benim üzerimde okul pantolonum, ve siyah bi t-shirt vardı. gömleği çoktan çıkarmıştım, meltemle sevişirken. hatta onu giderken evde unutmuşum. o gömlek hala bende yok.
hande pijamaylaydı. öyle paspal bi pijama değildi. hoş bişeydi işte.

beyler sevişmeye devam ediyorduk önünü alamıyordum, belki de almak istemiyordum. bence hiçbişeyin farkında değildim. beynim bana yardımcı olmuyordu.

devam reis

hande t-shirtümü çıkardı. tırnaklarıyla sırtıma darbeler atıyordu. kemerimi çıkardı, pantolonun düğmesine indiğinde ellerini tuttum. kendimden ayırmaya çalıştım. ellerimizi yana açarak daha da yaklaştı. sonra yine sarıldı. karşı koymak için yaptığım hamleyi kontratağa çevirmişti. kontrol o an gitmişti, ben de onun pijamasının üst kısmını çıkarmaya çalıştım. beceremedim... ne yaptığımın farkında değildim ki. o çıkardı benim yerime, yırtarcasına.
göğüsleri o kadar güzeldi ki. buraya ne yazsam anlatmaya yetmeyecek. ben onları görünce zaten film koptu. en önemli dönüm noktası o andır. bi çırpıda pijamasının alt kısmını da çıkardı. karşımda hayatımda gördüğüm en güzel vücut vardı. elimden tuttu, arkasını dönüp odaya doğru yürümeye başladı.

galiba bir an için olsun durmamız gerektiğini hatırlamıştım. bişey yapmam lazımdı ama handeyi durdurmaya yeter miydi? o kadar hızlı gidiyordu ki odaya doğru, iki elimle arkadan kavrayıp onu duvara yasladım. bu, biraz sürtünerek olmuştu.
onu durdurayım diye yaptığım bu hamle beni bitiren hamle oldu. kızı arkası dönük duvara yaslamak nedir? elleriyle beni kendine çekti, benim vücudum da ona eşlik etti. handeye arkadan yaslamış vaziyette boynunu emiyordum resmen. sütyenini çıkarmaya çalışıyordum ama yapamıyordum çünkü dudaklarım ayrılmak istemiyordu, kopçayı göremiyordum. bu noktada yine o devreye girdi. sütyeni çıkarması saniye sürmemişti. ve o memeleri avuçladığım an... bu satırları yazarken bile o anları yaşıyorum. sanırım ölene kadar unutmayacağım.

saçlarını kokluyor, boynunu, ensesini, çenesini, kulak memesini, kollarını, sırtını her yerini öpüyordum. meme uçlarını öpüyordum, ellerimle sürekli onları hissediyordum. handeyi tam anlamıyla hissediyordum. diz kapaklarım onun diz kapaklarının arka kısmına temas ediyordu. çavuş ise boxer+pantolon+külotu yırtıp golle tanışmak istiyordu. ah çavuşum damarlı çavuşum ne geldiyse başıma senin yüzünden geldi...
handeyi duvarla arama alıp yapmam gereken herşeyi yapmıştım. beyler artık kafamda meltem falan yoktu. öyle pis bir andı ki, bile bile lades...
onu kendime çevirdim. bacaklarından tuttum, bacaklarını belime sardı. odaya doğru gidiyorduk. giderken öpüşmeye devam ediyorduk. o birkaç metre yolda binlerce kez öptük birbirimizi.

Panpa sen devam et ben sahurdan sonra okucam

odadaydık artık. yatağın üzerine devrildik. altta kalan bendim. birkaç saniye sonra handeyi altıma aldım, dudaklarından boynuna, oradan da allah ne verdiyse aşağı indim. o kadar şahane memeleri vardı ki sabaha kadar onlarla takılırdım, bana yeterdi. vücudunda öpmediğim nokta kalmadığından eminim. o kadar yumuşak bir teni vardı ki. dudaklarımın teninden ayrı kaldığı her an yandığını sanıyordum. onsuz acı çekiyordu bedenim. göbeğini bile dakikalarca öpmüştüm. daha aşağılara indim, bacakları ömrümde dokunabildiğim en güzel bacaklardı. diz kapağı bile azdırıyordu beni.

ayaklarına kadar indim. daha önce hiç haz etmesem de ayaklarını bile öpmüştüm deli gibi. ben onu öperken onun nefes alış verişi giderek hızlanıyordu. artık vücudunu %100 taramıştım. yavaşça yukarı doğru çıktım, külodunu sıyırdım. kalbim duracak gibiydi belki birkaç saliseliğine durdu. külodu tamamen çıkarıp fırlattım. ben çıkarırken o kalçasını kaldırarak bana yardımcı olmuştu. bu hareket beni iyice delirtmişti. neden bilmiyorum ama dıbını yalamadım, yalayasım gelmedi. belki de daha önce cüneytle defalarca gibiştiğini hatırladım, bilmiyorum yapamadım işte. hep hayalimdi bu, partnerimi bu şekilde çıldırtmak. ama olmadı. ben de parmağımla gördüm bu işi. öyle güzel inliyordu ki, o ses tonu şu an bile kulaklarımda beyler yemin olsun.

