***
ikimiz de bu duruma üzülmüştük. Yani ben babama, Alp de bana üzülüyordu.
Sigaralarımızı körüklerken okulun diğer ucunda iki kişi göründü bize doğru geliyorlardı.
Hiç umrumuza olmadan telefonlarımıza bakıyorduk ki birisi seslendi.
El1= Sarp!
- Buyur, sen kimsin?
El1= Büşra' yı tanıyosun dimi. Onunla çok samimisin sana kıl oluyorum.

Telefonu çimene fırlattım sigarayı bunun üstüne. Yakasına yapıştığım gibi kafayı gömdüm yere düştü.

- Bak şimdi züt oğlanı. Büşra gibimde değil, senin ne düşündüğün gibimde değil, hatta baştan aşağı sen gibimde değilsin.

Bu sırada Alp diğer elemanı çoktan yere yatırmış adam kıvranırken yanında çömelmiş sigarasını içiyordu.

- Bak kardeşim. Bu aralar kafam bozuk. Çarkların senin üzerine patlamasını istemezsin. Şimdi gibtir ol git burdan.

ikisi de koşar adım yüzlerini tutarak uzaklaştılar.

Alp= Sen bu kadar sinirli bir insan değilsin kardeşim. Babanın durumunu öğrendiğin için oldu dimi?
- Öyle.
Alp= Yürü gidelim.

Tam kapıdan çıktık benim telefon oynaşmaya başladı. Büşra arıyor
- Ne var lan?
Büş= Bir sakin olsana ya. Noldu?
- Ebenin amı oldu Büşra. Bir daha köpeklerini bizim üzerimize salma. Benimle veya Alp'le muhattap olma.

Yüzüne kapattım ve arabaya doğru yürüdük. Normalde arabada sigara içmem. içtirmem ama eve gidene kadar birisi sönüp diğeri yakıldı.
O zamanlar bu kavgaların büyük şeyler olduğunu sanıyordum. Fakat bunlar başlangıç bile değildi.

***
Eve gitmeden tekele uğradık. Abartmadan içelim diye konuştuk.
2 şer tane bira alarak evin yolunu tuttuk. Biraların, çerezlerin parasını da Alp ödedi. Babamla konuşmamdan sonra yapacağım her harcamaya el atmaya çalışıyordu. Hatta onu denemek için
arabayı değiştireceğimi söyledim ve kredi çekip bana yardımcı olabileceğini söyledi.
Eve girdik, çilingir masamız kuruldu, müziğimiz açıldı.
Saat 9 civarında içmeye başladık.

- Alp babam bana daha önce zorda olsak bile gelip de durumumuz kötü dememişti. Benden Hiç bir şeyi kısmamıştı. Durumlar gerçekten kötü olmalı ki bana söyledi.
Alp=Kardeşim düzelir. Ben o kadar büyük bir şey olduğuna inanmıyorum.
- inşallah kardeşim.

Babamın yaptığı işten daha önce bahsetmedim. Avukatlık bürosu vardı sonra o işlerden elini kolunu çekip galeri açmaya karar verdi. işlere gerçekten güzel başladı firmanın iyi bir adı vardı bir süre sonra satıştan ziyade kiralama yapmaya da başlamıştı.

Alp=Sarp para konusunu hallettik. Baban da işleri elbet düzeltir hep böyle kalacak değil ya? Biraz sohbet edelim dıbına koyim böyle sus pus olmuyor ?
- Edelim bakalım. Sen cidden Leyla ile düşünmüyor musun ?
Alp= Olum babanın işi acaba nereden patlak verdi ya?
- Değiştirme lan konuyu.
Alp= iyi amk. Tamam hoş güzel kız ama pek bana göre olduğunu zannetmiyorum. Gözü biraz yükseklerde.
- Gözü istediği kadar yüksekte olsun kardeşim. Sen kızdan hoşlandıysan indirmesini bileceksin. Benim kardeşime yakışır mı hemen sallamak?
Alp= iyi dıbına koyim hoşlanıyorum. Nasıl olacak bu iş?
-Sen orasını bırak bana. Hallederiz. Şu Yağmur'la bir olsun da seni de görücez.

***
Biraları bitirip fazla geç olmadan etrafı toplayıp uyuduk.
Sonraki gün 9:30'da bir dersimiz vardı. Her zamanki tantana işte sabah kalk, kahvaltıyı Alp'e kilitle :D ve üzerini giyinip çık.
Okula vardığımızda kapıda Büşra bekliyordu. Her zamankinden farklıydı. Daha önce yüzünde makyaj görmemiştim fakat bugün yapmıştı. Normalde ispanyol paça pantolonlar giyerdi ama bu sefer kot bir şortu vardı. Üstüne de normalde baştan savma bir tişört giyip gelirdi fakat o da yoktu. Dar ve göbeği açık bir bluz giymişti. Yani dönüp 2 kere bakan insanlar artık dönüp 5 kere bakardı.

