-
3451.
0reserved
-
3452.
+1madoya gittiğimde saat 9 olmamıstı daha.
kepenkler yeni kalkmıs amk belli.
içeri girdim ama içerde geçen çalıştığım zaman benle dukkanı acan abi yoktu.
onun yerine yaslı bi adam gelmiş.
"selamın aleyküm" dedim girdim içeri.
adamın haberi var amk benim geleceğimden ama tanımadı tabii. alnımda bu cocuk mado'da çalışacak yazmıyodu.
"aleyküm selam. hoşgeldiniz" dedi yavsak tezgahtar gülüşü ile.
"abi ben adnan" dediğimde o gülüşün biraz değiştiğini gördüm amk.
yine gülüyodu da elemana ilk gün gülüşü idi bu seferki.
"hoşgeldin oğlum" dedi
"hoşbulduk" dedim
kendini tanıttı. bizim patronun kayınpederiymiş amk.
sabahları o açıyomus dukkanı. daha önce de orda çalıştığımı sabah kendisini görmediği söyledim. o da basladı amk kafa gibmeye. ağzımı gibeyim ne sorduysam.
emekli maaslarının yetersizliğinden girdi, hayatın zorluğundan çıktı, şükretmenin öneminin yanına park etti indik amk muhabbetten.
o konusmayı bitirdiğinde o kadar emeklilik ile ilgili sey dinlemiştim ki sgk uzmanı ali tezel yanımda çırak olamazdı amk.
"aşağıda gömlekler var. onlardan al 2 tane kendi bedenine göre. birini şimdi giyersin digerini de eve zütürsün" dedi. ben yerini falan bildiğimden cok soru sormadan "tamam" dedim sadece ve indim depoya doğru eskisi gibi amk -
3453.
+1o gün basladım amk işe.
köpek gibi çalısmaya basladım.
yol param ve sigaram hariç hiç bi masrafım yoktu. yemeği bile madoda yiyip cıkıyodum amk.
bu ayın sonuna kadar benim evde kalmayı dusunuyodum. sonrasında ise bu lojman dedikleri yerde yatıp kalkarım diye düşündüm.
sabah oluyo, akşam oluyo, günler geçiyodu amk.
telefonum da eskisi kadar çalmıyodu.
arada olayları bilmeyen annem ve kız kardeşim arıyodu. onlara da türlü yalanlar soyleyip geçistiriyodum durumu.
babamla hiç konusmamıstık, secilin ise aramaya yuzu yoktu amk. ya da kızgındı ona haksızlık ettiğimi dusunuyodu. bilmiyorum amk aramıyodu işte.
uğur zütü bi ik mesaj atardı 2-3 gunde bir o kadar.
bi de mavi vardı.
aramıyodu.
sormuyodu.
gitmesek de kalmasak da o köy bizim köyümüzdür diye bi şarkı var ya ben o köydüm işte.
aramasa da sormasa da ben o adnandım amk.
yine bi akşam işten cıkıp eve gittiğimde yumuldum yattım amk çekyata.
salih de aksamları gelmemeye baslamıstı.
o da haklı amk napsın sokakta mı kalsın?
ortam yapıyodu kendşne cocuk.
ben evde mayısmıs yatarken kapı caldı.
"bu dıbına koduğum niye anahtarla acmıyo kapıyı. ebeni skeeyim salih" nidaları ile yurudum kapıya.
ne delikten baktım ne kim o diye sordum amk
direkt açtım kapıyı -
3454.
+1salih değildi gelen.
yzumde salihe kufretme ifadesi birden mal bi şaşkınlığa döndü.
ne diyeceğimi bilemedim. hazırlıksız yakalanmak bu olsa gerek.
secil'di gelen.
elinde bi pastane poseti, bi tane de siyah tekel poseti var amk.
"girebilir miyim?" diye sordu
ne diyeym amk zaten mala baglamısım "gir" dedim kapının önğnden cekilerek
içeri girdi
salona doğru ilerledi. elindekileri de salona girince bi koltuğun üstüne koydu
bana döndü. mal mal baktığımdan bi tak da demedim o ana kadar.
o başladı konusmaya
"şaşırmış gibisin" dedi
gibisi mi var amk?
