Gençler birşey soracağım nasıl devam edeyim uğraştığım bir iş var 20-25 dk da bir entry mi gireyim yoksa 40-50 dk da bir daha uzun soluklu mu?

Arabaya atladım, elimde kızın fotoğrafı ile aklımdaki birkaç yere gidip soracaktım en azından en son ne yaptığından haberim olurdu. Saat neredeyse öğlene geliyordu ilk durağım daha alt tabaka bir yerdi önünde 2 tane izbandut gibi koruma vardı sorunsuz şekilde girdim ilk adamın adı Ahmetdi girince barmene sordum direk ses etmeden bir arkalarda bir kapıya baktı oradaki koruma ile göz göze geldi anladığım kadarıyla, cebimden tam sigaramı çıkaracaktım ki karşıdaki bira şişelerinden arkamdaki yansıması gördüm görür görmez kendimi sola doğru attım adamın yumruğu boşa gitti omuzunda kavradığım gibi kafasını masaya vurdum 3. vuruşumda dişleri dökülmüş olacakki ne dediği anlaşılmayacak şekilde birşeyler geveledi o sırada barmen ile göz göze geldik elinin alta doğru gittiğini görür görmez cebinden glocku çıkardım ellerini havaya kaldırdı arkadan birkaç koruma ve Ahmet denen pekekent gelmiş olacakki herkes bir an duruldu, polis kimliğimi çıkarınca yüzleri çok daha fazla gerildi çünkü memura zarar geldiğinde başına çok daha büyük işlerin açılacağını biliyordu. Elimin altındaki adamı sağa doğru ittim birkaç adım yaklaştım korumalarıda birkaç adım öne attıki pekekent onları geri tuttu bende silahımı yerine koydum bir kafa işareti ile gelmemi istedi arkasından kurumlarda geliyordu ki tek başımıza konuşmamız gerektiğini söyledim onlarıda arada bıraktı.

Kısaca ölen kızdan bahsettim resmini gösterdim mekana çok fazla gelmediğini söyledi kendi kızlarından olmadığını söyledi sadece arada birkaç iş başladığını, en son 3 hafta önce gördüğünü söyledi gece işine gitmeden önce.

Herhangi birşey öğrenirse tekrar araması için numaramı bıraktım. Çıkmadan önce birkaç soru için fazla gürültü olmadımı memur bey diye alaylı bir laf attı ortaya, cevap vermeden hızlı adımlarla çıktım bir sigara yaktım..

Arkadaşlar kusura bakmayın devam ettiriyorum ama yoğun bir işim var yavaş olabiliyor bazen her boş olduğumda yazıyorum.

Diğer mekan biraz daha lükstü polisler ile arası iyi olan yasa dışı iş yapmayan(!) bir mekandı son gaz oraya gittim olabildiğince çabuk çıkmak istiyordum bu tür yerlerden. Geldiğimde yine koruma vardı ama daha şık giyimlilerdi bu mekanın sahibi ile ufak bir danışıklığım vardı daha önce sağladığı birkaç bilgi ile ufak bir pisliğini kapattım içeriye girerken kimliğimi gösterdim Van kulot geldi diyen zaten tanır dedim, 2 dk sonra biraz daha zayıfça biri geldi lüks mekanda ufak ufak tutarken bir kapının önünde durduk ilk önce silahımı çıkarmamı istedi tabikide kabul etmedim ama bir tartışma çıkmadan 'ex'(mekan sahibine böyle derlerdi) sorun yok diyerek içeri aldı, kısaca onada olaydan bahsettim resmi gösterdim oda kendi kızlarından olmadığını söyledi bazı müşteriler genç istediği için arada sırada gelirdi iş verirdim dedi aynı zamanda birkaç arkadaşından bahsetti birisi troydu hep beraber dolaşırlarmış eski püskü bir mekanın adını bir kağıda yazıp verdi, ağzındaki sakızı cıklatarak göz kırptı bildiklerim bu kadar dedi, bende hiç beklemeden çıktım.

Elimdeki adres çokta tekin olmayan yerdeydi gerekmedikçe polis kimliğimi göstermeyecektim, birkaç soru be öğrenebilirsem diye mekana gitmeden önce atm den biraz para çektim, büyük ihtimalle biraz kağıt görmeden ağızlarını bıçak açmazdı veya glock görmeden.

