-
26.
0P evindeydi.her zamanki gibi anlamsız gözlerle televizyona bakıyordu. yaşlı ninesinin getirdiği çorbayı önce içmek istemese de açlıktan dolayı daha fazla karşı koyamadı.p nin anne ve babası o küçükken ölmüşler p yi yaşlı ninesi bugüne kadar bakmış ve büyütmüştü. doktorlar tarafından zihinsel engelli olduğu söylenmiş fakat ninesi bunu kabul etmemiş ve p ye normal bir insan gibi davranmaya devam etmişti. ondan bir şeyler istiyor ona sürekli bazı görevler veriyordu. okula da göndermişti fakat okulda p nin sürekli kavga etmesinden dolayı onu okuldan almak zorunda kalmıştı.
-
27.
0aslında zihinsel engelli birine bu kadar yüklenmesi p yi şiddete meyilli biri yapmıştı. gittiği yerlerde onla dalga geçen yaşıtları, kendisiyle sirkteki bir hayvan gibi eğlenen büyükler, okulda öğretmenlerinin anlattıklarını anlayamadığı için yediği dayaklar. bütün bunlar onu her şeye karşı bir nefretle doldurmuştu.ve kötü olan bu nefreti kontrol edecek bir yapıdan uzak olmasıydı.p nin çevresindekiler farkında olmasalarda kendilerini hiç acımadan yutacak bir canavar yaratmak üzereydiler.p acıma duygusu olmayan, bilinçsiz,ve öfkeyle dolu birine dönüşüyordu. tıpkı bütün canavarlar gibi.
-
28.
0Y ise çevresine birkaç kişi toplamış mahalledeki herkesin çekindiği p yi nasıl dövdüklerini anlatıyordu. çevresindekiler ona inanmasa da öylesine coşkulu ve heyecanlı anlatıyordu ki arkadaşlarında onu dinleme isteği uyandırıyordu.y küçüklükten beri yoksullukla mücadele eden bir ailenin evladıydı, babasından yediği dayaklarda bu ailenin bir ferdi olmanın kurallarından biriydi. babası onun gözünde karşı koyulamayacak kadar güçlü ve kudretliydi. yediği her tokat bu güç ve kudreti onaylayan bir mühür gibiydi. dayak onun için hayattaki güç ve kudretin tek adıydı. hayattaki tek amacı birilerini dövebilmek ve böylece babası gibi karşı koyulamayacak bir güç ve kudrete sahip olmaktı. birine dayak atmak onu mutlu hissettirebilecek yegane şeydi.o da bugün bunu doyasıya yaşıyordu.
-
29.
0Mahallede sabah olmuş yeni bir gün başlamıştı. hemen yanıbaşındaki ,renkli hayatın merkezi olan şehrin görünmeyen yüzü gibiydi bu yoksul mahalle.bu mahallede yaşayanlar her gün şehirdeki pis işleri yaparlardı. şehirden mahallelerine dönerken şehirdeki renkli hayatı görüp içten içe derin bir nefret duyarlar fakat küfür etmekten başka yapabilecekleri bir şey olmadığı için bedenen içinde ruhen ise dışında oldukları evlerine girerlerdi. işte o günlerden biri başlıyordu yine.x bu hayatı en başında reddetmişti. çevresindeki hayattan yılmış yaşlı adamlar gibi olmak istemese de hayat sürekli kendisini o yola sokuyordu. bugün de şehirdeki birinin aracı olması sayesinde gireceği işe doğru gidiyordu. ailesinin yaptığı baskı olmasa değil işe gitmek o şehirden olabildiğince uzağa kaçmak isterdi.o büyük şehrin kendisiyle, hayatıyla,hayalleriyle dalga geçtiğini düşünüyordu.
-
30.
0işin olduğu yere varmak üzereydi. yine o klagib pis işlerden biri olduğundan adı gibi emindi. tarif edilen binanın önünde durup etrafına baktı.her yer rengarenkti. insanlar mutluydu. herkes gülüyor, eğleniyordu fakat bütün bunların ortasında eğreti duran biri vardı. insanları sevmediğini hatırladı tekrar. kendisini balta girmemiş bir ormana bırakılan yavru bir köpek gibi hissediyordu. içinde yine garip duygular vardı. insanları sevmiyordu fakat bir yandan da içten içe onların arasında olmak istiyordu. bütün bunları bir dakika içinde hissetmişti. daha fazla düşünmeden binadan içeri girdi ve yolda yaptığı tahminin de yanılmadığını yüzünde acı bir gülümsemeyle anladı.