"e-evet, şaşırdım biraz" dedim
"konusurz diye düşündüm" dedi
bi tak demedim amk. ne konusacaksak?
"hem de doğum gününü kutlarız diye düşündüm" dedi sonra.
size yemin ederim aklımın ucuna gelmemişti doğum günüm olduğu amk.
normalde de cok hatırlamam sağa sola bayrak asılır, bazen bando yürür falan diye aklıma gelir ama iş güç ayagına, babamla yasadıklarım, secille yaadıklarım, ev mevzusu, parasızlık, vs vs onu bile görmemişim amk. bayrak mayrak ne alaka amk diyen olacaktır. benim doğum günüm 19 mayıs la, 1905 -
3455.
+1doğum günümü kutlamaya gelmiş amk.
ulan bi kaç gün önce demediğimi bırakmadım ona bu daha benim doğum günümün peşinde.
normalde olsa belki bu ona iyi davranmam için bi sebep olabilirdi ama şimdi değildi.
cinlendim amk başladım saydırmaya. getirdiği tekel posetine baktım. şarap almıs amk.
şişeyi aldım elime, inceler gibi yaptım.
"şarap aldım içeriz diye düşündüm" dedi secil
o ara benim sarterler attı amk.
şişeyi aldım salladım duvara doğru. patladı gitti amk şarap da yalan oldu duvar da amk. kim giber duvarı, zaten cıkcaz 5-10 güne evden de şarap kalsaymıs iyiymiş amk.
ben duvara atınca şişeyi korktu kız haklı olarak amk
"secil gibtir git su evden" dedim yuzune bile bakmadan
"adnan" dedi
"adnanın da dıbına koyarım senin de gibtir git diyorum" dedim daha yuksek bi sesle
"konusmamız lazım" dedi
ulan ne konuscaz amk?
konuscak bişey mi kalmıs diye dusunurken bu ağlamaya basladı.
aha yedik yannanı amk ağlayan kız, bi de dertli...
31 olsa çekilmez -
3456.
+1"ne oluyo ağlayınca? haklı mı oluyosun?" dedim
yine ağladı, daha çok ağladı.
susturmak kolaydı ama ben daha çok ağlasın istiyodum amk.
"seçil ben senin için babamla papaz oldum. ay sonu boşaltıyorum bu evi. iş buldum çalışmaya başlıycam. babam kalp spazmı geçirdi, seni getirip gelmemi söyledi, senin kürtaj olduğunu söylediğimde evden kovdu beni. ben bizim için herşeyi yaptım sen ne yaptın da ağlıyosun?" dedim
sustu. ağlamayı kesti yavaşça.
"kolay mı sanıyosun adnan?" dedi önce.
"ben istemezmiydim seninle bi çocuğumuz olsun, beraber büyütelim. sana benzesin biraz, biraz da bana. mutlu olalım ömrümüzce. ama adnan durumumuz öylemiydi? beni ailem dışlayacaktı seni de dışlayacaktı belki de. biz nasıl o çocuğa bi gelecek sunacaktık? daha kendi geleceğimiz yokken nasıl bu yükün altına girecektik?" dedi
haklıydı amk.
ama şu an düşüncelerime göre haklıydı.
o zaman nerde bende bu kafa?
"seçil sen bana sormadan benim çocuğumu öldürdün" dedim tekrar ağlamaya başladı
"aradım adnan açmadın" dedi
doğru soyluyodu aramıştı ama o ara ben babamla uğrasıyodum.
"ulan açmadıysam açtığım zamanı bekleseydin. benden habersiz mecburmuydun bunu yapmaya?" dediğimde
"sen o telefonu açsaydın ben bunu yapmazdım adnan" dedi
o an ağzıma sıçıldı.
jeton orda düştü amk.
ve devam etti seçil.
"adnan sen o an bile benim ve çok değer verdiğini söylediğin çocugunun yanında olmadın. sen benim yanımda olsaydın şimdi boyle olmazdık" dedi
ulan bi yandan diyorum doğru soyluyo öbür yandan amk peder ölüyo sandım.
ama sigara içmeye gittim amk. orda açıp soramazmıydım beni niye aradın diye.
sorardım ama sormak istemedim amk belli işte ben de suçluyum onun kadar.
o yapmıştı ama benim yüzümden yapmıştı.
bunun nasıl bi vicdan azabı olduğunu tahmin bile edemezsiniz.
işte kendimden nefret etmeye başladığım zamanlar o güne, 2007'nin 19 mayısına dayanır... -
3457.
