herkes kuzeninin kız arkadaşını

efendime söyleyeyim.. ailem aaaa'da olduğu için ve ben de bekar olduğum için, can ciğer kuzu sarması bir iş arkadaşımla tuttuğumuz bekar evinde kalıyorduk.. ikimiz de aynı malın kafasını yaşadığımız için uyumsuz tek bir yanımız bile yoktu.. hani çüküyle taşakları yerine amı ve zütü olsa (züt farkındaysanız ortak payda amk) evlenirdim ben bu binle..o derece aynı kafadayız.. neyse..ılıman iklimlere koştum gibi hissettim zütüm sancıdı amk.. tırstım lan.. devam ediyorum..o arkadaşım da şehir dışına bir yerlere gitmişti yine işle alakalı.. olsa da sıkıntı olmazdı ama gece yalnız olursa gürültüden canı çekebilirdi.. yazık lan.. kardeşim gibi severim ama aslan gibiyim.. avımı paylaşmam..

bernayla konuştuk.. akşam 6 otobüsüne binmiş.. tamam dedim.. saat sekizde gelir..ben de o zaman kadar hem ev hem de kendi hazırlıklarımı tam ederim rahatlıkla..ev arkadaşım da evde olmadığından bir süredir, haliyle bi ölü toprağı vardı evin içinde.. camları açtım havalandırdım.. viledası suyu bi güzel sildim süpürdüm.. akşam için kırmızı şarabımız ve viskimiz hazırdı.. viski de ev arkadaşımın hediyesi.. bende şarap saplantısı var..bu muallakde de viski..her yurtdışı seyahatinde mutlaka gittiği yere özgü bir içki ve bir viski alır gelir.. bana verdiği chivas'tı..pek viski kültürüm yoktur amk..o gece ve ertesinde ince bi giriş yaptık sağolsun..

yolda kaza olunca iki saatlik yol üç buçuk saate çıktı ve berna otobüsten indiğinde saat tam dokuz buçuktu..lan kızın yolda murdar olmasına mı yanayım, o saate kadar aç kaldığıma mı yanayım bilemedim.. gittik önce güzel bi yemek yedik dışarıda..aç ayı oynamaz kavlinden.. sonra direkt eve geçelim dedi.. yorgunum falan.. gerçi o gece hakkaten de yorgunluğunu bana da hissettirdi..ben o kadar yoğun yatak mesaisi yaptığımı hatırlamıyorum..

eve geçtik..ilk işimiz üzerimize rahat bir şeyler giymek oldu..bu sırada farkettiğim bir şey vardı ki, bu iki aylık sürede biraz kilo almış, yumuk yumuk olmuştu kısmen.. açtım şarabı..iki kadeh doldurdum ve salondaki balkona geçtik..bu balkon denize bakan bi balkondu.. gece olunca karşı kıyıdaki ışıklar çok güzel bir görüntü oluştururdu.. denizdeki gemiler, yakamoz filan.. hani o ambiansta sevişmeden ölmeye utanır insan..

hava hafif serindi.. polar battaniye aldım içerden.. balkondaki koltuklardan birine kuruldum ve bernayı da kucağıma aldım.. poları da üzerimize serdim.. kayahan gibi amk.. karşımızda kız kulesi kollarımda sen tadında..ama karşımızdaki kız kulesi değildi o ayrı.. yoksa deniz aynı deniz, hava aynı hava.. biraz konuştuk.. yokken ne kadar özlenmeler, aman uzakken olmamalar..lan araya bir de "sen bana hiç böyle bana has bi hediye almıyosun" cümlesi sokuşturuverdi.. halbu ki hediye almayı severim, hediye alınmasını da severim..ve aldım da verdim de..ama bu kız ne diyodu anlamıyordum..o sırada dolaşım sistemimin ilgi alanı kasıklarıma yoğunlaştığından "ne diyo bu amk" içsesisyle geçiştirmekten başka bir şey yapamadım..o da baktı bende çok ışık yok.. sanırım şansını sonra da denemek üzere konu değiştirme baabından "salona geçelim mi, üşüdüm ben" dedi..

lan az mola.. okuyanlar okumayanlara anlatsın özet geçsin.. rezerv alacaklar alsın.. beş dk sonra devam..