Neyse bu kadar övmeyeyim kızı.
Alp Büşra'yı görmedi ve sigara almaya gitti. Ben sınıfa geçeceğimi söyledim ve öyle de yapacaktım ki arkamdan Büşra seslendi.
Büş= Sarp bir dakika dinle lütfen.
- Ne dinleyeyim Büşra?
Büş= ilk olarak çocuğun burnunu kırman gerekmiyordu. ikinci ola...
- O çocuk sadece burnunun kırıldığına şükür etsin. Şimdi söyle ikinci ne?
Büş= O çocuk kendi kafasında benim ondan hoşlandığımı kurgulamış. Seninle de onu kıskandırmak için takıldığımı sanmış. Dün bana bir kaç arkadaş gelip söyledi seninle münakaşaya girdiklerini. Ben de gidip konuştum. Yani anlayacağın bununla benim bir alakam yok. Lütfen bana kötü davranma. Ben sana hiç kötü davrandım mı ?
- O akşam baya iyi bi tokat atmıştın.
Büş=O tokat söyleyeceklerimi iyi algılaman içindi ve işe yaradı ileri gitmeye kalkmadın.
- Tamam Büşra sorun yok. Yarın gece takılıyoruz. istersen bizim Alp'e eşlik edebilirsin.
Büş= Uyar. KTanıdığım birileri var mı ?
- Aslında benim de tanıdığım birileri yok. Bir kız benden hoşlanmış tanışma yapıcaz.
Büş=Yok. O zaman ben gelmeyeyim.
- Tamam canın isterse telefon çak. Ama Alp'e çakma küfür yiyebilirsin.
Büş=Neden?
- Belki şu elemanların olayı anlatmayı unuturum da sen arayınca bilmeden patlar.
Büş= Tamam aramam. Görüşürüz.
- Görüşürüz.

Sınıfa doğru ilerledim ve derse girdik ve eve giderken içkimizi alıp dağlık bir yerlere kaçsak mı diye düşünmeye başladık. Mantıklı geldi. Arabada soğutmalı torpido olduğu için içkileri eve giderken aldık ve torpidoya iteledik. Sürekli soğutma moduna alıp eve çıktık.

***
Başta plan sadece dağlık bir yere gidip oturup biralarımızı yudumlamaktı. Sonra bu iş yemeğe dönüştü.
Eve çıktık Alp'e benim şortlardan bir tane verdim. Kendim de bir tane giydim. Yanımıza ne olur ne olmaz soğuk olursa diye pantolon da aldık. Tam evden çıkıyoruz Büşra aradı.

Büş= Sarp bey nasılsınız?
- iyidir dağa gidiyoruz, yemeye, içmeye, içmeye. içmeyr gittiğimizi söyledim mi?
Büş= Beni de alsanıza. Sucuk benden.
- Bir saniye izin ver.

Alp'le konuşmaya başladım.
- Büşra ben de geleyim diyor.
Alp= Ulan daha dün onun köpekleriyle dalaşmadık mı?
- O olay farklıymış yolda anlatırım. Çağırıyorum kızı.
Alp= iyi çağır hadi.

Telefona geri döndüm.

- Kız. Hazırlan üzerine kalın bir şey al. Meydandan alıcam seni. Veya konum at evinden alalım.
Büş= Atıyorum konumu.
- Hadi görüşürüz.

Büşra'nın evinin önüne geldiğimizde kalın bir şey giy dememe rağmen yine ful dar giyindiğini gördüm. Arabaya bindi.

- Ne o kızım tatile mi gidiyosun?
Büş= Burası deniz kenarı. Ne soğuğu ya.

Yola çıktık. Giderken markete girdik et aldık, kömür aldık, mangal demiri aldık. Büşra kendisine içki aldı. Bizim içkimiz kendimize göreydi.
Arabayı kıvrımlı karanlık yollarda sürmeye başladım. Büşra büyük ihtimalle uzağa gideceğimizi düşünmüyordu ki zırlamaya başladı. Şurası güzel burda duralım işte falan.
Ama benim yolda gördüğüm çok güzel bir yer vardı. Oraya zütürüyordum.

Vardığımızda arabayı patika yola soktum ve. Biraz ilerlediğimizde bizi tahtadan bir masa ve yanında bulunan devasa bir ağaç karşıladı. Bagajdan asma lambamı çıkartıp dalların birine astım ve arabadan müzik açtım. Önce yemek yememiz lazımdı. Günlerdir geçiştiriyorduk.
Mangal ateşini Alp'e iteledim. Ben masada oturmuş sigaramı körüklerken Büşra da fotoğraf çekmeye çalışıyordu.
Ateş yandıktan sonra etleri demire yerleştirdik ve ateşin durulmasını bekledik. Kısa keseyim yemek yendi. Hatta biraz et kaldı. Alp evde yeriz dedi ve koca karılar gibi yanında getirdiği plastik kapların içine salata et ne varsa doldurdu.

***
Tabi asıl olaylar yemekten sonra başladı.
Rakı masanın ortasına dikildi. Dolduruldu sigaralar yandı ve kadehler tokuşturuldu.
(kadeh dediğim de shot bardağı dıbına koyim.)
Alkol vücudu ısıtır, metabolizmayı hızlandırır ama Büşra'da hiç öyle bir etki yaratmadı. Kızın her tarafı donuyor.