+2her ne kadar o an sucu kendimde bulsam da secilin hatası da göz ardı edilcek gibi değildi ki amk.
o yüzden bu sefer ben aldım sazı elime
"bu açıdan hiç düşünmemiştim. yani ben hep suçu sana attım tümüyle. şimdi dinleyince haklısın. böyle bir zamanda yanında olamayan biri hangi zamanda yanında olacak ki?
ama sen şunu hiç düşündün mü?
sen beni arayıp 4-5 kere telefona cevap vermedim diye gittin bana sormadan çocuğumuzu öldürttün. peki ben sana nasıl güvenebilirim secil?
ben sana nasıl bu benim sevgilim, karım, her bi takum, vs vs diye sırtımı dönüp güvenebilirim?
sen benim cebimden ben uyurken ekmek parası almadın secil.
sen benim haberim olmadan ikimizin sahip olabileceği en büyük şeyi kaybettin.
peki söyle şimdi ben sana nasıl güvenicem?
ulan ben senin için hayatımdan hayallerimden vzgectim.
ben senin için babamı aldım karsıma.
ben senin için imkanlarımdan vazgectim amk.
ben bugün sigara almaya paramı zar zor ayarladım biliyomusun?
ben bu evden çıkıp lojman denen züt kadar içinde insandan çok fare olan bi tak çukurunda kalıcam biliyomusun?
ve sen bana telefonumu açmadım diye hayatını gibtiğimi, ikimizi üzdüğümüzü ima ediyosun öyle mi?
seçil gibtir git şu evden yoksa ben yaka paça atıcam seni. defol git bu dıbına kodumun yerinden bi daha da yuzunu görmek istemiyorum.
sen beni tanımadın ben de seni. hatırlamak bile istemiyorum sana dair hiç bi şeyi" dedim
ben bunları söylerken başı hep önündeydi. bi kere kaldırmadı kafasını.
kızlar umut olan yeri bilir. eğer sesimde umut olduğunu sezse gözlerime bakardı. o yüzden bakmadı, bakamadı.
ben sözlerimi bitirdiğimde hiç beklemediğim bi sakinlikle kalktı ayağa.
ona aldığım yüzüğü çıkardı koydu koltuğun kenarına
"doğum günün kutlu olsun" dedi
ve gitti. -
3458.
+2o günden sonra bir daha seçili hiç görmedim.
ama geçenlerde ortak bir arkadaşımızdan haber aldım bu yaz evleniyomuş.
kimle diye bile sormadım, çok da uzulmedim ama bi garip oldum tabii.
sonuçta yasanmışlıklar var.
ulan o gün ben o telefonu açsaydım şimdi ne siz bu hikayeyi okuyodunuz ne ben size bunları yazıyordum.
ne saçma oldu amk. zaten aynı şey ikisi de.
velhasıl kelam; hayat bazen bir telefonu açmamakla değişecek kadar saçma bi olgu.
kader dediğiniz şey bi yes tuşu bazen.
bunlar derin mevzular amk.
http://inciswf.com/1290044914.swf -
3459.
+1o yaz çok önemli şeyler olmadı hayatımda.
sınıfta kaldım, it gibi çalışıp çok para harcamadım, babamla barışmadım, anneme durumu söylemedik...
aslına bakarsanız hayatımda olan tek önemli şey kızkardeşimin üniversite sınavına girecek olmasıydı.
sonuçlar açıklandı ve kız kardeşimin kazandığı okulu öğrendik; ısparta süleyman demirel üniversitesi atabey bilmem ne meslek yüksek okulu.
tabii sonuçlar açıklanınca kayıt tarihi de belli oldu.
kayıt için gidecek ekip belliydi kız kardeşim ve ben.
ıspartaya gidiyoduk amk. -
3460.