Hız kesmeden gittim ama sanki karnım durmamı söyler gibi inledi, en son ne zaman yemek yediğimi düşündüm giderken bir benzincidem birkaç hazır içi kremalı ekmek aldım çok doyurucu değil ama en azından akşama kadar iştahımı keserdi, üstüne bir sigara yaktım paket neredeyse bitecekti arabaya binmeden dönüp bir paket sigara aldım.

O sırada telefonum çaldı arayan Cemildi rahip hakkında birkaç bilgi vermeye başladı adam buraya tatil için gelirmiş (tabi sözde), düşünüldüğü kadar temiz olmayan birisi halka, yardımsever rahip imajı çizmiş ancak avrupada genç kızlara tacizden birkaç soruşturması olmuş sonradan bu soruşturmalar düşmüş, az çok rahibimizin niye bu kızı seçtiğini anladık genç kızlardan hoşlanıyordu daha kötüsü çocuklardan...

O sırada kızına araştırdığını söyleyen cemil taner diye bir tro ya ulaştığını söyledi gidip konuşup konuşmadığını sordum, konuşmaya gittiğini söyleyince adresi tekrar edip doğruladım nereden bulduğumu fazla sormadı üstlemedi orada 1 saate buluşmaya anlaşıp kapadık. Aslında Cemilin gelmesi işime gelmişti çünkü fazladan kol kuvveti daha çok işime yaşayabilirdi.

Bir saatten biraz önce gelmiş olacakki ben geldiğimde Cemil sigarasını bitiyordu ayak üstü muhabbetten sonra giriyormuyuz diye sordu kafamla işaret ettim. Mekana girdiğimizde bir an gözler bize dikildi 180 den uzun 2 yapılı ve donanımlı olduğu az çok anlaşılan adam çok fazla gelmiyordu ben 184 boyundaydım 86 kilo olamam rağmen vücudum çok kilolu gözükmezdi bundan önce akademide öğrendiğim dövüş eğitimi dışında krav maga öğrenirken fitness ilede uğramıştım çok vakit harcamama rağmen her zaman meyvelerini topluyordum. Cemil zamanında hep öğrenmek istediğim özel harekat ve sat komandosu eğitimi almıştı narkotikten önce bir süre orduda bulunmuştu.
Hiç ses etmeden köşede bir yere oturduk üzerimizden gözler kalkana kadar 15-20 dk kadar oyalandık bundan 5 dakika sonra içeri direk bize bakarak bir adam girdi diğer masalarda oturan 10-15 kişilik grubun yanına oturup birşeyler fısıldadı ama oralı olmadık. Cemil otururken kalkıp barmene caner adlı tro yu sordum ceren demek istedin diye herhalde düzeltti bıyık altından sırıttı barmen ilk defa bir kızdı 25-26 yaşlarında siyah saçlı gamzesi olan birisiydi hava soğuk olmasına rağmen beli açık ceket giymişti. Hayırdır buraya çok soru sormaya gelen olmaz niçin geldin diye söze girdi ufak bir işimiz var diyip geçiştirdim bu arada ölen 19 yaşındaki kızı onada sordum tro nun arkadaşı olduğunu söyledi zaten bildiğimiz şeylerdi. Nerede olduğunu sordum, senin gibi bir adamın troyla ne işi var diye yine geçiştirdim ama beni sıcak basmıştı kızın sorduğu sorular beni daha da çok rahatsız etti, tekrar yerini sordum şuan burada değil iştedir herhalde diyip gülümsedi başka birşeye ihtiyacın varmı diye sordu kafamla yanıtladım.
Tam kalktım ki önüme neredeyse 100 kiloluk bir herif dikildi göz ucuyla bizim masaya baktım Cemil yoktu..

Arkdaki adamlardan biri sırıtarak elinde arabanın sirenini getirmişti büyük ihtimalle camdan görmüşlerdi hatta arabanın cdıbını kırmışlardı ama şuan daha büyük bir sorun vardı, hemde önümde. Birşeyemi bakmıştınız memur bey dedi yarım yamalak sırıtarak, o anda yapacak birşey yoktu olacaklar belliydi ilk darbeyi vurmak her zaman avantajdı.

