11.Sınıftaydım ilk dönemin karne günü gelmişti o gün bir kızı farketmiştim yan sınıftaymış ben daha yeni görüyordum yakın arkadaşım olan Melih'e sordum tanıyor musun bu kızı diye hayır ama güzel kızmış dedi ara tatile girmişti okullar tüm günümü bilgisayar başında oyun oynayarak veya mesajlaşarak geçiriyordum Melihle sürekli kızın konusu geçiyordu aşık oldum o kıza falan diye espiriler yapıyordum gülüyorduk aklım o kızda kalmıştı belliydi bu farkedememiştim o zamanlar istemsizce onu düşünüyordum engel olamıyordum buna.
Tatil hızla geçmişti ve ertesi gün okullar açılacaktı erkenden uyudum ve o gece rüyama girdi o kız, ertesi gün uyanıp okula gittim rüyanın etkisinde kalmış olmalıyım ki hala kendime gelememiştim sınıfıma girdim selamlaşmalardan sonra kantine gidecektik arkadaşlarla sınıftan çıktım ve yan sınıfın kapısında gördüm onu sanki kalbim yerinden çıkacaktı işte o an anladım ki artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktı.

Tamamen gerçek hikayedir. Çok uzun soluklu bir başlık olacak bitmesi hafta bile alabilir dile kolay 1.5 yılı anlatacağım yerlerinizi alın gençler

EDiT:Hikaye kesinlikle yarıda kalmayacaktır elimden geldiğince hemen bitirmeye çalışacağım takipte kalın kesinlikle pişman olmayacaksınız.

Hikayeye yeni başlayanlar için bu müzikle birlikte okursanız kesinlikle daha etkileyici olacağına inanıyorum ;
Bende ilk önyargıyla yaklaşmıştım bu adama ama bu şarkısı olmuş yapmış adam .
https://www.youtube.com/watch?v=mxohhIg5CvE

EDiT2:Hikayeyi okuyan arkadaşlar ilk enrtryi oylarsanız memnun olurum daha çok kişiye ulaşabiliriz böylece.
Diğerlerini oylamasanızda olur teşekkürler.

EDiT3:Arkadaşlar kusura bakmayın sınavlarım başladı tahmin edersiniz sıkıntılı bir süreç sınav dönemleri o yüzden değil internet,dışarı çıkmaya bile zor vaktim oluyor bu başlıkta muhtemelen kimse kalmayacak bende farklı bir başlıkta tekrar çıkacağım karşınıza yazın veya 1-2 hafta sonra.
Tekrar söylüyorum hikaye asla yarım kalmayacak bitireceğim.

Ertesi gün hem haftasonu planını yapıyordum hem de Fatih'e benim Melisten hoşlandığımı nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum. Konuyu Melih'e açtım bir plan yaptı o konuyu açacaktı bende cesaretimi toplayıp direk söyleyecektim, Fatih'i kırmak istemiyordum sonuçta 3 yıllık arkadaşımdı ve arkadaş grubumunda bu nedenden dolayı dağılmasını istemiyordum.
ilk ders planı uygulamaya soktuk ve söyledim çok sıkıntı yapmadı tamam falan dedi zaten konuşamazdım bende o cesaret yok dedi güldü. içimden sanki bende var dedim ama daha aşk sarhoşu olduğum için bu büyük gerçeği göremiyordum. Hayat toz pembe görünüyordu gözüme herşeyden ama herşeyden öyle büyük zevk alıyordum ki hayatımda tatmadığım bir duyguydu bu en ufak birşeye kahkaha atıyordum çok mutluydum hiçkimse anlam veremiyordu bu halime ama ben memumdum halimden.

Okulun ilk haftasından deneme sınavı yapmaya karar vermiş okul ve kopya olayı olmasın diye 11. sınıfları kendi aralarında karıştırdılar ben sınıfımda kaldım yakın arkadaşlarımdan biri olan Melih hoşlandığım kızla aynı sınıfa düşmüştü ve kız Melihten kopya istemiş.
Melih'in yakın arkadaşlarından biri olan aynı zamanda benim lise hayatımda çıkma teklifi ettiğim tek kız olan Merve benim hoşlandığım kıza kopya vermemesini istemiş sınıfta tartışmışlar ve birbirlerini hiç sevmiyorlarmış.
Sınav çıkışı Melih sırıtarak yanıma geldi seninkiyle aynı sınıfa düştük ama kopya vermedim Merve öyle istedi dedi.Bu arada kızın adını öğrendim Melis dedi. Böylece onun hakındaki ilk şeyi öğrenmiş oldum. Bizim sınıftan bir kızla aynı dershaneye gidiyordu bu bilgiyide öğrendim ama şansıma kız 2. dönem bizim okuldan ayrılmış başka okula gitmişti akşam hemen gidip ona yazdım ve dershane çıkış saatlerini öğrendim haftasonu gidip kızı takip edecektim.