o tamamen çıplak kalmıştı, sıra bendeydi. birkaç saniyeliğine ondan ayrılıp soyundum. boxerı çıkaracakken kafama bişey dank etti, uzun zamandır traş etmemiştim. o an öyle bi utandım ki. ellerim gitmedi resmen. hande hadi der gibi bakıyordu. yavaşça boxerı çıkardım. ulan ormanlık arazi gibiydi, hande ise hiç beklemediğim bir tepki verdi. bu hoşuna gitmişti. kıllarla oynamaya başladı. sonra ağzına almaya yeltendi, durdurdum. dokunsa boşalırdım beyler. bunu istemiyordum. yüzyılın faili olurdu ve hayatım boyunca unutamazdım.
yüzüstü yatırdım onu. tekrar öpmeye başladım, zaman kazanmaya çalışıyordum. bir iki dakika sonra hazır olduğumu anlayınca harekete geçtim.

yannanımla dıbına darbeler atıyordum, çok hafif, ürkek darbeler. artık iyice azmıştı, kızarmaya başladı. bense binliğine daha çok azdırıyordum. hayalimdi bu...
artık bana küfretme noktasına geldi, dudaklarına doğru eğildim ve tamam güzelim diyip öptüm onu. zamanı gelmişti. tekrar doğruldum. hedefe baktım, bir de çavuşa. ve o an dondum kaldım. benim çavuş bu kadar büyük değildi! belki ilk deneyim olmasından dolayı, belki ilk defa bu kadar azdığımdan dolayı, ilk defa gözüme bu kadar büyük gözüktü. ilahi bir güç yannanımı büyütmüş gibiydi. sanki patlayacak gibiydi ve titrediğimi farkettim.

bu özgüvenle yavaşça içeri girmeye başladım. çok zor olmamıştı, ağır çekimde, o anı iliklerime kadar yaşayarak soktum içeri. handenin çıkardığı sesler zevkimi bine katlıyordu. onun bu denli zevk alışı beni adeta uçuruyordu. birkaç yavaş gitgelden sonra handeye doğru eğildim. memelerini avuçlayıp öpmeye başladım. her yerini öpmeye başladım. hızlandıkça dudaklarım yukarıya doğru çıkıyordu. artık boynundaydım. hiçbirşey umrumda değildi beyler anlayabiliyor musunuz? o an deprem olsa kılımı kıpırdatmazdım. eminim hande de öyleydi. hiçbirşey düşünmüyordum, aklımdan hiç düşünce geçmiyordu. son samuray filmindeki katsumoto'nun okçu oğlunun Nathan'a dediği gibi: hiç düşünce

hızlandım hızlandım hızlandım. limit artı sonsuza gidiyordu amk. hatta limit yoktu. öyle birşeydi ki handeyi tam anlamıyla hissediyordum. onun bedenini kendiminki gibi kullanıyor, kontrol ediyordum. tam anlamıyla tek vücuttuk.
handenin sesi giderek artmaya başladı, öyle ki o sokaktan geçen adam bile duyardı. resmen zevkten çıldırıyordu, kendinden geçmişti. onu hiç susturmadım veya ağzını kapamadım. bazen dudaklarına yapışıyordum o kadar. belki kapımıza olay var diye konu komşu dayanırdı ama onu da giblemezdik ki biz...

ve o sıcaklığı hissettim. handenin orgazm çığlıkları da kulak zarımı patlatma seviyesine erişmişti. birkaç saniye sonra ben de boşalmıştım. bu kadar güzel bir an olabilir miydi beyler? zevkin dorukları neydi, neredeydi? biz değil bulutların üstü, atmosferin dışına çıkmıştık.
handenin içine aktıktan sonra gitgeller yavaşladı, sonunda durdu. yanına yattım, başını göğsüme koydum. bacağını iki bacağım arasına aldım. sarmaladım onu. çok huzurlu bir andı. nefes nefeseydik ikimiz de

birkaç dakika o şekilde yattıktan sonra yatağın içine geçtik. birbirimize sarılıp uyuduk beyler. o gece ile ilgili başka birşey hatırlamıyorum. hayatımın en huzurlu uykusuydu, birkaç saat sonra hayatımın en taktan gününe başlayacaktım evet. ama o gece...

Panpa bitti mi yoksa devam etcen mi?

milli oluşum böyle işte... ama yarın devam edicem, sonrasında yaşadığım pgibolojiyi ve 12. sınıfı anlatmak istiyorum

iyi geceler beyler

iyi geceler dostum yarin devdıbını okurum

Devam panpa up up up

Olum harbiden handenin içine mi bosaldın?

panpa ben anladım handeyi gibeceğini. yalnız 10 numara anlatıyorsun başından beri okuyorum. bi norlevo herşeye çare aynen böyle devam panpa. ama yutturmayı unutma aq