+1ıspartaya gitmeden önce patrondan izin istedim vermedi amk.
ben de işten ayrıldım.
ben maaş almamıştım hiç toplu olarak. yani günlük 5 lira sigara param vardı. bira mira falan zaten içmiyodum.
onun dışında toplu maaş almadım. okul başlarken verirsin abi dedim.
kendimi biliyorum amk. bana ver bu gece 1 trilyon sabaha kadar bitirririm. boyle olunca para olmuyodu cebimde dolayısıyla da harcayamıyodum. birikiyodu.
harc marc, kitap paramdı o benim.
işten ayrılırken o parayı da toplu verdi bana patron.
allahı var bi kurus gibmedi beni. tip, yani bahşişten payıma duseni bile not edip saydı elime.
2000 lira civarı bi para gieçti elime. helalleştik. tamam ben rest çekip ayrılsam da adamın bende, benim onda hakkım var amk. hala gidince oturur çay içeriz cafer abi ile.
buradan da ona selamlarımı gönderiyorum. yengeye selamlar abi. -
3461.
+1hemen hemen 3-4 ay sonra ilk defa sarıyer'e gidiyodum.
kardeşimi alıp ıspartaya gidecektim onun kayıt işlemleri için.
evin bahçesine girdiğimde rambo 4'ün sonunda rambo çiftliğine dönen kohn rambo'dan farksızdım amk. sırtımda bi sırt çantası, etrafa özlemiş gözlerle bakmalar, eve gidince ne diyeceğini bilememeler, vs vs...
aramadım ben geliyorum diye ama evdekiler biliyodu tabii o gün ıspartaya gitmek için eve geleceğimi.
zili çaldım.
ulan insan zili çalınca korkar mı amk?
ben korktum.
babam açar, söyleyecek söz bulamam, mal gibi kalırım, vs vs korktum işte.
küçük kardeşim açtı kapıyı.
"abi" dedi sarıldı boynuma.
nasıl özlemişim muallakyi.
annem bizimkinin "abi" deyişini duyunca hemen geldi yanımıza.
ağladı, o da beni özlemiş. ben de ağlardım da erkekliğe tak sürdürmek istemedim.
annem her ne kadar durumu bilmese de babamla aramızın bomtak olduğunun farkındaydı.
yoksa o kadar zaman eve gelmememin ne sebebi olabilirdi amk?
babam delikanlı adam, ifşa etmemiş beni, o yüzden annem o kadar özlemişti beni.
yok lan annem her taku bilse de özlerdi beni amk.
sadece babam değildi bişeyler saklayan. ben de maltepedeki evden ayrılıp çalıştığımı, lojman denen yerde kaldığımı falan anlatmadım tabii. annem beni hergün arasa da açık etmedim amk üzülmesin diye. o aradığında genelde işte odluğumdan arkada hep sesler olurdu. ben de o seslerden istifade "anne arkadaslarla dısardayız. ben seni ararım sonra" derdim.
arada sırada paramın olup olmadığını sorardı. ne diyeyim amk yok mu diyeyim? var diyodum. "babamın ek kart var ya anne ondan alıyorum" diyerek.
yalanıma sokuyum... -
3462.
0içeri girdim tırsak tırsak amk.
çünkü babam içerde olabilir, bu da bana koyabilirdi.
salona girdim.
babam yoktu.
"babam nerde?" dedim anneme.
"özleme alışveriş yapmaya gittiler" dedi
o ana kadar kardeşim aklıma bile gelmemişti baba korkusundan ama ona karşı da bi hasret vardı amk içimde.
nasıl olmasın kardeşim lan o benim. hem de kızkardeşim.
kız kardeşi olan bilir o an ki hasreti.
geçtim içeri.
tipik anne sorusu geldi önce
"aç mısın?"
ulan o nasıl bi har kombinasyonudur amk?
içinde bir annenin oğluna soyleyebileceği bütün güzel şeyleri bi çırpıda özet geçen.
"açım valla" dedim.
hasret kalmışım amk anne yemeğine. anne yemeğini bırak ev yemeğine hasret kalmışım amk ki düşünün anne yemeği hasretimi.
hasret uzun sürmedi.
önüme koca bi tabak mantı kondu.
nasıl yedim anlatamam.
ama o anne yemeği hasreti biter mi öyle kolay?
bitmedi amk
2 tabak daha yedim o hasretle.
bu arada annem kayserili beyler hasretten öte kadın mantyı da güzel yapıyo amk. -
3463.
0ANNEMLE MUHABBET, KÜÇÜK KARDEŞ iLE OYUN DERKEN SAAT 5E GELDi AMK.
