-3
E.selamun aleyküm.V.R.V.B
Sevgili kardeşlerim hep dualarımızda ALLAH'ım bize Hidayet nasip et,bizi hidayete erdir diye dua ederiz. Hidayetide doğru yol olarak biliriz. islamın 5 şartını yerine getirip, namaz kılıyorsak, oruç tutuyorsak, kelimei Şehadet getiriyorsak varsa zekatımızı veriyorsak, elimizden geldiğince hayır ve hasenat işliyorsak, maddi durumumuzda varsa Hac'a gittiysek yada gideceksek, Rabbimizin yasaklarınıda elimizden geldiğince yapmaya çalışıyorsak inşALLAH biz Hidayetteyiz diyoruz... Peygamber Efendimiz(selamun aleyküm.v.) ve mubarek sahabe efendilerimiz sadece bunları yapmışlarsa, ALLAH'u Teala Hz.leri Tövbe 100.ayeti kerimede buyuruyorki
9/TEVBE-100: Ves sâbikûnel evvelûne minel muhâcirîne vel ensâri vellezînettebeûhum bi ıhsânin radıyallâhu anhum ve radû anhu ve eadde lehum cennâtin tecrî tahtehel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), zâlikel fevzul azîm(azîmu).
O sabikûn-el evvelîn (evvelki hayırlarda yarışanlardan salâh makamında iradesini ALLAH'a teslim ederek irşada memur ve mezun kılınanlar): Onların bir kısmı muhacirînden (Mekke'den Medine'ye göç edenlerden) bir kısmı ensardan (Medine'deki yardımcılardan) ve bir kısmı da onlara (ensar ve muhacirîne) ihsanla tâbî olanlardandı. (Sahâbe irşad makdıbına sahip oldukları için onlara tâbî olundu). ALLAH, onlardan razı ve onlar da O'ndan (ALLAH'tan) razıdır. Onlara ALLAH, altlarından ırmaklar akan cennetler hazırladı ve orada ebediyyen kalacaklardır. işte bu, en büyük (azîm) mükâfattır.
Sevgili kardeşlerim bu ayeti Kerimeye göre Sahabe efendilerimiz en üst cennetle(adn)müjdelenmişler. Mademki Sahabe Efendilerimiz islamın 5 şartını yapıp adn cennetlerinin sahibi olmuşlarsa, bizde bunları yapmamıza rağmen neden sahabe efendilerimiz gibi olamıyoruz, 1.kat cennetin sahibi olabiliyormuyuz... Acaba biz gerçekten Hidayettemiyiz yada gerçekten Hidayet doğru yolmudur..Kur'anı Kerimimize hepberaber bakalım inşALLAH.
BAKARA-120: Ve len terdâ ankel yahûdu ve len nasârâ hattâ tettebia milletehum kul inne hudâllâhi huvel hudâ ve leinitteba’te ehvâehum ba’dellezî câeke minel ilmi, mâ leke minallâhi min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin).
Sen onların dînine tâbî olmadıkça (uymadıkça) ne yahudiler ve ne de hristiyanlar senden (asla) razı olmazlar. De ki: “Muhakkak ki ALLAH’a ulaşmak (var ya) işte o, hidayettir.” Sana gelen bunca ilimden sonra eğer onların hevalarına uyarsan andolsun ki; ALLAH’tan sana ne bir dost ve ne de bir yardımcı olur.
”inne: Muhakkak ki
hudâllâhi: ALLAH’a ulaşmak
huve: işte o
hudâ: hidayettir
ÂLi iMRÂN-73: Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dînekum, kul innel hudâ hudallâhi en yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbikum, kul innel fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeşâ’(yeşâu), vallâhu vâsiun alîm(alîmun).
Ve sizin dîninize tâbî olandan başka kimseye inanmayın. (Habibim) de ki: “Hiç şüphesiz HiDAYET, ALLAH’ın (Kendisine) ulaştırmasıdır. (insan ruhunun ölümden evvel ALLAH’a ulaşmasıdır.) Size verilenin bir benzerinin başka birine verilmesi (sebebiyle mi) veya Rabbinizin katında (sizlerle) tartışacakları için mi (böyle söylüyorsunuz)?” De ki: “Hiç şüphesiz fazl, ALLAH’ın elindedir. Onu dilediğine verir.” Ve ALLAH, Vâsi’un Alîm’dir. (ALLAH herşeyi kuşatan ve herşeyi bilendir.)
“inne: Muhakkak ki
el hudâ: hidayet
hudallâhi: Alla'a ulaşmaktır
Sevgili kardeşlerim Kur'anı Kerimdede gördüğümüz gibi HiDAYET Yol değildir, ALLAH'a Ulaşma yı dilemektir inşALLAH.
ALLAH RAZI OLSUN