Evet beyler.

ben nasıl sevdiğim, gönül verdiğim 5 senemi harcadığım kızın kahramanı olamadım. onu anlatacağım sizlere. şukunun da cugunun da amk bu kardeşinizi dinleyecek bir kişi de varsa anlatacağım.

Anlatmayanın amk. Bi kişi de yeter bana

5 sene okul okudum. Hazırlıkta gördüm onu sarı saçları güzel bakan gözleri vardı. O anda dedim bu benim hayatımın aşkı olacak diye. O zamanlar liseden yeni gelmişim saçlarım uzun bi heves uzattık. Çoğu zaman onu izlerken bitirirdim dersi. Sınıflarımız 14er kişiydi.

Paramız çok da yok yeni sıfır kitap alamıyorum. Üst sınıflardan tanıdık buldum. ingilizce hazırlık kitaplarını aldım 100 tl ye normal fiyatı 500 küsür lira amk. Aldığım eleman da çalışkan heryeri doldurmuş pekekent. Her ders ben kalkıp cevap veriyorum. Sırf beni farketsin diye. Lan zaten 14 kişiyiz ne farketmesi öylesine kör oldum. Hoca da anlamış bemi kaldırmıyor artık. Bütün dolu yerleri sildirdi bana.

Ama öyle sildim ki bazı yerleri belli oluyor. Neyse gelelim mevzuya. Artık göze batan birisi oldum. Sınıfın fırlaması olduk. O zamanlar herkes sigara içiyor amk. Ben tek tük içerdim. Onun içmediğini duyunca beni görmesin içerken diye okulda hiç içmezdim.

Var mı beni dinleyen yoksa yazıp kaçtınız mı? Daha çok uzun anlatıcam.

O zaman geçen sene Ekim de yazdığım yazıdan ufak bir anektod sizlere..

Yıkılıyor kurduğum her cümle kurmuş olduğum hayaller gibi.
Yapayalnız kalıyorum gecenin aydınlığında simsiyah bir ışık gibi.
Yokolup yıkılıyorum.
Kaybediyorum aklımı, anılarımı ve en çok da kendimi.
Ben kaybolurken bu siyahın içinde mavi gibi.
Anlamlı anlamsız cümlelerimle.
Terkediyorum kendimi herşeyi
Bitiriyorum ya da yitiriyorum
Hangisi doğru bilmiyorum bitirmek mi yitirmek mi?
Sadece yokolup yıkılıyorum hiç düzelmeyecek tekrar varolmayacak gibi.
Sadece bitiyorum..
3 Ekim 2015

Varsa dinleyecek kardeşim yazsın anlat diye. Daha çok var böyle..

Gel zaman git zaman öğrendim Bursalı bi ailenin çok uzun zaman sonra dünyaya gelen Prensesiymiş. Kendisine açılmam 5 ay sürdü beyler. O zamana kadar yakınlaştım. Çevresinde olmak bile bana yetiyordu. Okulda ilk zaman herkes birbirine yazmaktan ve sigara içmekten başka bir şey yapmıyordu. Benim ise tek gördüğüm kişi o ve sarı saçlarıydı. Gel zaman git zaman sonunda ona açılabilecektim. Ama nasıl yapacaktım bunu? Onu kaybetmekten ölesiye korkuyordum ki..

Bu Sözlükte o kadar saçma çalıntı hikayeler okudum kii.. Eğer beni gerçekten taşak geçmeden dinleyecek bir kardeşim varsa buyursun. Yoksa bırakıp gideceğim buraları da.

Ben numarasını almış çoktan mesajlaşmaya başlamıştım. Karşısına çıkacak kadar cesaretim yoktu. Kendisine mesaj yolu ile açılacaktım. Daha ergeniz liseden yeni çıkmışız. Şiiri sevdiğini en çok da Özdemi Asafı sevdiğini öğrendim. Ondan göndermeler falan yapıyorum. Her şey iyi gibiydi. Bir gün yine çok güzel mesajlaşırken artık açılmaya karar verdim. Meaj yoluyla kendisinden çok hoşlandığımı onu görünce farklı şeyler hissettiğimi söyledim. Sizce tepkisi ne oldu?

Neyse dinleyen yok size son bir yazımı paylaşayım ve susayım.. Gerçek aşkı kaybetmiş ve bir daha bulamayacağından emin bir adamdan sevdiğine güzel bir mesaj,

Hoşçakal sevdiğim.
Herşeyinle hoşçakal olur mu.
Bir garip şehrin heryerinde esir düşmüş hatıralarınla hoşçakal.
Bu şehri biraz da olsa sevme sebebim artık hoşçakal.
Hoşçakal mutluluk hoşçakal hayat.
Ve sen anlamsız mutlu gibi görünen aslında en mutsuz en en berbat kelime.
Hoşçakal.
Sen de Hoşçakal. .
Ve ben de hoşçakalayım..
Şimdi kalsın herşey Hoşça yerinde ve zamanında tüm güzelliğiyle.
Hoşçakal miniiiiik. . .

herkes sevdiğinin kahramanı olmak ister.
Herşey sevgiyle ilgili. insan sevdiğini arar her zaman yollarda sokaklarda her yerde...

Teşekkürler.

Saçma sapan çalıntı uydurma hikayelerin gördüğü değeri düşününce içimden devam etmek gelmedi. Özür diliyorum devmını bekleyen kardeşlerimden.