konuşmak istiyordu ama fazla bi şey demiyordum. kadından hala çekiniyordum. sınıfta kadir diye bi arkadaş vardı. bu binte sınıftaki kızlara espri yapıp duruyordu.
yavşağın tekiydi ama çok kral birisiymiş sonra anlamıştım. kızlar da artık gevşemiş tanışmaya başlamışlardı.
benle konusmaya çalışıyorlardı. ben fazla konusmuyordum. sonra berkeye gidip demişler niye böyle falan diye
berke de bende bilmiyorum demiş.
doğruluk mu cesaretlilik mi oynuyorlardı. ulan liseye geçmişiniz hala aynı kafa. sevdiklerini öğrenmeye çalışıyorlardı galiba.
bunları organize edende hep kadir biniydi

fatih hoca beden hocamızdı aynı zamanda basketbol takımımızı çalıştırıyordu. öğrendiğime göre hülya hocayla fatih hoca yavukluymuş.
erdem gavatı bi gün geldi kantine. ben oturuyordum. takıma nasıl girdiğin belli oldu. hülya hocanın peşinden ayrıldığın yok fatih hoca da torpil geçmiş sana. dedi.
lan o gün kimin nasıl oynadıgını gördük. hırslanmış iyice gavat. yine sustum beyler. içtim çayımı gittim sınıfa.
fatih hoca kimlik fotoğraf isteyip duruyordu. lisans çıkaracakmış bana.
hülya hocamsa arkamdaydı her zaman. bu arada sınıfımdan zehra diye bi kızla samimi olmaya başlamıştım.
aşk falan yoktu beyler. olmayacaktı da hiçbir zaman. çok hakiki kızdı. o anlatıyordu ben dinliyordum.
okul güzelleşmeye başlamıştı

aralığa doğru bi maçımız varmış kolejin biriyle. antramanlar da başlamıştı. fatih hoca beni fazla oynatmıyordu. ilk 5 i belliydi zaten.
erdem gavatıda sırıtıp duruyordu. bin okulun babasıydı sanki züppe gavat.
her neyse evde babam bağırıp duruyordu. annem için susuyordum beyler. oda bizim için dayanıyordu. artık büyümüştüm ve bi bıçaklık canı vardı. sabrediyordum yinede. asosyalliğim belki bu yüzdendir diyip diyip duruyordum bunları kimseye anlatamıyordum
hülya hocama anlatmayı çok istiyordum ama utanıyordum.
bir gün evde babamın bi kadınla konustugunu duydum. gittim bağırdım. bi yumruk attı. serildim yere
dayanamıyordum artık beyler. yattım uyudum. sabah olduğunda aynaya baktıgımda yüzüm mosmordu. okula nasıl gidecektim
biri bi şey dese ne cevap verecektim

panpa eger arkaünden uydurmuyorsan guzel ama uyduruyosanda güzel sardı oç okuyacam

@17 panpa tamamen gerçektir için rahat olsun

ben okuyorum panpa devam et sen

panpa insallah sonunu goruruz baslik degerlenirse yazmamazlik yapma bu arada ben sigara icmiyorum mk ama. neyse

okula girdiğimde çok korkuyordum. biri görürse ne der lan diye düşünüyordum. direk sınıfa girdim vurdum kafayı yattım.
hiç bi dersi dinlememiştim. tenefüslere de çıkamıştım. hülya hocanın dersi geldiğinde beni kaldırmaya çalıştı. hastayım dedim ama yememişti. beni kaldırdığında ve yüzümü gördüğünde öylece kalakaldı. çok utanıyordum beyler. beni kimsenin böyle görmesini istemiyordum. tüm sınıfta görmüştü. ahmet dedi tenefüste yanıma gel.
ne tak yiyecektim ne diyecektim bilmiyordum lan.
tenefüste hocanın yanına gittiğimde bacaklarım tir tir titriyordu. okul koridorunda herkes bana bakıyor gibiydi.
yalan söyleyecektim hülya hocaya

hülya hocayla bahçeye çıktık. ne diyeceğini biliyordum zaten ne cevap vereceğimi düşünüyordum.
ahmet noldu sana? yüzüne noldu böyle? bana anlatır mısın?
ne diiyeceğimi bilemiyordum aklıma ilk gelen şeyi söyledim

hocam kapıya çarptım.
yutmamıştı...
o zaman niye derste kafanı hiç kaldırmadın bunu söyleyebilirdin bak bi derdin varsa anlat lütfen

bildiğiniz hayat bilgisindeki afet hocaydı amk.

yok hocam gerçekten böyle oldu. utandıgımdan kafamı kaldıramadım.

hoca beni yolladı. bende hülya hocaya yalan söylemenin utancı içindeydim beyler