-
426.
0up up up
-
427.
+1ertesi sabah araşırmalarımıza başlamak üzere erkenden kalkıp sıkı bir kahvaltı yaptık çocuklarla. elimizdeki isim listelerinde, adresler ve telefon numaralarına varana kadar tüm bilgiler mevcuttu. 8 kişilik listeyi aramızda muhitlere göre görev dağılımı yaptık ve saat 09.30 sularında gideceğimiz yerlere doğru yola çıktık.
araştırmalarımız bitip te akşam ayrı ayrı eve döndükten sonra topladığımız bilgileri masaya yatırdık. hepsi de farklı ticaret işleriyle uğraşan masum esnaf görüntüsündeki sütü bozuklardı. sadece içlerinden bir tanesi üniversitede (üniversite adı gizli tutulmuştur) asistanlık yapan biriydi.
asistan olandan anladığımız kadarıyla, üniversite öğrencilerine zehir satışının köprüsü bu eğitimci bozuntusuydu. muzaffer, elimizdeki bilgiler doğrultusunda zehrin sıcak satışını gerçekleştiriyordu kullanıcılar ile.
muzaffer'in kullandığı ticari bir minivan araç vardı, plaka bilgileri bizde mevcuttu ve sadece kendisi kullanıyordu. murat'ın fikri ile muzaffer tam olarak iyileşmeden önce kullandığı araca, araç takip cihazı yerleştirmeyi kararlaştırdık.
bunun için eşref bey'den yardım istedim. yüz yüze görüştüğümüzde isteğimizi ona söyledim. tek telefonu ile birkaç saat sonra bu işlerle uğraşan siyah çantalı genç bir adam cihazımızı getirdi. cihaz araca yerleştirildikten sonra, sadece ip numarası ile internetten giriş yapıp, aracı takip edebileceğimiz web sitesi adresini de verdikten sonra gitti.
artık taşları yavaş yavaş yerine koyup binamızı inşaa etmeye başlamıştık. kendimizi farkettirmeden bu organizasyonu sonuçlandırabilecek miydik? sürekli sorup duruyordum bunu kendime... -
428.
+1devam et panpa işten gelir gelmez başlığı açtım takipteyim
-
429.
+1asıl sorun, sorulması gereken şuydu. araca o cihazı kim nasıl yerleştirecekti? işte bu hiç kolay olmayacaktı. araç sürekli gözetim altında olduğundan, en uygun anı kollamak ve polise ya da başkasına yakalanmamak gerekiyordu. yoksa bütün planlarımız alt üst olabilirdi.
bunun için volkan, muzaffer'in babasının mağazasının önünde duran aracını birkaç gün takip edip, gözetim altında tutmamızı önerdi. hoş, muzaffer'den başka hiç kimsenin o aracı kullanmadığını bilsek te yine de temkinli davranmakta yarar vardı.
murat'ın sonraki araştırmalarında ise bu 8 kişinin çalıştığı bir kodaman vardı. iş adamı sıfatında bir kişi. sanayi türü makina alım satımı işi yapıyordu. yalnız en başların kim olduğunu biz dahil henüz kimse bilmiyordu. -
430.
+1boyumuzdan büyük bir işe kalkışıyorduk gibi geliyordu sanki bana. en ufak bir farkedilmede güvenlik güçleriyle, en kötü ihtimalle de bu karanlık kişilerle başımız çok ciddi derecede belaya girebilirdi. farkedilmemek için sarf ettiğimiz bu insan üstü gayret, sadece polisle veya bu kişilerle değil, bir taraftan da sevcan içindi. ama artık geri dönüşü olmayan bir noktadaydık. hoş geri dönüşü olsa da ben dönmezdim ki zaten bu yoldan.
bir akşam çocuklar eve gidip bir gece orada kalacaklarını bildirdiler. ben de bunu fırsat bilip sevcan'ı akşam yemeğine eve davet ettim. özgüvenim zerrecikler saçan bir bomba gibi sağlamdı. neşeli bir akşam yemeği yedik. bende kaldığı günleri çok özlemiştim. çaylarımızı yudumlarken, hep o günlerden bahsetmeye öncelik verdim.
sevdiğim birilerinin olup olmadığını sordu sevcan o gece bana ilk defa. muzaffer'in hastane günleri ile bana gelişi kesiştiği ve hep aklında fikrinde muzaffer olduğu için daha önce hiç bir sohbetimizde bunu sormamıştı bana. ama bunu sorarkenki yüz ifadesi hala hiç gitmez gözlerimin önünden. o kadar hınzırca bir soruştu ki, tepeden tırnağa kıpkırmızı olduğumu hatırlıyorum... -
431.