BABAMLAR GELDi. BiZiM UFAK HEMEN KOŞTU ABLAMLAR GELDi DiYEREK KAPIYA.
BEN DE ELiMDE OLSA TAM TERSi YÖNE KOŞARDIM DA AMK gibE gibE BEKLiYCEZ BABAYI.
ÖNCE ÖZLEM GELDi iÇERi BABAM ARABAYI BAHÇEYE SOKUYODU.
"ABi" DEDi SARILDI BOYNUMA. BEN DE ONA SARILDIM. AZ Bi HOŞGELDiN HOŞ GiTTiN MUHABBETi VE ASSOLiST GELDi SAHNEYE YAVAŞ YAVAŞ.
SURAT NEŞELi AMA BANA HiÇ BAKMIYO. gibLEMiYORUM SENi MESAJI VERiYO AMK. -
3464.
+1annem dürttü. bu dürtmenin anlamı "git babanın elini öp"tü.
öpecem tabii amk.
gittim yanına eğildim elini öpmeye ama çekti elini amk.
ben el öpmeye eğilmiş değil, gibilmeye domalmış gibi kaldım ortada.
sinirlendim çıktım gittim bahçeye.
peşimden özlem geldi.
"abi nasılsın çok özledim" gibilerinden konusuyo ama farkındayım az önceki züt oluşumu unutturcak hareketler yapmaya çalıştığının.
"ben de seni çok özledim" dedim.
mallık benimki amk. kaç aydır kızla da buluşmuyorum. buluşsam anlayacak durumları, çalıştığımı, maltepeden taşındığımı falan anneme soyleyecek laf arasında üzülmeler üzülmeler...
"heyecanlımısın lan?" dedim
"abi anneme farkettirmiyorum da çok heyecanlıyım ya" dedi
"farkettirmesen nolcak? kadın anlamıyo sanki" dedim
"abi çok heyecanlıyım ya" dedi
"babannem nerede? yok evde göremedim" dedim
"halama gitti abi" dedi
sonra baktım ona. heyecanı nasıl belliydi.
sarıldım kardeşime. evden cıkma vakti gelene kadar hiç girmedim içeri. tekrar babamla karsı karsıya, yüz yüze gelmek istemedim.
vakit geldiğinde babam çıktı kapıya. arabaya bindi.
istinye'deki kamil koç ofisinden bincez amk servise. babam da bizi istinyeye bırakıp dönücek.
annemle vedalaştılar. uğurun annesi falan geldi uğurlamaya.
amk sanki kızı orda bırakcaz. kayıt olup, yurt falan ayarlayıp geri dönücez. okulun baslamasına hemen hemen 1 ay vardı ama işte kime anlatıyosun ki?
arkamızdan su dökmeler, küçük kardeşimin "ben de gidicem" diye ağlamaları ile bindik arabaya.
babam direksiyonda ben sağ önde kardeşim arkada gidiyoduk.
yolda babannem aradı kardeşimi onla konustular. o zmana kadar bana cok laf düşmedi. zaten peder konusmuyo amk benle düşse nolcak?
onların telefon konusması bitene kadar saçma bi sessizlik oldu arabada.
kapatınca telefonu normale döndü herşey.
normale döndü de o yeniköy'ün önünden geçiş yok mu amk?
içim eridi, bağırasım geldi de attım içime.
hani herkesi özledim de mavi'yi de özlemiştim lan.
yeniköyden geçip gttiğimizde geldim kendime.
çok sürmedi istinye kamil koç ofisine geldik.
hemen içeri gittik tipik "sevisin gelmesine ne kadar var" muhabbeti yaptık. 10-15 dk vardı.
kız kardeşim ve babam arabada oturuyodu ben dışarı çıktım.
oturdukça surat yapıyo amk. bari dedim ineyim de rahatlasın adam. -
3465.
+1ben indikten 2-3 dakika sonra arabanın kapısı açıldı.
babam indi amk.
"gel buraya" dedi.
eğitimli köpek max gibi gittim yanına. yetenek sizsiniz max taşşağımı yesin, öyle eğitimli gittim amk.
"efendim baba " dedim yanına gittiğimde.
cebinden dekont çıkardı önce. özlemin kayıt için verilecekmiş okula. harç dekontu amk.