- Kız ben sana kalın giyin demedim mi? Biz pantolon getirdik giydik sen şortla kaldın nasıl olacak?
Büş= Isıtacaksın artık.
-Nasıl?

Yerinden kalktı, yanıma gelip sandalyemi geriye çekmemi söyledi çektim. Kucağıma oturdu. Alp tabi karşıdan bin bin sırıtarak rakıyı yudumluyor.

Büş= Böyle ısınamam ama sarıl biraz.
- iyi bakalım öyle olsun. Fazla kıpraşma da benim için fark etmez.
Büş= Anlaştık.
- Bilerek ince giyindin dimi?
Büş= Hiç olur mu öyle şey *
- Olmuş işte.
Büş= Seninle işimiz var ama.
- Evet seninle baya bir işimiz olacak gibi duruyor. Şurdan bi gidelim.
Büş= O akşam söylediğim şeyi unutma.
- Unutulur mu?

Bu arada kız kucağıma iyice yayıldı biz içmeye devam ediyoruz ve sürekli kıpırdıyor. Durumu bir düşünün. Üstümde öyle bir kız var. Alttaki adam ne yapsın onun suçu ney? Durmadan alttan bana sesleniyor. " Abi gözünün yağını yiyeyim bırak Yağmur mudur ne gibimse şuna sok beni ya. Arada iki parça kumaş var öyle şeyler çekiyorum ki."
Kafalar güzel. Büşra kucağımda. Durmadan öpüyor. Karşıda Alp kendine ayrı bir dünya kurmuş. Çekip çekip kendi kendine gülüyor ayyaş.
Ortamda kafası normal olan bir tek ben varım.

-Gençler siz takılın ben arabada uyumaya gidiyorum. (Büşra'yı tek kolumla kaldırıp masanın üzerine oturttum.)
Büş= Ya dursana benim de uykum var. Hem madem sana rahatsızlık vermiyorum yanına kıvrılıp uyurum olmaz mı ?
- iyi hadi gel. Alp sen de yat uyu hadi.
Alp= Usta ne uyuması çok eğleniyorum ya ehehehe.
- Tamam kardeşim bak şu ilerde karıncalar var git oyna. (Büşra bir gülmüş varya dağlar yıkılsa yeridir.)
-Kızım bi dur ya zaten başım çatlıyor.
Büş= Ben halledicem şimdi.
- Çok konuşma hadi yürü.

***
Arabanın arka koltuğunu öne doğru kaydırıp tek kişilik bir yatak havası verdik. Yastık yerine benim şortu ve montu koydum.

Büş= Burası ama ikimize yetmez. Ben zaten hafifim sen yat ben de üstünde yatayım.
- Ona da tamam ama kıpırdarsan yemin ediyorum direksiyon başında uyursun.
Büş= Anlaşıldı.

Ben sırt üstü uzandım bu da aynı ferre filmlerdeki gibi kalçasını tam da gib hizzasına getirdi uzandı. Uyu şimdi uyuyabilirsen dıbına koyim.
Her 10 saniyede daha üste kayıyordu en sonunda kafası boyun hizama geldi ve doğrulup dudağımı sömürmeye başladı. Ben de doğruldum elimi şortunun altından sokup gezdirmeye başladım. Alttan da benimki iş çıktı diye uyanmaya başlamıştı. Kapıdan dışarıya çıkıp arabaya gireceğini zannediyordu yazık.
Tişörtünü çıkarttım, sütyenini çıkarttım ve bildiğiniz arabanın içinde ferre filmi çevirmeye başladık. Vücudunu zaten yeteri kadar anlattım şimdi söyleyeceklerim son olacak. Tek kolumla belini tamamen kavrayabiliyordum fakat kalçasını kavrayamıyordum. Beli o kadar inceydi. Göğüsleri diğer imçici kardeşlerimin anlattığı gibi kafam kadar değildi bir avuçluk bir şeydi ama mutlu etti mi etti.
Yüzüne zaten diyecek bir şey yok. Sadece kafasını fotoğraf olarak alsanız çocuk dersiniz. Minyon bir kız işte.
Bunun belini iyice kavradım dudağından öpüyorum ama bir yandan da içim el vermiyor. Sonuçta kız sarhoş lan. Daha fazla doğruldum ve kendimden yavaşça uzaklaştırdım.

Büş= Ne oldu?
- Sarhoşsun ve burası bunları yapmak için uygun değil. Ayrıca benimle ne olmak istediğini hala çözemedim.
Büş= Ben o kadar sarhoş değilim. Kucağına oturabilmek ve seninle yatabilmek için öyle davrandım. Seninle sadece eğlenmek istiyorum. Umarım anlamışsındır?
- Anladım. Söz seni iyi bir eğlendiricem. Sadece tek seferlik olacak fakat burda olmaz.
Büş= Tek seferlik mi olacak devamı gelecek mi onu yaptıktan sonra kararlaştırırsın bitanem.
- Hadi yat uyu
Büş= iyi geceler.
- Üzerini giymen gerekiyor. Sabah göğüslerin terleyip bana yapışacak.
Büş= Daha önce yaşadın galiba?

Okuyanlar Up lasın 11 gibi 15 part atıyorum

Bilgisayara geçeyim atıyorum.

