Yaz panpa

kendini yeriyor geri zekalı falan demeyin beyler, sadece ahım şahım bi yakışıklılığım yoktu. allaha şükür elimiz yüzümüz düzgündü ama. bu yetiyordu zaten

kendime yollar ararken kendimi kaybetme noktasına gelmiştim. cuma günleri 6.7. dersler bunların beden dersiydi. ben de cam kenarından hep onu izlerdim, voleybol filan oynarken. yine cuma geldi ve ben zevkle köşeme oturdum. 6. dersin 10-15.dakikaları benim kafama dank etti. lan ben de gitmeliydim oraya. bizim ders de biyolojiydi. hayatımda en nefret ettiğim ve hep başarısız olduğum derstir. 'hocam çok başım ağrıyor bi yüzümü yıkayabilir miyim' diye tuvalete gitmiştim.

direkt sahaya indim, önce basketbol oynayan tayfaya katıldım. bu arada allahtan meltem A şubesindeydi, yoksa böyle bi şans yaratamazdım.
basket oynarken melteme baktım sürekli, ona şirin gözükmeye, artistlik hareketler falan yapmaya çalıştım. bir ara çok iyi oynamalıyım millet benden illallah etsin adım duyulsun sahada ohooo yiğit haksız rekabetsin yav gibisinden iyi olur diye düşündüm ve bunu yaptım

zütüm çıktı amk, turnuvalarda bu kadar kasmıyordum, her şey meltem içindi. fark açılınca yeni takım kuralım dendi. baktılar 5-10dk kalmış, dağıldılar dinlenmeye, diğer ders devam ederiz dediler. ben sahadan çıkmak istemiyordum, voleybola kaydı gözüm. tellere yaslandım kızları izlemeye koyuldum. melisa 'gel sen de oyna' dedi. o kızdan o güne kadar duyduğum en güzel laftı

meltem melisa ben üçlü şekilde saçma sapan bir oyuna tutuştuk. ben pek bilmiyordum, genelde ayakla filan atıyordum yapamayınca. onlar da gülüyordu sürekli, benim de hoşuma gidiyordu. sonra melisa gitti, bilerek bizi yalnız bıraktığı belliydi. iki kişi kalınca çok eğlenmiştik beyler. diyalogları yazmıyorum ama çok eğlenceli dakikalardı. 2.ders de sınıfa gitmedim onlarla takılırım diye. 2.dersin 15-20dksı oynadık ve melisa yorulduğunu söyledi, gelin bahçede oturup dinlenelim dedi.

tahmin edersiniz ki melisa yine bizi yalnız bıraktı. bu kız melek gibiymiş de haberim yokmuş. bunca zaman kafa patlatacağıma melisaya tek bi kelimede herşeyi anlatabilirmişim. neyse, meltemle bankta oturduk, hoş sohbetimle onu tavlamaya çalışıyordum.

(error connection timed out'u beklerken not defterine atmıştım iki üç part, sonra markete gidip geldim şimdi devam)

beyler hata verip duruyor benden kaynaklı değil bu gecikme

• **

çok iyi gitti beyler, iyice ısınmıştı bana. ben zaten önceden ısıtılmış, kekini bekleyen fırınlar gibiydim.

telefon numaralarımızı kaydettik, whatsapp diye bişey vardı ama bende yoktu amk. ben yine facebook sohbetten devam ederdim sıkıntı yoktu. birkaç hafta bu şekilde gitti, sonra ileri doğru bir adım attım. gel haftasonu bişeyler yapalım dedim. ne yapalım dedi. bilmem yaparız bişeyler dedim.

