+33
ekgib olmuyor türkiye devletinin tek komutanı osman pamukoğlu değil ne komutanlar geldi geçti ne yiğitler geldi geçti amacım osman paşayı kötülemek değil sadece ufak bir örnek vermek istedim ayrıca bu paragraf liselilere ithafen yazılmıştır
HASAN KUNDAKÇI - NAMI DEĞER TAMBURALI PAŞA
(Okuyunuz Arkadaşlar,Bu Komutanımız Gerçekten Efsanedir, Dönemin Üst Düzey Nato Komuntanlarını Bile Titreten Bir Komutanımızdır, ingiliz Komutanların Gözüne Baka Baka ingiliz Askerlere SÜMÜKLÜ diyecek Kadar Cesaretli, Amerikan Komutanlarını Altına işetecek Kadar Cesur dur..)
Abd'li Genaralin Ben Onunla Aynı Tatbikata Katılmam O Bizim Başımıza Sıkar dediği Komutan..
Hatırlatalım istedik
14 Ağustos 1996'da KKTC topraklarında Türk Bayrağını yere indirmeye
çalışan Rumun başına geleni ve Türk destanını;
"11 Ağustos 1996 yılında yolculuğa Batı Almanya'dan başlayan; Batı
Avrupalı, Rum ve Yunanlı motogibletliler Kıbrıs'ta sınırları delip,
Türk topraklarına girerek, Türk bayrağını indirip yerine Rum bayrağı
çekeceklerini açıklıyorlar.
Motogibletlilere Rum-Yunan Ortodoks kiliseleri destek veriyor. ABD
Büyükelçisi de iki günde bir Hasan Kundakçı Korgeneral'e gelip,
"Motogibletliler sınırınızı geçip bayrak direğinize bir bez parçası
(Rum bayrağını kastediyor) asacaklar, bundan bir şey olmaz" diyor.
Kundakçı Paşa da ABD Büyükelçisine, "Öyleyse Rauf Denktaş Bey'den izin
alın, ben sessiz kalayım"diyerek onlara zekice bir tuzak kuruyor.
Fakat bu tuzağa düşmeyen Büyükelçi de diyor ki; "O zaman KKTC'yi
tanımış oluruz". Bunun üzerine Kundakçı Paşa, "O halde bizi
zorlamayın. Bizim sınırımızı geçmeye kalkan kim olursa olsun
kurşunlarım. Onun için sakın sınırda bulunan bayrak direğine çıkıp
Türk Bayrağı'nı indirmeye ve Rum bayrağı çekmeye yeltenmesinler"
çıkışını yapıyor.
Hasan Kundakçı Paşa, Türk askerlerine şunu söylüyor;
'Eğer sınırlarımızı bir kişi geçer, Bayrağımızı indirirse ben
Türkiye'ye dönmem, dönemem. Alnıma tabancayı dayar, dokunurum tetiğe'.
11 Ağustos 1996 günü, işin ciddiyetini anlayan motogibletlilerden en
az yarısı bu işlerden vazgeçiyor, ortada sadece Rum ve Yunanlılar
kalıyor.
14 Ağustos 1996 günü 35-40 fanatik Rum ve Yunanlı, hududumuzu delip
Bayrağımızı indirmeye kalkınca, bayrak direğine tırmanan bir Rum, Türk
Bayrağına dokunamadan tek kurşunla yere indiriliyor. Bu fanatiklere
destek veren iki ingiliz askeri de kalçalarından vuruluyor.
Korgeneral Hasan Kundakçı anlatır:
- Olaydan on dakika sonra odamda oturuyordum, BM Barış Gücü Komutanı
Tuğgeneral ve BM Kurmay Başkanı ingiliz Albay geldi:
- Sayın Generalim, çok kötü şeyler oldu. Bayrak direğine çıkan bir
kişi öldü ve iki de ingiliz askeri kalçasından yaralı.
- Onlara dedim ki; 'Sizi kaç gündür uyarıyorum. Bu işe mani
olabilirdiniz, olmadınız, üstelik o vurulan ingiliz askerleri de
motogibletli fanatiği direğe doğru yönelttiler. Engel olabilirlerdi,
olmadılar. Merak etmeyin Albayım, biz iki sümüklü ingiliz askerini uyardık.
isteseydik öldürebilirdik, sadece uyardık, öldürmedik. Onun için
kalçalarından kurşunladık.'
BM Kurmay Başkanı Albay:
- Ölebilirlerdi Generalim, diye yüksek sesle konuştu.
ingiliz Albay küstahlaşınca, Kundakçı Paşa odadaki havalı tabancayı
alır. Albaya der ki; 'Yan taraftaki hedefi yenile'. Albay şaşkındır
ama hedefi yeniler. Paşa, 25 metreden 5 el ateş eder, 'Oku puanları
Albayım'. Puanlar okunur 50 üzerinden 5 kurşun da 49'a isabet
etmiştir. Biraz önce küstahça konuşan ingiliz Albay şaşırır ve susar.
Korgeneral Kundakçı devam eder, 'Şimdi anladınız mı?.. Türk Bayrağını indirmek isteyeni şah damarından vurup öldürmek istedik, öldürdük.
Sizin iki ingiliz'i öldürmek istemedik, sadece uyardık'... "
Büyük Devlet vizyonunun gereği; sağı solu ağlama duvarı haline getirip salya-sümük ondan bundan medet ummazsınız. Gereğini gerektiğinde yapar geçersiniz !..
ALINTIDIR-- yarooo arşiv servisi --ALINTIDIR
edit: vur emrini veren tamburalı paşa vuran ise farklı bir asker bu videonun sonuna doğru devletimizin vuran askere teşekkürünü izleyeceksiniz yazık amk yazık.
Tümünü Göster