***
Sabah kalktığımızda Büşra hala üzerimdeydi. O soğukta başka nereye gidecek zaten amk.
Kafasını kaldırdı gözleri güneşle birlikte muhteşem parlıyordu. Zaten yüzüne, güzelliğine diyecek yok.
Kişiliğini bilmesem o noktada kendimi teslim ederdim. Ama kişiliği belli.
Dışardan ne kadar masum, ne kadar iyi görünürse görünsün bir insana çabuk güvenmeyin.

Doğruldum ve kapıyı açıp indim gerinmeye başladım. Arkada izleyen hatun gibimde değildi. Gün cumartesi, akşam fiyakalı olmak lazım.
Direksiyon başında uyuya kalmış ayı Alp'i uyandırıp gideceğimizi söyledim. Evde mutlu mutlu uyuma planları yaparken.

- Akşam eğlence var lan kereste.
Alp= Ne eğlencesi amk ben gelmiyorum. Uyuyacam akşama kadar.
- Ulan davar zaten akşam gidicez.
Alp= O zaman geceler bizim ehehe.
- Geç arkada uyu Büşrayı buraya gönder.
Büş= Ben burda mutluydum.
- Emin misin?
Büş= Hayır.
- Öne gelecek misin?
Büş= Bilmem.
- Alp dün akşam neler olduğunu gördü. Durumlardan da haberdar. istersen alp önde kalsın sen de öne gel. Şöför koltuğu iki kişiyi de kaldırır. Zira istemezsen. Bu geceden itibaren bana dokunma iznini kaybetme olasılığın var.
Şimdi cevap ver. Geliyor kusun Büş?
Büş= Koltuğunu arkaya çek.

Arkadan inip kucağıma oturdu bacaklarını yanlara attı.
-Rahat mıyız?
Büş= Fazlasıyla.
- Fazla kıpırdama başını boynumla omzum arasında tut aynalara bakabileyim.

illa ki şuanda direksiyonu nasıl çevirecen dıbına koyim diye düşünenleriniz vardır. Kız 50 kilo bişey. Boy desen yok. Ben de mağara adamı gibi bir şeyim yani bir zahmet kontrolüm olsun.

Büş= Alp. Kanka senin uykun yok mu arkaya geçsene.
Alp= Var ya kafamı izliyosun.

Alp arkaya geçti ve en koltukta ikimiz kaldık. Göz gözeyiz. Tam dudaklar birleşti kontağı çevirdim gaza bastım. Gülerek geri çekildi.
indirdim el frenini taktım geriye yolculuk başladı. Kız rahatlığından hiç vazgeçmiyordu.bir yandan saçlarımı okşarken bir yandan telefonla ilgileniyordu.

Büş= sarp bi arabayı durdursana. Bir şey oldu.
- Ne oldu? (arabayı sağa çektim.)

***
Büş= Bir şey olmadı. Sadece biraz benimle ilgilenmeni istedim. Haklısın bu son günümüz olabilir. Değerlendirelim.
- Alp'in yurtta işi var. Biraz bekle eve geçelim.
Büş= O zamana kadar nasıl durayım?
- Ben ne bileyim kızım? Bu zamana kadar kendini nasıl tuttuysan öyle biraz daha devam edeceksin.
Büş= En azından boynunla uğraşsam olmaz mı?
- Kızartmak yok, takunu çıkartmadan. Tamam mı?
Büş= Anlaştık.

O halinden memnundu, ben halimden memnundum. Alp'in yurduna gelmemize yakın boynumu ısırdı ve yan koltuğa geçti.

- Sen ne pgibopat bir şeysin lan?
Büş= Bu daha bir şey değil.
- Alp uyan lan marsa geldik.
Alp= Boş mu?
- Ne boş mu lan? Sen arkada içmeye devam mı ediyosun?
Alp= Hadi görüşürüz hanımlar.
- Bi gibtir git uyu hadi.

Arabadan sallana sallana indi. Yurdun güvenliği ters ters baktı sonra içeri girdi ben de gazladım.

Büş= Hızlı sür biraz.
- Kızım senin içinde ne var öyle? Yolun başından beri anlayamadım.
Büş= Sorun da o işte bir şey yok. Sen olsana.
- Sen bekle biraz.

Bastım babam bastım. Sonunda arabayı park ettim. Bu daha asansörde yaklaşmaya başladı. Anahtar kapının deliğine girdiğinde tipi efsaneydi. Dudaklarını ısırıyordu ve kapının açılmasını bekliyordu.

- Biraz sakin ol. Başlamadan anlaşalım. Isırmak yok. Ben de insanım lan.
Büş= Bakarız, aç şu kapıyı.

Kapıyı açtım anahtarı çıkartıp vestiyere koydum. Ayakkabılar çıktı ve gözler birbirine kilitlendi. Topuz yaptığı saçlarını açtı ve kucağıma zıpladı, dudaklarımızı 10 dakika sonra kullanamayacakmışız, bu son şansımızmış gibi öpüşüyorduk. Bacaklarını kavradım ve odama doğru yürümeye başladım. Gidene kadar çarpmadığımız yer kalmadı. işin garip tarafı ben bir yerlere çarpınca canım yanıyor. O bir yerlere çarpınca zevk alıyordu. Sonunda odaya gelince yatağa yavaşça indirdim. Beni biraz itip soyunmaya başladı. Kendimi bildim bileli çakacağım kızları soyunurken izlemeyi severim. Fetişimdir.
Sütyenini de çıkarttıktan sonra boynumdan tutup kendine doğru çekti.
-Keşke saçlarını açmasaydın.

