+1
Günümüzde önemli pgibanaliz okulları [değiştir]Kendilik pgibolojisi, diğer insanlarla kurulan karşılıklı empatik ilişkilerle dengeli bir kendilik hissinin gelişimini vurgular; Heinz Kohut
Lacancı pgibanaliz, pgibanalizi semiyotik ve Hegel'in felsefesi ile birleştirir;
Analitik pgiboloji, daha çok tinsel bir yaklaşım taşır;
Nesne ilişkileri teorisi, bireyin içselleştirilmiş ve düşlenmiş diğerleri ile ilişkilerinin dinamiklerini vurgular; Margaret Mahler, Melanie Klein;
Kişilerarası pgibanaliz, kişilerarası ilişkilerin küçük ayrıntılarının üzerinde durur; Harry Stack Sullivan
ilişkisel pgibanaliz, kişilerarası pgibanaliz ile nesne ilişkileri teorisini birleştirir; Stephen A. Mitchell, Jessica Benjamin, Jay R. Greenberg;
Modern pgibanaliz, bir grup teorik ve klinik bilgi ile Hyman Spotnitz ve arkadaşları Freud'un teorisini geliştirmiş ve teoriyi tüm duygusal bozukluklar yelpazesine uygulanabilir hale getirmişlerdir. Modern pgibanalitik müdahaleler öncelikli olarak hastada entelektüel bir içgörü geliştirmektense hastaya duygusal-olgun bir iletişimi sağlamayı amaçlar.
Bu okulların çarpıcı farklı teorileri olsa da, çoğunluğu kendi kendini aldatmanın ve bireyin geçmişinin şimdiki ruhsal yaşamı üzerindeki güçlü etkilerinin önemini vurgulamaya devam ederler.
Teknik [değiştir]Pgibanalizin ana metodu, serbest çağrışımın transferans ve direnç analizidir. Analizana (hastaya), rahat bir halde, aklına gelenleri söylemesi söylenir. Burada, düşler, umutlar, dilekler ve fantaziler geçmiş aile yaşantısının birer anısı olarak ilgi konusudur. Genellikle, analist sadece dinler ve sadece profesyonel kanaati gerektiğinde, yani hasta için içgörü uyandırma fırsatı yakaladığında yorumlar. Dinlemede, analist empatik tarafsızlığı, yani güvenli bir ortam yaratmak için geliştirilen yargılamayan bir duruşu, korur. Analist, analizanın söyleminde ve davranışlarında beliren kalıp ve çekingenlikleri değerlendirirken, analizandan tüm dürüstlüğü ile bilincine ne gelirse konuşmasını ister.
Günümüz bazı pgibanaliz şekilleri, kendine güveni artırma yoluyla hastalara özsaygı kazandırmakta, ölüm korkusu ve bu korkunun davranışlar üzerindeki etkilerini yenmekte, ve birbiriyle bağdaşmaz gibi gözüken ilişkileri sürdürmekte yardımcı olmaya çalışır. Bireysel danışan seansları bir gelenek olarak kalsa da, pgibanaliz bir grup terapi şekli olarak Harry Stack Sullivan tarafından uyarlandı.
Etkililik (Efficacy) [değiştir]Şu an birçok pgibanalist, analizin daha çok nevroz olguları ve kişilik ya da karakter sorunları yaşayan olgularda yararlı bir yöntem olduğunu iddia eder. Pgibanalizin daha çok samimiyet ve ilişkilerin kökleşmiş sorunları ve oturmuş problemli yaşam kalıpları ile uğraşırken faydalı olduğuna inanılır. Terapötik bir tedavi olarak pgibanaliz genellikle haftada üç ila beş görüşme ile sürer ve doğal ya da normal olgun bir gelişme için belli bir tedavi süresini gerekli kılar (üç ila beş yıl arası).
