heyecan arayan gençler ve ergen orospu çockları

bir yere kadar haklısın. oraya neden gittiğini bilmeyip sadece ünlüler var, fotoğraf çektireceğiz diyenler var. ama şu olaya böl ve yönet diyen herhangi bir insanın IQ'su 20-34 arasındadır. OLayın asıl nedeni, bilmeyen veya kör akçı varsa diye söylüyorum, gezi parkında barışçıl eylem yapan insanlara polisin gaz bombaları ve coplarla kuduz bir şekilde saldırmış olması, ve bunun uzun süredir yapılan hayata müdahaleler ve yozlaşmışlıklardan bıkan insanları çileden çıkarmasıdır. iki gün ve gecedir olayların içindeyim ve taksim'de değilim, nerede karışıklık varsa yardım etmeye gidiyorum. yardım ettiğim insanların milliyeti, takımı, siyasi duruu hiç umrumda olmuyor. galatasaraylı fb atkısıyla barikat kuruyor, göztepeliyle karşıyakalı yan yana slogan atıyor, ülkücü arkadaşım "sırrı süreyya önder'e helal olsun, adam 100 kişilik millet vekilliği yaptı" diyor. O yan yana duran bir bozkurt, bir yumruk ve bir zafer işaretini görmüşsündür. bu mu "böl" ve yönet? ortada tam bir halk direnişi var. çok fazla dezenformasyon olduğu, sahte görüntülerle insanların pompalandığı bir yere kadar doğru. ama böyle bir zulme karşı durmak isanlık görevidir. anladığım kadarıyla sen hiç orada bulunmadın. "150 metreden atmaları gereken kapsülü 30 metreden atıyorlar, 45 dereceyle atmaları gerekirken insanların üstüne atıyorlar, tazyikli su sırf ıslatmıyormuş, aynı zamanda epey acı veriyormuş." oraya gitmeden önce ben de bunları yavan yavan tekrarlayıp duruyordum, anldıbını pek de düşünmeden. gümüşsuyu'ndan taksime bakmak için azıcık göründüğüm anda üzerime son hızla beş tane kocaman metal kapsül uçunca, yanımdaki bir adam suratına kapsül yiyip "göremiyorum" diye haykırmaya başlayınca, "doktor yok mu" feryatları her yanı kaplayınca, polislerin "ez ez ez" sesini duyunca, ellerinde bıçaklarla tophane'de dolaşan o gömleklileri görünce, toma'nın tazyikli suyla bir trafik ışığını bir saniyede parçaladığını görünce bazı şeyleri idrak ediyorsun, biliyor musun? o olaylarda "heyecan arayan gençler, sivilceli ergenler" kaçıp gidiyor zaten. aynı anda korkuyu, öfkeyi, ve kabullenmeyi hissediyoruz orada biz. o ana kadar barışçılım diyorsun. ancak 10 kişilik grupla yürürken bizi gören 15 kişilik polis grubu vücutlarımızı hedefleyip kelle başına bir taneye yakın kapsülleri atınca, küfürü basıyorsun, nefretle dolup eline taşını alıyorsun. ne kadar konuşsam anlamayacaksın, çünkü sen olayların ciddiyetini asla kavrayamayacak olan, twitter'da "provokasyona gelmeyelim arkadaşlar, devletin polisine saldırıyorlar, orantılı müdahale yapıyor polis" diyen 20-34'ün birisin. Anlamayacağını bile bile sana söylüyorum, BiZiM CANIMIZA KASTEDiYORLAR. Polis ÖLDÜRÜYOR.

senin o sevgili başbakanının demeyi çok sevdiği gibi, "biz zulme karşı mücadele ediyoruz". hadi sen de al eline sopanı, giy lacivert kasketini, polisin öldüremediklerini öldürmeye koş.