-
31.
0bina yeni boyanmıştı ve o gün binanın içine girenler boyamadan geriye kalan pislikleri temizleyeceklerdi.o gün o binanın içine girenlerden biride x ti.elbiselerini değiştirdikten sonra eline bir çuval alıp yerdeki büyük parçaları toplamaya başladı. büyük bir camın dibinde çömelmiş bir yandan çuvalı dolduruyor bir yandan dışarıdaki renkli hayatı izliyordu. birisi son model arabasından inip lüks restauranta girdi. şimdi arabanın yanından çok mutlu oldukları belli olan iki sevgili geçiyor. hemen peşlerinden yine bir çift. kendisinin hayatında hiç kız arkadaşı olmamıştı.bir küfür de onlara etti.
-
32.
0bu sırada dışarı doğru bakarken camdaki yansıması gözüne çarptı. camdaki adamın hayallerinden ne kadar uzakta olduğu ortadaydı.tam o anda her şeyi durdurma imkanı olsa sadece o an kalsa tıpkı bir tablo gibi. işte o anda her şey sadece siyah ve beyazdı.bu iki rengi ayıran ise hayallerinden uzakta olan adamın endişeli gözlerini yansıtan o kalın camdı. camın diğer tarafı beyazdı. hayallerine depresyona girmemelerini sağlayacak kadar yaklaşmış insanlar. saygın,umutlu ve hayatı sorgulamayacak kadar huzurlu insanlar. camın bu tarafı ise yansımadaki adamın gözleri kadar siyahtı.bu adamı kimse kaale almayacak, sadece pis işler olduğunda hatırlanacak ve bir gün sessiz sedasız bu dünyadan göçüp gidecekti. bütün hayatını biliyordu.o an içindeki endişenin yerini derin bir nefretin aldığını hissetti.o an bütün hayatından, kaderinden,herkesten nefret etti. bugüne kadar değişmeyen bu sisteme,bu sistemi devam ettirenlere,bu kepazeliğe baş kaldırmayanlara, kendisine,ailesine, mahallesindeki o yılgın adamlara her şeye öfke duyuyordu. gözlerinin daldığını fark etti ve havada hareketsiz duran eline birinin dokunduğunu hissetti. kafasını çevirdi ve kendi gibi birini gördü. çuvalı doldurmaya devam etmesini söylüyordu. kafasını yavaşça aşağı yukarı sallayarak karşılık verdi.
-
33.
0Mesai bitmek üzereydi. çuval taşımaktan ayaklarının altı acıyordu. yerden toplayıp çuvala koyduğu tuğla ve cam parçalarından dolayı ellerinde ufak kegibler vardı. çalışanlar elbiselerini değiştirmeye gittiler.x önce soyunma odasının yanındaki banyoda duş aldıktan sonra elbiselerini giyip parasını almaya gitti. aldığı paradan çok daha fazlasını hak ettiğini düşünse de zaten yorgun olduğu için bir şey demeden binadan ayrıldı. büfeden birkaç dal sigara alıp bir köşeye oturdu. kibrit almayı unuttuğunu farketti ve binadan yeni çıkan mesai arkadaşından çakmak isteyip sigarasını tutuşturdu. karnı açtı ama umurunda değildi
-
34.
0özet geç dıbına koduğum
-
35.
0.önünde akan hayatı sorgulayan göz bebekleri hiç sabit kalmıyordu. kendisi hayatın siyah tarafında olduğu için hayatın beyaz tarafındakilerin mutluluğunu görmek istemiyordu.ama göz bebekleri kafasının çevrili olduğu her yeri bir vakum gibi içine çekip beynine aktarıyordu. o insanların arasına karışırsa kendisine alay edici bakışlar atacaklarını, onların arasında eğreti duracağını düşünüyordu. belki de sadece izlediği filmlerden etkilenmişti.ama karşısından geçip giden insanlardan bu kadar soyutlanmış olmasında birileri suçlu olmalıydı. camın yanında hissettiği endişenin öfkeye dönüşmesinin sebebi bu suçlunun belli olmamasıydı.x e göre o sadece onların pis işlerini yapmak için vardı. altında siyah kumaş pantolon, üstünde rengi solmuş bol gelen bir kazak, ayaklarında binadaki ıslak bezle tozlarını aldığı eski kunduralar ve ağzında ucuz bir sigara.x gibiler için adeta üniforma gibi bir bütün. sigarasını söndürürken kimsenin kendisinin yüzüne bile bakmadığını fark etti. neden hala burada oturduğunu bilmiyordu.