***
Büş= Neden?
- Birazdan bana engel olacak.
Büş= Haha. istersen toplayayım?
- Hayır sakın.

Bir süre ellerimizi vücutlarımızda gezdirdikten sonra artık hikayenin ilk saksosunun zamanı gelmişti.
Ben bir şey söylemeden kemeri çözüp fermuarı indirdi. Bizim mahmutu çıkarttı ve sömürmeye başladı. Bu sırada ben de şortunu yavaş yavaş indiriyordum. 2-3 dakika sonra şortunu tek hareketle çıkarttım ve sırt üstü yatırdım.

- Sorun olmaz dimi?
Büş= Olabilir. ilk yaptığım bu kadar hacimli değildi.
- Bak bunu söylemeyecektin.

Hizayı aldım ve birden yarılayınca ani bir kasılma geldi. Gözünden de yaş geldi.

Büş= Hayvan mısın ya.
- Bir anda girmesem zor bela sokacaktık. Böylesi iyidir.
Büş= Yavaş ol.

Ben ileri geri yaptıkça kendini kasmayı bırakıyordu. En sonunda tamamen içindeydim. Ani bir hareketle beni sırt üstü yatırdı ve dudağıma yapışıp hızla ileri geri yapmaya başladı.
5 dakika sonra ağzına almasını söyledim ve aldı. Ben işimi gördüm ama onda daha tık yoktu. iş parmaklara kalmıştı. Ağzımı kullanmayı hiç istemiyordum. Kızın ikincisi veya üçüncüsü olmadığına emindim çünkü 4 parmağımı sokabilmiştim. Veya kız öyle bir zevk almıştı ki hiç kasılma olmadığı için bu kadar geniş olmuştu.

***
Tabi sevişme bitti ben kalktım banyoya gittim duş aldım. Döndüm bu hala yatakta.
Büş= Bu kadar mı yani?
- Banka kapandı. 2. Zararlı.
Büş= Olsun. ilk kez yapıyoruz sen bana doydun mu ki?

Yanına gittim. Beline sarıldım.

- Bak şimdi Büşra bir erkek boşaldıktan sonra aynı performansı gösteremez. Hatta gel test edelim.

Elini aldım mahmut beyin üstüne koydum ve kendi elimi göğüsüne zütürdüm. Ordan yavaşça kalçasına, ve tekrar göğüslerine çıkıp bu sefer am yanaklarına indim. Kendisi zevkten uçuyordu ama bende hareket yoktu.

- Şimdi Büşra. Şu an kafanla düşünemiyosun farkındayım. Ama söyle bu kadar şey yaptım, izledim, dokundum bende bir hareket oldu mu? Olduysa sana akşama kadar çakıcam. Eczane yakın gider alırım jel falan.
Büş= Ya sarp tamam olmadı ama lütfen. Bak halimi görmüyor musun?
- Kalırsan anca bundan 3-4 saat sonra tekrar yaparım. Ama bu süre zarfında sigaramı alıp balkonda takılırım.

***
Büş= Şuan boşluğumdan faydalanıyorsun.
- Boşluğundan faydalanıyor olsaydım şuan seni arkadan gibiyor olurdum değil mi?
Büş= 3 saat sonra değil mi?
- 3 saat sonra.
Büş= Söz alayım.
- Söz veririz.
Büş= ilkinden daha sert olacak mı?
- Daha fazla kaşınırsan ameliyata bile sokarım.
Büş= Sustum. Sen işini bilirsin.

Sigaramı aldım ve balkona çıktım. Akşam belki de hayatımın kadınıyla tanışacaktım.( Belkisi yok tanıştık işte.) Fakat ben hala son gibişlerin peşindeydim.
Büşrayla bu yaşadıklarımız burda bitmeyecekti. Hayatımı bir kaç haftalığına tak edecekti. Düşmanlığımız fazla uzak değildi.

***
Daha fazla torna anlatmıyorum. Hikayenin taku çıkıyor.
Büşrayla işimizi gördük sonra yolladım.
Evden çıkarken durgundu, çünkü benimle arkadaş kalma ihtimali vardı.
Evden çıkıp arabayı yıkattım. Biraz da kendime üst baş bir şeyler alıp, sitenin kuaföründe saçlarımı kestirip eve döndüm.
Saat 5'e yeni geliyordu. Alp'i aradım.

Alp= Alö?
- Düzelt lan şu ağzını bi.
Alp= Olum uyuyorum lan ne var?
- Leyla'yı ara, kaçta buluşacağımızı öğren. Kafamıza göre saat verdik onlara uyuyor mu bir sor?
Alp= Numarayı yolluyorum sen konuş. Hadi eyvallah.