"al bunu sende kalsın" dedi.
amk saçmalığa bak. kızın bütünevrakları çantasında onu, en önemli şeyi bana veriyo amk. koy gitsin işte kızın çantaya.
ama ben bunları soyleyemedim tabii.
kan davalısını vurmaya yollanılan cocugun ağasının elinden silah alması gibi aldım o dekontu babamın elinden. utanmasam öpüp alnıma koyacaktım 3 kere. belki de koymuşumdur amk heyecandan hatırlamıyorumdur.
"tamam baba" dedim dekontu koydum züt cebime.
"şunu da al" dedi para uzattı.
300-400 lira para amk. orda lazım oluır falan diye üstümde dursunmuş.
"benim param var. özleme ver" dedim sert bi şekilde.
"nerden var senin paran?" dedi. sonuna amk koymadı ama vardı ben hissettim.
"var işte" dedim. anlatmadım çalıştım falan filan diye. gerek de yoktu amk.
"lan arkadaşından borç falan almışsındır. al şu parayı var özlemin parası" dedi babam
amk benim çalışıp para kazanabilceğimi bile dusunmuyo lan babam. ne kötü bi durum az cok biliyosunuzdur.
ben o laflarıı duyunca biraz gaz da sinirle "istemiyorum baba senin paranı. ben kendi paramı kendim kazanabiliyorum" dedim.
bozuldu. "ne tak yersen ye" bakışı ile soktu parasını cebine.
hani ben babam beni arabada konustuğumuz zaman kovduğunda "bi daha para almadım babamdan" dedim ya, babam da bi hikaye yazsa bu anın sonuna "bi daha da para vermedim o zütoğlanına" yazardı.
biz babamla bu restleşmeleri yaşarken servis geldi. yanaştı babamla vedalastı özlem.
babam survivordan elenen sibel tüzün gibi öpmedi beni. kendimi mustafa topaloğlu gibi hissetmişti, beni anlasa anlasa o anlar amk. -
3466.
0bindik servise. servise biner binmez özleme babamın bana verdiği dekontu verdim.
aldı koydu çantasına.
alibeyköy'deki kamil koç'un terminale gittik.
bizim otobüse yarım saat falan vardı. ben hemen gittim dergi mergi aldım. ne varsa topladım amk. nyouzulda okuduğum dergielri toplasanız 3 tane risale-i nur külliyatı çıkar amk.
otobüs geldi yerlerimize oturduk. özlem cam kenarı ben koridor.
o zamanlar otobüste cep telefonu yasaktı amk. anons yapılırken "amil koç hayırlı yolculuklar diler" diye onu da dibine eklediler. kapadık telefonu.
oturduğumuz yer tam orta kapının yanıydı amk.
otobüs hareketlenince özlem dergilerden birini aldı poşetini yırttı.
paraldım hemen
"napıyosun kızım ya" diyerek aldım elinden dergiyi.
şaşırdı tabii ne ayak diye.
"kızım otobüsün ışıklar sönmeden açılmaz bunlar. uğurzusluk getirir" dedim. kimseden duymadım öyle bişey ama herkesin bi batıl inancı vardır ya benimki de o amk. otobüsün ışıklar sönmeden dergiler açılmaz. -
3467.
0ben özlemin elinden dergiyi almamın üstünden 5 dakka geçmedi. önce dağıtılan kek mek vardır ya otobüsün o üstümüze düştü amk. biz kapı kenarındayız ya servis zımbırtıları, dolap yanımızdaydı. üstüme düştü bi sürü kek.
kulaklık vermişlerdi onun kablosu koptu, daha sonra ataşehirde bu kamil koç'un bi yeri daha var, haremden değil ordan alıyolar anadolu yakası yolcusunu. orada indim sigara içmeye. inince de kendime bi soda aldım amk. onun kapağını çakmakla açarken şişe kırıldı, yere düştü batırdım amk ortalığı, rezil oldum...
kısacası otobüsle yolculuk yapan kardeşlerim; ışıklar sönmeden o dıbına kodumun dergilerinin poşetlerini açmayın, dergileri okumayın. -
3468.