+1- hayır sevcan daha önce hiç kimseyi sevmedim.
o an içimdekileri bir bilseydi, oturup hıçkıra hıçkıra ağlardı eminim. kalbimin perdeleri ona çekili. "hayranlık mı, alışkanlık mı?" sorusuna hala bir cevap yok içimde... doludizgin fırtınalar hakim kalbime ama o bunun asla farkında olmayacak. bir bilinmeze doğru da son hızla sürükleniyor bu platoniklik.
dayan kalbim, dayan yüreğim, dayan ruhum, az daha dayan. bu riskli mesele bir sonuçlansın çekip gideceksin bu diyarlardan. ya sabır allah'ım. ya sabır...
neden daha önce hiç kimseyi sevmediğimi sordu meraklı bir sesle.
- bilmiyorum sevcan, belki de sevebileceğim insan daha önce karşıma çıkmamış olduğundandır.
ama bu daha da çıkmadı anldıbına gelmiyor sevcan sen bilmesen de. aslında içim bir konuşmaya başlarsa, durduramazsın, hiç susmaz biliyor musun küçük hanım?
verdiğim cevap karşısında hiçbir şey söylemedi. suskundu. başını önüne eğerek, ayağıyla halıda hayali çizgiler çiziyordu hafif bir tebessümle sevcan...
bu suskunluğuna bir anlam verememiştim. -
432.
+1devam lan panpa okuyoruz burdayız biz
-
433.
+2ertesi sabah volkanla murat erkenden geldiler. kahvaltımızı yapıp çaylarımızı yudumlarken, volkan takip cihazını yerleştirebilmek için aracı gözetim altına alacağını, fırsatını da bulursa cihazı yerleştirebileceğini söylediğinde, bu çocuğun tamdıbının yürek kasından yapılmış olduğunu geçirdim içimden.
- madem bu fikri ben attım ortaya, gerekeni de benim yapmam gerekiyor,
derken gözleri ışıl ışıl parlıyordu aslan kuzenimin. biz de muratla birlikte asistan zehirci'nin üniversitesinin civarlarını kolaçan etmek üzere evden çıktık. -
434.
+1up up up anlat lan!
-
435.
+1üniversite civarına geldiğimizde saatler öğlene yaklaşıyordu. murat'la beraber üniversite kampüsünün giriş kapısı güvenliğine kadar geldik. murat, güvenliğe okulun öğrencisi gibi davranarak, asistanın adı ve soyadını söyleyip, üniversiteye giriş yapıp yapmadığını sordu. güvenlikçi, bilgisayarındaki araç giriş-çıkış kayıtlarından asistanın aracını sorgulatırken, murat aracın plakasını bilgisayar ekranından almıştı bile hafızasına.
kampüste olmadığını öğrendik asistanın ve güvenlikçilere teşekkür ederek oradan ayrıldık. öğle yemeği yemek için yakınlarda bir cafe-restaurant türü bir yere geçip oturduk. siparişlerimizi verdik.
biz yemeklerimizi beklerken, yan masamızda 55-60 yaşlarında bir amcanın hem yemeğini yiyip, hem de ağladığını farkettim. yerimden kalkarak masasına yaklaştım. çekingen bir sesle,
- amcacığım neyiniz var iyi misiniz?
masaya eğik başını yavaşça bana doğru kaldırıp, kan çanağı gözleriyle mahzunca bakarken, ağzındaki lokmasını yutmaya çalışıyordu. çenesi titreyerek,
- yok bir şeyim evladım iyiyim,
dedi ağlamaklı sesiyle. ve sanki o haline şahit olmamdan mahcup bir tavırla tekrar başını eğdi öne. bense ısrarcı bir şekilde,
- yardıma ihtiyacınız var mı? oturabilir miyim?
adamcağız eliyle sandalyeyi göstererek oturabileceğimi ima etti. sanki onu incitmek istemiyormuşum gibi bir hassas hareketle çekip sandalyeyi yanına oturdum usulca.
otururken de "bu koskoca çınarı acaba bu hale getiren ne?" diye sormaktan alamadım kendimi. -
436.
+1çok yavaş yazıyon kardeşim bekle bekle usandık
-
437.
+2yemeklerimizi getiren garsona işaret ettim bulunduğum masaya getirmesi için. murat'a da gel işareti yaptım elimle amcanın müsaadesini aldıktan sonra. murat da oturdu masaya. ve yemeklerimizi bir ucundan yerken bir taraftan da amcaya sorular soruyordum. kısa karşılıklı soru cevap faslından sonra yaşlı amca anlatmaya başladı.