Yüzüme kapattı ben de geri aramadım. Whatsapptan mesaj geldi açtım Leblebici Faruk yazıyor. Angut yanlış numarayı atmış tekrar aradım.

-Ulan davar Leblebici Faruk kim?
Alp= Sen nerden tanıyon onu aq?
- Yarram numarayı yanlış atmışsın.
Alp= Dur atıyorum. Bi uyutmadın aq ne am sevdası varmış sende de.
- Söz vermeseydim bu kadar uğraşır mıydım?

Telefonu yine yüzüme kapattı ve aradım kızı.

Ley= Efendim?
- Leyla, ben Sarp.
Ley= Ha. Efendim Sarp?
- Ben sana kafama göre saat verdim ama uygun mu diye sonradan sormadım. Saat kaçta buluşsak uygundur?
Ley= Aslında sen erken söyledin ya. 11 olsun. Gece takılırız.
- Tamam bana uyar. Alp'i arayıp uyandırsan süper olur. Akşama kadar uyudu havadan sudan konuş da biraz ayılsın. Dün gece içtik yatış o yatış hala uyuyor adam.
Ley= Tamam ben hallederim. Biz Yağmur'la kuafördeyiz. Çok heyecanlı.
- Ne yalan söyleyeyim bende de heyecan var.
Ley= Söyleyeyim mi kendisine?
- Söyleme desem sanki telefon kapandıktan sonra konuşulmayacak.
Ley= Ben Alp'i arıyorum.
- Tamam akşam görüşürüz

***
Saat oldu 10 baktım Alp arıyor.

Alp= Kardeşim ne zaman gidiyoruz?
- Saat daha 10 lan. Şimdi çıksam seni alsam evden kızları almaya gitsek 20 dakika bi dur dıbına koyim. Ama ben senin derdini biliyorum Leyla.
Alp= Olum ne alakası var ya. Umrumda değil.
- Güzel. Zaten 5 dakika önce beni aradı gelmeyecekmiş işi varmış.
Alp= Ulan hâlbuki o kadar hazırlık yaptım ya.
- Şaka lan. Basbaya hoşlanıyosun işte beni mi ısırıyosun?
Alp= Tamam lan çok konuşma. Gel al beni daha para çekicez.
- iyi çıkıyorum şimdi 10 dakikaya kapındayım.

Üst giyildi, saçlar özenle yapıldı.
Araba anahtarı, cüzdan, sigara alındı. Sonra sigaranın evde kalmasına karar verildi. Eve gelip koltuğuma oturduğumda gidip sigara aramaktan nefret ediyordum. Sigarayı masanın üzerinde bırakıp çıktım. Yenisi alınır.
Kontağı çevirdim ve kapıdan fikret abiye selam verip yola koyuldum. Yol üzerinde bankaya uğrayıp para çektim ve Alp'in yurduna geldim. Telefon açtım.

- Hadi dıbına koyim in aşağı.

Telefon yüzüme kapandı ve cam tıklatıldı kapı açıldı. Heyecandan adam 10 dakkadır beni bekliyomuş.

Alp= Gidelim usta.

Bastım gaza Alp'in parasını çektik ve bizim mal Batarya Company açtı. Hiç istemeden de olsa adamın bitmemiş ergenliğine ayak uydurup şarkıyı söyledim şimdi bakınca aslında fena şarkı değilmiş. Nakaratı şöyleydi.
Her gecenin bit sonu var,
Uyan artık yavaştan,
Yürek olmazsa olmaz batarya.

Ne taksa işte yol üzerinde konum bilgimizi aldık ve leylanın evine gittik. Kapının önünde abartısız yarım saat bekledikten sonra geldiler.
Yağmur'u o kadar ahım şahım bir şey beklemiyordum fakat tam istediğim gibi bir kız çıktı. Hafiften bir spoiler vereyim. Şuan yanımda sinirleniyor.

***
Arabadan inip selam verdim. Leylayla el sıkıştım Yağmurla karşı karşıya geldik ve ikimiz de donduk. 5-6 saniye göz göze kaldıktan sonra elini uzattı.

Y= Ben Yağmur.
- Biliyorum.
Y= Tabiki biliyosun. Buluşmamız sanki biraz emrivâki oldu kusura bakma.
- Hiç önemli değil. Gidelim mi artık?
Y= Gidelim madem.

Direksiyon başına geçtim, Alp'in yanıma oturmasını beklerken.

Alp= Kardeşim benim biraz bacaklarım uyuşmuş, arkada oturayım Yağmur öne gelsin.
Y= Tamam geçerim.
- Tamam kardeşim, geç arkaya da, sen bende kalacaksın değil mi? Konuşuruz.
(ağzına sıçacağımın alarmlarını verdim.)

Yağmur yanıma oturdu kontağı çevirdim tam el frenini indirirken Yağmur'a döndüm.

Y= Bir şey mi oldu?
- Kemerini takmadın.
Y= Çünkü sana güveniyorum.
- Güveniyor olamazsın. Daha önce araba sürüşümü izlemedin unuttum desene.
Y= Takıyorum. :D

Gazladım. Barların önünden geçiyoruz ama kimseden şurda duralım burda oturalım tarzında bir atılım yok.