Adam ağzımın içine düşecek kadar yakınımdaydı elimi kaldırmam uzun sürer diye düşündüm bir yandanda belindeki silahı, adam biraz daha yaklaştı göbeği dokunacak kadar bende hiç beklemeden tam burnuna bir kafa attım o koca cüsseli adam yeri sarsacak kadar inledi oradan akciğerine bir yumruk indirdim nefesi tamamen kesildi o sırada yandan bir yumruk geldi hemen kafamı geri çektim yumruk burnumu sıyırdı geçti, adamın dirseği boğaz hizama geldi kolunu tuttuğum gibi var gücümle dizime doğru eğip bir diz attım kolu kırıldı aynı şekilde inledi, hemen elimi belime atıp silahımı almaya çalışırken 2 kişi daha üstüme çullandı silahın üstüne düştüm neyseki emniyeti kapalıydı.
Hızlıca ayağa kalkmaya çalışırken burnuma çok kötü bir tekme yedim aynı maçtaki gibi kafam bulanıklaşmaya başladı derken Cemil girdi karşısına ilk gelen adama öyle bir vurduki burnu resmen içine göçtü, vurduğu adamı boğazından yakalayıp kendine çekti ve direk silahını çıkarıp birkaç el havaya ateş etti sonra namluyu onlara doğrulttu bu birkaç saniyelik durgunlukta hemen yerden kalkıp bende silahımı aldım diğer elimle polis kimliğimi çıkardım, burnum kanıyordu.

Adamların üstünü aradıktan sonra ayrı bir ekip çağırttık bunları zütürmeleri için o kargaşada 4-5 tanesi arka kapıdan çıkıp gitmişti 6 sı bizdeydi arabaya yükleyip emniyete zütürdüler o arada bende burnuma baktırdım.

Diğer ekiptekiler birkaç soru sordu kısaca cevapladım geçtim aynı soruları Cemilede sordular. Bu olaylar olurken ileride uzun boylu mini etekli biri göründü bende Cemil i dürtüp kafamla işaret ettim sanırım beklediğimiz kişi gelmişti.

Ben burnumdan pansuman olurken Cemil konuşmaya gitti bende uzaktan izledim bir 5-10 dakikalık diyalogtan sonra Cemil somurtarak geri döndü, gerekli bilgileri alamadığını düşündüm.
Tro bizim kız ile uzun zamandır görüşmüyormuş son bir aydır garip garip adamlar ile gidip geliyor elinede çok fazla para geçiyormuş , başta uyarmış gitmesini istememiş birkaç kere onun yanındayken de adamlar gelince daha fazla onla takılmamış.
Yine elimize bir tak geçmeden yüzümü morartmıştım, burnumdan tıpaları çıkarmadan Cemil ile kendi arabalarımızda büroya sürmeye başladık adli tıptan sonuç gelip gelmeyeceğini kontrol edecektim genellikle testlerin çoğu 1 günlük aşımdan sonra sonuçlanıyordu ancak bazı gerekli bilgilerde erkenden açıklanabilirdi, odama geldiğimde faks makinesinde kağıt olduğunu gördüm.

Hemen gidip aldım gözden geçirdim olayın ilk ceset ile hiçbir ilgisi yoktu sanırım tek sorun bağırsaklarındaymış, daha önce yüzlerce fetişizt insan gördüm çay kaşığıyla tak yiyenden idrar banyosuna kadar ama bu en iğrenciydi, kegiblerden tahrik olma daha önce hiç rastlamamıştım gövdenin sağ tarafından bir delik açılmış bağırsaklara doğru yanında fotoğrafı vardı raporda içine bir cisim sokulmuş olduğu yazıyordu, herhangi bir sperm kalıntısı o bölgede yoktu ancak vücudunun diğer bölgeleri doluydu aslında yaptığı iş gereği yüzlerce kişi yapmıştı büyük ihtimalle buda diğer vücut kalıntılarından bir iş çıkmasını zorlaştırırdı, ama ben yinede tırnak altındaki veya makat ile vajinal bölgedeki kalıntılardan rahip ile karşılaştırılmasını istedim eğer aralarında birşey olduysa en taze vücut izini rahip bırakmış olurdu.
Olayları duymuş olacaklar ki diğer ekip arkadaşlarım benim odama uğradılar onlardan sonra Cemilde içeri girdi bir yandan hafiften sırıtıyordu, hala burnumdan tıpaları çıkarmamıştım. Hazır toplanmış iken yine ellerinde neler olduğunu sordum Namık 4 tane arabayı tanımlamış sürücüleri bulmuştu ancak onlardan iş çıkmamıştı geriye kalan 2 tanesi için hala uğraşıyordu, Bengi adamın avrupada onlarca ülke gezmiş olduğunu söyledi mutlaka her küçük kasabalarda Tanrı yolunda adında seminerler düzenleyip bağış topluyormuş birkaç şeytan çıkarma vs zırvalıkları anlattı aynı zamanda fransada küçük kıza yaptığı tacizden olaydan 2 hafta sonra küçük kızda ölü bulunmuş ancak olay kapatılmış. Benginin bu bilgiyi bulması çok işime yaradı aslında ama bir sıkıntıda doğurdu çünkü olay sınırların dışına çıkıyordu. Önce Çin şimdide Fransa en kısa zamanda izin alacak gibi gözüküyordum.

