/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 140.
    0
    Yazacagin başlığın taa her gün girip kontrol ediyorum yaz artik sunu
    ···
  2. 139.
    0
    Nerdesin lan huur gel şuraya yaz şunu meraktan deliriyoruz
    ···
  3. 138.
    0
    Sindirdik sıçtık bile nerdesin
    ···
  4. 137.
    0
    Devam panpa
    ···
  5. 136.
    0
    Sahibi sayfa 4
    ···
  6. 135.
    0
    takipteyim kardo sarıyor
    ···
  7. 134.
    0
    Rez panpa yapıştır sen
    ···
  8. 133.
    0
    Okuyorum pampa yaz sen bu arada kaç yasindasin
    ···
  9. 132.
    0
    Rezuluşın takipteyiz
    ···
  10. 131.
    +8
    Beyler kaç kişi var okuyan biraz rez alın ben gelicem azcık okuyup sindirin yazdıklarımı, konuyu yukarda tutun biraz :
    ···
    1. 1.
      0
      hadi panpa
      ···
  11. 130.
    +2
    Kalış saati yaklaşmadan kalkmıştım, karnım ve kaburgalarım berbat haldeydi bir an en son ne zaman yemek yediğimi düşündüm oradaki en yakın kafeye oturup 6-7 tabe krovsan yemiştim çok ufak değillerdi kahvaltı için 2-3 idealdi ama çok açtım. Yanında kahve içip kalktım biraz laptopa baktım bulduğum tüm verileri ve bilgileri kaydettim yazdım, 2 farklı belleğe kaydedip birini üstüme birini çantaya koydum ekiptekilerin e-mailine kısaca haber eden mesaj çekip iyi olduğumu söyledim, ulaşmak istedikleri zaman telefon yerine buradan yazmalarını söyleyip kapattım. Telefon rehberindeki önemli kişileri (Melissa da dahil) kaydedip telefonu kırdım, hala o adamların beni nasıl takip ettiklerine dair aklımda sorular vardı, Çine ulaştığımda ucuzundan bir telefon alacaktım.
    ···
  12. 129.
    +4
    Hastaneye gitmedim, nöbetçi eczane aradım, turistim filan diyip gece birkaç kişinin saldırısına uğradığımı söyledim acelem olduğunu, pek inanmış gibi olmasada biraz kibar bir konuşma birazda acındırma ile pansuman yaptırdım bazı yerleri sardıktan sonra birkaç ağrı kesici birde krem vs verdi parayı fazlasıyla verdim teşekkür edip hemen çıktım. Ağzım gözüm biraz dağılmışta olsa biraz karizmatik duruyor diye düşündüm. Telefondan Melissa ya bir teşekkür mesajı bıraktım ve gittiğimi yazdım ilk uçak bileti ile Çine gidiyordum aracı kiralama merkezinin önüne park ettim parasını zaten vermiştim içeri bir not yazıp bıraktım, onlarda zaten yedek anahtar vardı.
    Bir taksiye atlayıp havaalanına gittim yürüyemeyecek kadar yorgundum. Saat neredeyse sabaha geliyordu biraz güvenlik görevlilerinin dik bakışları altında sorunsuz bir şekilde içeri girdim, gece 00 da kalkan bir uçak vardı ancak ekonomik sınıfta bilet yoktu biraz daha para vermek zorunda kaldım ama sıkıntı olmamıştı, en azından hesaplarıma göre işimi halledip dönecek kadar para kalacaktı o günü havaalanında geçirdim neredeyse akşama kadar uyudum.
    ···
  13. 128.
    +1
    Yazsana hadi
    ···
  14. 127.
