1. 51.
    +1
    Kalbim çok hızlı atmaya başladı "verhamna ente mevlane fensurna alel kavmil kafirın " (kafir kavimlere karşı bize yardım et) diye bitirir bitirmez bütün sesler kesildi ayağa fırladım akvaryumun ışığını açtım, balıklar korkup kayaların altına kaçtı, yukarda 3 balık ölüsü yüzüyordu gözleri ve kuyrukları yenmiş vaziyette.
    ···
  2. 52.
    +1
    Ağlamaya başladım ama hüngür hüngür, çocuk gibi ağlıyorum. Yatak odasına girdim annem babam hemen kalktı, hadi dedim gidiyoruz. Yarını bekliyemem. Ne oldu flan soruyorlar , konuşscak halim yok. Geri odama girdim, kepçeyi aldım ölü balıkları alıyorum, durmadan destur bismillah, destur bismillah... Tekrarlıyorum, şeytan dürtüyor, al eline bişeyi geçir cama patlasın akvaryum.
    O ölü balıkları tuvalete attım, sifonu çektim. Bizimkilerde kalmış giyiniyor, annem anneannemi uyandırmış. Bu gece yola çıkıcaz yani
    ···
  3. 53.
    +1
    odaya girdik, selamun aleyküm hocam dedik, önce babam sonra ben elini öptük, geçin oturun dedi, oda da sadece bir yatak, yer de de 4-5 tane minder vardı, yine duvarlarda 5-6 tane vefk vardı.

    beni hatırlamazsın tabi dedi bana gülerek, bende gülümsedim. babamla biraz havadan sudan konuştular. eber gölü kurumuş, napıyor köylüler diye sordu baba. toprağı olan işliyor, balıkçılar, kamışçılar da göç etti bile dedi. gelirken kamış yığınları gördük hala var mı kamış diye sordu baba.

    seyit hoca gülümseyerek onlar gul yuvalarıdır, kimse yıkmaya kalkışamaz. köylüler etrafına tezek ve kemik koyar, daha da yaklaşamazlar dedi.

    babam tezek ve kemiğin manası nedir hocam? diye sordu

    hoca, allah resulü “Allah’ın adının anıldığı, tastamam, oldukça etli kemiklerden elinize geçenler sizin azığınızdır.” diye buyurdu, ardından da “Bu ikisiyle (tezek ve kemik) istinca etmeyin, çünkü bunlar cin kardeşleriniz yiyeceğidir.” demiştir, dedi
    ···
  4. 54.
    +1
    Belki de ama ben de onu anladim zaten desem sazan.avi gibi olur o yuzden anlamadim
    Not:kuffar'in isi olsa gerek bu o yazdirtti heralde (:
    ···
  5. 55.
    +1
    hocam daha öncesini evde babam anlattı bana olanları, şuan da benzer sıkıntılarım var... daha lafımı bitirmeden hoca konuşmaya başladı boğazını temizledikten sonra,

    biliyorum oğlum, senin başında ki sıkıntı büyük, eğer senin evinde onları incitecek bir şey yapmış olsaydın, onlar orasının senin evin olduğunu ve istediğin gibi tasarruf etmeye hakkın olduğunu çok iyi bilirler. ama eğer onların evinde yapılırsa. daha da kinlenirler daha da güçlenirler...

    sana bir koruyucu atamıştım, ama düşmanlarına yaklaştıkça onunda gücü azalır. sana daha da uzaklaşır.

    hocam dedim bana kuffar diyorlar.

    bazı bedelleri olduğunu o zaman babana söylemiştim, bir bedeli de buydu. onların dünyası şuan bizim dünyamızdan daha da karışık, bir çok mezhepleri var müslümanları, hristiyanları, şeytana tapanları ve hatta kafirleri...

    seni korumakla görevli cinni ise onların kafir olarak adlandırdıkları süryanilerdendir. bu yolla seninle alay ediyorlar, vesvese veriyorlar.
    ···
  6. 56.
    +1
    pm den bir arkadaş ammar bin yasir'i sormuş. bilmeyen vardır burada da yazıyım. ammar bin yasir, hazreti peygamber'in en çok bilinen sadık sahabelerinden biridir.

    cinni bir şeytanla savaştığı rivayet edilir.
    hikayesi şu şekilde:

