her şey çok güzel olacak filmi

100 kişiye sorsak sanırım en az 65-70 tanesi başucu filmi olarak gösterir. 15-20 tanesi başucu filmi ne lan diye sorar. geriye kalanlar ben bilmem beyim bilir der işin içinden sıyrılırlar. izlediğim en samimi ve sıcak filmlerden biri. cem yılmaz aslında bu tür hikayeleri iyi kıvırıyor. gora veya arog yerine bence bu tür işlere eğilmesi daha doğru olur. hokkabaz da aynı sıcaklıkta oldukça kaliteli bir filmdi. zaten orda da yanında mazhar alanson var. allah bozmasın bu ikiliyi. hatta bu filmde kardeşken, hokkabaz'da baba-oğulu oynamaları da ilginç. az önce oturdum her şey güzel olacak'ı yine seyrettim. on kere de izlesem yine sıkmıyor, baymıyor arkadaş. ne güzel bir filmmişsin sen be. izle izle doyamadım, her repliğine yine kahkalarla güldüm, altan'ın çiçekleri sote etmesini yine buruk bir sırıtışla karşıladım, nuri abi'nin "kadın nankör olur, sonunda neyini gördük ki der" lafına yine hak verdim. çalan her parçayı oturdum yine aynı keyif ve hüzünle dinledim. antidepresan gibi film, izle ve kendini iyi hisset.

altan'la nuri barda otururlarken nusret gelir.

altan: tuncay, yapsanıza alevli malevli bişeyler.
nusret: siz hiç merak etmeyin. biz sizin için hazırladık alevli malevli şeyler.
akabinde ikilinin üzerine benzin dökerler ve yakmakla tehdit ederler.

bir yazımı da okuyun be.