Bana biraz müsade sizde iyice sindirin geç yazıyorum k.b bana kalırsa biraz biriktirip sonra okumanız daha iyi olur, en seri gece yazarım bu arada geç yazıyorum diye başlığı cugulamayın amk hikaye uzun bayağı gibik gibi gözükmesin.

Bengiyi küçük kız hakkında şuan için ne kadar türkçe veya ingilizce bilgi bulabilirse bulmasını istedim yine hiç ses etmeden gitti aslında çok müthiş bir güzelliği yoktu ama çok kadınsıydı. Namık yine arabalar üzerinden devam edecekti, Cemilin bu sefer adamı araştırması için yolladım kızın izi üzerinden gitmeye ben devam edecektim ancak eninde sonunda buradan ayrılmam gerekti.
Herkes ayrıldıktan sonra birkaç saatimi yine masa başına ayırdım uykum gelmeye başlıyordu ki yine hapları hatırladım bugün fazla kullanmamıştım aslında iyi birşeydi ama fazla düşünmeden ağzıma atıp yuttum. Olaylar arasında ufak bağlantılar kurmaya çalışıyordum küçük kız cinayetleri büyük ihtimalle adam ile bağlantılı çıkacaktı ama adama bunu yapan kimdi intikam alan biri veya kızların bir tanıdığı hiçbir fikrim yoktu hap etkisini geç göstermiş olacakki 1 saat kadar masada uyuya kalmışım.

Benim için devriye vaktiydi hala arkadaşım yoktu saat geç olmaya başlıyordu o sırada telefonum çaldı arayan amirimdi, senin adam yeniden iş başında dedi yeniden bir cinayet işlenmişti hemen adresi bana verdi deviriye aracı ile olay yerine gittim.

Yine aynı cenin pozisyonunda bir ceset aynı derinlikte kazılmış bu sefer olay daha ormanlık alanlaydı daha da içeride bir grup koşucu tarafından görülmüş hızlıca yanına gittim yine bürodan aldığım plastik kalem ile önce ağzına baktım yine dudağının köşesinde bir iplik ve içten dikilmiş ağız gözlerde ise tek dikiş bu seferki kurban daha uzuncaydı 185 boylarında ama çok zayıftı, çırılçıplaktı ekipten diğerleri gelmemişti olay yerinden çıkıp bir sigara yaktım, diğerlerinin gelmesini bekledim, çok geçmeden sigaramın sonuna doğru onlarda geldi aynı kişi dedikten sonra bir kafa hareketi ile cesedi işaret ettim onlar incelemeye giderken sigaramı içmeye devam ettim.

Bu olaydada yine adli tıp inceleme yaparken katılmak istedim gazeteciler fazla gelmeden olay yeri inceleme her yeri inceledi ve cesedi alıp zütürdüler buraya kadar devriye arabası ile geldiğim için geri dönüp bırakmayı pek düşünmedim önümdeki aracı takip ettim benle beraber Cemilde izlemeye gelmek istedi diğerleri o kadar dayanıklı değildi sanırım.

Adli tıpta yine yeni eleman Akcan vardı Cemil ile birkaç laflayıp tanıştılar, hemen laboratuvara geçtik bu sefer banada maske uzattı hiç reddetmedim Cemil ne için olduğunu anlamamış olacakki taktı ancak burnunu kapatmadı.