    Ebû Bekr b. Ubeyd der ki: Uhey El-Hasen vasıtalıyla Ammar b. Yasir’den (R.A.) şöyle nakl etmiştir: «Resûlüllah ile birlikte hem cinlerle, hem insanlarla savaştım. Dediler ki:
    — Cinlerle ve insanlarla nasıl savaştın?
    — Seferde Allah’ın Resûlü ile bulunuyordum. Bir yerde konakladık. Kırbamı ve kovamı su çekmek için aldım. Allah Resûlü (S.A.V.) bana dedi ki: «Suyun yanında sana biri gelip seni sudan men’edecektir.» Kuyu nun başına gelince, gerçekten, simsiyah bir adam gördüm. Bana:
    — Vallahi buradan bir damla da olsa su alamazsın, dedi. Ve bana daldı, ben de ona daldım. Derken yere yuvarladım; bir taş alıp yüzüne, burnuna vurdum. Kırbamı doldurduğum gibi doğru Resûlüllah’m (S.A. V.)’in yanına geldim.
    Beni görünce:
    «— Yanma kimse geldi mi?» diye sordu.
    «— Evet,» dedim ve başımdan geçenleri anlattım.
    «— Kimdir o, biliyor musun?» diye sorunca,
    «— Hayır!» dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdular:
    «— işte O, Şeytandır.»
    El-Ahnef b. Kays’dan nakl ediliyor. Dedi ki; Hz. Ali (R.A.) şöyle anlattı:
    «Vallahi Ammar b. Yâsir (R.A.) hem insanlarla, hem de Cinlerle çarpışmıştır.»
    Dedik ki:
    — Haydi insanlarla çarpıştığını anlarız; lâkin cinlerle nasıl çarpışabilir.
    Cevab verdi :
    «— Resûlüllah Sellellahu Aleyhi ve Sellemle sefere çıkmıştık. Ammârâ buyurdular ki, haydi git, bize biraz su getir. Bunun üzerine Ammâr, gitti birde baktı ki, siyah bir köle şeklinde olan Şeytan orada duruyor. Onü su almaktan men’etti. Bunun üzerine kapıştılar. Ammâr onu yere serince, Ammâr’a:
    — Bırak beni, su almana mâni olmıyacağım, dedi. Ammâr bırakınca, yine mâni oldu. Ammâr ikinci defa onu yere yuvarladı. Şeytan ona:
    — Bırak beni, su almana mâni olmayacağım, dedi. Bıraktı. Su çekmek istedi, yine Şeytan sözünde durmyarak ona mâni oldu. Bu sefer Ammâr onu tam mâna- siyle hakladı. Ve nihayet Şeytan da sözünü yerine getirdi. Resûlüllah (SA.V.) buyurdular ki:
    «— Şeytan simsiyah bir köle şekline girip, Ammâr’m önünü kesti ve su almasına mâni geldi. Amma Allah Ammâr’ı zaferyab kıldı.»
    Ammâr gelince; Ey Ebûl-Yakazan! Ellerin galip geldi. Bize Resûlüllah böyle böyle anlattı, deyince bana şu cevabı verdi:
    — Vallahi eğer onun Şeytan olduğunu bilseydim, öldürürdüm. Burnunu ısırıp koparmağa kasd ettim, lâkin çirkin bir koku beni bundan alıkoydu.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 57.
    +1
    Buralar da senin memleketin sayılır, buranın toprakları da sende var, Dedi. Eber gölüne doğru yürümeye başladık, daha doğrusu eskiden gölün olduğu yere doğru. Kup kuru çatlamış topraklar, sarı otlardan ibaret düm düz bir arazi.
    Hoca daha çok benim söz girmemi bekler gibiydi, merak ettiklerimi biliyordu sanki.
    ‘’hocam, bunlardan gerçekten kurtulabilecek miyim, var mı bir ümit, bunlar neden oluyor?’’dedim

    ‘’oğlum, cin kavmi hz.adem den 2000 yıl önce yaratılmıştır. iblis, daha önceleri allah’a itaatte öncülük eden cin toplumunun lideriydi, allah onu o kadar seviyordu ki, meleklerinin yanına almıştı , hatta ismine allah’ın azizi anlamında azaz-el denmişti, çünkü sapkın cinler ile allah adına savaşıyordu. Hz. Adem yaratıldığında onun kendisine bağlı kalacağına inanan iblis, böyle olmadığını görünce, içinde ki kibri dışarı kusmuş ve hem adem’i hem de kendini cennetten kovdurmuştu. Ve hz. Adem den bu yana, cin ve insan kavimleri iblis’in fitnesi ile birbirine düşmanlık yapmışlardır, senin ademoğlu olman bile yeterlidir cinlerin sana düşmanlık yapması için, peygamberin eşi hz.ayşe’nin bile başına gelmiştir. Kendini sakın lanetlenmiş olarak görme…’’
    ···
  8. 58.
    +1
    Neden tedmur’un yanına giderken bir şey yememe mi tembihlediniz hocam diye sordum. Madem o beni koruyordu madem ona güvenecektim bunun sebebi neydi..

