1. 88.
    0
    tavşan gider ekine
    kulakları dikine
    bal mı sürdün zütüne
    tatlı geldi gibime
    ···
  2. 87.
    0
    sabah oldu
    ···
  3. 86.
    0
    Sazlıklardan havalanan küçük bir ördek yavrusu ,
    Ve boynu bükük flamingolar.
    Yalnızlığında sabahın maden işçileri ; sen yoksun...
    ···
  4. 85.
    0
    sabah oldu
    ···
  5. 84.
    0
    karpuz aldım al çıktı
    çekirdeği kan çıktı
    ummadığım naciyeden
    karpuz gibi am çıktı
    ···
  6. 83.
    0
    sabah oldu
    ···
  7. 82.
    0
    sabah oldu
    ···
  8. 81.
    0
    @79 kimin panpa bu güzelmiş
    ···
  9. 80.
    +1
    @78 bize de ince bir dokundurma var sanki :D
    ···
  10. 79.
    +1
    Bir baktım da sen gideli yıllar olmuş
    Umutlarım dağların ardında hayallerim paramparça
    bense kırık dökük
    Ne ellerin değer ellerime
    Ne yüzün yüzüme dönük
    ···
  11. 78.
    +1
    Denizlerden
    Esen bu ince hava saçlarınla eğlensin.
    Bilsen
    Melal-i hasret ü gurbetle ufk-ı şama bakan
    Bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin!
    Ne sen,
    Ne ben,
    Ne de hüsnünde toplanan bu mesa,
    Ne de alam-ı fikre bir mersa:
    Olan bu mai deniz,
    Melali anlamayan nesle aşina: değiliz.
    Sana yalnIz bir ince taze kadın
    Bana yalnızca eski bir budala
    Diyen bugünkü beşer,
    Bu sefil iştiha, bu kirli nazar,
    Bulamaz sende, bende bir ma'na,
    Ne bu akşamda bir gam-ı nermin
    Ne de durgun denizde bir muğber
    Lerze-i istitar ü istiğna
    Sen ve ben
    Ve deniz
    Ve bu akşamki lerzesiz, sessiz
    Topluyor bu-yi ruhunu guya:.
    Uzak
    Ve mai gölgeli bir beldeden cüda kalarak
    Bu nefy ü hicre müebbed bu yerde mahkumuz...
    O belde?
    Durur menatık-ı duşize-yi tahayyülde;
    Mai bir akşam
    Eder üstünde daima aram;
    Eteklerinde deniz
    Döker ervaha bir sükün-ı menam.
    Kadınlar orda güzel, ince, saf, leylidir,
    Hepsinin gözlerinde hüznün var
    Hepsi hemşiredir veya hud yar;
    Dilde tenvim-i ıstırabı bilir
    DudaklarIndaki giryende buseler, yahud,
    O gözlerindeki nili süku:t-ı istifham
    Onların ruhu, şam-ı muğberden
    Mütekasif menekşelerdir ki
    Mütemadi sükun u samtı arar.
    Şu'le-i bi-ziya-yı hüzn-i kamer
    Mülteci sanki sade ellerine
    O kadar natüvan ki, ah, onlar,
    Onların hüzn-i lal ü müştereki,
    Sonra dalgın mesa, o hasta deniz
    Hepsi benzer o yerde birbirine...
    O belde
    Hangi bir kıt'a-i muhayyelde?
    Hangi bir nehr-i dur ile mahdud?
    Bir yalan yer midir veya mevcud
    Fakat bulunmayacak bir melaz-ı hulya mı?
    Bilmem... Yalnız
    Bildiğim, sen ve ben ve mai deniz
    Ve bu akşam ki eyliyor tehziz
    Bende evtar-ı hüzn ü ilhamı
    Uzak
    Ve mai gölgeli bir beldeden cüda kalarak
    Bu nefy ü hicre müebbed bu yerde mahkumuz...
    ilk okuduğumda hayalden hayale estiren bir şiirdi
    ···
  12. 77.
    0
    @74 niye sevmiyorsun panpa.

    kimdi lan bunu söyleyen biliyorum şiiri ama
    ···
  13. 76.
    0
    @72 güzel panpa
    ···
  14. 75.
    0
    necip fazıl sevmiyorum beyler.
    akifi de anlamıyorum :D
    ···
  15. 74.
    0
    kendisi hiç sevmesem de, bu şiirine bayılıyorum.