Geçmiş randomize kontrollü denemelerin analizi belirli pgibiyatrik bozukluklarda pgibanalitik tedavinin, tedavinin olmadığı durumlardan daha etkili olduğunu gösterir.[1]. Pgibanalizin ve pgibanalitik pgiboterapinin etkililiği üzerine yapılan deneysel çalışmalar da pgibanalitik araştırmacılar arasında belirginleşmiştir.
Bazı toplulukların pgibodinamik tedavileri ile yapılan araştırmalar farklı sonuçlar vermiştir. Analist Bertram Karon ve arkadaşları tarafından Michigan Eyaleti Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma yeterli düzeyde eğitildikleri zaman pgibodinamik terapistlerin şizofrenik hastalarda etkili olabileceklerini önermiştir. Daha yakın döneme ait araştırmalar ise bu önermeler hakkında şüphelidir. Şizofreni Hastaları Sonuçları Araştırma Grubu PORT) raporu etkililiğinin kanıtlanması için daha çok denemeye ihtiyaç duyulduğunu belirterek, pgibodinamik terapinin şizofreni olgularında kullanılmasına karşı çıkmışlardır (öneri 22). Ancak, PORT'un önerisi deneysel çalışmalardan çok klinisyenlerin düşünceleri üzerine gelişmiştir ve deneysel veriler bu öneri ile çakışmamaktadır. (Özete bağlantı). Cochrane Kütüphanesindeki güncel bir medikal literatür çalışması (güncellenmiş özet) şizofreniyi tedavide pgibodinamik pgiboterapinin etkiliğini gösteren bir verinin olmadığı sonucuna varmıştır. Başka veriler de, örneğin cinsel suçluların tedavisinde pgibanalizin etkili olmadığını (ve muhtemelen zararlı) göstermiştir.
Maliyet ve süre [değiştir]Pgibanalitik tedavinin Amerika Birleşik Devletleri'nde bir pgibanaliz enstitüsünde bir pgibanalist adayı ile seansı 10 dolardan kıdemli bir eğitim analisti ile seansı 250 dolara kadar değişebilen bir maliyeti vardır.
Tedavinin süresi değişkendir. Kimi pgibodinamik yaklaşımlar, örneğin Kısa ilişkisel terapi ve Kısa süreli pgibodinamik terapi tedaviyi 20-30 seans ile bitirir. Geleneksel pgibanaliz tedavisi daha uzun bir zaman alır, yaklaşık 3-5 yıl. Tedavi süresinin uzunluğu hastanın ihtiyaçlarına göre değişkenlik gösterir...
Eğitim [değiştir]Pgibanalizin tarihi boyunca az sayıda istisnalar dışında, birçok pgibanaliz topluluğu üniversite zemininin dışında varolmuştur.
Pgibanalitik eğitim çoğunlukla bir pgibanaliz enstitüsünde gerçekleşir ve bu eğitim 4-10 yıl sürebilir. Bir pgibanalistin eğitimi dersleri, hasta tedavilerinde aldığı süpervizyonu ve 4 yıl ya da daha fazla sürebilen kişisel analizini kapsar.
Profesyonel pgibanaliz dünyasında devam eden bir tartışma pgibanalitik eğitime girecek olan adayların niteliklerinin neler olması gerektiğini yönündeki kaygılardır. Freud, sosyal bilimlerden gelen ve tıp eğitiminden gelmeyen adayların da hekimler kadar eğitime hazır olduklarına inanmıştır.
Amerikan Pgibanaliz Derneği, yakın bir zamana kadar pgibanaliz eğitimini tıp doktorlarıyla sınırlamıştı. Geniş tartışmalar ve yasal mücadelelerden sonra pgibanalitik eğitim diğer ruh sağlığı uzmanları, örneğin pgibologlar ve klinik sosyal çalışmacılar, için açık hale geldi. Şu an ABD'de, edebi çalışmalar ya da felsefe gibi disiplinlerden gelen adaylar için eğitim veren kısıtlı sayıda enstitü vardır. Öbür taraftan, Avrupa'daki ve Latin Amerika'daki birçok enstitü formal klinik eğitim almayan adayları programlarına kabul etmektedir.