- Doğru söylediniz gençler şurda oturabiliriz.
Ley= Aman be sarp biz çok biliyoruz sanki.
- Bildiğini söylediğini hatırlıyorum sanki?
Ley= Ben hiç hatırlamıyorum.
Y= Atışmayın gece güzel geçsin. Sarp sen bir yere park et, yürüyerek bakarız.
- Tamam öyle yapalım.
Alp= Ne içicez?
- Kardeşim bi dur daha oturmadık.
Alp= Gidip 10 dakka ne içelim diye düşünmemek için sormuştum.
- Viski iyidir.
Y= Viski ağırdır.
- Tekila mı isterdin?
Y= Şarap güzel olurdu.
- Olsun madem.
Y= Sen ne istersen o olsun.
- Şarap istiyorum.
Y= Eminim istiyosundur sarp.

Park yaptım ve dolaşmaya başladık. Bir mekanda karar kıldık fakat içeriye ful sevgililer doluşuyor. Güvenlikler de sapları alacak gibi durmuyorlardı.

- Gençler bu sıkıntı.
Y= Hayır değil. Leyla sen Alp'in koluna gir. Ben de Sarp'ın elini tutarım.
- Sen neden koluma girmiyosun?
Y= Çünkü elini tutmak istiyorum.
- Bana uyar.

içeri bu şekilde girdik. Boş bir masa bulup yerleştik canlı müzik ve kafası güzel tonla insan vardı. Ortam gayet güzeldi. Ben etrafa bakarken Yağmurun bana baktığını fark ettim.

***
Biraz bağırarak konuşuyorduk. Ortam mâlum.

- Ne oldu?

Yavaşça yaklaşıp dudağımdan yanak öper gibi öperek çekildi.

- Bu ne içindi?
Y= Ben seninle olmak istiyorum.
- Ses çok fazla bir daha söyle.
Y= Ben seninle olmak istiyorum sarp.
- Birbirimize biraz vakit tanımamız gerekmez mi?
Y= Umrumda değil ben ilk gördüğümden beri seni düşünüyorum.
- Bunları normalde benim söylemem gerekmez mi?
Y= O da umrumda değil. Başlarım gururuna.
- Şarap istiyosun değil mi?
Y= Şarap!

Garsonlar çok meşgul olduğu için kendim gidip aldım. Gören şarap aldığı için şarap bitmiş. Barın arkasına süs icabı koydukları 130 liralık bir şarap vardı onu aldım ve geri döndüm.

Y= O hesap bölünecek sarp.
- Duyamıyorum sesli söyle.
Y= O hesap...

Konuşurken elimi yanağına koyup dudağından öpmeye başladım. 10-15 saniye sonra çekildim ve ikimiz de gülüyorduk.

Y= Gülme öyle. Koy şunu bardağa.
- Emrin olur.
Y= Zaman istiyordun bir de. Böyle güzel değil mi yani? Tamam birbirimizi gram tanımıyoruz ama en azından tanımamız kolay olacak, hem sıkılmayız.
- Böyle süper. Bir de yanıma yaklaşsan da ilkokullu aşıklar gibi oturmasak.
Y= Tamam. Şimdi biz sevgili miyiz?
- Bilmem öyle miyiz? Bir Leylayla Alpe soralım. Harbi onlar nerde?

Tam karşımıza dans edenlerin olduğu yere baktık. Ellerinde bira var ve öpüşüyorlar.

Y= Çok geç oldu ya. Bu kız akşama kadar başımın etini yedi kıyafet seçerken.
- Sen ona hiç bir şey sormadın yani?
Y= Kes sesini tabiki hayır. Sormadım. Çok sinir edici bir şeysin sen cevabını bildiğin şeyleri sorma.
- Makyajın abartı olmuş.
Y= Sağol ya yapana kadar canım çıktı zaten.
- Makyaja ihtiyacın olduğunu düşünmüyorum. Yanında aseton var mı?
Y= Var, neden?
- içip kafayı bulalım diye. Yürü hadi.

Tuvaletin önüne geldik.

- Şimdi içeri girip makyaja dair ne varsa çıkartıyosun. Ve bu söylediğime bir karşılık vermiyosun.
Y= Tamam.

içeri girdi 5 dakika sonra çıktı ve makyaj tak yesin böyle bir güzellik görmemiştim.

Y= Kötü olmuşum dimi?
- Dalga mı geçiyosun?

***
- Süpersin kızım.
Y= Teşekkür ettim.
- Daha şarabımız duruyor yürü hadi.
Y= Amaan. O kalmaz 1-2 saate.

Masamıza dönüp şarabı içmeye devam ettik. 5-10 dakika sonra leylayla alp geldi. Oturdukları gibi yiyişmeye devam ettiler.

- Yağmur.
Y= Efendim.
- Bir şunları ayırıp sorsana olmuş mu bu iş?

Ayırdı ve sordu ikisi de tersleyince gelip benim göğsüme sığındı. Kolumun altına alıp içmeye devam ettim. Garson geldi.

Gar= Bir ihtiyacınız var mıydı?
- Usta sizli bizli konuşmana gerek yok. Sizin garsonlardan birinin açılmış açılmamış farketmez sigarası varsa verebilir mi? Parasını öderiz.