    Ben
    senden önce ölmek isterim.
    Gidenin arkasından gelen
    gideni bulacak mı zannediyorsun?
    Ben zannetmiyorum bunu.
    iyisi mi, beni yaktırırsın,
    odanda ocağın üstüne korsun
    içinde bir kavanozun.
    Kavanoz camdan olsun,
    şeffaf, beyaz camdan olsun
    ki içinde beni görebilesin...
    Fedakârlığımı anlıyorsun :
    vazgeçtim toprak olmaktan,
    vazgeçtim çiçek olmaktan
    senin yanında kalabilmek için.
    Ve toz oluyorum
    yaşıyorum yanında senin.
    Sonra, sen de ölünce
    kavanozuma gelirsin.
    Ve orda beraber yaşarız
    külümün içinde külün,
    ta ki bir savruk gelin
    yahut vefasız bir torun
    bizi ordan atana kadar...
    Ama biz
    o zamana kadar
    o kadar
    karışacağız
    ki birbirimize,
    atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
    yan yana düşecek.
    Toprağa beraber dalacağız.
    Ve bir gün yabani bir çiçek
    bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
    sapında muhakkak
    iki çiçek açacak :
    biri sen
    biri de ben.
    Ben
    daha ölümü düşünmüyorum.
    Ben daha bir çocuk doğuracağım.
    Hayat taşıyor içimden.
    Kaynıyor kanım.
    Yaşayacağım, ama çok, pek çok,
    ama sen de beraber.
    Ama ölüm de korkutmuyor beni.
    Yalnız pek sevimsiz buluyorum
    bizim cenaze şeklini.
    Ben ölünceye kadar da
    bu düzelir herhalde.
    Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bu günlerde?
    içimden bir şey :
    belki diyor.
    ···
  16. 73.
    +1
    BEN SANA MECBURUM

    Ben sana mecburum bilemezsin
    Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
    Büyüdükçe büyüyor gözlerin
    Ben sana mecburum bilemezsin
    içimi seninle ısıtıyorum.

    Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
    Bu şehir o eski istanbul mudur
    Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
    Sokak lambaları birden yanıyor
    Kaldırımlarda yağmur kokusu
    Ben sana mecburum sen yoksun.

    Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
    insan bir akşam üstü ansızın yorulur
    Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
    Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
    Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
    Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
    Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

    Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
    Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
    Durup köşe başında deliksiz dinlesem
    Sana kullanılmamış bir gök getirsem
    Haftalar ellerimde ufalanıyor
    Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
    Ben sana mecburum sen yoksun.

    Belki haziran da mavi benekli çocuksun
    Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
    Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
    Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
    Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
    Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
    Kötü rüzgar saçlarını zütürüyor

    Ne vakit bir yaşamak düşünsem
    Bu kurtlar sofrasında belki zor
    Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
    Ne vakit bir yaşamak düşünsem
    Sus deyip adınla başlıyorum
    içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
    Hayır başka türlü olmayacak
    Ben sana mecburum bilemezsin.
    http://www.youtube.com/watch?v=Q9Inuju8A4I bunu açıp okuyun :///
    ···
  17. 72.
    0
    yalnızlık bir fenerse
    bende içindeki mum
    onu billur bir ışık gibi
    doldurur nurum
    necip fazıl kısakürek
    ···
  18. 71.
    0
    haya sıyrılmış inmiş öyle yüzsüzlük ki her yerde
    ne çirkin yüzleri örtermiş meğer bir incecik perde
    vefa yok ahde hürmet hiç emanet lafzı bi medlul
    yalan raic hıyanet mültezem her yerde hak meçhul
    beyinler ürpertir ya rabb ne korkunç inkılab olmuş
    ne din kalmış ne ima din harab iman türab olmş

    akif
    ···
  19. 70.
    0
    Sol elim
    aciz elim
    acemi elim
    N.F.Kısakurek
    ···
  20. 69.
    0
    sabah oldu
    ···