Boş dersti sınıfın kapısından çıktım, kafamı yan sınıfa çevirdim ordaydı ve bana bakıyordu ben çekingen olduğum için hemen geri döndüm önüme yaklaşık 5 saniye sonar tekrar baktım ve hala bana bakıyordu çok mutlu olmuştum o da benden etkilenmiş olamaz mıydı yani hiç mi ihtimal yoktu bence vardı, olmalıydıda.
Tenefüste kantine gittim biraz kalabalıktı kantinciden su istemiştim yanıma baktım ve Melis yanımdaydı. Uzun ve görkemli saçları kahverengiydi,ay gibi parıldayan yüzü vardı birde inciyi bile kıskandıracak o gülüşü.
Yalvarırcasına dua ettim ne olur olsun bu iş dedim.
Tenefüslerde artık sürekli kapı önüne çıkıyor ve ona bakmaya çalışıyordum ben gidemiyordum yanına belki beni farkeder diye umut ediyordum. Kendime yeni bir mutluluk kaynağı bulmuştum; ‘’onunla göz göze gelmek.’’
Onunla göz göze gelince eskisi gibi mutluluktan uçuyordum ama çok sürmüyordu bu kendimi ve zamanı hatırladıkça geçiyordu hemen.

Zaman ilerliyordu ben hala birşey yapamıyordum bu yüzden haraketlerim iyice değişmeye başlamıştı eskiden koşa koşa eve giden, ders çalışan ben artık akşam 8-9 a kadar dışarda boş boş geziyor, kitap dahi açmıyordum. Acımıyordum bile. Evde güleryüzle dolaşırken artık en küçük birşeyde olay çıkartıp bağırıp çağırıyordum. Evdekiler sen çok değiştin dedikçe daha da sinir olup evden çıkıp gitmeye dahi başlamıştım 1 ayda nasıl bu kadar değiştim bir kız hiçbirşey yapmadan nasıl değiştirdi böyle beni 2 hafta önce dünyanın en mutlu insanı yapmışken şimdi nasıl beni en sinirli insanı yapmıştı bunların hiçbirine anlam veremiyordum. Okulda yazılı dönemi gelmişti yazılılara girmek benim için Melisle tanışma fırsatıydı belki aynı sınıfa düşeriz diye düşünüyordum ama hiçbir zaman olmadı düşmedik gene şansızdım. 2. dönemde daha çok ilerlemedikleri için ilk dönemden de soru soruyorlardı ordan kurtarıyordum yazılıları.

Aslında işi en başlarda ciddiye almamıştım espiriyle başlamıştı herşey rüya görmek olağan birşey dedim heycanlanma olayı içinde rüyanın etkisi demiştim ama günler geçtikçe iş ciddiye biniyordu.
Bizim sınıfın erkekleri arasında açtığımız bir whatsapp grubuna diğer yakın arkadaşım olan Fatih yan sınıfa gelen yeni kızın adını biliyor musunuz diye sordu
Sonrası;
D:Diğerleri
F:Fatih

D:Neden?
F:Bugün gördüm aşık oldum resmen kızda bir züt var off
D:Ooo fatih yürürsün artık Melis kızın adı bu arada
F:Kızlarla konuşamam ki ben ama deneyeceğim bu sefer kararlıyım
D:Bizim sınıftan biri çıkma teklifi etti kabul etmedi ama
F:Kim?
D:Boşver önemli değil konuşacaksan git konuş
F:iyi o zaman kesin konuşacağım

Bu konuşmalar olurken ben sadece okumakla yetiniyordum öyle bir kıskançlık geçiriyordum ki tarifi yok 2 saat önce en yakın arkadaşım olan çocuktan şimdi nefret ediyordum sanki ama benim o kızdan hoşlandığımı bilmiyordu ki diye düşündüm bilse yapar mıydı acaba dedim.
Kendi iç savaşımı yaparken uyuyakaldım.