- oğlum ben aslen konyalıyım ve oradan geliyorum. benim en küçük oğlum kerem burada okuyor
derken başı ile az önce kapısında bulunduğumuz x üniversitesini işaret ediyordu. sonra okkalı bir şekilde yutkunup elinin tersiyle akan gözyaşlarını sildi. sözlerine devamla,
- kerem, okula başladı başlayalı memlekete gelmez oldu. telefon görüşmelerimizde hep biz arıyorduk, kendi bizi hiç aramıyordu ve hep "ben iyiyim derslerim çok yoğun gelemiyorum" diyordu. geçen yaz burada iş bulduğunu yine gelemeyeceğini söyledi. "biz gelelim" dedik, kabul etmedi kaldığı ev müsait değilmiş. bu yıl da ikinci senesiydi. okullar kapandı yine gelmedi. aradığımızda bize "hastayım biraz iyileşip geleceğim" dedi. ama ondan önce beni bir komiser yardımcısı arayıp, "oğlunuz amatem'de tedavi altında, en kısa zamanda gelebilir misiniz?" diyerek beni istanbul'a davet etti. geldim ve o komiser yardımcısını buldum. bana çok iyi davrandılar. oğlumun uyuşturucu pençesine düştüğünü, kendileri vasıtasıyla amatem denilen o kuruma zütürüldüğünü söylediğimde dünyalar başıma yıkıldı.
murat'la sık sık göz göze gelerek, ağzım açık hayretler içerisinde dinliyordum amcayı. -
438.
+1sonra oğlu da geldi beni ve muratı bi güzel gibtiler nokta bitti.
biraz daha hızlı anlat yoksa tacize başlarım nikaltını -
439.
+2- tedavi altına alındığı yere gittim keremim'in. kurumuş yaprak gibiydi.
derken boncuk boncuk dökülmeye başladı tekrardan amcanın gözünden yaşlar. dağ gibi adamın savunmasız bir çocuk haline dönüştüğünü görmek resmen canımı acıttı.
- onu o halde görünce memlekete neden dönmediğini anladım. hanıma daha söyleyemedim bu durumu. şüpheleniyor hep yalan söylüyorum telefonda. yaz okulu var dediler okulda. görebilirsem, hocalarıyla ve arkadaşlarıyla görüşeceğim. oğlumu bu hale getiren o şerefsizlerin kim olduklarını bulmak için buradayım. onları adalete teslim etmek için buradayım. gerçi komiserlerim, araştırma ve takiplerinin sürdüğünü, o azılı haydutların peşlerinde olduklarını söyledi canım evlatlarım. ama ben yine de keremim için geldim.
hala çenesi titreyerek ağlıyordu amcam. ismini sordum. abdullah'mış. muratla benim yüzüm kirece dönmüştü. gözlerimiz dolu dolu. oturduğumuz cafenin bahçesinden gözüm üniversitenin giriş kapısına kaydı. insanlar ve araçlar girip çıkıyor, güvenlikçiler rutin giriş kontrollerini yapıyorlardı. üniversite ile alakası olmayan insanlarsa giriş kapısına teğet geçip, gidip geliyorlardı umursamazca.
o kapının ardında yaşananları, olanı-biteni, eğer ilgilisi değilseniz asla öğrenemezsiniz, kapısının önünden milyon kez geçip gitseniz de. -
440.
+1hersey sex panpa
-
441.
0kimler dinliyor yoklama alabilir miyim panpalarım?
-
442.
+1ben yerleştim buraya panpa
-
443.
+13. sayfa 194 'de kaldım
edit: panpa sakın kesme devam et -
444.
+1yaz dıbınake yazzzzzzzzzzzzzzzzz
-
445.
+1reserved
-
3 şuku verınde intihar edıyım
-
yırtık pantalon videoları sarıyor la
-
her şeyi szymanskiden bekliyoruz
-
cemil 1 hesabın siliğini açarsa
-
baba vanganın kehanetine göre receb tayyib erdogan
-
the vikings co ıtler ve helıx cok sımardılar
-
beyler sanırım yolun sonuna geldik
-
indiregeannick elbet seriyat gelecek
-
sözlükte sövecek yazar kalmaması
-
zargana bu karıyı zütürüyor
-
tüysüz bir oğlan girecek
-
istanbulda ev 2 7 milyona satmis
-
baba vanganınn
-
en iyi gay erkek ferre oyuncuları lıste
-
31sporklubu ve ben çok içiyoruz
-
helix panpamız 5 6 7 8 9 10 11
-
dumbki bu sefer cıddı veda edıyor
-
axento sana yeterınce çobanlık yaptım
-
16461555
-
ucan kediyle ilgili basliklae artık sıktı
-
sozlugu ne hale getirdiniz z
-
huur oğlu 31 spor
-
japonyada japonyalı gibi isveçte isveçli gibi
-
axento bu ne la
-
31 spor ne haber dost
-
ucan kedi ayak fotosu at
-
ey ıncıcı sana bu 4 şeytan yoldasından hayır
-
kayra gelınce borada kopek gıbı geldı
-
axento adam degılmıs hanı kız gelınce
-
nhaxball gel inci
- / 2