buluştuk. onu daha farklı mekanlara zütürüyordum, selen ile sık gittiğimiz yerlere asla girmiyorduk. birkaç kez buluştuk bu şekilde, yemek yemeler yürümeler gezmeler sinemalar falan, bir defa da lunaparka gittik; ben medcezirdeki yamanın mirayı ilk öpüşünü hayal ederken öyle birşey olmadı tabi. edebimizle takılıp evine bırakıyordum

meltemin bir de ablası vardı. tarafsız baktığımda meltem 8/10 ise ablası 11/10 idi. cidden güzel kızdı, o da bizim okuldaydı, tm sınıfında. bizden bir yaş büyüktü bu sene mezun olacaktı. ygssi iyi geçti diye bir gün hepimiz toplanmıştık bu sayede tanıştım onunla. bir de sevgilisi vardı ismi cüneyt

artık iyice yakınlaşmıştık meltemle. beni sevdiğini gözlerinden okuyabiliyordum. gözlerine bakmaya doyamıyordum. bazen 10 dakikalık teneffüste hiç konuşmadığımız olurdu, sadece bakışırdık. aşk buydu amk, evet emindim sonunda bulmuştum.

selen farklıydı, ben meltem olmayınca selene yürümüştüm. ama hakkını yiyemem onunla çok güzel zamanlar geçirmiştik. belki sonu kötü bitti fakat şimdi onu karşımda görsem hiç soğuk yapmam, güzel zamanların hatrına. sahi şimdi napıyodur acaba selen?

okulda meltem ile çok yakın duruyorduk her halimizden belliydi birbirimizi sevdiğimiz. bahçede el ele yürüyor, el ele oturuyor gözlerimizin içine bakıyorduk.

meltem çok aktif bir kızdı beyler. ne bileyim nerde bi etkinlik var, nerde bi olay var ona katılırdı. okulun her etkinliğinde başroldeydi. bense dünyanın en rahat, en vurdumduymaz, en koy zütüne rahvan gitsin insanıydım.

bu özelliğiyle beni tamamlıyordu, benden bir aktivist yapmaya çalışıyordu. onu tanıdıkça seviyordum. okuldaki satranç turnuvasını falan organize ettim, deney gününde yetki verdiler, birçok sosyal aktiviteye katıldım bu sayede. birçok kez milleti konferansa toplayıp sunum yaptık, sıkıcı okul derslerinden çok ilgimi çekmişti bu. derslerim de iyiydi gerçi, o bakımdan sıkıntı yoktu.

böyle böyle hayatımın en mutlu, huzurlu,aşk dolu aylarını geçirmişim beyler şimdi anlıyorum. meltem ile geçirdiğim her saniyenin bu kadar değerli olduğunu tahmin etmemiştim çünkü o orijinal kız artık benimdi ve ben onunla gelecek planları yapmak istiyordum.

fazla ayrıntıya girmeden bu ayları geçiyorum, meltemi fazla anlatamıyorum. onunla yaptığımız her şey, yaşadığımız her saniye hatta salise anlatılamayacak kadar şahaneydi. kelimelere dökmekte acayip zorlanıyorum inanın ki... ve şu an bile gözlerim doluyor

beyler zaten duygulanmışım, sözlük de hata verip duruyor. bakın seri seri attım hepsini okuyun işte binler. akşama tekrar gelirim. asıl hikaye şimdi başlıyor zaten

lan dikkat ettim de bir allahın kulu yorum belirtmiyor. beyler uyanın hadi bundan sonraki her part efsanevi olacak, şu ana kadar dinlediğiniz şeylerin mükafatı olan kısımlar geliyor

Devam la yannan

Burda da Melis bi binlik yapar zütüne köyüm

Rez panpa

luis suaREZ

AMK o kadar okuduk artık başka reis bide meltemi merak ettim he

Ellerine sağlık panpa yazmaya devam okuyoruz biz buradayız

Panpa sürekli okuyorum takipteyiz. Şu selin sana yanlıs yaptı umarım hikayenin sonunda selini gibersin

Biraz seri be kardeşim gün boyu hikayenin sonunu merak edip durdum

Ins grup yaparsinda ikisinide gibersin pnp