-
36.
0düşünceler ardı ardına geliyordu. sürekli bir şeyler düşündüğünü biliyordu fakat öfkeli anlarında bu düşüncelerin daha sert manevralarla beyninde dönmesine karşı koyamıyordu. düşünceler kafatasını delip dışarı çıktıktan sonra her şeyi yok etmek istiyor gibiydiler. bütün bunların ortasında birden kendini bir köle gibi hissetti. çok eskileri düşündü. köleliğin normal olduğu zamanları. insanlar o zamanlarda en azından içinde bulundukları halin berbat bir şey olduğunun farkındaydılar ve zorla köle yapılıyolardı. fakat bugünküler köle olmak için kendileri başvuruyordu. yerdeki sigara izmaritiyle oynarken aklına bütün düşündüklerini özetleyen bir şarkı sözü geldi,
”insanları kölelikten gururlanır hale getirdiler”. -
37.
0Aklından geçenleri istemsizce dudağıyla tekrarladığını fark etti. Düşünceler beyninden taşmıştı fakat hala devam ediyolardı. insanlar birilerinin pis işlerini yapıp karşılığında aldıkları üç kuruş parayla gurur duyuyorlardı.en beteri de bu taktan durumun farkında olup bu gururlu insanların arasında yaşamak zorunda olmaktı. daha ne kadar bu duruma katlanabileceğini düşündü. hayat tarafından kendisine biçilen rolü film bitene kadar oynamayacağını biliyordu. geriye tek soru kaldı. yeni filme ne zaman başlayacaktı?
-
38.
0Aklından geçenleri istemsizce dudağıyla tekrarladığını fark etti. Düşünceler beyninden taşmıştı fakat hala devam ediyolardı. insanlar birilerinin pis işlerini yapıp karşılığında aldıkları üç kuruş parayla gurur duyuyorlardı.en beteri de bu taktan durumun farkında olup bu gururlu insanların arasında yaşamak zorunda olmaktı. daha ne kadar bu duruma katlanabileceğini düşündü. hayat tarafından kendisine biçilen rolü film bitene kadar oynamayacağını biliyordu. geriye tek soru kaldı. yeni filme ne zaman başlayacaktı?
-
39.
0y duvarın üstünde oturmuş toprakta gezinen karıncaları tükürükle vurmaya çalışıyordu.her vurduğu karıncada kendisinin aslında savaş pilotu olması gerektiğini fakat onu keşfedemediklerini düşünürken, ilerden ağır adımlarla iri yarı biri geliyordu. y onu ancak birkaç metre yakınına geldiğinde fark etti. ninesinin yaptığı mercimek çorbasından üç tabak içen p ,heybetli görüntüsü ve anlamsız boş bakışlarıyla y yi süzüyordu.y birden duvarın arkasındaki boşluğa atlamayı düşündü ama duvarın dibindeki dikenli çalılıktan nasıl kurtulacağını kestiremedi. etrafta kimse yoktu, zaten olsa da p nin elinden y yi almak kolay olmazdı. yerden taş alıp p ye attıktan sonra kaçmayı düşündü ama duvardan atlayıp yerden taşı alana kadar p çoktan kafasına vurmaya başlamış olurdu.
-
40.