    +1
    Namlunun ucunu görür görmez üzerine atladım, silah karanlıkta kayboldu. Benden çok daha iyiydi üzerinden bir tekme ile itti karnım yanmaya başladı, attığı ilk yumruk yüzümü sıyırdı fırsat bilip direk bıçağı saplamaya çalıştım ucu omuzuna girdim ama keskin tarafını eliyle tutup ittirdi bıçak büyük ihtimalle küvetin içine düştü. Yerdeyken çenesine bir yumruk atıp boynunu kavramaya çalıştım burnuma çok sağlam bir dirsek geçirdi gözlerim yaşardı, yerden kalkarken bir tekme savundum, yinede kallabildi üstüne doğru koşarken hafif sola çekilip önce taşaklarına tekmeyi geçirdim koca adam inledi derken kolundan tutup kafasını cama geçirdim,sol eliyle göğsüme bir yumruk attı birkaç saniye nefesim kesildi hafif geriledikten sonra adamın üstüne koştum ikimiz beraber yere devrildik, çeneme attığı yumrukla sersemledim attığım ilaç yüzünden yine başım döndü birkaç saniye sonra boğazımı kilitledi var gücümle vurmaya başladım.,kafamın arkasıyla burnuna tekrar tekrar vurdum bir iki üç dörüdüncüsünde burnu kırıldı kafamın arkasında ıslaklık vardı ve sağa doğru eğilmiş burun kilidi hafif gevşediği gibi omzum boşa çıktı yerse elime bir cam parçası denk geldi aldığım gibi boynuna sapladım, birkaç kere öğrürüp ıkıntıktan sonra camı kalbine sapladım seri hareketlerle önce küvette bıçağımı aradım banyonun lambasını açtım, yerde Türkiyede gördüğüm adamlardan biri yatıyordu içinde yelek vardı profesyonel olduğu belliydi cam kalbine saplanmamıştı ama artık ölüydü yersen silahını aldım, kırık cam parçasından yüzüme baktım perişan haldeydim. Banyonun ışığında kendi silahımı almak için içeri geçtim bu arada dışarıdaki diğer adam geldi aklıma muhtemelen içeri doğru geliyordu, yaşadığım boğuşma birkaç dakika sürmüştü.

    Solana tam geldiğimde kapının arkasından ayak sesleri geldi içeri lazerli ışığın girmesi ile diğer adamın silahı ile tüm mermileri kapıya boşalttım o sırada kendi silahımı alıp para çantam ve sırt çantamı alıp banyoya koştum, çantamı hiç boşaltmadığım için çok memnundum, adamın üzerinde muhtemelen yelek vardı vurulmuştu ama ya kapıda bekliyor yada gitmişti. Çantaları banyo penceresinden atıp kendimde çıktım hızlı adımlarla arabayı çalıştırdım ve çıktım.
    ···
  15. 126.
    +4
    Arabaya atladım ard arda sigaralar yaktım motelin yolunu tuttum nerdeyse tüm şehri dolaşmıştım, 3-3 buçuk saatlik yoldan sonra motele geldim, girişteki adamın tedirgin ve rahatsız edici bakışları arasında odama doğru yol aldım, kapıya kilidi tam sokarken kilidin hafif gevşemiş olduğunu farkettim aynı anda kapının kilit noktasının kenarında ufak çizik izi gördüm törpü gibi. Şahsen ilgilendiğim bir alanda kapı açmak bazen olaylara takıldığımda saatlerce bir kilit alıp açmakla uğraşırdım onun dışında işim gereği bazı şeyleri ayırt ve dikkat edebilirdim. Sessizce silahın emniyetini açtım, bileğindeki bıçağın kılıfını gevşettim, kapıyı yavaşça açtım ışık düğmesinin kapının hemen yanında olması avantajdı içeri girip ışığı açtım yavaş adımlarla ilerledim şuan için herşey iyi gibiydi derken arkamdan kapı inleyip açıldı 1.90 lık adam tam ksrşımdaydı bir anda arkamı dönüp silahı doğrulttuğum gibi arkamdan parke sesi duydum kendimi geri çekmem ile demir sopa kollarıma indi, silah elimden fırlayıp gitti, adam hiç durmadan sopayı kaldırıp üstüme savurdu 3. savuruşuda bileğine attığım tekme ile sopa elinden fırladı ve lamba kırıldı, içerisi zifiri karanlıktı hemen silahın düştüğü yeri az çok tahmin ile koştum koşarken adamların birine çarptım, artık ne konumumu biliyordum nede onların nerede olduğunu çarpmamala dev adam sarsıldı beni tam kavramaya çalışırken önce ayağına vurduğum tekme sonra suratına attığım dirsek ile inledi adamı bir yere itip odanın bir köşesine çekildim, adamın yere düşmesi ve düşerken dolaba tutunması büyük ses çıkardı bunu avantaj bilip emekler adımlarla ilerledim, banyonun kapısını bulmuştum sanırım. Yavaşça aramadım kapıdan içeri girerken dönüp baktığımda bir çift lazer gördüm arkasından hemen kapattılar büyük ihtimalle silahları elindeydi.

    Ayak bileğimden bıçağı çıkardım sessizce ayak seslerini dinledim birkaç el sessiz ateş sesi duydum, susturucuları vardı, arkasından bir kapı sesi. Biraz düşündükten sonra banyodaki pencere aklıma geldi ufak ve dar 3 dk oyalandıktan sonra pencereyi buldum hafifçe araladım bu arada ses çıkamamsı için dua ediyordum pencereyi açtığım gibi elimi dışarı atmamla cam kırıldı ateş sesi geldi küfrederek geri çekildim, çok ses çıkmıştı.