0otobüsten ısparta terminalinde indik. indiğimizde sabahın körü amk.
terminal dediğim de züt kadar bi yer amk.
oturulacak vakit geçirecek bi yer de yok.
gideceğimiz yer atabey.
bari okulun oraya gidelim dedik.
taksi vardı 2 tane. o da renault toros amk.
onlardan birine bindik. "atabey'e" abi dedim.
yalan olmasın 20-30 dk bi ol gittik. muallak o zamanın parası 35 lira aldı benden. sonradan gibildiğimizi öğrendim tabii ama o zaman gibe gibe verdim parasını.
atabey denen yerde bi indik bi gibim yok amk.
öğrenci mekanı falan ya ben bi tak buluruz diye tahmin ettim ama kafasını bulduk.
kahvaltı da etmemiştik.
biraz dolanınca oralarda bi yerde lokanta-cafe kırması bi yer bulduk orda tost yedik. bakkal vardı gazete aldım onlarla vakit geçirdik biraz. saat 9a gelmişti hemen hemen. hadi dedim bi taksiye binelim okuluna gidelim.
okula gidicez sonra yurt bakıcaz amk. -
3469.
0taksiye binicez ama nerde amk taksi?
bi bakkal gibi bişey var onun önünde sarı bi toros var. bakkala sordum abi taksi var mı diye. bi tek o varmış amk atabeyde taksi.
"şöförü yok" dedim.
"uyuyodur" dedi.
"biz okul varmış oraya gitcez" dedim.
"hee uzak değil.." diye başlayan bi cümle kurdu. anlatmaya basladı yolu.
eyvalah dedim çıktım amk.
özlem dışarda beni bekliyo
"noldu abi geliyo mu?" dedi
"hee geliyo. yürü kızım uyuyomuş taksici" dedim.
başladık yürümeye. aslında yol uzun değil de biz bi gibim bilmeyince uzadı amk.
medrese gibi bişey var onu geçtik ondan snra 5 dk yuruduk okula geldik.
okulun kapıda bi bekçi kulubesi var. kulube değil de tek göz oda gecekondu amk.
orda bekçi var, bakın güvenlik görevlisi değil bekçi diyorum. çünkü bekçi amk.
"abi biz kayıt için geldik" dedim
"hoşgeldiniz" falan dedi. anlattı nereye gideceğimizi.
dediği yere gttik amk sağda solda tavuklar falan vardı. lan dedim yanlış yere mi geldik falan ama doğru yer işte. kapıda kocaman yüksekokul tabelası var.
neyse bulduk bu dıbına kodumun kayıt yapılan yerini. biizm gibi bi iki kişi daha vardı ama görevli gelmemiş.
çıktık dışarı bi sigara içtim kardeşim de yanımda mal mal sağa sola bakıyo "ben nerelere düştüm aney" tarzında. tam o ara elinde evrak çantası gibi bişey olan bi adam geldi.
yetkili bi abiye benziyodu amk.
"aha kızım kalk bu herif bence görevli memur" dedim.
yanılmamışım da oymuş amk.
çok sürmedi kayıt işi.
hallettik çıktık hemen.
"biraz okulu gezelim mi?" dedim kız kardeşime.
"yok abi çıkalım yurt bulalım nesini gezicez ya?" dedi.
o da beğenmemişti ıspartayı. amk beğenilecek bişeyi de yok ki. - 3470.
-
gördellerde hata mı var
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 23 12 2024
-
inci sözlük ucubeleri tam liste
-
1 milyonuncu olmuş utanmadan kitabı
-
bu sözlük normal bir sözlük değil
-
28 yaşındayım daha ehliyet almadım
-
çok mutsuzum be wowgirl
-
ördek polat
-
memati bu ne
-
28 aralık 2024
-
soktugum sozlugunde admjn yok mu
-
yolda köpek taku görünce tahrik oluyorum
-
31spor un görsellerine bakıyorum sadece
-
kamil muhalefet olma
-
türkiyedeki insanlar özet
-
didem soydan bile kürt olduğunu kabul etti
-
beyler endonezyadaki yengeniz foto attı
-
bu balili kızla evlenilir mi
-
fenerbahce de futboldan anlayan adam
-
kızıl goncalar ürün yerleştirmeli reklamlar
-
inci sözlük bir koğuştur
-
derdiniz zerre gibimizde değil
- / 1