Haftasonu kar yağmıştı ve bizim dershane tatil oldu öğrendim ki Melisin de dershanesi tatil olmuş.4 yıldır kar yağmayan, kışın dahi çok soğuk olmayan şehrimize kar yağmıştı. Bu olaydan itibaren başlayacak olan şansızlığım her yeni olayda kendini hatırlatacaktı bana.
Eskiden haftasonlarını seven ben artık nefret ediyordum biran önce pazartesi gelsin istiyordum.
Sonunda gelmiş pazartesi olmuştu ,okuldan içeri girer girmez gözlerim Melis'i aradı ama yoktu birazdan gelir herhalde dedim ve sırama geçtim.Çalışkan bir çocuktum ilk dönem takdir almıştım diğer yıllarda ise ucu ucuna kaçırmıştım takdiri her dersi dikkatle dinleridim. Ama dönem açılalı 2 hafta olmuştu ve ben doğru düzgün ders dinlemez olmuştum okula gelme amacım sadece Melisti artık biran önce tenefüs olsunda onu göreyim diye girmeye başladım derslere.

Melis’in sınıfında eskiden aynı sınıfta olduğum ve yakın arkadaşım olan Murat vardı tenefüste onun yanına gittim herzamanki gibi kupon yapmakla veya arkdaşından ferre almakla meşguldü tüm hayatı bunlar üzerine kuruluydu sanki ama tüm bunlara rağmen sosyal bir çocuk sayılırdı kızlarla konuşma bakımından benden daha iyiydi utanmıyordu en azından rahat rahat konuşabiliyordu.
Benim okulda en değer verdiğim arkadaşımdı ama farklı sınıflarda olduğumuz için pek vakit geçiremiyorduk.Onu görme bahanesiyle girdim sınıfa kıza bakmak için ama sınıfta yoktu. Murat’ı dışarı çağırdım gel konuşalım diye.

M:Naber Soner ?
S:iyidir sen ?
M:iyi ne oldu niye çağırdın ?
S:Öyle konuşmak için çağıramaz mıyım amk
M:Çağırırsında ama pek bizim sınıfa gelmezdin de önemli birşey oldu sanıdım
S:Yok öyle sadece konuşmak için.

Bugünlük bu kadar olsun dinleyen çok yok yarına gelen olursa devam ederim.

Hayatım aynı devam ediyordu okuldan sonra hep dışarda boş boş dolaşıyordum zamanı eritmek için. Eskiden 11-12 ye kadar ders çalmak için oturan ben artık 9 da eve gelip 10 da uyuyordum. Biran önce sabah olsun da Melis’I göreyim diyordum.Tek başıma dolaşmaktan sıkılmıştım artık yanıma Melih’I de çağırıyordum evlerimiz yakındı çünkü.3-4 saat boyunca Melis Melis diye kafasını gibiyordum çocuğun.Ona ragmen ne zaman çağırsam geliyordu.
Cuma gelmişti gene ama kararlıydım bugün okul çıkışı evini kesin bulacaktım.Çıkış geldi ve 3 erkek arkadaşıyla yürümeye başladılar meğersem eve yürüyerek gidiyormuş bunca zaman boşuna beklemişim o kadar. Gene kıskançlıktan ölüyordum onlarıın yerinde ben olmalıyım diyordum içimden tenha bir yoldan geçiyorduk çok kimse olmazdı o yolda yolun sonuna geldiğimizde 2 kişiden ayrıldılar Melis’in yanında tek erkek kaldı yürümeye devam ettiler. Bende arkalarından yürüyordum ama kafamdan hertürlü düşünce geçiyordu acaba sevgilimi bunlar yoksa arkadaşmı nereye gidiyorlar darken durdular hemen bir arabanın arkasına saklandım. Biraz konuştular ve sonunda Melis o çocuğu öptü.

Mart gelmişti hala uygun koşullar oluşmadığı için kızı takip edememiştim bu şimdilik sorun değildi önümüzde daha 3 ay var diye düşündüm ve işte tamda o an sarsıldım 3 ayın çok kısa bir süre olduğunu düşünüdüm aşk sarhoşluğundan çıktım ve artık birşeyler yapmaya başlamam gerektiğini düşündüm o kadar mutluyken biranda mutsuzlaştım ama bir sorun vardı ben çekingendim ve tanımadığım kızın yanına gidip nasıl iletişim kuracaktım tozpembe olan hayatım artık kararmaya başlamıştı.Bu büyük bir sorun değildi ama benim için büyüktü bir kızın yanına bu amaçla gitmek benim için intahar gibi birşeydi. Fırsatlar kollamaya başladım tanışmak için ama bir türlü gelmiyordu bir fırsat.