    Çıkan sesle ayak sesleri banyoya yaklaştı kapının sol tarafına saklanıp beklemeye başladım, ayak sesleri yaklaştı ilk hamleyi benim yapmam gerkti.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 125.
    0
    Okuyorum bunlar hikayemi gercek mi ?
    ···
    1. 1.
      +1
      Nasıl istersen öyle kabul edebilirsin panpa, daha çok roman gibi düşün.
      ···
  17. 124.
    +2
    Fazla vakit kaybetmek istemedim gps e yine adresi girdim en az 3 saatlik yolum vardı, ölü bir doktor için bu kadar yolu gitmemeyi umarak sürmeye başladım saat gece tam 00 olmuştu hatta geçiyordu ev apartman dairesi gibiydi beni en çok rahatlatan şey zillerde isim yazmasıydı, hala doktorun adının orada olduğunu görünce sevindim zile birkaç kere basıp bekledim 1 dk sonra kapı açıldı evi giriş kattaydı kapının arkasından zinciri çekip kim olduğumu sordu aksanı vardı muhtemelen ingilizce biliyordu, birkaç soru için olduğunu söyledim biraz kızıdıktan sonra bu saate yanıtlamayacını birdaha gelmememi söyledi kapıyı tam kapatırken ayağımı arasına sokup silahı burnuna doğru tuttum, hususi olduğunu söyledim kızın isminide verince kafasını aşağı yukarı salladı ayağımı çektim kapıyı kapatıp sürgüyü çekti tekrar açtı, içeri girdim silahı tekrar yerine koydum direk soruları sormaya başladım.

    Biraz geç geldiğimi söyledi, bunca zaman hep birinin gelip soracağını beklemiş doktor emekli idi 60 lı yaşları çoktan geçmişti anlatmaya başlamasını istedim oda başladı ;o zamanlar yani genç iken ufak kız çocuğu gelmiş perişan halde, daha önce böyle olay görmediği için şok olmuş ama kız için elinden geleni yapmaya söz vermiş, o zamanlar amerikadan yeni gelmiş ve iyi bir maaşla yarı özel hastanede işe başlamış, operasyon çok zorlu olmuş kız 2 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra kimsenin ümidi kalmamasını rağmen gözlerini açmış, tüm masrafları bizzat kendisi karşılamış ancak ailesi perişan imiş aynı zamanda kızlarını böyle durumda tutmak istemiyormuş bundan 3-4 gün sonra kızı kaçırmışlar, bu olaydan sonra cebinde adres kağıdı bulup bize ancak siz yardım edebilirsiniz demiş yazan adrese gitmiş bir orman evi gibi her gece oraya gidip kızı tedavi etmiş, gittiği zaman kıza tıp ile ilgili şeyler anlatır öğretirmiş, laboratuvardan deney malzemeleri öğretici bazı eşyalar getirirmiş, bir gün gittiğinde evde teşekkür notu ve gülümseyen bir kız fotoğrafı ile karşılaşmış kız ve annesi gitmiş. Fotoğrafı hemen çekmecede çıkardı hep saklamış eski bir fotoğraf ama yatakta gülümseyen bir kız vardı. Muhabbeti fazla uzatmadan çıktım.
    ···
  18. 123.
    +5
    Burada yapacak şeylerim olup olmadığını düşündüm arşivlerde doktorun ismini bulamadım, neyseki gazetede köşede kız ile ilgilenen doktor yazıyordu, öldüğü açıklamasını yapanda oydu. Adresini nereden bulabileceğimi düşündüm aklıma Melissa gelmişti saat biraz geç olmasına rağmen birkaç kez çaldıktan sonra telefonu açtı alo demesinden telefon arkasında dahi gülümsediğini düşündüm, biraz merhabalaştıktan sonra doktoru sordum direk biraz sessizlik olmuştu hala aynı soruşturmayımı yürütüyorsun diye sordu biraz afalladıktan sonra bir kahkaha patlattı biz kendi aramızda araştırmacı gazetecilere böyle deriz niye bu kadar kem küm ettiğimi sordu histerik bir gülme sesinden sonra başka birşeye takıldığımı söyleyip geçiştirdim, böyle basit terimleri bilmem gerektiğimi düşündüm ama olan olmuştu üstelemedim.