Klagib Pgibanalitik Kuram [değiştir]Freud'un orijinal görüşleri klagib pgibanalitik kuramı oluşturur. Kuramda zihnin yapısı, psişik öğeleri, kişiliğin gelişimi ve değişimi dinamik bir bakış açısından anlatılır.
Pgibanaliz genel olarak aşağıdaki hipotezlerden oluşur:
insan gelişimi en iyi cinsel arzunun değişen nesneleri yoluyla anlaşılabilir.
Psişik sistem alışılmış olarak cinsel ve saldırgan istekleri baskılar ve bu istekler düşüncelerin bilinçdışı sistemlerinde saklanır.
istekler üstündeki bilinçdışı çatışmalar kendilerini rüyalarda, dil sürçmelerinde ve diğer belirtilerde ifade eder.
Bilinçdışı çatışmalar nevrozun kaynağıdır.
Nevroz, pgibanaliz yoluyla bilinçdışı isteklerin ve bastırılmış olanın bilince geri getirilmesi ile tedavi edilebilir.
Bilinçdışı ve psişik yapılar [değiştir]Bilinçdışı ile dürtülerin farkındalık dışında olduğu zihinsel işlevler bölümü kastedilir. Pgibanalitik bilinçdışı, popüler bir kavram olan bilinçaltına benzer ama aynı değildir. Pgibanaliz için, bilinçdışı bilinçte olmayan her şey değildir. Örneğin, motor becerileri, istemdışı fizyolojik hareketler değil ancak bilinçli aktif düşüncedeki bastırılanlardır. Ayrıca, önyargı gibi otomatik süreçlerin örnekleri ve şimdiki ilişkilerin üzerindeki geçmişin etkileri bilinçdışıdır.
Freud'a göre, pgibolojik bastırma yoluyla aklın ötesine taşınan kültür tarafından kabul edilmeyen düşünceler, arzular ve istekler, travmatik yaşantılar ve acı veren duyguların deposu bilindışıydı. Ancak, içerik her zaman olumsuz olmak zorunda değildi. Pgibanalitik bakış açısına göre, bilindışı sadece kendi etkileri ile farkedilebilen bir güçtü - kendini belirtilerle ifade ederdi.
Freud'un daha sonra geliştirdiği "yapısal teorisi"ne göre ego, süperego ve id zihnin bölümleridir. "id" "ilkel arzuları" (cinsellik, saldırganlık, açlık vs.) saklayan, "süperego" içselleştirilmiş norm, ahlak ve tabuları kapsayan, ve "ego" bu iki bölümün arabulucusu ve kendilik duygusuna yol veren bölümdür.
id [değiştir]id, doğuştan vardır ve psişik enerjinin kaynağıdır. ilkel arzular; açlık, su, dışkılama, cinsellik ve ısınma, için temel güdüler id'de saklıdır. Freud, bu psişik enerjinin bebeğin doğuştan getirdiği biyolojik bir enerji olduğunu söyler. Libido adını verdiği bu biyolojik enerji, bebeğin büyüyüp geliştiği süreçte psişik bir enerji haline gelir. Kurama göre, bu süreç bebeğin bilinç düzeyinde değildir, bilinçdışı olarak gerçekleşir.
id, haz ilkesi (pleasure principle) ile hareket eder ve amaç bir an önce doyuma ulaşmaktır. Amaca ulaşamamak ve bu yolda engellenmek gerginliğe neden olur ve bunu yenmek için gösterilecek çabayı körükler. Freud'a göre, doyuma ulaşmak ve gerginliği azaltmak için bir yolu birincil süreç (primary process) düşüncedir. Buna göre, istenilen ve arzu edilen şey düşlenerek doyuma ulaşılır.
Tümünü Göster