Cebinden kendi paketini çıkarttı içinden 1 tane alıp masaya koydu.

Gar= Para sorun değil çıkarken ufağından bir bahşiş atsanız yeter.
- Sağolasın kardeşim kolay gelsin.
Gar= Eyvallah.

Sigaramı aldım yakarken ağzımdan alıp Yağmur kendi ağzına koydu. Elimde yanan ateşi alıp sigaranın ucuna koydu ve yaktı. Sonra tekrar benim ağzıma verdi.

Y= Sende sigata tiryakisi tipi var. Olmadığını söyle sarp.
- Ben tiryaki falan değilim ama sende sigara içmeyen bir kız tipi var öyle olduğunu söyle.
Y= Arada sırada kahvemin, içkimin yanında içerim.

Diyerek elimden sigarayı alıp içmeye başladı.

Y= Hem neden sigara içmeyecekmişim. Öperken rahatsız mı olursun?
- Bu sigara içmeni engelleyecekse evet olurum.
Y= Engellemeyecek.
- Ne rahatsızlığı ya dalga mı geçiyosun? Burnumun ucunda tütün tarlası yaksan rahatsız olmam.

***
Sonunda şarap bitti, leylayla alp yiyişmeyi bıraktı ve mekandan ayrıldık.

Alp= Bir yerlerde kahve içelim ya daha takılırız.
Y= Ne kahvesi? Yürüyün çorbacıya hadi.

Şimdi bu kızı sevmezsem ayıp.
Çorbacıya gittik çorbalar içildi sonra deniz kenarında bir kafede çay içmeye gittik. Yeminlr cırcır olacaz dıbına koyim.
Kafeye oturduk kim orda olsa beğenirsiniz? Büşra'nın bize yolladığı köpekler. Oturmuş sohbet ediyolar. Bizi görüp geldiler.

El1= Oo sarp bey kolay gelsin daldan dala atlıyoruz bakıyorum.
- Sen gel iki dakka.

Yağmur bir şey anlamıyordu sadece izliyordu ama kavga çıkacağından emindi. Sadece konuşacağımı söyleyip kurtuldum.
Dışarı çıktık. Bizim masadan bakınca elemanlarla konuştuğumuz yer görünüyor. Açıkçası biraz kafam bulanıktı. Şarap etkisi aq boru mu.

- Derdiniz ne lan sizin? Pgibopat mısınız? Dayağımı özlüyosanız kendinizi bi kamyonun önüne atın yokluğumu aratmaz hadi yallah.
El= Büşrayla yatmışsın.
- He yattım, çatır çutur gibtim lan ne yapıcan?
El2= Düzgün konuş lan yavşak.

Alp bu ikinci elemana yumruğu gömdüğü gibi gibti attı. Ben de diğerine kafayı vurduğum gibi cama yapıştı. Elemanın aradan çekilmesiyle bana bakan Yağmuru görmem bir oldu. Elemanları öylece orda bırakıp içeri girdik.

- Bir şey olmadı terbiyesizlik yaptılar .
Y= Sarp bizi eve bıraksana.
- Neden? Oturuyoduk ne güzel.
Y= Evet çok güzel oturuyoduk. Kavga etmeseydin güzeldi.
- Tamam gidelim.

Leylayla yağmur arkaya oturdu biz alple öndeydik. Evlerinin önüne geldik sonunda.

Y= Sarp iki dakika konuşalım mı?
- Konuşalım.

Biraz ilerledik sokaktan köşeyi döndük leylayla alp bizi göremezdi.

Y= Bu kadar kısa süre içerisinde sana değer verdiğime inanmıyor olabilirsin. Kavga ettin ve bunu yapmadan önce bana yalan söyledin. Sana karşı bir şeyler hissetmesem bile bu beni yaralardı. Şuan da yaraladı.
- Yağmur özür dilerim. Ne yapıp kendimi affettirebilirim hiç bir fikrim yok.

Sarıldı ve saçlarımı okşadı. Çekilip dudağımdan öptü.

Y= Değer verdiğime inansan yeter.
- Artık eve.

***
Geri döndük, evlerine çıktılar ve biz de arabaya binip yol aldık.
Yağmurdan o sıralar pek emin değildim. insanlara kolay kolay güvenemiyordum. inanamıyordum fakat o bana farklı gelmişti. içimde büyük bir boşluk vardı ve oraya oturacak tek parça o gibi geliyordu. Dudaklarını hala dudağımda hissediyor, söylediği her kelimeyi kafamın içinde duyuyordum. Galiba binlik buraya kadardı, geçirdiğimiz 4 saatte kendini bana bağlamıştı. Şimdi bir kaç problem vardı. ilk olarak Büşranın Sessiz kalmayacağını biliyordum. Sonuçta benden iki kere yannan yedi. ikinci olarak para problemleri vardı. Yağmurla ilişkiyi ilerletmek için de bir süre para gerekecekti. ilk günlerden kızı büşra gibi eve atamam ya. Son olarak bu zamana kadar binlikte, gavatlıkta master yapmışım. Bu noktadan sonra kıza karşı davranışlarım sorun yaratabilirdi.