0p birden, gölgede uyuklamak için hoyratça ırmaktan çıkan bir manda gibi y nin üstüne doğru koşmaya başladı, buna karşılık y ise burnundan akan sümüğü koluna sildikten sonra duvardan atladı ve ters yönde koşmaya başladı. göbeğine kadar çektiği pantolonuyla p,pantolonu belinden düşen y ye göre daha avantajlıydı koşma konusunda. çok geçmeden y nin tişörtüne kalın parmaklı o büyük eller yapıştı. köşeye sıkışmış her varlığın yaptığı gibi dövüşmeye karar verdi y fakat yaptığı hareketler dövüşmekten daha çok çırpınmaya benziyordu. attığı bir tekme karşılığında kafasına peşpeşe inen yumruklardan sersemlemişti. kafasını korumak için p ye arkasını dönmüştü ve yumruklar sırtına iniyordu. bütün bunların ortasında burnundan ağzına doğru akan sıcak şeye elini attığı anda tam alnına inen yumruk güçlü bir baş dönmesi yaşattı. baş dönmesine rağmen ayakta durmaya çalışırken dünyanın henüz akşam olmadan kararmasına engel olamadı.
-
41.
0insanın beyninin içindeki o muhteşem cenneti, iç sıkıcı bir pazar gününün öğleden sonrasına çevirecek kadar rahatsız edici o kapı gıcırtısı bir türlü susmuyordu. Uyandığında burnuna gelen rutubet kokusundan evde olduğunu anladı
-
42.
0annesine seslendi;
-başım çok ağrıyo…
-ha uyandın sonunda. ağrı kesici içersin geçer şimdi. nasılsın?
-kafam acıyo. nasıl buldunuz beni
-yoldan geçen ayten hanım görmüş. koşarak yanıma geldi. duyar duymaz feryat figan yanına geldim. yerde yatıyodun elim ayağım birbirine dolandı. pantolonun düşmüştü dizlerine kadar aklıma kötü kötü şeyler geldi
-lan!
-merak etme salak oğlum. içindeki donunu her zamanki gibi göbeğine kadar çekmiştin ve yanına geldiğimizde de hala öyle duruyodu.ama kemer takmak gibi bir huyun olmadığı için zütünden düşen pantolon dayak yerken iyice düşmüş o sıska kıçından. benim de aklımı başımdan aldı senin bu gerizekalılıkların.kim bilir kime sataştın
-sonra nasıl taşıdınız beni ordan
-babanı aradım.o geldi ,önce taksiyle hastaneye zütürdük sonra bir şeyi yok dedikleri zaman eve geldik.
-babam ne dedi
-ne diyecek. hastaneye zütürene kadar dayak atanlara küfür etti. doktor bir şeyi yok deyince de sana.hem kaç kişi saldırdı sana?ne istiyolardı senden?
-aslında ben de tam hatırlamıyorum ama çok kalabalıklardı.Bir kaç tanesine vurdum ama hepsine gücüm yetmedi.
-ağlaya ağlaya gözlerim şişti dünden beri. baban polise gidip şikayetçi oldu. kendine geldiği zaman gelsin ifadesini alalım demişler. biraz dinlen gidersiniz
-ne polisi ya gerek yoktu
-yahu ne demek gerek yoktu sen delirtecek misin beni! bayıltana kadar dövmüş adamlar seni.ya bir daha çıkarsalar karşına.bak sakın babana da polise gerek yok falan deme bir de o döver seni.
-iyi ya tamam. karnım aç benim. taze fasulyeden başka ne var
-taze fasulyeymiş, çıktığı kabuğu beğenmiyo tak. taze fasulye yanında da işte bulgur pilavı var.bir de ayran yaparım içersin daha ne yapıcam
-iyi hadi kafam acıyo zaten. -
43.
0şimdilik bu kadar amk
-
44.
0nasıl lan okuyan oldu mu
-
45.
0amklarım
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 01 02 2025
-
bu davulu kim buldu ya
-
kontrolsüz öfke beni yalnızlaştırdı
-
varmı bir sorun ben murat kurum
-
şarkıcı gökselin lisedeki fotoğrafı
-
kertip ile tertip gibişmiş ortaya
-
bu chia tohumu hani midede tokluk veriyordu
-
ağlayabilmek isterdim
-
cuf cuf hocayıı izleyince gülmekten sıçacaksıniz
-
memet ali erbilden tebessüm ettiren latife
-
10 yıldır protez taşak takıyorumm
-
domuz gribi olduk iyimi
-
kayra ile yemekteyiz
-
atomu felan niye buldunuz
-
marmarayda gey ilişki yaşadım az önce
-
bir incici günlük hayatı
-
bu gün üsküdardaydım
- / 1