içeri geçip üçlü kanepeye kurulduk..tv açtık biraz gürültü yapsın diye..bu sırada ben pofuduk mofuduk kanepenin yaslanma kısmına sırtımı verecek şekilde uzandım.. berna da sırtını göğsüme, zütünü çüküme dayayarak yattı.. poları da çektik üstümüze..ama ikimiz de yol yorgunu olduğumuz için kanepede rezil olmaktansa yatağa geçmenin daha mantıklı olacağına karar verdik ve dooooğru odaya geçtik kadehler diplenmiş bir halde..

sızmışım amk binler.. akşama devam lan.. daha anlatacak çok şey var..

gündüz odada da mesai yaptığımdan her yer pırıl pırıldı.. direkt girdik yatağa ve her akşam aynı yatağa giren çiftler gibi, gayet rutinmiş gibi girdik ama..mal gibi girdik.. öküz gibi girdik.. bildiğin yatağa girmek..

hala ev içi kıyafetlerimiz üzerimizdeydi.. odanın içinde bir biz vardık bir de sessizliğimiz amk.. kızın nefes alış verişinin sesini duyuyordum.. öldük mü lan acaba diye bi dürttüm bernayı.."efendim" dedi gayet canlı bir sesle.. tamam dedim ölmemiş.. ölmediği gibi uyumuyo da amk..ben sağıma doğru yatmıştım.. berna da benim sağımda uyuyordu.. yüzüm ona dönüktü yani..o ise sırt üstü yatmıştı.. karanlığa alışan gözlerim onun da gözlerinin açık olduğunu ve tavanı seyrettiğini gördü..

ikimiz de böyle ölü taklidinde giderken, gecenin sessizliğini bernanın "senle hiç böyle kıyafetli uyumamıştık" demesi bozdu.. resmen altı pasın içinde önüme topu indirmişti..lan gol atmazsam tribün sel olur akar beni kalenin direklerine vura vura giberdi..ben de "hadi o zaman hayatımıza değişiklik katıp yorulmayalım" dedim..bu bi süre ne demek istediğimi anlamamış olacak ki mala bağlamış modda 5-6 saniye tepkisiz bekledi..

ben yavaşça elimi altına giydiği pijamanın beline doğru attım ve elimi lastiğinin üzerinde gezdire gezdire hafif hafif sündürerek aşağı doğru sıyırmaya başladım..o sırada berna yüzünü bana dönerek "çok özledin değil mi" dedi.."özlemememi mi isterdin" dedim ve o daha cevap vermeden sert bir hareketle pijamasını dizlerine kadar sıyırdım..ve yarı üstüne çıkarak dudaklarına yapıştım..o iki ayın özlemiyle o da vantuz gibi yapıştı dudaklarıma ve ısıra ısıra öpmeye başladı..

girişi yaptık ama takipçileri uyandırmadık amk..

sol taşakta gözüne takılanlar, ya da evvelden takip eden müdavimler.. hazırlayın çayı kahveyi.. biraz sonra kaldığımız yerden devam ediyoruz..

rezerv almak ücrete tabi değildir binler..

ben bi pazara gidip gelicem.. biraz meyve filan alayım lan taze taze..amk marketinden avmsinden alıyoruz öküz gibi buza basılmış gıdaları, alnımın ortasından yarak çıkıcak gdolu yiye yiye..

siz hazır kıta bekleyin.. çok bekletmem gibi..ya da gece kaldığınız yerden devam edersiniz.. giberim sonra uyandırırsanız bak..

akşam pazarı he çakal seni

@260 akşam pazarları ucuzluğundan ziyade, artık kalanı elden çıkartmak gayretindeki satıcının, alıcıya seçme lüksünü tanımasıdır.. normalde gündüz periyodunda gitsen, ürünü ilk ve yüksek fiyatından aldığın gibi, pazarcı muallaksinin çürüğünü çarığını avuçlayıp avuçlayıp eve geldiğinde ağız dolusu galiz küfürler etmene sebep olacak olaylar silsilesine bulaşırsın..ama akşam pazarında hem ortalık sakin, hem nisbeten ucuz, hem seçebilme hakkın var..

neyse.. hayata dair bir başka paylaşımdan sonra kaldığım yerden devam ediyorum.. akşam yemek molasına kadar ne yazabilirsem.. yetişsin diye lafları züt züte sokup sizin okuma zevkinizi gibemem..o yüzden yok yavaş yazıyosun, yok çok uzatıyosun deme sayın okuyucu bin.. internetin başına ölmüşlerimin ruhuna değsin diye oturmadığın gibi başlığıma tıklaman için de kafana silah dayamadım.. akıllı ol..tatlı tatlı gidelim..