-
1.
+12 şukuya iç burkan yürek daglayan yüzde yüz gerçek bu hikayeyi sizle paylaşırım
-
2.
0sol eli nerede güçlendirdiğin belli oldu
-
3.
+1lan bana kayın çümlesi niye komik geliyo
-
4.
+1kimse giblemiyorsa başlıyorum beyler.
2 yıl kadar önce istanbul'a iş başvurusu için gelmiştim. hava kapalı, yollar da tıkalıydı, bi de fenerin maçı vardı heralde ak, harem otogarından bindiğim taksinin sürücüsü olan dayı, taksiyi yeni aldık emme sağa çekiyor lastikden herhalde diye söze girişti. dayı dedim, hayırlı olsun. kaç yıldır taksicilik yapıyorsun? 2013 yılının yaz aylarında tanıdığın taksisiyle geceleri sefere çıkmaya başladım, emekli öğretmenim ben dedi. dayı genç gözüküyordu, en fazla 45 yaşındadır lan bu diye içimden bir düşünce fırtınası yaptım. sonrasında, dayı genç gözüküyorsun erken mi emekli oldun diyerek muhabbeti ilerlettim. emekli olmaktan kastı mesleği bırakmasıymış meğer. isteyerek değil de zorunluluktan tabii. Allah Allah Hayırlara vesile olsun inşaAllah dedim. Hayırdır dayı, neden?
sonrasında dayının ağzından dökülenler benim hayatımda bir dönüm noktası adeta bir kilometre taşıdır.
herşey kaynımın benimkini görmesiyle başladı... -
5.
0herşey kaynımın benimkini görmesiyle başladı yeğen dedi taksici dayı.Tümünü Göster
o ne demek dıbına koyim dedim içimden. ağzımdan ise o ne demek dayı cümlesi çıktı. yeğen yanlış anlama sakın, benim ailemden sağ kimse kalmadı. hepsini 2011 yılında van depreminde kaybettim dedi. eşi halime hanım ve 2 oğlu serhat ile burhan, van'ın beyüzümü mahallesindeki evlerinin enkazı altında kalarak ölmüşler. bu sırada taksici dayı okulda ders vermekte imiş.
gözüm gibi büyüttüğüm iki çiçeğimin ve 16 yıllık eşimin ölümü, kendimi daha önce hissetmediğim kadar boşlukta hissetmeme neden oldu dedi.
van'daki kurtarma çalışmalarına katılmış taksici dayı. evlatlarının ve eşinin cenazesini enkaz altından kurtaran ekibe büyük yardım etmiş. sağlam karakterini de ana babasız büyümesine b
orçlu, kim olduklarını bilmiyormuş. yetimhanede büyümüş. hayatta herşeye kendisi, yalnız bir şekilde direnmiş. halime teyzeyle aile kurana kadar...
depremden sonra hayatta kalan tek akrabalarım eşimin ailesiydi dedi. aralarının iyi olmadığını da ekledi sözlerine.
kendimi değişik uğraşlara verdim yeğen. dedim çömlekçilik yapayım, uğraştır sonuçta. sevemedim. sonra marangozluk yapayım dedim, o da olmadı. baktım zanaat zor iş, en iyisi akvaryum alayım. yeni yavrularım olur hem. bir yandan da öğretmenliğe devam ediyorum ama.
van'da çok petşop yoktu depremi takip eden aylarda etrafta hiç bulamadım lakin. şehir dışına çıkacak olan öğretmen arkadaşımdan rica ettim. bana japon balığı al balık besleme niyetindeyim dedim. onun yerine betta diye bir balık cinsi almış hem de 3 tane. diğer balık cinsleri dayanamazmış o uzun araba yolculuklarına.
çok büyük olmayan bir akvaryum buldum. evde güzel bir yere yerleştirdim. gözümün önünde olsun hayvancıklar. koydum sonra balıkları içine, adlarını da ne verdim malumun yeğen hehe. yemlerini de verdim. izledim biraz hayvancağızları. karşılarında uyuyakalmışım sabah telefonun alarmıyla uyanınca farkettim.
o sabah farkına vardığım diğer şey halimenin akvaryumda olmadığıydı. akvaryumda altına saklanacağı bir süs de olmadığına göre ya halimem akvaryumdan kaçtı ya da serhatla burhan halimeyi yedi diye düşündüm. etrafa baktım ölü balık yok, o zaman halime balık yemi oldu dedim. üzdü tabi yeğen 1 günlük ilişkimiz olmasına rağmen.
dayı dedim. kaynın seninkini görmüştü o iş neydi.
sabret yeğenim oraya da geleceğim dedi. -
6.
0elim pipimde okuyorum.
-
7.
0halimenin balık yemi olduğu gün taksici dayı öğretmen olarak çalıştığı Niyazi Türkmenoğlu lisesinde bahçe nöbeti tutuyormuş.
öğrencilerin bi yere toplandığını görünce hayırdır inşallah diyerek yanlarına gittim. siyah bir yılanla oynuyorlar çocuklar ellerinde sopalarla. dağılın bakayım dedim. o da can gençler eziyet etmeyin mahluğa.
bana bi poşet getir oğlum kantinden dedim öğrencinin birine diğerlerine de dağılın bakayım hadi sınıflara...
sopayla hayvanı poşete koydum. bi sakarlık çıkmadı allaha şükür. poşeti de bıraktım bahçeye. etrafta hayvanı salabilecegim bi yer yoktu çünkü. okul çıkışı atarım arabaya uygun bi yer bulursam salarım kobrayı diye düşündüm. hehehe.
taksici dayı yıllardır bu anı bekliyormuş sanki amk.
eve vardım, anahtarı çevirdim, kapıyı açtım ilk iş serhatla burhana bakmak oldu. serhat ortada yoktu, burhan da halının üzerinde cansız yatıyordu. burhan serhatı yemiş sonrasında intihar etmişti heralde.
akvaryumun suyunu boşalttım sonra burhanı müsait bir yere gömdüm. eve doğru yürürken arabanın arka koltuğundaki yılan geldi aklıma. aldım poşeti elime, çıktım eve. -
8.
0taksici dayı kobrayı salacak yer bulamayınca yılanı akvaryuma koymuş. nasıl olsa yapılmamış şey değil. yılan da besliyorlar evde demiş kendine.
yılana bi isim verdin mi dedim dayıya. karaca oğlan dedi. yılanın rengi siyah olduğu için.
sonraları hayvancağızla bir yakınlık kurduk yeğenim. dışardan mahluğa yemek alıyorum besliyorum karaca oğlanı.
böyle böyle iki üç ay geçti yeğenim. kara mahluk evladım gibi oldu o kısa sürede. alıştık birbirimize. başlarda korktuğum hayvana bu kadar alışmam daha rahat davranmama yol açtı haliyle. eskisi gibi kontrollü değildim akvaryumun üstünü örtmez olmuştum. -
9.
0o günlerde taksici dayının kaynı dayıyı görmeye gelmiş evine. halini hatrını sormak için. kısa bir sohbetten sonra dayı bi çay koyayım diyerek mutfağa gitmiş. hemen sonrasında kaynının çığlıklarını duyunca hagibtir yılan diyerek koşmuş oturma odasına. o kısa süre içinde kaynı yılanın kafasına basmış öldürmüş karaca oğlanı.
sebep ne gözden akan kanlı yaşa, yeğen. dedi taksici dayı
nedir dayı dedim.
bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm. -
-
1.
0Beni hasret ettin dosta gardasa
-
1.