    Bana bir adres bıraktı kendi gazete bürolarının adresi idi 15 dk sonra orada olacağını söyledi, kendiside arşivlere bakacaktı. Geldiğimde çoktan oradaydı, üstüne uzun bir palto giymişti, altına kot pantolon çok hafif topuklu spor tarzı siyah ayakkabıları vardı hala gülümsüyordu. Umarım çok bekletmedim diyerek lafa girdim yeni geldiğini söyleyip büroya açtı, arşiv odasına kadar muhabet ettik, normalde gazeteciler böyle bilgileri bulundurmazdı ama bazı gazete büroları özel röportaj yapıp kimle nerede yaptıkları gibi bilgileri kaybederlerdi, kahve isteyip istemediğimi sordum bir bardağın fena olmayacağını düşündüm 1980 üstü röportajların yerini eliyle gösterip kahve koymaya gitmişti, hızlıca tarihlere bakıp aradığım yeri buldum o sırada kahveleri getirmişti. Hala yüzünde hiçbir makyaj yoktu hafif uzunca yüzü vardı tamamen pürüzsüz, biraz laflayarak armaya devam ettim, röportajı benden önce bulmuştu oturup okuduktan sonra bilgi kısmında adresi buldum tam toplarken fotoğrafını çekmek aklıma geldi yukarı doğru uzanmış tam yerine koyuyordu, söyledim zaman pozisyonunu hiç bozmadan kağıdı bana doğru çevirip belinin yanında tuttu hemen fotoğrafını çektim beli biraz açılmıştı ince ve narindi tıpkı yüzü gibi, kağıdı yerine koydu, gülümseyerek yine bana döndü, sanırım elimden gelebilecek bu kadar bundan başına tek başınasınız sayın dedektif diyerek daha çok sırıttı bembeyaz dişleri yine gözüktü. Tekrar teşekkür ettim yine laflayarak dışarı çıktık, evine kadar bırakmayı teklif ettim yakın olduğunu söylerek teşekkür etti öylece ayrıldık.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 122.
    +4
    Gps e hızlıca adresi girdim bir sigara daha yakıp yola çıktık ortalama 2 saatlik yol vardı, gazeteci kimliğinin iş görmesi umuduyla sürdüm. Hastaneye gelmiştim hemen girişe gidip gazeteci zırvalıkları vs anlattım arşiv sorumlusuna zütürdü aslında bilgi vermeleri yasaktı vermelerinide umuyordum zütüren kişide kendisi bilmediği için zütürüyordu. Arşiv görevlisi biraz beni süzdü muhtemelen 35 li yaşlarda ama çok daha erken yıpranmış biriydi, yine aynı şeyleri anlattım aslında ne için geldiğimi görevli söylemişti yani yasak olduğunu bile bile dinledi sonrada birkaç gizlilik kuralını saydı, yanında euro taşımam avantajdı buradan Çine gideceğim için her yerde geçerli olan para birimini hiç bozdurmamıştım.
    Gazeteci kartı altına 50 euro koydum o şekilde uzattım, kartı geri uzattı biraz burun kıvırdı içimden söverek altına 50 euro daha koyup uzattı, buruşuk yüzüyle gülümsedi anahtarı uzatıp 1 saat zaman verdiğini söyledi, anlamadığımı düşünüp el kol hareketi ile 1 saati anlatmaya çalıştığı anladığımı söyleyip girdim.
    Arşiv tabiki fransızcaydı her ne kadar rahatsız edici olsada ama arşivde ad soyad giriş tarihi gibi kısa şeyler yazdığı işin pek ihtiyacım yoktu raporları okumakta sıkıntı çekebilirdim büyük ihtimalle, yavaş yavaş 1989 u buldum tek tek isimlere baktım kızın adını bulmuştum ancak yanında sadece giriş tarihi yazıyordu yani taburcu olduğu gün yazmıyordu. iş raporlara düştü diyerek diğer arşivleri aramaya başladım önce tarih sonra isim sıralaması, kızın adı yoktu çok şaşırmamıştım. Genellikle bu tür olaylarda aileler çocukları rencide olmaması için olabildiğince gizli hallederlerdi işlerini, isim değişiklikleri, taşınmalar gibi gibi, çok bir bilgi bulamadım ama bir sonucu kesinleştirmiş olmuştuk kız hayattaydı.
    ···
  20. 121.
    +3
    Bekçiye mermileri geri verip, beni hiç görmediğini bunların hiç yaşanmadığını söyledim başıyla onayladı, olayı araştırdığımı vs söyleyip polise gitmemesi için yeterli güveni verdim.Öğrendiğime göre kızı gömmek için geldiklerinde sandık boşmuş,bir kadın yada uzaktan gördüğü birisi tabuta birkaç çuval koymuş bundan sonra, takım elbiseli adamlar ve bir rahip gibi birisi vardı gelen büyük ihtimalle ölen rahibti, utanmadan mezarına gelmişti. Adam kimseye birşey söylememiş o zaman geçmiş vs zırvalıklar.
    Kız muhakkak tedavi görmüştü ama nerede arşivleri biraz daha kurcaladım kaldırıldığı hastanede yazıyordu.
    ···