Söze yine çürümesi ile başladı kurban zayıf gözüküyor ancak dediğim gibi hala doku daha genç vücut yapay olarak çürütülüyor dedi. Neşter alıp yine ağzını yardı bu sefer ağzında bir kağıt vardı, kağıtla beraber yine o koku yayıldı, Cemil maskesini burnuna kadar çekti. Kağıdı ufak demir çubuklar yardımıyla tutup yavaş yavaş açtı ve sessizce okudu 'aynı amaç uğruna çabalıyoruz ' aklım direk bu kelimelere takıldı incelemenin hemen bitmesini ve bir an önce yatağıma yatıp olanları düşünmek istedim, gözlerdeki dikişler yine tekti sağ gözünü açtı içinde yine siyah toptan arkasına yine aynı çizikler bu sefer biraz daha fazlaydı, aynı zamanda top bu sefer sağ gözdeydi sol göz yine boştu ve dokuya hiç zarar verilmemişti, herşey aynı gibiydi sadece bir not eklenmişti..

Devriye arabasını bırakmak için emniyete sürdüm Cemil ile vedalaştıktan sonra hemen kendi arabama atladım sabahki olaydan beri cam kırıktı, arabanın içini buz gibi yapıyordu aynı zamanda beni ayıkta tutuyordu.
Eve gelir gelmez sıcak bir duş aldım kendimi yatağa attım burnum hala sızlıyordu, birde diğer adamları düşündüm. Bunlara çok kafa yormadan hala aklımda not vardı istisnasız kurbanlarını iyi insanlardan sevmiyordu ama cezalandırma yöntemi farklıydı, büyük ihtimalle devlet arkasına saklanan bu tür adamları bizden daha iyi tanıyor, araştırıyordu ve cezalandırma sisteminin onlara işlemeyeceğini biliyordu oda kendi sistemini yaratıyordu ama vahşice.
Yarın ölen yeni adamında kimliğinin öğrenilmesi ile herşey daha net anlaşılacaktı açığa çıkacaktı o zamana kadar sadece beklemek gerekirdi ve dinlenmek hem bedenen hem zihnen...

Bu akşam kısa kesiyorum yarın sabah yine devam etmeye çalışırım hikayeyi eninde sonunda bitiririm, yavaş gittiğim için kusura bakmayın bu hafta çok yoğunum.

Neyse arkadaşlar 1 saat filan boşluk ayırdım, kesintisiz yazıcam ne kadar ilerleriz bakalım.

Sabah alarm ile uyandım arayan olmamıştı seri şekilde giyinip bir sigara yaktım, bir kahve içip büroya yol aldım.
Sanırım birkaç dakika geç kalmıştım ama sorun eden olmadı hızlı hızlı birkaç günaydından sonra odama girdim, beklediğim fakslar gelmişti hemen kağıtları elime alıp okumaya başladım ama gözüne birşey takıldı, bu yüz kurbanın yüzü biryerden tanıdık geliyordu ama nereden. 5-10 dakika kafamı zorladıktan sonra bir anda hatırladım, rahibin konuşmalarında yanında duran adam, tabi diyerek bilgisayardan rahibin verdiği seminerleri arattım, yanılmamıştım yine zayıf ve uzun. Biraz hayatını araştırdım kendiside bir rahip çıktı pek şaşırmadım 1982 yılında bir seminerde yolları kesişmiş bundan sonrakilerdede hep yan yana görüntülenmişler, haplardan bir tane daha aldım.

Aslında kafamda az çok senaryo oturmuştu mutlaka bu ikisinin beraber karıştığı bir pislik vardı ama ne, Namığın kendi işinde devam etmesi için aramadım, sadece Bengi ile Cemil çağırdım ismi önlerine koydum kendi öğrendiğim birkaç şeyi anlattıktan sonra Benginin yine arşivlerden ve internet üzerinden araştırmasını istedim Cemil yine sokaklarda olacaktı en azından Türkiyeye giriş yapıp yapmadığına bakacaktı.

Onlar ayrıldıktan sonra biraz daha oturup raporları inceledim, herşey birebir aynıydı kuşkusuz aynı kişi tarafından yapılmıştı.