O an dünya başıma yıkılmıştı sanki, ölsem bu kadar yanmazdı canım bilinçsiz bir şekilde sokaklarda dolaşmaya başladım saate baktığımda saat 11 olmuştu telefonda 14-15 tane cevapsız çağrı hepsi ailemdendi doğal olarak merak etmişlerdi beni. Koşarak eve gittim vardığımda annem ağlıyordu babam ise sinirliydi bağırmaya başladı haklıydıda. Hiçbirşey demedim sadece dinledim bitincede gidip uyudum sabah uyandım annemin yanına gidip ondan özür diledim çünkü çok duygusal biriydi çocuklarına birşey olmasına yüreği dayanmazdı. Gönlünü aldım.
Pazartesi günü okula biraz mutlu gittim. Aslında cuma günü olanları unutmuştum ki o çocuğu görene kadar.
O çocuğu gördüğüm anda o an geldi aklıma sanki aynı şeyi yaşamış gibi yandı canım tekrar. Sınıfa girdim ve en arkaya oturdum.Önlerde outran ben artık en arkaya giderek ders bağlantımı tamamen kesmiştim.Bu durum nereye gidiyordu ? 1.5 ayda neler olmuştu böyle ? Hiç tanımadığım bir kıza nasıl aşık olmuştum ? Kendime sürekli cevaplarını benim bile bilmediğim sorular soruyordum içimde bir savaş vardı ama bunu asla dışarı vuramıyordum sürekli içimde patlamalar yaşıyordum ve bu patlamaları evde abime anneme falan yapıyordum sınıfta yapacak kadar cesaretli değildim.

Tam o sırada Melis geldi ve bizim yanımıza doğru ilerlemeye başladı her adımında daha da heycanlanıyordum yanımıza vardı ve Murat’a dönerek;

Me:Murat fotokopi çektireceğim bende geleceğim diyordun ya gelecek misin ?
Mu:Yok gelmeyeceğim arkadaşla konuşuyoruz.
Me:Peki sen bilirsin dedi ve gülümseyerek gitti.

Ben heycandan ölüyordum o sırada bana birşey sorsa bayılacaktım muhtemelen. Gittikten sonar biraz sessizlik oldu ve ;

M:Ya oğlum size tanıştırmadım unuttum ya
S:Ne olacak gerek yoktu zaten
(Oysa ki o zamanlar dünyada tek isteğim buydu.)
M:Keşke tanıştırsaydım size yalnız güzel kız ha yakışır sana sende yakışıklısın zaten.
S:Yok ya saçmalama neyse hadi gittim ben.
M:Görüşürüz.

Bunları söyleyen bir erkekti ve ben buna bile utanmıştım, nasıl kızla tanışıp ona onu sevdiğimi söyleyecektim ?

11. Siniftan sonrasini okumadim

Melih Merve’nin yakın arkadaşıydı 9.sınıftan beri tanıyorlardı birbirlerini. Nerdeyse her tenefüs Melih Merve’nin yanına gider konuşurdu. Bizim sınıftakilerde dalga geçerlerdi o kıza mı yavşıyorsun diye bende durumu belli etmemek için dalga geçerdim.
Gene Melihle buluştuğumuz bir gün dolaşıyorduk dışarda Melih dalgındı biraz ama benim umrumda değildi her zamanki gibi Melisten bahsediyordum çok güzel ve tatlı bir kız haraketleri de çok düzgün derken o anda sözümü kesti ;

M: Soner sana birşey söyleyeceğim.
S:Ne söyleyeceksin ?
M:Kimseye söylemeyeceksin ama.
S:Tamam söyle .
M:Söz ver.
S:Söz amk.
M:Ben Merveden çok hoşlanıyorum.
S:…

Dershanedeki sınıfımda okulumdan olan 5 kişi vardı ve 4’ü Melis’in sınıfındaydı.
Ece, Okan’ın 9. sınıf dan beri çıktığı kız orta boylu hafif kumral ama yüzü güzel bir kızdı.
Okan yakışıklı sayılmazdı ama çok iyi çocuktu sonradan kaynaşmıştık kısa zamanda yakın arkadaş olmuştuk aynı zamanda Murat’ında yakın arkadaşıydı.
Sezen:Melis’in yakın arkadaş grubundaki 4 kızdan biriydi kısa boylu tatlı bir kızdı ama sessiz sakindi çok konuşmazdı
Çetin:Saf ve temiz bir çocuktu severdim bu çocukta Murat gibi iddaa bağımlısıydı sınıfta Okan’dan sonra anlaştığım 2. Kişiydi.
Merve:Hikayenin başındada söylediğim gibi lise hayatımda çıkma teklifi ettiğim tek kız ve benim o dershanede olma sebebim .
10.sınıfın son günlerinde ona çıkma teklifi etmiştim kabul etmemişti ama arkadaş kalalım demişti yazın ona mesaj attım sabahlara kadar konuştuk ve yakınlaştık gideceği dershaneyi öğrenip o dershaneye kayıt yaptırmıştım. 11’e geçerken hala seviyordum onu.