    Hoca: ‘’Ebû Bekr el-Kureşî «Mekâyid’üş - Şeytan»’da şöy¬le anlatır:
    «Bahçeme çıktım. bir ses duydum. “Nedir bu ses?” diye sorunca; «Cinlerden bir adam. Bize kıtlık isabet etti. Meyvelerinizden yemek istiyoruz, acaba helâl eder misiniz?» diye konuştu.
    «Evet,» mukabelesinde bulundum. Sonra ikinci gece yine bahçeme çıkınca yine aynı sesi duydum: «Kim o?» diye sordum. «Cinlerden bir adam.. Bize kıtlık isabet etti. Meyvelerinizden yemek istiyoruz, acaba helâl eder misiniz?» dedi. Bunun üzerine kendilerinden sordum :
    «Bizi, sizden ne kurtarır?»
    « Âyetel - Kürsî» dedi.

    bunu allah resulüne sordukların da
    ‘’ o çok yalancıdır, ama sana doğru söylemiştir.’’ Buyurdu.

    Cinler yalancı varlıklardır, her ne olursa olsun, her zaman tedbirli olmak gerekir. Ağzından ve kalbinden ayetel kürsi yi ekgib etme... ’’ dedi
    ···
  9. 59.
    +1
    Şimdi ne olacak hocam dedim.

    ‘’beyaz güvercini takip et, sana göstediği yere , babanın getireceğini ve şalvarlığa diktiğini göm, sana verilen duayı 3 kere oku, ne olursa olsun yarıda kesme.’’ Dedi.

    Pat patın sesini duyduğumda dönüp eve doğru baktım, hadi baban geldi dedi hoca. Eve doğru gittik
    ···
  10. 60.
    +1
    içimden durmadan ayetel kursi okuyordum. 3-4 saat yürüdükten sonra, güneşin sadece onu aydınlattığı bir tepe gördüm
    http://imgim.com/770incil8296286.jpg
    güvercin bir kayboluyor, bir görünüyordu, sanki rüzgarda savruluyor zorla ileri atılıyor gibi bir sağa sola fırlıyarak uçmaya çalışıyordu.
    Tepeye doğru yaklaştıkça tepenin yamacında mağarayı daha net görmeye başladım, içimde tarif edilemez bir tedirginlik, bir korku başladı. Daha önce beynimin içindeki binlerce ses tekrar başlamıştı, hem da 10 kat daha sesli şekilde. Sanki birileri durmadan geri dön diyor, diğerleri hayır ilerle çabuk ol, koş, çabuk, çabuk diye bağıyordu.
    http://imgim.com/1209365_...23016466_1621436309_n.jpg
    ···
  11. 61.
    +1
    güvercinin önünde sanki görünmez bir duvar var gibi, ileri atılıyor ama ilerliyemiyor. 10-15 adım ilerime düştü kanatları açık vaziyette, kandan kıpkırmızı olmuş, ağzı açık şekilde can çekişiyor. Korkudan yine bildiğim tüm duaları unuttum destur bismillah, destur bismillah… diyorum sadece.
    Dağlardan yankı şeklinde ‘’küffar’’ diye uğultular geliyor. ilk Sesi duymuyorum ama ekosu net şekilde geliyor.
    Artık gözüm kararmış şekilde, mağaraya doğru koşmaya başladım, ne olursa olsun kurtulmak istiyordum bundan. Artık ne olacaksa olsun diye düşünüyorum.
    ···
  12. 62.
    +1
    Mağaranın önüne geldiğim de, hava kararmıştı, mağaranın içinden iğrenç bir koku hissediliyordu
    http://imgim.com/5204incih5746652.jpg
    etrafımda tiz çığlıklar, kahkahalar, yüzlerce ses birbirine giriyor sanki. Hayatımda bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum ve bundan sonrada o kadar korkacağımı zannetmiyorum. Herhalde dedim buraya kadarmış, burada öleceğim. Hocanın dedikleri aklıma geliyor, onlara sakın güvenme dediği. Bu güvercin beni tuzağa mı çekti acaba diye düşünüyorum.
    ···
  13. 63.
    +1
    Bir cesaretle mağaranın içine girdim;
    içeride gaz lambasıyla aydınlanmış gibi sarı loş bir ışık , tam ortada renk renk kumaşlarla, iplerle, altınlar süslenmiş bir deve yatmış, geviş getiriyor, üstüne de duvağı kapalı bir gelin binmiş, elleri bileklerine kadar kınalı, her tarafı altınlarla kaplı, Sadece zil sesleri geliyor, bir tane zil, hep aynı ritimle durmadan çalıyor, yavaş yavaş. duvarlarda şekilsiz karışık gölgeler oynuyor Leş gibi bir koku var.
    ···
  14. 64.
    +1
    Yalnız bunların hepsi sanki rüya-gerçek arası bir durum gibi, yani gün gözüyle, ayık kafayla göremiyorum. Zaten öyle görünseler mutlaka delirtir adamı. Allah kuluna çekemeyeceği derdi vermezmiş. Trans halinde gibiyim, sanki beynime bir perde inmiş, gibi. Ne açık şekilde düşünebiliyorum ne de açık şekilde görebiliyorum herşeyi.
    ···
  15. 65.
    +1
    Gözümü açtığımda seyit hocanın evindeydim, ilk aklıma gelenleri direk söyledim’’ tedmur nerde, güvercin nerede’’ . Hoca gülerek sakin ol o da iyileşecek dedi.
    Oraya nasıl geri geldiğimi hiçbir zaman söylemedi seyit hoca. 1 gün orada kaldım, hocayla baya sohbet ettik, onlardan nasıl korunulması gerektiği hakkında. Diğer günün sabahı babam arabayla gelip beni aldı. Ben hocadayken tamir ettirmiş demek ki. Olan bitenle ilgili konuşmadık. Hemen annemi de alıp köyden izmit’e doğru yola çıktık, telefonumu almak için elimi cebime attığımda kuzenimin tespihi cebimdeydi, hiçbir zarar görmemiş şekilde tertemiz.