Araştırmama Fransa'daki kız üzerinden devam edecektim ama ondan önce 2.cinayetin işlendiği yere gitmek istedim dışarı çıkarken bir sigara daha yakıp arabama atladım, ortalama 40 dakika sonra gelmiştim biraz ormanın içinde yürürken sonra oradaydım. Aslında olay yeri inceleme her yeri silip süpürmüştü gece olmasına rağmen, ama ben bir umutla birşey bulurum diye gelmiştim umduğum gibi olmadı 5-10 dk daha oyalandıktan sonra tam dönerken gözüme birşey takıldı, çok parlak birşey güneşten yansıması geliyordu bürodan aldığım yeni plastik kalem ile yavaşta üstündeki yaprağı kaldırdım bir broş vardı ufacık bir kelebek gibi yerden alıp cebime koydum ve arabama geri döndüm.
Arabada iken acaba hangi kızdan düştüğünü düşündüm kim bilir hangi kıza neler yaptılar, birde yanlarına aldılar, eğer bunları yanlarında saklıyorlarsa mutlaka diğer yaptıklarındanda birşey almışlardı aklıma evini aramak geldi ama daha çok erkendi geceyi beklemeye karar verdim.

Geceye kadar Türkiyedeki birkaç fransız gazetesi ile olayı görüşmek istedim, internetten adresini ve telefon numarasını bulup kısa bir görüşme yapmak istediğimi söyledim, kabul etmişlerdi hemen yola koyuldum.
Gazetenin adı Herald Tribune idi aynı zamanda internet üzerindende haberleri vardı 1 saatlik yoldan sonra önüne gelmiş oldum, yetkili ile görüşmek istediğimi söyledim 1 saat önce aramış olduğumu ekleyince hemen içeri aldılar, karşımda 55-60 yaşlarında bir adam vardı lafı uzatmadan 1989 da öldürülen kız hakkında sorular sordum, hala haberin arşivlerinde olup olmadığını, adam biraz düşündükten sonra hatırladığım kadarıyla anlatıyım dedi ;olay fransada çok büyük yankı uyandırmamış, o zamanlarda da kadına karşı saldırılar çok fazlaymış ve devlet genellikle çok birşey yapmıyor yapmıyormuş özellikle halkın gözünde iyi tanınan insanları birkaç bildiğim ayrıntıdan sonra o soruşturmanın sonucu belliydi yapanda ama üstü kapatıldı, onların yaptığına yüzde yüz emindim. Arşivlerinin olup olmadığını sordum hemen kağıtlarla dolu ufak bir odaya yönlendirdiler yanındaki görevli bilgisayarı göstererek, aradığım bilgiyi bulabileceğini söyledi gün yıl ve tarih olarak sıralanmış listeleri vardı, birkaç açıklama daha yaparken bilgisayar kullanmayı bildiğimi söyleyip teşekkür ettim, biraz yüzünü buruşturdu ama rica ederek çıktı, zaman kaybetmeden haberi aradım bir tarafta fransızca bir taraftara Türkçe çevirisi vardı elime kalemi alıp ufak not defterimi çıkardım kızın gömüldüğü yeri, ailesinin adını ve birkaç kabaca adres bilgisini yazdıktan sonra bildiğim şeyleri tekrardan okudum, bilgisayarı kapatıp seri adımlarla çıktım, çıkmadan öncede tekrar teşekkür edip ayrıldım.

Mutlaka fransaya gidip ailesi ile konuşmam gerekirdi en kısa zamanda aklımda birkaç rota belirledim ilk işim bu olacaktı.

Arabada iken aklıma birkaç bilgiyi daha teyit ediyordum, derken telefon çaldı arayan Namıktı fazla uzatmadan direk konuya girdi ilk cinayette geç çıkan araçlardan biri kiralanmıştı diğerleri müstakil araçlardı, en kısa zamanda kimin kiraladığını bulmasını istesin gidip araç şirketleri ile konuşmasını, tamam diyip kapattı.
Bürodan önce yolu 10 dakika uzatıp eve uğradım fazla vakit kaybetmek istemedim kimlik, pasaport, birkaç gazeteci kimliği ve ufak sırt çantasına birkaç giysi doluşturdum. Bundan önce neredeyse hiç izin kullanmamıştım ondan dolayı direk kabul ederler diye düşündüm. Diğer yandan glock silahımın kutsunu çıkardım, özel olarak tasarlanmış rahatlıkla gümrükten geçirebileceğim bir kutuyu içinde ne olduğunu gizleyebiliyordu özel alaşımdan yapılmıştı. Çantayı ve kutuyu kolay ulaşabileceğim yere koyduktan sonra çıkıp büroya uğradım telefondan Namık hariç diğerlerinin gelmesini istedim.