Çok yakınlaşmıştık artık onunla her dershane ve okul çıkışı beraber yürürdük okula giderken bile çoğu zaman karşılaşır beraber yürüdük numarasını vermişti bana haftada en az bir kere konuşurduk ama çok değişik bir kızdı bu kadar yakınlaşmamıza rağmen bazen beni görmezden gelirdi, o zamanlar çok dokunurdu bu bana.
Aralık gibiydi, yağmurlu bir gündü ve gene dershane çıkışı beraber yürüyorduk. Yoldaki dükkandan bir çocuk çıktı Merveye sarıldı ve onu öptü 2 dakika boyunca sarmaş dolaş yanımda yürüdüler. Acının tarifini ilk o zaman öğrenmiştim çünkü Merveyi de sevmiştim zamanında tam tekrar umutlanmaya başlamıştım bu olay olmuştu. Evine varana kadar ikimizde tek kelime konuşmadık görüşürüz diyerek ayrıldık ve ben ağlayarak eve gitmiştim .
1.5 ayım cehennemde geçti ruh gibi dolaştım okulda ama her geçen gün daha iyi hissediyordum çünkü unutuyordum onu artık.
Unuttuğum gün ise Melis’i gördüğüm gündü artık Merve umrumda değildi

Hayatım Melis olmuştu artık nerdeyse hergün rüyamda onu görüyordum, sabah kalkıyordum okulda onu görüyordum, okul çıkışı sürekli onu düşünüyordum. Bunları o bilmiyordu tek bilen kişide Melihti. Dedim ya sürekli onun kafasını gibiyordum. Okul çıkışı sürekli ona yazardım bak kanka ona bunları söyleyeceğim, ilerde bunları yapacağız diyordum ne kadarda acınası bir durumdu bu.
Haftasonu gelmişti gene, haftasonundan nefret etme nedenlerimden biride dershaneydi. Zengin binlerinden oluşuyordu dershanedeki sınıfım. Birisinin babasının fabrikası vardı, diğeri müdürdü, diğeri bir siyasi partide çalışıyordu hepsi zengindi. Sınıfta açık bir gruplaşma yoktu ama bir dışlama söz konusuydu zengin binler sürekli birbirleriyle takılır bizi ya ezmek için ya da çıkarları için konuştururlardı.
Aralarında fakir ama kızlara yavşama durumundan dolayı girenlede vardı onlardan daha çok nefret ediyordum.

Zamanım olursa günde ortalama 10 part paylaşmayı düşünüyorum bugün 5 tanesini sabah yazdım 5 tanesini de akşam yazacağım şimdilik bu kadar olsun.

Gene haklıydı ama şans dediği o şey bende yoktu işte hiçbir işim istediğim gibi gitmiyordu. Ortamdan gitmeyi düşündüm onun gibi .
Kıyas yaptım aramızda onun yan sınıftaki en yakın arkadaşı Halimeydi Melis’in en yakın arkadaşı. Benim yan sınıftaki arkadaşım Murat’a söylesem yapardı birşeyler hem en yakın arkadaşlarımdandı hem de Melisle yakındı biraz ama söyleyemezdim, utanırdım.Hem kızın sevgilisi vardı zaten görmüştüm onları.Çıkmazda kalmıştım beynimin ,kalbimin, ruhumun acıdığını ,yandığını hissediyordum. Herşeyden çok sevdiğim kız her an çevremdeydi ama ben hiçbirşey yapamıyordum.
Melis’in kendi sınıfında Çağrı ve Mehmet adında yakın olduğu 2 çocuk vardı. Aşırı yakınlardı ne zaman görsem yanyanalardı Çağrı arkadaş gibi davranırdı ona genede sevmezdim onu kıskanırdım işte ama Mehmetten nefret ederdim yavşağın tekiydi ne zaman görsem Melisle uğraşırdı ilkokul çocuğu gibi ya saçını çekerdi ya kafasına vurur ya da daha başka şeyler yapardı bu yüzden nefret ederdim.
Ben daha konuşamıyorken onlar bu kadar yakınlardı.Özellikle sevgilisi olduğunu düşündükçe kalbimin yandığını hissediyordum.Ben onu sadece uzaktan izlemekle yetiniyordum sevgilisi ise onu öpüyordu bundan daha acı verici ne olabilirdi ?