    Bu olaydan sonra bir müddet aynalara dahi bakamadım ve zaman zaman alakasız yerlerde beyaz güvercinle karşılaştım. Hatta üniversite de Bornova stadyumunun orada oturdum, her sabah penceremin önünde olurdu.

    ‘’Yalnız Değilsiniz, onlar Hep Sizin Yanınızda…’’
    ···
  16. 66.
    +1
    Sonunu beğenmedim nedense ama gerçek bi hikaye sonuçta,git yeniden daha iyisini yaşayıp onu yaz diyemiyeceğime göre ibret alınacak bir hikaye olarak beynime kazındı, teşekkürler anomali
    ···
  17. 67.
    +1
    Ya bu tür konularda kilit noktasının allahın varlığına olan inancının ve itikatinin tam olması gerektiğini düşünüyorum aciziz sonuçta
    ···
  18. 68.
    +1
    Salı'ya kalmaz dedin perşembe bitti ama bittiğine üzüldüm be izmitli panpa ...
    ···
  19. 69.
    +1
    içeri girdik, bom boş bir salon var, duvarlar vefk* ile dolu. Ne yerde bir halı var ne bir koltu, minder, masa…vs, bom boş..
    Kapısı hafif aralanmış mavi tahta bir kapı var, başkada bir oda görünmüyor, hoca oradan seslendi ‘’gelin çocuklar gelin’’
    (* vefk, belirli kurallarla göre yazılan ebced hesabından sayılar, harf ve kelimelerden oluşur, tesirli dua anldıbına da gelir. Bir çok amaç için hazırlanıp kullanılabilir, bir tılsımdır. )
    Örnekler: http://imgim.com/8644inciv1090346.jpg
    http://imgim.com/9448incie1853800.jpg
    http://imgim.com/vefk.jpg
    http://imgim.com/vefk4utadzem.jpg
    ···
  20. 70.
    +1
    ortaköyü geçip gittik, az ilerde sola bir sapak vardı oradan girdik, düm düz ilerledik. belli ki ortaköy diye geçse bile hocanın evi köyden ilerdeydi.2-3 kamış yığını daha vardı ama çok eski oldukları belli, yarı yıkılmış. ilerde hocanın evi görünmeye başladı iki katlı kerbinden bir ev.

    (fotoğraf köyden bir ev olup, temsilidir, hocanın eviyle bire bir: http://imgim.com/422073_3...411598323_218580135_n.jpg )

    evin yanında yakının ne bir ev var ne bir araç var. pat pat dan indik, seyit hoca, hocam diye seslendi babam. içeriden gelin üst kata diye seslendi.
    ···